ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-MEHMET ALİ EKİNCİ

Türkiye’nin en büyük gölüne sahip Van Gölü’nün endemik türü olan İnci Kefali için çıkarılan 15 Nisan- 15 Temmuz tarihleri arasındaki yasak sürüyor. Üremek için Van Gölü’nden meşakkatli bir yolculuğa çıkarak tatlı sulara göç ederek eşi benzeri görülmemiş bir mücadele verilen balıklar tüm tedbirlere rağmen yolculuk yolunda kaçak avcıların hedefi oluyor. Yıllardır verilen ciddi mücadeleye rağmen her gün tonlarca balığın göç yolculuğunda kaçak avlanması haberi geliyor.

Dünyanın en büyük sodalı ve Türkiye’nin de en büyük gölü olan Van Gölü, eşsiz güzelliğiyle insanları kendine hayran bırakırken, içinde barındırdığı canlı türleriyle de heyecan uyandırmaya devam ediyor. İnci Kefali Van Denizi’nin tuzlu-sodalı sularında yaşayabilen tek canlı türü iken dünyada da sadece bu kapalı havzada yaşamını sürdürüyor. Eşsiz bir yaşam döngüsü İnci Kefali, her yıl büyük sürüler halinde göç ederken, tatlı sularda da üremesini devam ettiriyor. Her yıl Nisan ayında başlayıp Temmuz’a kadar devam eden balık göçü, bu yolculukta akarsuya karşı büyük bir mücadele veriyor. Geleceği güvence altında İnci Kefalinin göç mevsimi devam ederken, avlanmamaları içinde çözümler aranıyor. Van Gölü’nde yaşayan ve yılın belli döneminde üremek için suyun akışının tersine adeta uçarak göç eden inci kefalinin zorlu yolculuğu görsel şölen sunarken, avlanmaları da tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda çok daha büyük miktarda balık göç yolunda kaçak avcılığa kurban edilirken, tüm mücadeleye, tedbir ve önlemlere rağmen kaçakçılar uslanmak bilmiyor. Kaçak avcıların kaçak balık avı ile ilgili haberlerin gelmediği gün geçmezken Şehrivan’a açıklamalarda bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, bu süreçteki mücadeleyi ve olumsuzlukları anlattı. Akkuş, Van Gölü’ndeki balık için tüm kuruluşlara da çağrı yaptı.

BÖLGE İÇİN ‘İNCİ KEFALİ’NİN ÖNEMİ BÜYÜK!

Van Gölü’ndeki İnci Kefalinin yaşamına yönelik değerlendirmelerde bulunan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü iç suları içerisindeki en büyük balık stokunu içeriyor. Ülkemizde iç sularda avcılık yoluyla elde edilen toplam ürünün tek başına üçte birlik gibi devasa bir kısmını karşılıyor. İnci Kefalinin bölgedeki cirosu yaklaşık 12 milyon dolara tekabül ediyor ve 15 bini aşkın insan İnci Kefalinden istihdamını sağlıyor. Haliyle böylesine doğal bir kaynağının devamlılığının sağlanması çok büyük bir önem arz ediyor. Bugün ülkemizdeki balık stoklarının birçoğu çok kötü durumda. Hepimizin basından takip ettiği gibi Karadeniz’de ve Marmara’da özellikle balıkçılar çok kötü sezonlar geçiriyorlar. Özellikle deniz müsilajı denilen hadise ile beraber aşırı avcılığın eklenmesi bu durumu çok vahim bir duruma getirdi.” İfadelerini kullandı.

“İNCİ KEFALLERİ KAÇAK AVCILARIN HEDEFİ HALİNE GELİYOR”

İnci Kefalinin göç zamanlarda avcıların kurbanı olduğunu dile getiren Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, şunları belirtti: “Van Gölündeki balıkçılık Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından oluşturulan balıkçılık yönetimi modeli ile bugün ülkemizdeki en verimli balıkçılık alanlarından birisini oluşturuyor. Bilindiği gibi 15 Nisan tarihinden itibaren su sıcaklığının yükselmesi ile beraber Van Gölü’nde yaşayan İnci Kefalleri üremek için akarsulara göç ediyor. Bu noktada İnci Kefalleri kaçak avcıların hedefi haline geliyor, çünkü üreme döneminde balık akarsularda ve avlanması çok çok kolay. Bu nedenden dolayı her yıl üreme dönemi öncesi Van İl Jandarma Komutanlığı ve Polis ekipleri tarafından hangi önlemlerin alınacağına dair çalışmaklar yürütülüyor. Bu çalışmalar kapsamında geçen yıllar neler yapıldı ve bu yıl nelerin yapılacağına dair bir değerlendirme yapılarak, alınacak tedbirler masaya yatırılıyor. Öncelikle şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Van Gölü’ndeki koruma çalışmaları son yılların en iyi koruma çalışmalarından birine şahitlik etmekteyiz.”  

