Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuşuyor. Erdoğan, konuşmasında İstanbul Sözleşmesi'nin feshine yönelik eleştirilere yanıt vererek, "Kadına yönelik şiddetle mücadelenin İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığını ve bu sözleşmeden çekilmeyle de bitmeyeceğini" söyledi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nın tüm kadınlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bizim inancımızda bildiğimiz ve bilmediğimiz varlıklar içinde asıl olan insandır. Diğer tüm ayrımlar, farklılıklar, bu ulvi sıfatın gerisinde kalır. Toplum ve aile müesseseleri de erkek ve kadının müşterek varlığı ile ortaya çıkar. Şayet ortada bir sorun yaşanıyorsa konunun bir tarafında erkek bir tarafında kadın vardır. Ailede kadın ne kadar sorumluluk sahibiyse erkek de aynı derecede mesuliyet sahibidir. Kadına şiddet meselesinde ortada bir mağdur varsa bir de fail mevcut demektir. İktidara geldiğimiz günden beri, kadına yönelik şiddetle mücadele öncelikli konularımız arasında yer almıştır. Atılan her adımı destekledim. Her sorunla bizzat ilgilendim.

"BİZİM MÜCADELEMİZ BİTECEK DEĞİLDİR"

Bu hassas konunun çözümü için farklı politikalar geliştirdik ve uyguladık. Son günlerde bazı çevreler 1 Temmuz itibarıyla çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizi kadına yönelik şiddetten geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor. Bizim mücadelemiz bu sözleşmeden çekilme ile bitecek değildir. Bu mücadelenin uzun soluklu, toplumsal mutabakat gerektiren bir süreç olduğunun farkındayız. Şiddetin her türü ile mücadelemiz sürerken, kadına yönelik şiddet kavramının altını özellikle çizmemizin sebebi bu sorunun adını koymak gerektiğine inancımızdır. Kadına yönelik şiddet pek çok faktörden etkilenen bir olgudur. Evvela kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin ayrıntılı incelenmesi ve bertaraf edilmesi gerekiyor.

"SALGINLA MÜCADELE EDER GİBİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE EDİYORUZ"

Tüm toplumun da bu şiddetten olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Şiddet, depresyonun, suç oranlarının artmasına yol açıyor. Kadına yönelik şiddeti tıpkı salgınla mücadelede olduğu gibi, siyasi tartışmalara malzeme etmeden objektif şekilde ele almamız gerekiyor. Kadına yönelik şiddet sadece bizim değil, tüm ülkelerin sorunudur.

EYLEM PLANI'NDA İHTİYAÇLARA YÖNELİK BAŞLIKLAR VAR

İlkini 2007'de hazırladığımız ulusal eylem planımızı sürekli geliştirerek bugüne kadar getirdik. Ülkemizde ve dünyada yaşanan değişimler, önleyici ve koruyucu çalışmaların da geliştirilmesini gerektiriyor. Bugün sizlerle 4.'sünü paylaşacağımız eylem planımızda günün ihtiyaçlarına yönelik yeni başlıklar bulunuyor.

Yeni eylem planımızla mücadeleyi daha da güçlendiriyoruz. 4. ulusal eylem planımız, 2021-2025 yıllarını kapsamaktadır. Eylem planımızı kamu kurumlarının, STK'ların, üniversitelerin, medya mensuplarının, ilgili tüm paydaşların katkıları ile hazırladık.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE EYLEM PLANI

Kadına yönelik şiddetle mücadele 4. ulusal eylem planının ilk hedefini, şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilmesi ve etkin uygulanması olarak belirledik. Amacımız mağdurun adalete erişiminin kolaylaşmasını, haklarını etkili kullanmasını ve şiddet eylemlerinin orantılı şekilde cezalandırılmasını sağlamaktır. 22 faaliyet bu başlık altında yer alıyor. Adalet, İçişleri, MSB, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında protokoller imzalandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele il eylem planları 81 ilde hassasiyetle yürütülmektedir. Teknik kurul da oluşturulacak, 3 ayda bir toplanarak faaliyetini sürdürmektedir."

İşte plan çerçevesinde ele alınan 5 hedef:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında kadına yönelik şiddetle mücadelede eylem planı çerçevesinde ele alınan hedeflerle ilgili şunları söyledi:

"TCK'daki suç tipleri ile cezayı ağırlaştıran özellikler gözden geçirilerek, şiddet türleri konularının yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz. Uyuşmazlıklarda haksız tahrik ve takdiri indirim müesseselerinin nasıl uygulandığının analizleri yapılarak gereken değişiklikler için harekete geçilecek.

İkinci hedef, şiddetle topyekün mücadele olarak 5 strateji belirledik. Politikaların uygulanması, şiddetin önlenmesi için kaynak, güçlü koordinasyon, 81 ilde planların yürürlüğe konması, çalışmaların dönemsel olarak izlenmesi şeklinde ifade edebiliriz.

"KOYURUCU VE ÖNLEYİCİ HİZMET SUNMAK ÖNEMLİ"

Üçüncü hedefi koruyucu ve önleyici hizmetlerin etkili sunulmasıdır. Vakaya zamanında ve doğru şekilde müdahalenin sağlanması, özel müdahale programlarının hayata geçirilmesi, kolluk uygulamalarının etkinliğinin artırılması, şiddet mağdurlarının sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması, faillere yönelik önleyici hizmetlerinin hazırlanması stratejilerini uygulayacağız.

Mağdurun korunması ve desteklenmesi ile önleyici çalışmalarda kurumsal hizmetler daha da önem kazanmaktadır. Önlemek, soruşturmak, kovuşturmak ancak ihtiyaca uygun kurumsal yapı ve programlarla mümkündür. Şiddet önleme ve izleme merkezlerimizle beraber, kadın konuk evlerinde kurumsal hizmetler zaten yürütülüyor. Tüm illerde faaliyet gösteren 360 sosyal hizmet merkezi bünyesinde şiddetle mücadele irtibat noktalarına mağdurların kolay ulaşabilmesini sağlıyoruz.

ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI İLE MÜCADELE

En önemli hususun şiddetin gerçekleşmeden durdurabilmek ve yaygınlaşmasını engellemek olduğunu biliyoruz. Bireylerin öfke kontrollerine yönelik eğitimlere başlıyoruz. Alkol ve madde bağımlılığından kurtarılması ile saldırgan davranışların rehabilitasyonlarına yönelik eğitimlerden çok ciddi fayda elde edebileceğimize inanıyorum.

Tehdit altındaki kadınlarımız için ihtisaslaşmış kadın konuk evlerimizde özel güvenlik önlemleri alıyoruz. Önümüzdeki dönemde 7 ilde 9 yeni kadın konuk evi daha açılacak. ALO 183 destek hattı, ihtiyacı olan tüm kadın ve çocuklar için psikolojik, hukuki ve ekonomik danışma hattı olarak hizmet veriyor. Arapça, Kürtçe çağrılara da cevap veren bu hattı arayan şiddet mağdurları 0 tuşuna basarak sıra beklemeden destek personeline ulaşabilmektedir."

Editör: TE Bilisim