ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-M.ALİ EKİNCİ
Salgın iç turizmde son zamanların en buruk sezonlarından birisini yaşatırken, ekonomide de büyük kayıp yarattı. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, tarihi ve doğal güzellikleri, mavi bayraklı plajıyla bölgenin önemli merkezleri arasında bulunan Van, yerli ve yabancıların ilgi odağı olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde tur kapsamında Van’a gelen yerli turistler, başta Van olmak üzere bölge illeri gezerek, tarihi dokusuna şahitlik etti. Urartular'dan bugüne ulaşan kalelerde, Akdamar Kilisesi ve camilerde kadim bir tarihe tanıklık eden turistler, Muradiye Şelalesi'nde serinleyip Van Gölü sahillerinde gün batımını izleyerek günün yorgunluğunu atma imkanı buluyor. Bu gruplardan birinin gezesine katılan Şehrivan, kente gelen turistlerin olumlu ve olumsuz görüşlerini aldı. Kimisi Van’a hayran kalan, kimisi de olması gerekenleri paylaşan vatandaşlar bu güzelliğin eşsiz olduğu ortak paydasında buluştu. Öte yandan turu düzenleyen ve tur sonrası konuyla ilgili Şehrivan’a görüş bildiren turistler, Van’a hayran kaldıklarını belirtirken, Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir ise Ayanıs Turizm Tur Operatörü, Van Gölü havzasını markalaştırmak için çalışmaların sürdüğünü söyleyerek, bölgenin daha fazla tanıtılması gerektiğini söyledi.
“VAN ÖZEL COĞRAFYALARDAN BİRİSİ”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Van’ı gezmeye gelen Yeşim Örekgümüşdağ, “Göz hekimiyim. Sağlık Bakanlığında üst düzey yöneticilik yaptım. Şu anda da Cumhurbaşkanlığı Sağlık Teknisyeniyim. Van ve Van Gölü Havzasında yer alan illeri dolaştık ve çok etkilendim. 10 yıldır sevgili turist rehberimiz Özge Ersu’yla dünyanın çok çeşitli yerlerine kültür turizmi yapıyoruz. Ancak yakınımızda bulunan ve bu kadar kültür hazinesi olan bir yere şimdi geliyor olmanın üzüntüsü içindeyim. Buraları gördüğüm için çok mutluyum. Diğer illerinde her biri ayrı ayrı güzel. Bazı yerler vardır, özel coğrafyalardır. Tekrar tekrar gitmek istersiniz, bir kere gitmek yetmez. Van’da bu özel coğrafyalardan biri. Buraya gelince çok şaşırdım. Çok büyük ve gelişmiş bir yer. Aslında Doğunun Paris’i diyorlardı da insan hayal edemiyordu. Van’a ilk gelişim ve gezdiğim yerleri ayrı ayrı çok sevdim. Bence buralara herkesin gelip görmesi gerektiğini düşünüyorum. Van’daki büyük bir gölü görünce deniz oluğuna ikna oldum. Ayrıca çok misafirperver bir kent. Şehir çok huzurlu ve çok güvenilir.” Dedi.
VAN’I YERİNDE GÖRMEK BAŞKA…
Van’a ikinci defa gelen Ayşe Topuzoğlu, iki yıl geçmesine rağmen hiçbir değişikliğin olmadığının altını çizerek şunları kaydetti: “İzmir’den geldim ve Van gelişmiş çok güzel bir şehir. Bünyesinde bu kadar güzellikler barındıran bir şehrin bu kadar sahipsiz kalması çok garip. Başta Van olmak üzere bölge iller de tarihi ve kültür açısından çok zengin bir yer. Bunlarında tanıtılıp değerlendirilmesi gerekiyor. Buraya bir kez daha gelmekle mutlu oldum. Van, diğer iller açısından çok daha fazla talep edilen yerlerin başında geliyor. İç turizme talep çok fazla, bunların değerlendirmek çok yerinde olur. 5 gün buraları dolaştık ve doyamadık. Anlatmak ya da dinlemek değil, buraları görmek lazım.”