AKKUŞ, “SON YILLARIN EN İYİ KORUMA FAALİYETİ YÜRÜTÜLÜYOR”

Koruma çalışmalarında Van Gölü’ne dökülen her bir dere büyük bir öneme sahip olduğu söyleyen Akkuş, şöyle devam etti: “Bugün Van Gölü’ne 111 adet dere dökülüyor. Bu akarsuların en büyükleri Erciş Körfezinde yer alıyor. Bunlar; Bendi Mahi Çayı, Zilan Çayı ve Deli Çay. Bu çaylar bizim için kritik öneme sahip. Koruma çalışmalarında özellikle bu çaylarda 24 saat esasına göre belirli noktalar var. Bu yıl Bendi Mahi Çayında, çay boyunca her 3 kilometrede bir korucu noktaları kuruldu. Buralarda 24 saat esasına göre nöbet tutuluyor. Yakalanan balık miktarlarına geldiğimizde, 16 ton İnci Kefali ile ilgili bir tane dahi İnci Kefalinin avlanmasında gönlümüz ve rızamız yoktur, fakat insanlar şöyle bir yanılgıya düşmesinler, bu rakamlara bakaraktan koruma faaliyetleri yürütülmüyor mu? Bu rakamlar büyük rakamlar fakat son yılların en iyi koruma çalışmaları yürütülüyor.”

“VAN DENİZİ KOCAMAN BİR YER KORUMA ÇALIŞMALARI DA ZOR OLUYOR”

Geçmiş yıllara göre kıyasladığımız zaman, bundan 10-15 yıl öncesine gittiğimizde, yıllık 5 bin ton kaçak İnci Kefali avlanırken bu rakam artık bin tonun altına düştüğünü hatırlatan Akkuş, “Üreme sezonu sonuna geldiğimizde, öyle tahmin ediyorum ki bu yıl alınan tedbirlerle beraber 500 tonun altına düşeceğimizi ümit ediyorum. Gönül arzu eder ki tek bir tane bile İnci Kefali avlanmasın. Ancak Van Gölü koskocaman bir deniz gibi, kıyı uzunluğu girinti ve çıkıntılarla beraber 500 kilometreye yakın, haliyle bu kadar büyük bir alanda koruma çalışmalarının yürütülmesi çok zor. Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz, ülkemizde hatta dünyadaki en harika koruma çalışmalarının yürütüldü noktalardan biridir. Burada özellikle konuyla çok yakından ilgilenen Van Valisi Mehmet Emin Bilmez ve Van İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Yüksel Yiğit’e ayrı bir parantez açılması gerekiyor, çünkü 24 saat balıkla ilgili gelişmeleri yakinen takip ediyorlar ve sürekli olarak da irtibat halindeyiz. İşler nasıl gidiyor, balık akarsu ağızlarında toplandı mı, balık akarsulara girdi mi? Bu bilgileri sürekli olarak kendilerine aktarıyoruz. Özellikle Van Valimiz ve İl Jandarma Komutanımız birebir ilgileniyor. Aslında ilgilendikleri sadece bir balık değil, bölgemizdeki 15 bin insanın geçim kaynağıdır.” Görüşlerine yer verdi.

İNCİ KEFALİNİ KORUMA ADIMLARI…

Van Gölü çok büyük bir ekosistem olduğu için koruma çalışmaları temelde 3-4 adımdan oluştuğunu vurgulayan Akkuş, “Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından hazırlanan balıkçılık yönetimi içerisinde. Birincisi, balığı gölde veyahut akarsuda üreme döneminde avlatmayacağız ama oldu ki balık bir şekilde avlandı, bu seferde balığı taşıttırmayacağız, balığın karayolundan ulaşımını engelleyeceğiz. Bu iki ana kısımda Van İl Jandarma Komutanlığı ve Bitlis İl Jandarma Komutanlığı görev alıyor. Yani akarsu boylarında nöbet tutuyor ve karayolları üzerindeki denetim noktalarında balığın geçişini önlüyor. Fakat balık gölden avlandı ve bir şekilde köy yollarından taşınarak şehir merkezlerine ulaştırıldı. Bu sefer de balığın satışını önlememiz gerekiyor. Bunda da şehir merkezinde polisler ve zabıtalar çok etkin bir şekilde görev alıyorlar. Eğer balık şehir merkezine girdi, ara sokak ve mahallelerde polis ve zabıtadan kaçarak ara mahallelerde satış yapıyorsa bu sefer de balığı satın almayacağız.” Diye konuştu.  

BÜTÜN İNSANLARIN BALIĞA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI!

Cümlelerini toparlayan Akkuş, son olarak şunları söyledi: “Balığı gölde avlattırmayacağız, karayolunda taşıtmayacağız ve balığı satın almayacağız. Bu zincir şeklinde oluşan Van Gölü İnci Kefali Balıkçılık denetiminin temel basamaklarını oluşturuyor. Balığı korumakla görevli kolluk kuvvetlerimiz, fakat balığın gerçek sahibi halkımızdır. Başta Van Gölü etrafında bulunan insanlar olmak üzere ülkemizdeki bütün insanlar balığa sahip çıkması lazım, balığı satın almaması ve sattırmaması lazım. Yaklaşık 20 yıl süren eğitim çalışmaları verildi. Balıkçı köyleri başta olmak üzere kritik noktadaki birçok okulda eğitimler verildi. Pandemi dolayısıyla bu eğitimler bazı aksamalara uğradı. Birlikte çalıştığımız özellikle STK’larla birlikte, Doğa Gözcüleri Derneği önderliğinde bu eğitimler veyahut farkında oluşturmalar, sosyal medya üzerinden, basın açıklamaları ile halen devam etmektedir.”

Editör: TE Bilisim