Yaz boyu sinekten şikayet eden İstanbullular şimdi de baldırsokan sineğiyle uğraşıyor. Sinek türü nedeniyle hastaneye başvurular artarken, uzmanlardan da art arda uyarılar geldi.Özellikle balkon veya cam kenarlarındaki saksılardaki fesleğen, limon otu, nane, lavanta ve biberiye gibi bitkileri öneren uzmanlar, bu bitkilerin sinekleri uzaklaştırdığını savunuyor.

MİKROP BULAŞTIRMA ÖZELLİĞİ VAR

İstanbulluların yeni tehlikesi olan 'stomoxys' yani 'baldırsokan sineği', çöpten beslenen karasineklerden farklı olarak insanın derisine yapışıp kan emen bir tür. Çeşitli mikropları taşıma ve bulaştırma özelliğine de sahip bu türle ilgili uzmanlar uyarılarda bulunuyor.

SİNEĞİN ISIRDIĞI KİŞİ DOKTORA KOŞUYOR

Doktorlar, baldırsokan sineği ısırığıyla ilgili olarak; kaşıntı, kabarma ve yoğun kızarıklık gibi şikayetlerle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısında da önemli artış olduğunu belirtiyor.

"SICAKLIK VE YAĞMUR BİR ARADA OLUNCA ÇIKABİLİRLER"

Hürriyet'ten İsmail Sarının haberine göre, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Dikmen, "Sıcaklığın arttığı, arada yağmurların da yağdığı dönemlerin ardından çevremizde bolca böcek görmemiz hiç şaşırtıcı değil. Son yıllarda yazın yaşadığımız yağmurlu dönemler ve ardından gelen sıcak dönemler tam da böceklerin ve dolayısıyla sineklerin çoğalabileceği bir yaşam ortamı sunuyor. Eğer iklim değişimi yüzünden kış veya sonbahar mevsimi kaybolursa ya da ılık geçerse sinekler de kalıcı olacaktır" diye de uyarıyor.

KARASİNEKLERDEN DAHA FARKLILAR

İstanbul'un pek çok ilçesinde 'stomoxys' yani baldırsokan türünün çoğaldığına vurgu yapan Dikmen, karasineklerden farkını şöyle açıkladı:

"Karasinekler çöpleri, atıkları tercih ederken, baldırsokanlar kan emme davranışı gösterir ve bu nedenle insanın derisine konduğunda sokma ve acıtma yapabilir. Bu da 'Karasinek ısırdı' gibi cümleler kurmamıza neden olur. Aslında o karasinekten ziyade baldırsokan sineğidir.

Bu sinekler aynı zamanda çeşitli mikropları da vücutlarında taşıyabiliyor. Karasinekler mikropları vücutlarının yüzeyinde kondukları yerlerden alıp insanın yaşam alanına taşıyor. Sivrisinekler ve baldırsokan sinekleri ise bu mikropları kan yoluyla alıyor ve aynı şekilde bulaştırıyor. Bütün bunlar nedeniyle halk sağlığı açısından riskli canlılar arasında yer alıyorlar."

UYKU HASTALIĞINA DA YOL AÇIYOR

Baldırsokan sineğinin çiftlik hayvanlarında, insan derisinde ve kanında bulunan mikropları taşıdığını belirten Doç. Dr. Zekai Kutlubay ise bir uyku hastalığına dikkat çekti:

"Baldırsokan sineğinin taşıdığı parazitlerden biri de uyku hastalığına neden olan parazittir. Bu parazit sinekler tarafından dünyanın her yerine taşınır. Uyku hastalığında sineğin ısırığı genellikle ağrılıdır ve 'şankır' adı verilen kırmızı yaralara dönüşebilir. Yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, asabiyet, şiddetli yorgunluk, lenf düğümlerinde şişme, ağrılı kas ve eklemler, uyku hastalığının genel belirtileri arasında yer alır. Ayrıca bazı kişilerin ciltlerinde aşırı derecede kızarıklık oluşabilir."

BALDIRSOKANDAN NASIL KORUNURUZ?

Dikmen bu sorunun cevabını 6 maddede sıraladı:

1- Karasinek çoğalmasın istiyorsak evimizdeki çöpleri gelişigüzel çöp konteynırına atmamalıyız. Çöpleri mutlaka ağızları kapalı bir şekilde paketlememiz gerekiyor.

2- Çöplerin belediye ekipleri tarafından sıklıkla toplandığını denetlemeli, aksamalar olması durumunda yetkililere mutlaka bildirmeliyiz.

3- Evlerdeki pencerelere sineklik takarak sinek ya da böceklerin evin içine girmesini engellemek mümkün.

4- Bahçede ve balkonda otururken sivrisinekleri kaçıran çeşitli kokular sürülebilir. Bu kokuların marketlerde kimyasal içerikli olanları olduğu gibi kendiniz de böyle bir koku karışımı yapabilirsiniz.

5- Lavanta ve çay ağacı yağı gibi keskin kokulardan oluşan bir karışımı uygun şekilde sulandırarak bu tarz kokuları kıyafetlerinize uygulayabilir ve sineklerin yaklaşmasını önleyebilirsiniz.

6- Özellikle balkon veya cam kenarlarındaki saksılardaki fesleğen, limon otu, nane, lavanta ve biberiye gibi bitkiler de yine sineklerin evlere yaklaşmasını önlüyor.

Editör: TE Bilisim