ŞEHRİVAN ÖZEL: ORHAN SAĞLAM / SERCAN CANSIZ - Kentin belli başlı bölgelerinde konuşlanan ve dünden bugüne herkesin bildiği sokak çalışanlarının başında boyacılar geliyor. Birkaç meslek ile birlikte tüm Vanlılar’ın tanıdığı isimlerden birisi olan ayakkabı boyacıları da şu sıralar kentteki birçok esnafın yaşadığı zorlu süreci yaşıyor. İpekyolu ilçesi Feqîyê Teyran Parkı’nın yanında yarım asırdır ayakkabı boyacılığı yaparak geçimlerini sağlayan esnafı koronavirüs sürecinden ciddi manada etkilendi. Maske takıp sabahın erken saatlerinde tablalarıyla yarım asırdır çalıştıkları Feqîyê Teyran Parkı’na gelen ayakkabı boyacıları, kimi zaman siftah yapmadan evlerinin yolunu tutuyor. Kışın yaklaşması onları tedirgin ediyor ve tek istekleri ise sıcak bir kulübe…

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alarak salgın haline gelen korona virüs nedeni ile vatandaşların evlerine çekilmesi, günlükle çalışan vatandaşları zor durumda bıraktı. Korona virüsün getirdiği olumsuzluklardan en çok etkilenenlerin başında ayakkabı boyacıları geldi. Ayakkabı boyacıları, sabah erken saatlerde açtıkları tezgâhlarda müşteri bekliyor. Bölgede yaşanan ekonomik sorunlardan kaynaklı vatandaşların sıkıntıları her geçen gün artıyor. Van'da ayakkabı boyacılığı yapan vatandaşlar işlerinin iyi olmadığı için evlerine ekmek götüremediklerini belirtiyor.

SİFTAH YAPAMADIKLARI DA OLUYOR

Kent merkezinde 20 yıldır boyacılık yapan vatandaşlar, Van'da çalışabilecekleri herhangi bir iş alanı olmadığı için boyacılık yaptıklarını söylediler. Bu meslekte yıllarını devirenler Feqîyê Teyran Parkı’nın yanında ve kentte köşe bucak müşteri beklerken, özellikle son zamanlarda insanların kapitalist sisteme bağlı olduklarından dolayı emektarları da bu meslekten soğutmuşa benziyor. Her şeye rağmen mesleklerini sevdiklerini ve vazgeçemediklerini dile getiren boyacılar, “Kimi zaman siftah yapmadığımız günlerde olabiliyor. Bu yaşımızdan sonra da yapacak bir işimiz yok. Gördüğünüz boya sandığı bizim ekmek teknemiz. Çalışmaktan hiçbir zaman yorulmadık, müşteri mutlu oldukça bizim de yüzümüz gülüyor” diyorlar. İşin ehlileri, yaşadıkları, yaşama devam ettikleri zorlukları ve kış mevsimin yaklaşmasıyla kulübelerinin sıcak bir yuvaya dönüştürülmesini Şehrivan aracılığıyla seslerini duyurmaya çalıştılar.

SALGININ BİR MAĞDURU DA ONLAR…

Van’da yaklaşık 20 yıldır aynı yerde boya sandıklarını yan yana dizip ayakkabı boyayan Salih Akbulak, “Tekrar dünyaya gelseydim, boyacı mesleğini seçerdim” dedi ve ekledi. “Çok şükür az çok geçimimi sağlayabiliyorum ama kimse eskisi gibi ayakkabılarını boyatmıyor. Çünkü insanlar kapitalist hayatın kölesi oldular, giydikleri ayakkabıyı veya elbiseyi bir daha giymez oldular. Eskiden insanlar şık gözükmesi için ayakkabılarını boyatırlardı burada sıraya bile girerlerdi. Yaşlı, genç fark etmeksizin sohbet ve muhabbetimizi ederdik. Hayat devam ediyor zaman geçiyor ne olacağını bilemiyorsun çünkü hayatın bir garantisi yok. Geçen her seneyi arar olduk, bu seneden hiçbir tat almadan bitti ve bitsin zaten. Korona virüs salgınının etkilemediği meslek yok haliyle boyacılık yapan insanları etkiledi” diye konuştu.

SOĞUK HAVALARDA YAŞAM MÜCADELESİ

Cümlelerini sürdüren Akbulak, “Belki de en çok etkilenen meslekler grubunda yer alıyoruz. Ancak bizden haberleri yok, bizim yaşadığımızdan ve boyacılık yapıp hayatlarımızı devam ettirdiğimizden haberleri olsaydı maddi ve manevi destek sunarlardı. Misal önümüzde uzun bir kış dönemi var, soğuk havalarda ve sabahın ilk ışıklarında evden çıkıp soğuk ve her tarafı açık kulübelere geliyoruz. Çoğu arkadaşlarımız kış mevsiminde bir hafta hastalanıp evde yatmak zorunda kalıyor. Çok bir istediğimiz yok sadece bize ait bir sokak ve etrafı kapalı birer kulübe istiyoruz. Hem bizi sıcak tutar hem de malzememizin çatlamamasına engel olur. Kulübeler için arkadaşlarla birlikte çeşitli dilekçeler yazıp çeşitli makamlara başvurduğumuz halde olumsuz yanıt aldık. Ancak tüm bu zorluklara rağmen işimi çok severek yapıyorum” ifadelerini kullandı.

