Yerel seçim çalışmalarını sürdüren AK Parti Büyükşehir Adayı Osman Nuri Gülaçar, seçim hazırlıkları çerçevesinde gittiği Ankara’da Kanal 24 televizyonunda seçim sürecini değerlendirdi. Hem operasyonları değerlendiren hem de adaylığından sonraki süreci konuşan Gülaçar, burada operasyonun bölgeye yansıması gibi konularda tespitlerine yer verdi. Operasyonların puan kaybettirmek yerine hükümete ve Başbakan’a prim kazandıracağını söyleyen Gülaçar, Van ile ilgili olarak ise çalışmalarına zaman içinde hız vereceklerini kaydetti.

Gülaçar dün katıldığı programda gerçekleşen yayında ayrıca yöneltilen sorulara şu şekilde yanıt verdi:

Operasyon ile ilgili bölgedeki algı nedir? Operasyon bölgeyi nasıl etkiledi?

17 Aralık operasyonu birçok açıdan değerlendirilebilir. Ancak operasyon özellikle bizim bölgemiz açısında, bizim bölge insanımız açısında değerlendirilmesi çok farklıdır. Onlar bu operasyonların tamamıyla çözüm sürecine yönelik olduğunu düşünüyor ve böyle değerlendiriyorlar. Dolayısıyla bu operasyona ile hedeflenen bir kuş katliamı ise bu katliamdaki en büyük, en iri kuş çözüm sürecidir diye değerlendiriliyor. Bu bizim uzun zamandır özlem duyduğumuz ve hasret kaldığımız ve nihayetinde tamda elimizin kavuştuğu bir anda heba edilemeyecek kadar da önemli bir meseledir. Bundan dolayı da bölgemizdeki 17 Aralık algısı; genciyle, yaşlısıyla ya da farklı siyasal görüş açısıyla aynen böyle değerlendiriliyor.

17 Aralık sonrası refleks anlamında ne gibi bir algı var bölgede? Mademki 17 Aralık süreci çözüm sürecine yönelik ise bölgedeki insanlar bu konuda ne düşünüyorlar. Yani bu savunmalı mıyız deniliyor? Yoksa izleyelim mi deniliyor?

Yani geçmiş dönem ile mukayese ettiğimiz zaman, halkımızın sahayı okuma, yani algıyı doğru okuma noktasında alkımız kesinlikle çok bilinçli. Dolayısıyla 17 Aralık’ı da bu bakış açısı ile değerlendiriyor ve sahip çıkıyorlar. Halkımız özellikle bu operasyonun seçime denk getirildiğini söylüyor. Orada bir yaşlı annemiz ile görüştük ve söylediği net olarak şuydu: “Bu operasyonlar bilerek seçimlere denk getirildi ve hedefte de Başbakanımız var.” Bölgedeki algı ve görüşler bu yöndedir, halkımızda 17 Aralık’ı böyle okuyor. Bu olayın bizi etkileme konusunda geldiğimiz zaman, istisnalar hariç, 17 Aralık operasyonu halkımız adına, Başbakanımız adına ve hükümetimiz adına bir prim yapmıştır diye düşünüyorum.

Çözüm sürecine gelmek istiyorum. Batıdan bakıldığı zaman çözüm süreci havayı değiştirdi görünüyor. Peki, doğudan bakılınca bu nasıl görünüyor?

Çözüm süreci kanayan bir yara. Biz çözüm süreci belki farklı farklı başlıklar ile ele almamız lazım. Yani hem Türkiye hem de özelde bölgemiz adına değerlendirdiğimiz zaman, insani anlamda, ekonomik anlamda, siyasal anlamda çok önemli ve yer kaplayan bir tavrı var. Ama en başında şunu belirmeliyim, bin yıllık bir medeniyetin paydaşları olarak otuz yıllık bir fetret dönemine girmiştik. Bu otuz yıllık fetret döneminin ardından da şu bekleniyordu; ayrışacağız, bölüneceğiz, parçalanacağız diye düşünülüyordu. Ama hayır çözüm süreci ile birlikte böyle olmadığı anlaşıldı. Bin yıllık paydaşlarının öyle kolay kolay ayrılmayacağına tüm dünya olarak yine şahitlik ettik. Bu bizlerin açısından kesinlikle çok önemli insani açıda, elimizi vicdanımıza koyduğumuzda bugüne ne doğuya ne batıya, en büyük sermayemiz olan çocuklarımızın, gençlerimizin cenazelerinin gitmeyişi bunun en büyük örneğidir. Bu konuda büyük destekler verildi. Başbakanımız bazen o bölgelerde annelerimizin dualarını istiyor. Bana göre o duaları istemesine hiç gerek yok. Çünkü annelerimiz o secdede her gün binlerce dualar ediyorlar. Şimdi bu ne demektir? Evet, ortadan otuz yıldır süren bir süreç var ama u ağırlığına rağmen o ağırlığı omuzlanılıyor ve inşallah fefkale de güzel bir sürece doğruda gidiliyor. Ekonomi anlamında kısa bir açıklama yapmak gerekirse. Ekonomi anlamında da gerçekten önemli gelişmeler yaşandı ve büyük katkıları da oldu. Şuan itibari ile sadece Van Organize Sanayi Bölgemize 200’ün üzerinde yatırımcının başvurusu oldu. O yatırımcılarımız buralarda yatırım yapmayı istiyor ve arzu ediyorlar. Bu da ekonomi anlamında bizlerin nasıl bir sıçrama yapacağına, ilerleyeceğimize dair bir gelişmedir. Siyasi anlamında bakacak olursak. Siyasal anlamda önemli yollar kat edildi ve bir yumuşama söz konusu oldu. Geçen dönemlerdeki o şiddet, şantaj, tehdit argümanları artık zayıflamaya başladı. Artık şiddetin ötesinde fikirler konuşulmaya başlanıldı. Kendimiz çok rahat ifade ediyoruz, onlar da kendilerini çok iyi ifade ediyorlar. Buda çözüm adına çok önemli bir gelişmedir.

Çözüm süreci ile birlikte Türkiye’nin kalkınması hedefleniyor, doğusu ve batısı ile ülke kalkındırılacak deniliyor. Sizde 17 Aralık operasyonunun bunların yapılmaması önünü kesilmesi için mi yapıldığını söylüyorsunuz? 17 Aralık buna engel olmak için mi yapıldı?

Bu tespiti Türkiye genelinde henüz yeni yeni yapıyoruz. Ama biz bölge insanı olarak bunun tespitini on yıl önce yapmıştık. Eğer ki bir gün bir, barış, bir kardeşlik, işte bugün ki adıyla bir çözüm süreci oluşursa, burada hem bölgemizin hem de Türkiye’nin önünün alınamayacağını yani adeta uçacağını ifade ediyorduk. Bunu böyle algılıyorduk ve böyle okuyorduk. Ama bunun bütün Türkiye’ye yansıması ve algılanması belki biraz geç oldu. Biz yıllar önce arkadaşlarımız ile konuşurken bu işi nereye götürebiliriz diye tartışırken, bu meselenin çözümünün bize getireceği katkıları o zamanlarda değerlendiriyorduk.

Son olarak seçim ile ilgili konuşalım. Siz AK Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayısınız. Zannediyorum çalışmalara da başladınız?

Henüz tam bir seçim startı vermedik. Ama ısınma turları yapıyoruz, ev toplantıları gerçekleştiriyoruz. Van ilk gittiğimizde yine mini bir miting gerçekleştirmiştik. O bile çözümün bölgeye nasıl bir etkisinin olduğunun bir örneğiydi. O gün araç konvoyumuz havaalanından ta ki merkeze kadar sürüyordu. Havaalanın Van merkeze olan uzaklığı ise 5-6 kilometrelik bir mesafedir. Böyle de bir coşku seli vardı. Bu heyecanı biz insanımız ile birlikte bire bir sahada da görmüş olduk. Elbette ki buda çözüm sürecinin getirmiş olduğu bir şeydi.

Peki, 17 Aralık operasyonu yapıldı ve halende yankıları devam ediyor. Bu 17 Aralık’ı seçimlere nasıl bir etkisi oldu?

Ben olumlu görüyorum. Yapılmak istenilen neydi? Bir hükümetin öğlen vaktine kadar düşürülmesiydi. Ama algı böyle olmadı, tam tersi oldu. Bize dediler ki bu bir operasyondur, kesinlikle oyuna gelmeyin, bu belki uluslar arası camialarda planlanmış ve ısıtılmış ama maalesef ki bölgemizde Türkiye’de bu paydaşlığa ortaklık yapanlarda var. Halkımızdaki algı inanılmaz güzeldi, yüksekti ve ilk andan itibaren bu olayı bozma sebebi oldu.

Sırf bu operasyona tepki içinde oylar gelecek diyorsunuz anladığım kadarıyla…

Çok fazla olduğunu düşünüyorum. Yani burada şunu anlıyoruz ve bölge insanı olarak şunu görüyoruz. Biz artık çözüm istiyoruz, biz artık huzur istiyoruz, hakikatten dün ki gibi bir kardeşlik ortamında kardeş olmak istiyoruz. Ama her defasında bu süreç erteleniyor, baltalanıyor. Yani işte Oslo görüşmelerinin deşifre edilmesi budur. Şimdi gelinene 17 Aralık operasyonu da yine bunun açık bir ifadesidir. Bizde bu işin kolay bir şekilde olmayacağını biliyoruz. 30 yıllık bir fetretin öyle hemen çözülemeyeceğini bizlerde çok iyi biliyoruz. Zor olacağına inanıyoruz. Ama belki de Türkiye insanının bilmesi gereken bir şey var. Biz bölge insanı olarak hakikatten çok mazlum ve mağdur bir halkız. Yapılan yanlışlar ile binlerce köylerimiz boşaltıldı, analar ağlandı, yürekler dağlandı burada çözüm sürecinin anlatmak amacıyla, Allah rahmet eylesin Şerafettin Elçi’nin bir sözü var; “Bu işi çözse çözse başbakanımız çözer” diyordu. Bu bizim için çok önemliydi ve gerçekti. Şerafettin Elçi’nin ki daha sonra Allah razı olsun başbakanımızın da havaalanına ismini vermesi ve tabiri caizse ölümsüzleşti.

Bu algı Van üzerinde nasıl bir etki yarattı?

Özelde Van üzerinde ve Kürt halkı üzerinde vefa olarak algılandı. Belki de başbakanımıza en yakışan olayların başında o geliyor. Özalp ilçemize 30 yıl önce bir misafirlikte bulunmuş ve o evde yemek yemiş ve o evde kalmış ama 30 yıl sonra yine o evi ziyaret etmiş. Elçi çözüm sürecinde başbakanın bulunduğu yeri çok iyi bit şekilde çözmüştü, çok iyi biliyordu ve bunu insanlarımıza da anlatıyordu. Ama şuanda gelinen nokta da bunların ne kadar doğru tespitler olduğuna da şahitlik ediyoruz. Elçi “Eğer ki bundan sonra bir ömrüm varsa Allah o ömrümü başbakana versin ve bu olaylar çözülsün, kan dursun” diyordu. Bunu; acı çekenler bilir, göz yaşı dökenler bilir, evladını yitirenler bilir. Dışarı da bunun siyasetini yapmak ya da bunun politik dilini kullanmak çokta insaf ölçütlerine sığmaz. Daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak mitingler ile ilgili bir takvim hazırladınız mı? Mitingleriniz ne zaman başlayacak?

Bizim kırsal alanımız çok fazla ve binden fazla da köylerimiz var, 13 tane ilçemiz var. Bu 13 ilçemizin yaklaşık olarak 50 ile 80 arasında köyleri var. Biz bir bölgeye girdiğimiz zaman o bölgede en az 5-6 günlük çalışmalar yapıyor ve daha sonra diğer bölgeye geçiyoruz. Biz Van’da 1 değil birkaç mitin yani en az 5 miting yapmayı planlıyoruz. Bu birazda halkımızın isteğine ve arzusuna bağlı bir şeydir. Bizim seçim atmosferimiz inanın hem heyecanlı hem de güzel geçiyor. Bunu halkımız ile birlikte bire bir yaşıyoruz. Esnaf ziyaretlerimizde ve gittiğimiz taziyelerde bizim için taziyeler çok önemlidir. Bunu göze görebiliyor ve daha ötesi bunu hissedebiliyorsunuz. Buda bizim için çok önemli ve değerlidir.


ÖNDER ALTINAL/ŞEHRİVAN

Editör: TE Bilisim