ŞEHRİVAN HABER: M.ALİ EKİNCİ-ŞABAN BEYAZSAÇ

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu tam üç gün süren programlara katılmak üzere kente geldi. Davutoğlu Van’da Erciş, Muradiye, Çaldıran, Gürpınar, Gevaş ve Edremit ilçelerinde buluşmalar düzenleyen, vatandaşla buluşup esnafları ziyaret eden Davutoğlu, birçok da toplantı ve programa katıldı. Gelişi öncesinde il teşkilatının da vurgu yaptığı bir sürecin de startını veren Davutoğlu, Van’da ‘Demokratik Geleceğimizin İnşası Kürt Meselesi Bölge Toplantısı’ başlığı ile geniş çaplı toplantılar gerçekleştirdi. Kürt Meselesi’ni Van merkezli olarak gündemine alan Davutoğlu bu toplantı ve diğer toplantılarda en önemli meselelerden birisi olarak Kürt Sorununu merkeze alıp gittiği noktada da ekonomi ile birlikte en çok bu konuya değindi. Gençlerle bir araya gelen, STK’larla buluşan Davutoğlu, katıldığı birçok programda da Van’ın kendisinde ayrı bir yeri olduğunu vurguladı. Davutoğlu bir buluşmasında Vanlılar’a, “Sizler bizi unutmadınız. Bizler de sizi unutmadık. Tekrar huzurunuzdayız. Karamsarlığa kapılmayın. Sizin desteğinize, sizin dualarınıza ihtiyacımız var.” Dedi. Davutoğlu Kürt meselesini konuştuğu toplantılarda ise, “Kürt sorunu beka sorunu değil, bu sorunu beka sorunu haline getirmeyin.” Dedi.

Van’da STK, Kanaat Önderleri ve basın ile bir araya gelerek, Türkiye'nin ekonomi gündemini değerlendiren Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’nun gündeminde Kürt Sorunu vardı. Dışişleri Bakanı olarak defalarca Van’a geldiğini dile getiren Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde de Van’a sürekli geldiğini belirterek imkanlar dahilinde sürekli Van’a geleceğini ve Vanlılarla bir araya geleceğini ifade etti. Van’daki temasları esnasında çeşitli sıkıntılar yaşandığına değinen Davutoğlu, bu sıkıntıların yerel yönetimler tarafından gerek afişlerin sökülmesi gerekse de tanıtım amaçlı posterlerin kaldırılması yönünde olduğunu dile getirdi.

Yöneticileri bekleyen felaketin, halkın derdinden uzaklaşması olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Bir ülkeyi idare edenleri beklenen büyük felaket nedir biliyor musunuz? Hasımları değildir, rakipleri değildir. İç ve dış mihraklar da değildir. Bir ülkeyi yönetenleri bekleyen en büyük tehlike, o ülkenin yöneticilerinin halktan kopması, halkın derdinden uzaklaşması, halkın psikolojisini, halkın yaşadığı şartları bilmemesidir.” Şeklinde konuştu.

“VAN’I DİPLOMASİ ŞEHRİ YAPMIŞTIK”

Van’ın tarihsel bağlamda önde gelen kentlerden biri olduğuna vurgu yapan Başkan Davutoğlu, “Eğer bir gün gelecekte tekrar bu memleket dünyanın en öncül ülkelerinden birisi haline gelirse en ünlü şehirlerden biri Van olacaktır. Onun için her biriniz hatırlarsınız Dışişleri Bakanı olarak Van'ı neredeyse diplomasi merkezi yapıp İran, Azerbaycan, Türkiye Dışişleri Bakanları toplantısını Van'da yapmış Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı, Başbakan Neçirvan Barzani burada ağırlamış. Irak'ın kuzey vilayetlerinin valileriyle bizim valilerimiz burada toplamıştık. Ve şimdi Van, Türkiye'deki meraların yüzde 10'unu barındıran Van her bir köyde hayvancılık tükeniyor, Cumhurbaşkanı oradan çiftçimiz memnun diyor.” Şeklinde konuştu.

“KÜRT SORUNU NE ZAMAN BİTER BİLİYOR MUSUNUZ?”

Türkiye’de temel iki sorunun bulunduğuna vurgu yapan Başkan Davutoğlu, bu sorunların İnsan Hakları ve Kürt Sorunu olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Şimdi kendisi her türlü haktan istifade eden genellikle başkalarının da aynı şekilde düşündüğünü zannederler ve ‘sorun yoktur’ diyor. Cumhurbaşkanı'na kalırsa çiftçinin sorunu yok, memurun sorunu yok, işçinin sorunu yok, öğrencinin sorunu yok, Kürt sorunu da yok. Kürt sorunu ne zaman biter biliyor musunuz? Kürt sorunu, Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşlarımız, ‘Biz bu ülkenin eşit, onurlu vatandaşları olarak sorunlarımızı hallettik’ dediği zaman biter. Sorunun öznesi değil, sorunun doğrudan muhatabını anlamadan, onunla oturup konuşmadan bu sorun çözülmez.” İfadelerini kullandı.

“KÜRT SORUNUNU MİLLİ BEKA SORUNU HALİNE GETİRMEYİN”

Siyasi parti liderlerinin Kürt sorununu beka sorunu haline getirmelerine karşı çıkan Davutoğlu, “Kürtler Türkiye'nin bölünmesini mi istiyorlar? Hiç ima ile bile zikreden, söyleyen yok ama birileri sürekli ‘beka beka’ diyerek kendi bekalarıyla Türkiye'nin bekasının üstünü örtmeye çalışıyor. Onlara buradan sesleniyorum hiçbir şekilde Kürt sorunu, Alevi sorunu, milli beka sorunu haline getirmeyin. Kürtler de Aleviler de Sünniler de, Türkler de, Yörükler de hepsi bu ülkenin eşit vatandaş. Önümüzdeki dönem arkadaşları ilk seçim ne zaman olursa olsun 2023'den öncede olsa iki anlayış ve kardeşlik rekabet edecek. Birisi çatışmalar üzerinden, gerilimler üzerinden siyasi rant elde ederek iktidarını korumaya çalışanlar gelip diyecekler ki şu baskı var, şu beka sorunu, Diğeri ise Türkiye'nin bütün vatandaşlarını eşit kılarak, kimseyi ötekileştirmeden, kimseye kem nazarla bakmadan, kimseye ikinci vatandaşlığı, ikinci sınıf vatandaşlık duygusu vermeden toplumun bütünleştirmeye çalışanlar.” Şeklinde konuştu.

“KİMSENİN DİLİ, ÖRFÜ, ADETİ, GEÇMİŞİ, KİMLİĞİ DOLAYISIYLA ÖTEKİLEŞTİRİLMEDİĞİ BİR DÖNEM BAŞLATACAĞIZ”

Davutoğlu, “2023 yılına, Türkiye, 100'üncü yıla, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yaralarını sarmış olarak, Kürtler, sorumlu ancak bir özne değil problem onlardan kaynaklanmıyor. Hep beraber inşa edeceğiz. Demokratik Geleceğimizin İnşaası Kürt Meselesi Bölge Toplantısı yapacağız, STK’larla aydınlarla konuşacağız. Biz inşa etmeye siz de parçası olacak demiyorum. Biz esasız, siz de kardeşimizsiniz demiyorum. Kimse abi, kimse kardeş değil. Herkes eşit Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Sorun olarak anmamak için sanki Kürt sorunu böyle Kürtlerden kaynaklanan bir sorun gibi, evet bir mesele var. Kürtçenin her yerde özgürce konuşabildiği, bu bağlamda kimsenin dili, örfü, adeti, geçmişi, kimliği dolayısıyla ötekileştirilmediği bir dönem başlatacağız. Bu aynı şekilde her toplum kesimi için olacak. Bunu yapmak zorundayız. Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlanması ancak ve ancak böyle mümkün olur. Yoksa jakoben bir anlayışla Cumhuriyeti bütün kimlikleri reddeden ve tek bir kategorizasyon içine indiren bir tutumda yaşatmaya kalkarsanız işte yüz yıllık problemleri tekrar netleşir.” Diye konuştu.

“VATANDAŞLARIN İRADESİNİ ESİR ALAN DÜZENE KARŞI ÇIKTIK”

Bölge insanının iradesine karşı yapılan davranışların doğru olmadığını söyleyen Davutoğlu, “Kürt sorunu diye yola çıkan Sayın Erdoğan, 90'lı yılların aktörlerini yanına alıp onlarla birlikte şimdi Kürtlere verdiği bütün sözleri unutarak, kayyum üzerinden de bir yerel yönetim düzeni kurarak bir gelecek inşa etmeye çalışıyor. İşte bizim karşı çıktığımız bu. Biz KCK'ya da karşı çıkmıştık. Buradaki vatandaşlarımızın iradelerini esir alan Kandil'den gönderilen KCK memurlarına karşı çıktığımız gibi bölgedeki vatandaşlarımızın iradelerini esir alan kayyum düzenine de karşı çıktık, karşı çıkmaya devam edeceğiz.” Dedi.