“HİÇBİR SENE BU KADAR ZORLUK ÇEKMEDİK”

Boyacılık mesleğine 8 yaşında başladığını kaydeden Serkan Eldemir, şöyle devam etti: “20 yıla yakındır bu işi yapıyorum. Hiçbir sene bu kadar zorluk çektiğimizi hatırlamıyorum. Salgının etkilemediği bir meslek grubu veya bir vatandaş yoktur. Allah tarafından gönderilen bir hastalık olduğunu düşünüyorum, buna şükretmemiz gerekir. Çünkü son birkaç yıldır insanlarımız yoldan çıkmış, para insanların gözünü kör etmiş. Toparlanmamız açısından uyarı maiyetinde gönderildi. Fakat tek derdimizde bu hastalığın hemen bitmesi, herkes eski düzenine kavuşsun ama hastalıktan ders çıkararak. Herkes gibi bizim de desteğe ihtiyacımız var, tek ekmek teknem boya sandığım, bununla geçimimi sağlamaya çalışıyorum.”

VAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN KULUBE TALEBİNDE BULUNDULAR

Konuşmalarına devam eden Eldemir, şunları anlattı: “Pandemi başladıktan sonra sokağa çıkma yasakları da başladı ve o dönemde devletin 1000 TL desteğinden yararlandık. Bireye yetmeyen bu parayı bir aileye yettirmeye çalıştık. Şu an bile doğru düzgün iş yapamıyoruz, iş yapamadığımız halde önümüz kış ve arkadaşlarımın dediği gibi bizim sıcak bir kulübeye ihtiyacımız var. Diğer illerdeki belediyeler yapıyor Van Büyükşehir Belediyesi de yapar. Hem bu kulübeleri kış mevsimi için restore edebilir hem de kulübesi olmayan arkadaşlar için yeni kulübeler yapar. Çünkü kışın o soğuğunda biz bu kulübede üşüyüp hasta olurken, dışarda açık alanda çalışan boyacı arkadaşlarımız durumunu düşünemiyorum, onlarda ekmeklerinin peşinde, onlarında kulübeleri olmalı. Herkes gibi güzel ve sıcak bir yerimizin olmasını istiyoruz”

“ZOR ŞARTLAR ALTINDA ÇALIŞIYORUZ”

Yıllardır bu meslekten başka bir yapmayan Burhan Uyan, farklı bir gelirlerinin olmadığını aktararak şunları söyledi: “22 senedir bu iş ile uğraşmaktayım. Devletimizden Allah razı olsun yine iyi kötü birkaç tane kulübe yaptı. Ancak kış mevsimlerinde yerlerimizde duramıyoruz, bu konuyla ilgili birçok dilekçe yazmamıza rağmen sonuçsuz kaldı. Gelip söz verip gidiyorlar, bu salgın sürecinde de sadece 1000 TL destek verildi. Bu verdikleri para bir ailenin mutfak masrafına yetmez, 2 ay sokağa çıkma yasakları oldu. Evde oturarak para gelmez kimse de size yardım etmez. Bundan dolayı mesleğimi yapmam gerek fakat yapamadım. Evet, mesleğim boyacılık ama günde en fazla 10 kişi geliyor. Ahım şahım bir para da kazanamıyoruz. Evim merkezde bile değil, Van’ın köyünde kalıyorum sabahın erken saatlerinde ekmek paramı kazanmak için buraya geliyorum. Çok zor şatlar altında yaşadığımı kimse bilmez, 5 tane öğrencim var. Bu şartlar altında öğrencilerimi nasıl sağlıklı bir şekilde okutabilirim. Sabahın erken saatlerinde soğuk bir yerde ve tahtanın üstünde para kazanmaya çalışıyoruz. Bizim için de bir şeyler yapılsın istiyoruz. Sıcak kulübeler istiyoruz, işimizi yapabileceğiz bir yer istiyoruz. Erciş’te boyacılar için yer yapılmış, bizim onlardan bir eksiğimiz yok”

ESKİLER VE ESKİDEN GÜZELDİ!

Yedi kişilik ailesine bakmak zorunda olan Boyacı Hamit Altındaş, “38 yıldır ayakkabıcı boyacılığı yapıyorum. Ailemin geçimini sağlamak için bu işi yapmaya mecburum. Beş öğrencim var, çalışmasak bunları nasıl okutacağız. Biz zor bir dönemden geçiyoruz hatta bu günler iyi günlerimiz, her sene bir zorlukla baş etmeye çalışıyoruz. Eskiden üç-beş kuruş kazanıyorduk iyi kötü yetiyordu. Şimdi ise evine 5-6 bin TL’den aşağı gelir gelirse yaşayamaz bir dönemdeyiz. O yüzden biz zaten yaşayamıyoruz. Her gün cebimizi düşünmekten ömrümüzü bitirdik. Eskiden ne güzeldi, kimse paranın kölesi değildi ve eşyalar bu kadar pahalı değildi. İnsanlar mutluydu, evlerine birazda olsa eşya götürebiliyorlardı. Şimdi ise daha kötüye gidiyoruz, salgın işleri daha da kötüye götürdü. Millete destek olmak için ellerini taşın altına koymaları gerekirdi. 80 milyon insanı bir kenara bırakın, burada 9-10 boyacıyız o kadar dilekçe vermemize rağmen hiç sonuç alamadık. Biz İpekyolu Belediyesi’ne bağlıyız ve onlardan ricam, camdan kulübeler yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim