Ömer TOKTAŞ - Şehrivan


İşten çıkarıldıkları günden bu yana Feqiye Teyran Parkı’nda kendilerine verilen sözlerin tutulması ve yeniden işe alınmak için mücadele eden 7 Bin 286 İŞ-KUR çalışanının 70 günlük direnişi zafer ile sonuçlandı. Van Yararına Çalışma Derneği Başkanı Ethem Altun seçimlerin bitmesi ile birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’ten direnişlerinin başarıya ulaştığı müjdesini aldıklarını belirtti.

ALTUN: VAN’IN SEÇİLENLERİ YATIYOR

Van’ın son zamanlarda ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını fakat yetkililerin bu konuda bir adım atmadığını belirten Altun “Hep beraber direnerek bu başarıya ulaştık hayırlı, uğurlu olsun. Bu direnişe başladığımız ilk gün şunu söyledim; Çatı altında olan ya da olmayanlar önemli değil, yeter ki davasına sadık insanlar bizimle olsun. Hepinize helal olsun ki 70 gün boyunca bir park köşesinde kalıp, Ramazan Ayı’nda domates peynir ile iftar yaptınız. Bu davamızdan bir kez olsun şaşmadık. Bu cesareti sizden aldık. Bugün hep beraber bu yolda başarıya gidiyoruz. Başarmaya ramak kaldı. Bizde bu başarı ile Türkiye’ye örnek bir toplum olacağız. Ben direnişin başından beri haykıra haykıra söyledim. Bizim davamız ekmek davasıdır. Başka herhangi bir derdimiz ve sıkıntımız yoktur. Bir siyasi görüşe sahip olabiliriz, fakat hepimizin ortak derdi dediğim gibi ekmek davasıydı. Bizi eleştirenler oldu, ağır şekilde hakaret edenler oldu. Ama bu davadan hiçbir zaman vazgeçmedik. Van’ın inim inim inleyen sorunları ile boğuştuk. Ne yazık ki Van yatıyor, Van’ın ileri gelenleri yatıyor, Van’ın seçilen milletvekilleri yatıyor. Seçtiğimiz belediye başkanları yatıyor, sivil toplum örgütleri yatıyor. Van uçuruma gidiyor bunlar uyuyor. Haberi olanlarda kafasını kuma soktuğu için görmezden geliyor. Bu mesele nereye kadar gidecekti daha. Van’ı deprem esnasında bu toplum terk etmedi. Bundan sonra da terk etmeyecektir.” Dedi.

ALTUN: NEREDE VAN’IN STK’LARI

Sivil toplum kuruluşlarının kendilerine mücadele ettikleri süreç içerisinde destek vermemesinden yakınan Altun “Kim ne derse desin. Bir dava uğruna kefenimizi giyip yola çıktık. Rabbim bu canı bize verdi. Şerefsiz yaşayacağımıza şerefli ölmeyi tercih ederiz. Ama bunu da bilmeliyiz ki arkadaşlar sesimizi daha fazla yükseltmemiz lazım. Bu halk sizin halkınızdır. Bu dava sizin davanızdır. Buna kimse engel olamaz. Engel olanı varsa hodri meydan diyoruz. Maalesef baktığımızda bir yandan yaptığımızı bir yandan da bozmaya çalışanların olduğunu görüyoruz. Özellikle esnaf kardeşlerime sesleniyorum. Bu insanlar aldığı parayı senin iş yerinde değerlendirmiyor mu? Benim aldığım para senin kasana giriyor. Öyleyse neden bir güne bir gün yanımda olmadın. Sen bu şehrin, bu toplumun evladı değil misin? Benim güzel sendikacı kardeşim. Hani sendikacı deyince mazlumun ve emekçinin yanında yer alması gereken bir örgüt geliyor aklımıza. Neden bir gün çıkıp da sesimize destek olmadılar? Neden işten atılan 7 Bin 286 emekçiye sahip çıkmadın. Senin yaşadığın yerde komşun aç iken sen neden tok yatıyorsun? Bu hesapları önümüzdeki günlerde elbette soracağız. Ya adam gibi adam olup işinizi yapın, ya da oturduğunuz koltukları terk edin. Bu benim işim değildi. Ben yurttaş olarak bu insanlarla el ele verip bir dava uğruna kendimi feda ettim. Sivil toplum örgütlerinin adı altında naralar atanlar neden bir gün bizim için çıt çıkarmadı. Yeri geldi mi mangalda kül bırakmayan sizler, 7 Bin 286 arkadaşım perişan bir halde direnirken neden bir gün ses çıkarmadınız?” dedi.

