ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM- MEHMET ALİ EKİNCİ

Demokrasiye Çağrı buluşmalarını sürdüren Halkların Demokratik Partisi, Türkiye’nin farklı kentlerinde farklı kesimlerle buluşmaya devam ediyor. Birçok kentte gerçekleştirilen buluşmalar ile seçim öncesi yeni yol haritasını şekillendirmeye çalışan HDP, ‘Hep beraber kazanalım’ şiarıyla geçtiğimiz haftalarda yaptığı toplantının bir benzerini bu kez de kentteki fikir işçileriyle gerçekleştirdi. Van’da aydın, yazar, gazeteci ve sanatçılarla bir araya gelen HDP teşkilatı, genel başkanlar düzeyindeki katılımlarla eli kalem tutan kesimleri dinledi. Toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, toplumun tüm kesimleriyle bir araya gelmeye, birlikte konuşmaya, ortak önerileri almaya ve birlikte yol açmaya hep beraber devam ettiklerinin altını çizerek, Van’da gerçekleştirdikleri buluşmanın da oldukça önemli ve yol gösterici bir zenginlik taşıdığını belirtti. Programa HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, İl Eş Başkanları Handan Karakoyun ve Fikret Doğan, Gazeteci- Yazar Ertuş Bozkurt, Moderatör Heval Dılbıhar ve kentteki birçok yazar, gazeteci ve sanatçı katıldı.

BULDAN, VAN’DA KÜRT VE ALEVİ SORUNUNA DİKKAT ÇEKTİ

Van’da düzenlenen buluşmada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin, Toplumun tüm kesimleriyle bir araya gelmeye, birlikte konuşmaya, ortak önerileri almaya ve birlikte yol açmaya hep beraber devam ediyoruz. Bu anlamda Van’da gerçekleştirdiğimiz bu buluşmanın da oldukça önemli ve bizler açısından yol gösterici bir zenginlik taşıdığını belirtmek istiyorum. Bugün tüm ülkeyi adım adım çöküşe götüren büyük bir demokrasi ve siyaset krizlerinin sonucu olan ekonomi, sosyal ve toplumsal bir buhranla karşı karşıyayız. Bu kriz Cumhuriyet tarihinin en büyük krizidir. Cumhuriyetin demokrasi ve barışla buluşturulması çabalarının her defasında otoriter rejimin darbe uygulamalarıyla akamete uğratılması, çoğulculuğun ve farklıkların reddi, yaşanan çoklu krizlerin, çöküşlerin temel nedenidir. Demokratik siyaseti, katılımcılığı hak ve adalet arayışları ile barış çabalarını tasfiye ederek faşizmin her alanda kurumsallaştırılması çoklu krizin temel nedenidir. Tarihsel bir sorun olan Kürt sorunun 100 yıllık ret ve inkar politikasına, Alevi toplumunun sorununu inanç tekçiliğine, kadınların eşitlik taleplerini erkek düzene, emekçilerin sosyal adalet talebi sömürü çarkına, adil paylaşılması gereken ekonomik kaynakları yolsuzluk cenderesine, doğayı rant mekanizmasına mahkum etmeye çalışan bu ceberut düzen, tüm krizlerin, yıkımların ve kötülüklerin ana kaynağıdır” diye konuştu.

“MÜCADELE ÜSTÜNLÜĞÜ, DEMOKRASİDEN, BARIŞTAN VE HALKLARDAN YANADIR”

Türkiye’nin artık bir yol ayrımında olduğunu belirten Buldan, “Bir tarafta, yeni sahipleriyle kendisini gelecek yüzyıla taşımak isteyen bir asırlık ret ve inkarcı, tekçi düzenin faşizm dayatması vardır. Bunun karşısında ise, Cumhuriyete demokrasiyle taçlandırarak, barışı ve adaleti esas alan eşit ortaklığa dayalı yeni bir yaşam kurmak isteyen, Kürdüyle, Alevisiyle, tüm inanç ve kimlikleriyle, emekçileriyle, kadın ve gençleriyle umudu ayağa kaldıran Türkiye halklarının sımsıkı sarıldığı güçlü demokrasi vardır. Köhnemiş bu sistemin karşısında mücadele üstünlüğü, demokrasiden, barıştan, adaletten ve halklardan yanadır. Rüzgar, bizden yanadır. Çünkü bu mücadele inkarcı sistemin politikalarında önemli kırılmalar yaratmaya başlamıştır. En önemli başarı, farklılıkların, kimlik ve inançların tekleştirilmemiş olmasıdır. Bu başarı, kadınların ilmek ilmek örerek, bedel ödeye ödeye, ama bir an olsun vazgeçmeyen kararlılıkla sürdürdüğü eşitlik ve özgürlük mücadelesinde çıtayı daha da yükselmiş olmasıdır” şeklinde konuştu.

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ HDP’DEN GEÇER…

HDP’nin fikriyatı, çözüm politikaları ve örgütlülüğüyle Türkiye siyasetinde belirleyici bir güç olduğunu belirten Buldan şunları söyledi: “ İntikam amaçlı kapatma davasıyla gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla HDP’yi saldırmalarının nedeni budur, onlara kaybettirecek olmamızdır. Kendilerine HDP’nin olmadığı dikensiz bir gül bahçesi oluşturmak istediklerini görüyoruz. Bu iktidarın tüm hukuksuzluklarını, usulsüzlüklerini, yolsuzluklarını, savaş ve rant düzenini teşhir eden, hakikatleri her gün iktidarın karşısına çıkaran HDP’dir. Kürt sorunun demokratik müzakereyle çözümünü, bu sorun çözülürse demokrasinin de adaletin de ekonomik refahında büyüyeceği gerçeği siyasetin ve toplumun gündemine taşıyan HDP’dir.”

“İDDİAMIZ VE HEDEFİMİZ BÜYÜKTÜR”

Kumpas ve kapatma davalarının esas hedefinin halkların ortak geleceği olduğunu belirten Buldan, “HDP’ye yönelik her saldırı, demokrasiye yönelik saldırıdır. HDP’yi siyaset dışına itme çabaları halkları siyasetsiz bırakma çabasıdır. Herkesin bunu böyle görmesi ve buna göre tutum alması gerekiyor. Mücadelemizin oturduğu zemin sağlamdır. Kararlığımız tamdır. İddiamız ve hedefimiz büyüktür. Bu ülkeyi yönetme iddia ve hedefimiz vardır. Demokrasi ittifakımızı, mücadele ortaklığımızı daha da büyüteceğiz. Bizim açıkladığımız deklarasyon halkı tek adam rejiminin yarattığı enkazın altında birlikte kurtarma çağrısıdır. Kaybedecek zamanımız yok. Dar siyaset anlayışıyla, korkuyla ve kaygıyla hareket edilmesi zulüm düzenine hizmet eder. Enkaz altında kurtulmayı bekleyen halkımızın imdat çığlıkları yükselmektedir. Herkesin mücadele ortaklığıyla hareket etmesi gerekiyor. Bunu yapmayan bu halkın yüzüne bakamaz ve bu vebalin altından kalkamaz” diye konuştu.

BULDAN’DAN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

Türkiye’nin bir seçim sürecine girdiğini ve acilen bir seçimin yapılması gerektiğinin altını çizen Buldan şöyle konuştu; “Bu seçimler cumhurbaşkanlığı seçimi değil rejim seçimidir. Gelecek 100 yılı belirleme seçimidir. Bu seçim, halkın huzur ve refah içinde eşitçe yaşayacağı güçlü bir demokrasi ve herkes için adalet düzeniyle, hukuksuzluk, talan ve soygun düzeni arasındaki bir seçim düzenidir. Bu seçim, karanlık ve aydınlık arasında bir seçimdir. Gasp edilen, yok sayılan tüm haklarımızı söke söke geri alacağımız, karanlığın kuşatması altındaki geleceğimizi kurtaracağımız bir sürecin önemli bir aşamasıdır. Barış iradesini tecritle, insanlık onurunu işkenceyle, demokratik siyaseti yargı kumpası ve komplolarıyla, kadınların eşitlik mücadelesini erkek şiddetiyle, halkımızın demokrasi, adalet ve ekmek mücadelesini faşizmle kuşatarak tüm ülkeyi karanlığa boğmak isteyen zulüm düzenine karşı herkesin birleşmesi gereken zemin, acil demokrasi zeminidir.”

TEMELLİ: BU SAVAŞI DURDURMAK ZORUNDAYIZ

HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, “Savaş ekonomisi ve ekonomik krizin hakim olduğu bir ülkeyi hep birlikte gözlemliyoruz. Hukuk devletine özgü bütün değerlerini yitirmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz bunlardan kurtulmak istiyorsak, her şeyden önce bu savaşı durdurmak zorundayız. Bugün bir savaş ekonomisi var. Bunun sonuçları olarak da büyük bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Kapitalist sisteminin hakim olduğu her yerde savaş ekonomisinin de kendini dayattığını görebiliyoruz. Bu anlamda da silahlanma savaşı hiç hız kesmedi. Son 20 yıla dönüp baktığımızda bu silahlanma yarışının özellikle bölgemizde ve Kürt coğrafyasında hakim olduğunu söyleyebilirim.” İfadelerini kullandı.

KARAKOYUN: MÜCADELEMİZİ DEVAM ETTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ

HDP Van il Eş Başkanı Handan Karakoyun ise şunları anlattı: “Hakları esas alan bir anlayışla yol almaya çalışıyoruz. Bizler bu sorunların bir çözümü olmaya çalışıyoruz. Ekonomi ve hukuki krizlerden çıkmak amaçlı deklarasyonumuz çerçevesinde buluşmalarımızı devam ettirip, eksikliklerimizi görmeye çalışıyoruz. Her şeye rağmen mücadelemizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Van ve bölgede 2007 yılında yapılan tüm yerel ve genel seçimlerde açık ara birinci partiyiz. Herkesin görüşleri bizim için çok önemli bu anlamda bu tür programlarımız bizim içinde çok büyük önem taşıyor.”

Editör: TE Bilisim