KÜRT SORUNU, TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİYLE ÇÖZÜLÜR

Türkiye’nin bütünüyle demokratikleşmeden hiçbir sorunun çözülemeyeceğine vurgu yapan Davutoğlu, “Türkiye, bütünüyle demokratikleşmeden hiçbir sorun çözülemeyeceği gibi Kürt sorunu da çözülemez. Türkiye demokratikleşmeyi insan hak ve özgürlüklere dayanan yeni bir anayasadır. Hep beraber yapacağız, onun için Gelecek Partisi olarak parti programımızda neredeyse anayasa gibi geldi. En başına da şunu dedik, İnsan onurunu, en temel ilkemiz, kim insan onuruna halel getirirse, kim insan hak ve özgürlüklerini göz ardı ederse biz onun karşısındayız. Hangi kötü, nereden gelirse gelsin insan onurunu esas alan herkesle beraberiz. İşte önce tamamıyla bütünüyle demokratikleşme, sonra bölgedeki sorunları tek tek çözecek bir irade ortaya koyma ve sınır ötesindeki Kürtleri, Türkmenleri, Arapları, bütün akraba topluluklarını bizim kadar kaderdaşımız olarak göreceğiz, Irak'taki, Suriye'deki, İran'daki Kürtler de aynen oradaki Türkmenler gibi, Araplar gibi, bizim kaderdaşımızdır. Hiçbirini sahipsiz bırakmayız. Irak'taki, Suriye'deki Kürtleri, bir terör örgütünün ya da yabancı güçlerin, Amerika'nın, İngiltere'nin, Rusya'nın ve herhangi bir gücün hatırına vicdana terk etmek tarihe ihanet olur. Evet, onların da bir devleti var. Her zaman söylüyoruz. Sınır ötesindeki Kürtlerin de devleti, sınır içindeki Kürtlerin de devleti olduğu gibi tarihi bağlar dolayısıyla eğer bir himaye gerekirse aynen Halepçe'de olduğu gibi ya da diğer alanlarda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.” İfadelerine yer verdi.

“CUMHURİYETİN 2’İNCİ YÜZYILINI BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”

Cumhuriyetin 100'üncü yılını gerilimler üreten ve birbirlerini kaderlerine ter edilmesi durumunda bir yüzyıl daha bu problemlerle uğraşılacağını söyleyen Davutoğlu, “Asla geçen yüzyılın korkularını, dürtülerini, tehditlerini esas alan bir yeni yüzyıl kurmayacağız. Cumhuriyetin yeni yüzyılı, 2023 ile birlikte herkesin onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak her insan hakkına sahip olduğu, hiç kimsenin ötekileştirilmediği, dışlanmadığı, yeni bir yüzyıl olacak ve bu yüzyılı hep beraber biz demokratik gelecek olarak inşa edeceğiz. Bunun belgesi de belli, partiyi kurarken biz özgürlükçü demokrasi dedik ve Türkiye'nin fay hatları gibi görülen Türk-Kürt veya etnik fay hattı olarak görülen alanlardadır. Mezhebi fay hattı gibi gören Sünni Alevi meselesi, muhafazakârlık, laik seküler ayrımındaki laiklik meselesinde de söylediğimiz her şey açık ve nettir. Özgürlükçü demokrasi, özgürlükçü kimlik, özgürlükçü gelecek, özgürlükçü bir toplumsal düzen. Bugün dünyada otoriterlik yükseliyor diye kimse hayal kurmasın. Kimse Türkiye'nin tek liderlere dayalı asetik bir yöntemle idare edileceğini zannetmesin. Demokrasi, hukuk ve ekonomik refah omuz omuza yürür. Biri için diğerinden fedakârlık etmeyiz, etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıktığımızı ve çıkışımızı esasında da bu var. İkincisi adalet, çok kolay kirletildiğini adalettir diye. Ankara'da unuttuk ama gelin bakalım adalet konusunda alanda neler yaşanıyor? Her yerde ne gördüm, sokakta sadece doğuda değil batıda da öyle bir adalet de yok.” Diye konuştu.

“YAPISAL DÖNÜŞÜM DEVRİMİNİ HEP BERABER YAPACAĞIZ”

Adaletin sadece mahkeme salonlarında veya yargıda düşünülmemesine vurgu yapan Başkan Dabutoğlu, “Adalet öyle bir sihirli kelime ki, öyle sihirli bir ilaç ki varsa her derde şifadır, yoksa her derdin kaynağıdır.” Dedi. Türkiye siyaseti üzerinde, devrim mahiyetinde değişikliklere gidecekleri sözlerine ekleyen Davutoğlu, “Türkiye'nin demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları ve ekonomide insanoğlu onuruna yakışır bir hayat standardı için devrim mahiyetinde neşter atılması lazım. Sistemi otoriter yolsuzluk düzeninin tümüyle ortadan kalacak bütün izleriyle birlikte ortadan kaldıracak devrim mahiyetinde bir adım atıyoruz. Palyatif tedavilerle, pansuman tedavilerle düzeltmenin imkânı da yolda kaldı. Nitelikli kadrolarla bugünden hazırlanarak biz Gelecek Partisi kadroları bugünden hazırlanarak önce bu zihniyet devrimini, sonra sosyal devrimi, adalet devrimi ve ekonomik dönüşüm, yapısal dönüşüm devrimini hep beraber yapacağız. Ve burada da Van'ın rolü İzmir'in rolü kadar olacak. Ağrının rolü Bursa'nın rolü kadar olacak. Türkiye'deki gelir adaletsizlikleri yatay kesen gelir adaletsizliği, bölücülüğü ne de son vereceğiz. Kutuplaştırıcı, gerilimlere dayalı bu toplumsal iklime de asla izin vermeyeceğiz.” İfadeler yer verdi.

Editör: TE Bilisim