İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, bugün saat 13.00 civarlarında Van’ın Saray ilçesinde 5.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini hatırlatarak, “Bu deprem yaklaşık 30 kilometre uzunluğunda olan sağ yana doğrultu atımı fay karakterinde, tam Türkiye-İran sınırında bulunan Saray fay zonu üzerinde deprem meydana geldi. Deprem Van merkez başta olmak üzere Özalp, Gürpınar ve Saray ilçelerinde yoğun bir şekilde hissedildi. Van il merkezinde de depremi hissetme oranı yüksekti. Van dışında Hakkari ve Ağrı’da da bu deprem hissedildi. Bu depremin hissedilme sebeplerinden bir tanesi, bu depremi oluşturan fayın sağ yana doğrultu atımı, fay karakterinde olması. Özellikle bir doğrultu atımlı faylarda depremi daha yoğun şiddetli hissediyoruz bu bölgelerde” dedi.

“Orta büyüklükteki bir depremin yıkım oluşturmaması gerekiyor”
YYÜ Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak yaptıkları çalışmalarda, özellikle Doğu Anadolu’nun doğusunda yer alan fayların bir biriyle ilişkili olduğunu dile getiren Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, “Çaldıran, Özalp, Erciş ve aynı zamanda Doğubayazıt fayının doğuya doğru sağ yana doğrultu yaparak Tebriz fayı ile birleştiğini görüyoruz. Bu fayın kendi içerisinde depremleri, yani atım paylaşımı dediğimiz depremleri de paylaştığını görüyoruz. 1976’da Çaldıran’da bir deprem meydana geldi ve 50 kilometre yüzey kırıklığı oluştu. Hemen bunun üzerinde 2011 yılında Van depremi meydana geldi. 2020 yıllarına geldiğimizde Başkale depremi oluştu. 5.9 büyüklüğünde ve 10 kişi hayatını kaybetti. Başkale depreminde birçok yapı kullanılamaz hale geldi. Bugün yine 5.4 büyüklüğünde, aslında orta büyüklükte bir deprem meydana geldi. Bazı köylerde kısmi yıkımların olduğu söyleniyor. Bizim ülke olarak artık deprem gerçeğiyle baş başa olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Depremin ne zaman olacağı, nasıl olacağını konuşmamız lazım. Orta büyüklükteki bir depremin hiç konu bahis olmaması ve yıkım oluşturmaması gerekiyor” diye konuştu.

“Bölgeyi etkileyebilecek 12 tane aktif fay haritalanmış”
Her il için ‘afet risk planı’ çıkarılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, “Bu durumda ne yapmamız lazım? Bir an önce ülke olarak her ile ait afet risk planlarını çıkartarak bu bölgelere ait yapı stoklarını çıkarmamız gerekiyor. Sadece deprem değil özelimiz, bölgemizde çığ potansiyeli de var. Bunu da konuşmamız lazım. Heyelan potansiyeli var, buna göre de bir durum planlaması yapılması lazım. Bizim yapı stoklarımızı mutlaka afet risk durumuna göre oluşturmamız lazım. Aktif fayların kenarına, köşelerine veya aktif fay üzerinde bizim yapılaşma yapmamamız gerekiyor. Bölgeyi etkileyebilecek 12 tane aktif fay haritalanmış. Bölge içerisinde her 30 yıl içerisinde 7 ve üzeri büyüklükte deprem meydana geliyor. Demekti bizin bu bölgede yüksek deprem risk potansiyeli var. Bunu göze alarak eğer bölge içerisinde yapı stoku taranır ve çıkartılırsa, artı yeni yapılacak yapılaşma da bu afet, sadece deprem değil çığ ve heyelan, diğer afet risk planlamalarına göre yapılaşma izinleri çıkartılırsa bölge içerisinde herhangi bir yıkım ve can kaybı yaşanmaz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim