HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin keyfi olarak başka cezaevlerine nakledilmesinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması için meclis araştırma önergesi sundu.

                                                  

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin keyfi olarak başka cezaevlerine nakledilmesinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması ile mahpuslara yönelik keyfi uygulamalara karşı önlemlerin alınması amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırmasının açılmasını talep etti.

 

ÖZGÖKÇE: MAHPUSLARIN NAKLEDİLDİĞİNİ ÖĞRENMELERİ İÇİN YETERLİ ZAMAN TANINMALI

Son yıllarda hapishanelerde çok sayıda hak ihlali haberleri geldiğini dile getiren Özgökçe, “Sivil toplum örgütlerine göre bu ihlallerin en yoğun yaşandığı alanlardan birisi de tutuklu ve hükümlülerin keyfi olarak bulundukları cezaevinden başka bir cezaevine nakledilmesi, diğer bir deyişle ‘sürgün’ edilmesidir. Keyfi nakillerden korunmayı da içeren tutuklu ve hükümlülerin hakları, birçok insan hakları belgesinde düzenlenmiştir. BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin “Tutulanların Hakları” başlığını taşıyan 10. Maddesi, özgürlüğünden yoksun bırakılan herkesin insan onuruna uygun muamele görmesi gerektiğini belirtir. Sözleşmeye göre ceza infaz sistemi, mahpusları iyileştirmeyi ve toplumsal rehabilitasyonlarını sağlamayı amaçlamalıdır. 1955 yılında oluşturulan ancak Sözleşme’nin kabulüyle birlikte 1977 yılında son hali verilen Mahpusların Islahı için Asgari Standart Kurallarında mahpusların nakledilmesi için de bazı standartlar bulunmaktadır. Örneğin, mahpuslara başka bir kuruma nakledildiğini öğrenmeleri için yeterli zaman tanınmalı ve her mahpus başka bir kuruma nakledildiğini hemen ailesine bildirme hakkına sahiptir.” Dedi.

 

“GEREKLİ ÖNLEMLE ALINMALI”

Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) belirlediği standartlara göre mahpusların aileleri ve yakınlarıyla olan ilişkilerini sürdürebilmeleri için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Özgökçe, “Ayrıca, yaşadığı yerlerden uzaktaki bir hapishaneye nakledilen mahpusların aileleri ve avukatlarıyla iletişimleri kesintiye uğrayacağından, bu tür nakil işlemlerinin psikolojik ve fiziksel zararlar doğurabildiği belirtilmiştir. Türkiye’nin uymakla yükümlü olduğu bu uluslararası düzenlemelere rağmen, cezaevleriyle ilgili raporlar incelendiğinde en yoğun hak ihlali başlıklarından birisinin zorunlu sevkler olduğu görülmektedir. Tutuklu ve hükümlü hakları alanında çalışan örgütlere göre, mahpuslar alelacele, rızaları dışında ve yakınlarına haber verilmeden diğer cezaevlerine nakledilmektedir.” Diye belirtti.

 

ÖZGÖKÇE: KEYFİ NAKİLLERİN SAYISINDA YÜZDE YÜZÜN ÜZERİNDE BİR ARTIŞ GÖZLEMLENMEKTEDİR

İnsan Hakları Derneği’nin basında çıkan haberler, şubelerinden gelen bilgiler ve mahpuslar ile ailelerinin derneğe yaptığı başvuruları dikkate alarak hazırladığı rapora göre 2015 yılında 543 mahpus bulundukları cezaevinden başkasına istekleri dışında nakledildiğini dile getiren Özgökçe, “Bu sayının 2014’te 268 olduğu hatırlandığında, keyfi nakillerin sayısında yüzde yüzün üzerinde bir artış gözlemlenmektedir. Mahpusların zorla nakledilmesi, hem aileler için ekonomik problemler doğurmakta, hem de aile ve avukatların ziyaretleri seyrekleştiği için mahpusları yalnızlaştırmaktadır. Nakledilenler arasında davası sonuçlanmamış tutukluların yer alması, bu kişilerin avukatlara erişimlerinin kısıtlanarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini göstermektedir. Ayrıca, sürgüne gönderilen mahpusların neredeyse hepsinin siyasi tutuklu ve hükümlü olmaları hem Anayasa’nın kanun önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesine hem de 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un infaz kurallarının ayrımcılık yapılmaksızın uygulanacağını belirten ikinci maddesine aykırıdır.” Şeklinde konuştu.

 

“PERSONELİN TACİZE UĞRADIKLARINA DAİR ŞİKÂYETLER GELMEKTEDİR”

Mahpusların keyfi nakledilmesiyle ilgili bir diğer sorunun da tutuklu ve hükümlülerin nakil sırasında kötü muamele gördüklerini ifade eden Özgökçe, “Bulundukları cezaevlerinden ayrılırken, nakil araçlarında ve nakledildikleri cezaevine girerken personelin taciz, tehdit ve hakaretine uğradıklarına dair şikayetler gelmektedir. Bu durum, işkenceyi yasaklayan BM ve Avrupa Konseyi sözleşmelerinin yanı sıra 5275 sayılı Kanun’un nakillerde alınacak tedbirleri düzenleyen 58. maddesini ihlal etmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin zorla ve keyfi olarak nakledilmelerinin yol açtığı olumsuz etkiler yukarıda özetlenmeye çalışılmıştır. Bu etkilerin sağlıklı bir şekilde soruşturulması ve ortadan kaldırılması amacıyla TBMM tarafından irade gösterilerek bir meclis araştırması açılmasını talep ederim.” İfadelerini kullandı. 

Editör: TE Bilisim