Van’da Domuz Gribi vakaları, H1N1 şüphesiyle hastaneye başvuranların sayısı artarken dün bir çocuğun daha bu virüse yakalandığı bilgisi geldi. Van’da şimdiye kadar resmi olarak 4 vakanın bu gribe yakalandığı yönündeki açıklamalar gelirken kentte bu virüsten kaynaklı vakaların artmasından korkuluyor. Zira Van’da bitmek bilmeyen bu vakaların diğer bazı kentlerde olduğu gibi artmasından korkuluyor.

 

Son haftaların korkulu rüyası olan Domuz Gribi paniği Van’da aralıksız sürüyor. Haftalardır domuz gribi şüphesiyle hastaneye başvurduğu söylenen hastalarla ilgili haberlerin ardı arkası kesilmezken Yüzüncü Yıl Üniversitesi uzmanlarından açıklama geldi. Geçtiğimiz hafta bir kişinin hayatını kaybettiği Domuz Gribi salgınından sonra kentte tedirginlik iyice artarken dün de bir çocuğun domuz gribi vakası olarak hastanede tedavi görüyor olması da olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin farklı illerinden ölüm haberleri gelmeye devam ederken griple ilgili sağlık kuruluşları ardı ardına uyarılar yapmaya devam ederken Van’da da panik havası yaratan o salgınla ilgili (YYÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Fayik Öner’den açıklama geldi. Öner şimdiye kadar 4 vakanın görüldüğünü belirtirken, Van’da şimdiye kadar binlerce vaka olmuş olabileceğinin de altını çizdi. Kimilerinin hastaneye gitmeden atlattığı salgın kronik hastalıkları olan ve hassas bünyelerde tahribatı büyük olurken, Prof. Dr. Öner, virüse karşı önemli uyarılarda da bulundu!

 

VAN’DA 1 KİŞİ DOMUZ GRİBİNDEN ÖLDÜ! 1 ÇOCUK TEDAVİ GÖRÜYOR!

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Fayik Öner, domuz gribi vakasından bir çocuğun hastanede yattığını söyledi. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Fayik Öner, özellikle kış mevsiminde her yıl salgınların olduğunu belirterek, bazen bu salgınların toplumun yüzde 5 ila 10’unu etkileyen büyük çapta enfeksiyonlara yol açtığını söyledi. Bu salgınlara yol açan mikrobun kuzey yarım kürede Aralık ayı başı ile Mayıs ayları arasında görüldüğünü ifade eden Öner, dolayısıyla bu yıl da görülen grip vakasının sıklığı ve şiddetinde geçen yıllara göre çok büyük farklılıklarının olmadığını söyledi. Domuz gribi olarak bilinen ve isminden dolayı insanların korktuğu H1N1 virüsünün geçmiş yıllarda görülen virüsün aynısı olduğunu ifade eden Öner, “Virüsün yapısı ve bulaşıcılığında çok büyük bir değişiklik yok. Türkiye’de bu yıl kaybettiğimiz on vakamız var. Van’da da şu ana kadar 4 vaka görüldü. Bunlardan birini 10 gün önce kaybetmiştik. Şu anda da hastanemizde H1N1 vakasıyla sadece bir çocuk yatmaktadır” dedi.

 

“VAN’DA BİNLERCE VAKA OLDU!”

Vakaların özelliği itibariyle çok aşırı bir şekilde izolasyona gerek olmadığını ifade eden Öner, “Van’da şimdiye kadar binlerce vaka olmuştur. Bunlardan sadece birini kaybettik. Bu tür vakalarda genellikle hastayı tek odaya almak; hastaya, refakatçisine ve hastanın odasına girip çıkanlara maske dağıtıyoruz. Böyle çok büyük bir karantina işlemlerine gerek yok. El yıkama çok önemli. Bunun yanında 4-5 saat kadar odayı havalandırarak tedbir alıyoruz. Hastaneyi veya hastanenin bir bölümünü karantinaya almak veya izole etmek gibi bir yaklaşım yoktur” ifadelerini kullandı.

 

ÖĞRENCİ VELİLERİ DİKKAT!

Domuz gribinin çocuklarda ve yetişkinlerde zaman zaman ağır enfeksiyonlar oluşturduğunu vurgulayan Öner, bu enfeksiyonların çoğu zatürre ile birlikte olmaktadır. Evlerimizde, okullarımızda salgınlar olabilir veya grip olan vakalar olabilir. Bunları da daha hafif geçirerek, çoğunlukla doktorlara gelerek, bazen gelmeyerek atlatabilirler. Griple ilgili özellikle korumada en önemli unsur aşılamadır. En önemli tedavilerinden birisi de dinlenmek ve bol bol C vitamini almaktır. Özellikle öksürük, hastalığın başından itibaren artıyorsa bir zatürrenin başlangıcı olabilir düşüncesiyle mutlaka doktora görünmek gerekir” şeklinde konuştu.

 

BEKLENTİNİN ÜSTÜNDE DEĞİL AMA…

Öte yandan domuz gribi vakaları ve ölümleri ile ilgili Van için farklı sayılar lanse edilmeye devam ederken resmi ağızlar şimdiye kadar 1 kişinin öldüğünü belirtiyor. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde ise Halk Sağlığı İl Müdürü Yakup İmren gribin kentteki gidişatına dair bir açıklama yapmıştı. İmren kentte domuz gribi (H1N1) enfeksiyonu şüphesiyle gözlem altına alınan hasta sayısında artış olduğuna dair iddialara ilişkin, "Şu an için ilimizde geçen yıllara göre vaka sayılarında ya da laboratuvar sonuçlarında beklenenin üstünde bir durum söz konusu değildir" ifadesini kullanmıştı. İmren, yaptığı yazılı açıklamada ayrıca influenza (H1N1) virüsünün bireyler ve toplumlar üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip, mevsimsel, yaygın, bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirtti. Gribin her yıl görüldüğünü ifade eden İmren, hastalığın etkilerini azaltmak amacıyla Sağlık Bakanlığınca özel programların yürütüldüğüne değinmişti.

 

NEDİR BU DOMUZ GRİBİ?

Şu sıralar sık görülen grip virüsü haline gelen H1N1’i ne kadar tanıyoruz? Domuz gribi, domuzlarda hastalığa yol açan bir mikro organizma olan İnfluenza Tip A virüsünün insanlarda oluşturduğu solunum yolu hastalığıdır. Virüs daha önce insanlarda hastalığa yol açmamakta, sadece domuzlarda görülmekteydi. Ancak mikro organizmadaki değişime bağlı olarak ortaya “İnfluenza tip A H1N1” adı verilen yeni bir virüs formu çıkmıştır. İlk kez 2009 yılında saptanan domuz gribi şu anda ülkemizde en sık görülen grip virüsüdür.

 

Nasıl Bulaşıyor?

Domuz gribi solunum yolu ile bulaşıyor. Özellikle yakın temas, öksürmek ve hapşırmak suretiyle insandan insana geçiyor. Kuluçka süresi ise 1-3 gündür.

 

Belirtileri Neler?

Ani başlayan ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanması ya da akması, baş ağrısı, gözlerde sulanma, kas ağrısı ve halsizlik bulguları olabilir. Bazı vakalarda hiçbir belirti görülmezken bazıları ölümle sonuçlanabilmektedir.

 

Nasıl Tanı Konuyor?

İnfluenzanın kesin tanısı, hastalığın ilk üç günü içinde, ateşli dönemde alınan boğaz-burun kültüründen virüs izolasyonu ile olur.

 

Korunmak İçin Ne Yapmalı?

- Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılmalıdır.

- Sabun ve su ile eller sık sık yıkanmalıdır.

- Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas edilmemelidir.

 -Yüzeyler sık sık temizlenmelidir.

 

Aşı Olmak Ne Kadar Etkili?

İnfluenzaya karşı inaktive virüs aşısı geliştirilmiştir. Aşı hastalığın ağır geçmesini ve komplikasyonlarını önler. Aşı bir sezon önce dolaşan virüsler temel alınarak hazırlanır. Aşının etkinliği virüsün antijenik yapısını hızlı değiştirmesi nedeniyle ancak %70-90 düzeyindedir.

 

Kimler Aşı Olmalı?

65 yaşın üzerindekiler,

Yaşlı bakım evinde kalanlar,

Astımlı çocuklar, kronik kardiopulmoner hastalığı olanlar,

Diyabet, renal bozukluk ya da immun yetmezliği olanlar,

Uzun süreli aspirin tedavisi alanlar (Reye Sendromu olasılığı),

İnfluenza sezonunda gebeliğinin ikinci ya da üçüncü trimesterinde olacak kadınlar,

Grip virüsünü riskli gruplara taşıyabilecek kişiler: sağlık çalışanları, yaşlı bakım evlerinde çalışanlar, ev ziyareti yapanlar, grip açısından riskli kişinin ev halkı,

HIV ile enfekte kişiler mutlaka aşı olmalıdır.

 

İlaç Tedavisi Ne kadar Etkin?

İnfluenza A’nın tedavisinde özellikle antiviral ilaçlar etkilidir. İlaçların 36-48 saat içinde başlandığında semptom süresini kısalttıkları ve komplikasyonları azalttıkları saptanmıştır. 

Editör: TE Bilisim