Zaman, zaman fikirsel ayrılıklarımız ya da olaylara bakış tarzındaki değişkenliğimiz olsa da ,’ŞEHRİVAN’ gazetesini rahmetli Aziz Aykaç döneminden bu güne, keyifle takip ederim.
Birilerinin “Aziz bey gitti, bu gazete misyonunu kaybeder’ demesine inat, Aykaç’ın meslek ve mirasını devralan çocukları ve gazetenin diğer emekçileri, dört elle işlerine sarılarak, Merhum Aykaç’ın gözünü arkada bırakmadılar.
Cidden tebrik ederim.
Özellikle son bir haftadır attıkları manşetler bayağı şık.

“VURUR YÜZE İFADESİ. Elektrik alamıyoruz Birtanesi”

“BİR KURŞUN ELÇİ’YE, BİR KURŞUN BARIŞA”

“VAN’IN ODALARI DAĞINIK”

Ve son attıkları manşet yani makaleme konu olan Manşet;”SATILIK KADRO!”

SATILIK KADRO..!

Özellikle ve özellikle, şu “SATILIK” kelimesi fazlasıyla iğrenç ve mide bulandırıcı…
Ama. Haberin detayına bakıldığında, nasıl da ‘CUK’ diye oturduğunu görürsünüz.
Ermiş kişi,‘SATILIK’ sözcüğünün haber yapan için değil ama habere konu olan kişi ve kişiler için çok utanç verici olduğunu bilir.
Ama ne hikmetse, bu ülkede ve haliyle bu kentte sık sık gündeme gelen bir sözcük “sattılar, satıyorlar, satıldı”
Satılan bir evden söz etmiyoruz. l.
Bir araba değil.
Pazarda satılan kabak ve domates hiç değil.
İnsanların ekmeklerini satıyorlar. Ekmeklerini…
İşsizliğin had safhaya yükseldiği bu ülkede bu kentte, insanların umudunu satıyorlar.
Yoksulların hayallerini satıyorlar.
Evde, babasında ekmek bekleyen çocuğun umudunu satıyorlar.
Bu yeni bir şey değil.

YİNE DOLANDIRDILAR YİNE SERBEST BIRAKILDILAR

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, süregelen bir alışkanlık.
Bu kirli çarkın analizini yapmadan, Şehrivan Gazetesinde meslektaşım Orhan Aşan imzasıyla çıkan haberin detaylarına bir göz atalım.
Haberin spotu şöyle;

“Van’da son yıllarda baş gösteren para karşılığı işe alma ve bu yönde vaatlerle vurgun yapma vakaları katlanarak artmaya devam ediyor.”
Sonrasında ne var?
Birlikte okuyalım.
“Özellikle kurumlarda kadrolu iş satma vaatleri her geçen gün artarken Van İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki skandal ‘pes’ dedirtti! “
Ya peki şu il sağlık müdürlüğünü konu alan ‘Kadro Satışı’,nasıl olmuş ve kimler, bu gayri ahlaki işe bulaşmış?
Detayları inceleyelim.

Habere göre, Van Sağlık İl Müdürlüğünde çalışan ve temizlik şirketi elemanı olan H.A hiçbir vasfı bulunmamasına rağmen Vali yardımcısı ile Sağlık İl Müdürlüğünün imzasını kullanarak sahte evrak düzenleMİŞ.
. H.A ayrıca ambulans şoförü alımlarında kendilerini işe alacağını söylediği yaklaşık 10 kişiden toplamda 30 bin lira aldıktan sonra kayıplara karışmış. Parayı H.A’ya kaptıranların şikâyeti üzerine olaya el koyan polis ekipleri önceki gün H.A’yı gözaltına almış.

H.A adlı şahıs, kurum müdürlüğü adına düzenlenmiş ve imzalanmış belgelerle vatandaşı dolandırmış.
Dolandırılan vatandaşlar, durumu il sağlık müdürüne bildirmiş.
İl sağlık müdürü ise bu şikâyet üzerine, yapılan yolsuzluğu, İl emniyet asayiş şubeye bildirmiş.
İnceleme ve soruşturma başlatılmış ve söz konu H.A adındaki kişi bulunarak gözaltına alınmış.
Habere göre, H.A suçunu itiraf edip pişman olduğunu belirtmiş.
Zira, söz konusu suçlu kişinin,önceki yıllarda da,yani eski il sağlık müdürü DR.Bilal Acar döneminde de böylesi kirli bir işe bulaştığı ve bazı şahıslardan 80 bin lira para toplandığına dair ciddi deliller var.
Ama ne hikmetse, H.A çıkarıldığı mahkemede serbest bırakılıyor.
Haaaa..
Gelelim, meselenin can alıcı noktasına.
İl valiliğinin konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklama çok ilginç.
Valilik şunu diyor.
“Adımıza ve kurumlarımız adına imza atıldığı doğrudur. bu konuda suiistimaller yaşanıyor.halkımızın dikkatli olması çağrısında bulunuyoruz”
Buyur beyim buradan yak.
Yani hepsi bu…ha..!
Yani, senin sorumluluk alanında kalan kurumların adına Sahte belgeler hazırlanacak, sizin adınıza imzalar atılacak, vatandaş dolandırılacak, parası gasp edilecek ve kişi serbest bırakılacak ve sen kalkıp bu açıklamayı yapmakla yetineceksin. Öyle mi?
Olmaz efendim …olmaz..

Bir de dön etrafına bak.
Sana yakın olmayan kurumlarda, özellikle de HDP’li belediyelerde inceleme yapan müfettişler, öküz altında buzağı ararken, H.A ‘nın yaptığı bu suiistimal karşısında böylesi masumane bir açıklama yapman çok manidar.

H.A KİM YADA KİMLER ADINA TAHSİLAT YAPTI..!

Aslında size de hak vermiyor değilim.
H.A, bu piyasa da, böylesi bir kirliliğe bulaşan yüzlerce kişiden sadece biri.
H.A bir piyon olarak ta kullanılmış olabilinir.
Bunun perde arkasını araştırmak lazım.
Çünkü bu karanlık tezgâhlar fazlasıyla mide bulandırdığı için, çook araştırdığım olmuş.
Van belediye başkanı Burhan Yenigün’ün,Bekir Kaya ile seçime girdiği 2009 yılında da bu türden çok entrikalar döndü.
Seçime haftalar kala, bir çete ortaya çıktı ve “Burhan Yenigün, kesin kazanacak, size kadro vereceğiz” denilerek halktan milyonlarca (trilyonlarca ) para toplandı.
Yenigün Kaybedip, Kaya kazanınca, bu kentte neler olup bittiğini dünya âlem bilir.
Yani, bu kirli “SATILIK” işlerin geçmişi yeni değil.
Her seçim döneminde bu tezgâhlar kurulur, kadrolar pazara çıkar.
Seçim öncesi nikâh yapılır, seçim sonrası satılır.
Bu halkı kandırmanın manası yok.
Bu kirli tezgâhın mimarı sadece H.A değil.
Seçim gezileri sırasında evlere gidip,”senin oğluna, kızına iş vereceğiz” diyenler bu suçun ortağıdır.
Bu kadroların dağıtımında partizanca dav arananlar bu işin ortağıdır.
H.A gibileri birilerinden destek almadan, icazet almadan böylesi bir halt’ı işlemeye cesaret edemezler.
H.A’yı serbest bırakan anlayışın, kapalı kapılar ardında ne tür kararlar aldıklarını irdelemek lazım.
Van’da 3 bin kişi İŞ KUR’ a nasıl alındı?
HDP’van milletvekili Lezgin Botan’ın TBMM’ne verdiği soru önergesini alın okuyun.
Seçim süreçlerinde,kendi partilerini yere göge sığdıramayan yayıncılara,gazetecilere ne tür ihaleler verildi,araştırın,görün.
Bu kente,binlerce işsiz üniversite mezunu varken,bu kadroları kime nikahlayıp kime sattılar,sorun,öğrenin.
Bu olay öylesine masumane bir olay değil.
Bu tezgâhın ortakları, sıradan insanlar olamazlar.
Bu kente öyle kişiler var ki, onlar olmadan, bu kentte yaprak dahi kıpırdamaz.
Kimi kandırıyorlar?
H.A gidecek, validen tutun da sağlık müdürüne kadar herkesin adına belge düzenleyecek, onların imzasını kullanacak ve para toplayacak. öyle mi?
Bunu külahıma anlatın.
Bu yapılan aleni bir soygun ve çeteleşmeden başka bir şey değildir.
Bu kente yazık etmeyin.
Bu halkın çığlıklarına kulak verin.
Eline yüreğine sağlık, Orhan Aşan…
Yüreklice bir iş çıkardın.
NOT:Kentimizdeki rant çetesini çökertmek için,bildiklerinizi,duyduklarınızı,bizimle paylaşmanızı isteriz.