“VAN GASTRONOMİDE GÜÇLÜ AMA TANITIMI AZ”
İstanbul’dan Van’ı gezmeye gelen Ayşe Erdem, kent için şunları söyledi: “Aslen Mardinliyim ve Van’a da ilk defa geliyorum. Mardin’e gelenler aslında oranın özel yemekleri için geliyor. Buna bağlı olarak da Mardin’e has oyunlar ve müzikler buna eşlik ediyor. Böyle bir sunum yaparak sosyal medyadan da reklamını yapıyoruz. Yani Van’ında böyle tanıtılması gerekir. Simgelenmiş bir kahvaltısı var ve herkes onun üzerinden reklam yapıyor. Ancak Van sadece kahvaltıdan ibaret değil, çok daha fazla güzelliklere sahip. Gastronomi anlamında güçlü bir mutfağa sahip ama tanıtım az. Bölgeyi ve Van’ı dolaştık, inanılmaz bir coğrafyaya sahip. Şimdiye kadar buraları nasıl gezmemişim. Hep yurt dışına çıkıyorduk ama yanı başımızdaki güzellikleri görmemişiz. Bu anlamda da Van kendini çok gösterememiş. Van’ın bu coğrafyadaki yeri çok ayrı ancak değerlendirilmemiş. Buradaki kafilenin birçoğu ilk defa gelmesine rağmen çok fazla beğendiler. Bu kente karşı olan önyargılar kırıldı.”
TURİST REHBERİ ERSOY: VAN BAŞKA GEZEGEN ALGISI YARATIYOR
Van ve Van Gölü Havzasını yerli, yabancı turistlere tanıtan Profesyonel Turist Rehberi Özge Ersoy, Şehrivan’a açıklamalarda bulunarak, kentte dair görüşlerini paylaştı. Turist Rehberi Ersoy, “Dünyanın çok değişik coğrafyalarını ve elbette güzel memleketimizin uzaktan uzak görülen köşelerine elit turlar yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’deki insanlar yurt dışına tatil için çıktıklarında belli bir dünya yargısı oluşuyor. Fakat iç turizmde Van ve bölge illeri saydığımızda sanki başka bir gezegene gideceklermiş gibi bir olgu oluşuyor. Genelde özel gezi düzenlediklerimiz zaman güvenli mi? Sorusunu çok sorarlar. Aslında buralarında evlerinin sokakları kadar güvenli olduğunu buraya gelince anlıyorlar.” İfadelerini kullandı.
“VAN’A TALEP FAZLA”
Türkiye’nin dört bir yanından Van’a gelen misafirlerin olduğunu belirten Ersu, “Bugüne kadar buralara gelip memnun dönmeyen kimseyi görmedim. Gelenlerin hepsi de adeta şehre aşık oluyorlar. Van iki güne sığmıyor, daha fazla bir zamana ihtiyaç var. Ya çok kısa konaklama yapıyoruz ya da her şehirde birer gün gezerek bütün şehirleri tamamlamaya çalışıyoruz. Van’a şu an talep çok fazla. Ancak markalaşmayı tamamlayan iller daha öncelikli. Van çok daha yukarda yer almalı, hak ettiği yerde değil. Müthiş bir mutfağa sahipsiniz ama hep et ağırlıklı devam ediyor. Ev yemekleri daha ön plana çıkmalı. Bu yaz sonu iç ve dış turizm de bir hareketlilik oldu.” Şeklinde konuştu.
TURİZMDE DİJİTALLEŞME ŞART!
Dünyanın turizmde dijitalleşmeye gittiğini vurgulayan Ersoy, Van’ın bu konu da eksik olduğunu hatırlatarak şunları anlattı: “Bu konular toplantı masalarında kalmamalı. Van Müzesi o kadar güzel hazırlanmış ki hayran kaldım. Ama rotalarda bir eksiklik var. Hedef artık Z kuşağı oldu. Bu konuda da dijitalleşmenin büyük bir önem arz ettiğini belirtmek isterim. Bunun haricinde de gastronomide markalaşmaya gidilmeli. Öte yandan buraya belli acenteler ile tanışarak geliyoruz. 20 kişilik bir grupla buraları ziyaret ettik. Ayanıs ailesine ve işbirliği içinde olan herkese teşekkür ederim.”