ALTUN: SAYIN VALİM BİZ VATAN HAİNİ DEĞİLİZ

Direniş boyunca yaptıkları yürüyüşün bir protesto olmadığını belirten Altun “Van’da 200’ün üzerinde dernek var. Bunlar sadece isimlerinin dernek listeleri arasına girmesi için mi kurulmuş. Benim bu direnişçi arkadaşlarım bir gün sokakta ya da kahvede karşınıza elbet çıkacak ve siz o gün utancınızdan yerin dibine gireceksiniz. Eğer ilk günden itibaren bu derneklerin çeyreği bizim yanımızda olsa bu direniş çoktan neticeye kavuşurdu. Hani ilimizin bir yerlere gelmesi için durmadan kıvranan şahıslar. Ben ilimi seviyorum, bu topraklara canım feda diyen laf cambazları nerelerdesiniz. Allah’tan korkun. Hepinizin bu işçiler arasında akrabası ve dostları var. Bari onlara sahip çıkın. Sayın Valim biz vatan haini değiliz, valiliğe yürürken de sizi protesto etmek için değil; bu insanların dertlerini size anlatmak amacıyla yürüyorduk. Çevik kuvvet ile karşı karşıya gelmeye o kadar da meraklı değiliz. Bizim derdimizin ekmek olduğunu herkes gibi sende biliyorsun Sayın Valim. Değerli kardeşlerim sıkıntılar henüz bitmiş değil. Eğer biz bu toprağın evlatları isek kendi işimiz bitti diye evimizde oturmamalıyız. Eğer bu düşünce ile hareket ederseniz yemin olsun ki hakkım size helal değildir. Van’ın birçok sorunu var. Biz bu sorunların hallolması için çözüm yollarında el ayak olmalıyız. Eğer Van’ı seviyorsak ve Van’ı bir yerlere getirmek istiyorsak Van ile ilgili sorunların üstesinden gelebilmemiz lazım. Nasıl bir sıkıntının üstesinden gelebiliyorsak diğer sorunları da halledebilmemiz gerekir. Bu konuda da Allah’tan başka kimseden korkunuz olmasın. Bir canımız var onu da ne zaman alacağını Allah bilir. Kim nasıl algılamak istiyorsa algılasın. Ama ben yöneticiyim, ben başkanım, ben bürokratım diyen herkes bu işten sorumlu olmalıdır. Diğer ülkelerin, toprakların insanları buradan aya sefer düzenliyor. Bizim yetkililerimiz hala tüm sorunları depreme bağlıyor.” İfadelerini kullandı.

ALTUN: ANKARA’DA HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIK

Ankara’da kaldıkları süreçte neler yaşadıklarını anlatan Altun “Toplumumuz bilinçlendirilmiyor. Halkımız bir araya gelse her kafadan bir ses çıkar. Senin siyasi görüşün ne olursa olsun beni ilgilendirmez. İlk günden beridir söylüyorum. Ama ekmek davasına gelince birlik olmalısınız aksi takdirde bağlı olduğunuz siyasi görüşün de bir anlamı kalmaz. Hangi siyasi görüşe mensup olursanız olun davanızın peşinde koşmazsanız o siyasi partiniz de sizden bir verim alamaz. Önce davanıza ekmeğinize sahip çıkacaksınız. Sonra herkes sizin arkanızdan alkış tutacak. Son günler içerisinde bir mitingde sayın başbakanımız Van’a gelmişti. İki arkadaş kendisiyle görüştük. Orada bir yazı vererek ricada da bulunduk. Gereken ne ise yapılacak dediler. Gelip olanları sizlere anlattık. Sonra tekrardan Ankara’ya gittik. Birinci hafta sadece bir milletvekili ile görüştük. Türkiye seçim arifesine girdi. Hiç kimseyi yerinde bulamıyorduk. Nereye gidersek gidelim seçim için herkesin kendi memleketine gittiğini öğrendik. Çok üzüldük. Üç arkadaş kafa kafaya verdik ‘Ne yapacağız?’ diye. Van’da bu kadar insan bizi beklerken ne yapacağız diye oturup hüngür hüngür ağladık. Rabbime şükürler olsun, içinizden birilerinin duaları kabul oldu. İkinci hafta seçim bittikten sonra mecliste dört milletvekili ile bir araya geldik. Orada bir müjdeli haber aldık. Vekiller bu mücadelemizin boşa gitmediğini ve sonuç aldığımızı söylediler. Yine de içimiz rahat olmadı. Perşembe günü AK Parti Genel Merkezi’ne gittik. Sayın Burhan Kayatürk ve diğer milletvekillerinin öncülüğünde bizi içeri aldılar. Orada Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte bir kez daha görüşme fırsatı bulduk. Yani 15 gün içerisinde hem Başbakan ile hem de cumhurbaşkanı ile görüşme fırsatımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız size selam söylememi, verdiğimiz yazıları incelemeye aldıklarını ve Çalışma Bakanlığı’na gönderdiklerini söyledi. Allah hayırlı uğurlu etsin.” Diye konuştu.

ALTUN: BEN İŞİME KAVUŞTUM DİYE RAHAT OLMAYIN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptıkları görüşmeler neticesinde işten çıkarılanların yeniden alınacağını belirten Altun “İlerleyen günlerde Faruk Çelik ile görüşecektik fakat hastalandığı için görüşemeyeceğimiz söylendi. Tama Genel Merkez’den ayrılacaktık ki Faruk Çelik’in acil bir işinden dolayı oraya geldiğini gördük. Bakan Bey bizi görür görmez tanıdı ve ‘Arkadaşlar siz buraya da mı geldiniz?’ dedi. Bizde evet burada da varız dedik. Zaten bu dava 500 günde sürse direnişimizle hep var olacağız. Bunun başka çaresi ve bu iş olana kadar durmak yok. Bunu herkes böyle bilmelidir. Ne olursa olsun benim dostlarım yerleşmeyene ve maaşlarını almayana kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Bunu buradan kamuoyuna duyurmak istiyorum. Sakın benim işim oldu deyip rahatlığa kapılmayın. Bu süreçte hepimiz dikkatli olmalıyız. Arkadaşlar defalarca söyledim. Şimdi de söylüyorum. Ben işime kavuştum diye rahat olmayın. Sizin gibi milyonlarca gariban insan var Van’da. Gelin hep beraber mücadele edip onlara da bir şeyler kazandıralım. Bugüne kadar 7 Bin 286 arkadaşımız adına konuştuk. Devlet bu arkadaşlarımızın hepsini alır mı onu biz bilemeyiz. Ama bildiğimiz tek şey var. 70 gün boyunca sefalet çeken arkadaşlarımızın hepsi hakkını alacaktır. Son olarak da bizim bu süreçte sesimizi duyuran ve bize el ayak olan basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Alkışı en çok hak edenler onlarıdır.” Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim