Van’ın Gürpınar ilçesinin Yalınca köyünün Çeli mezrasında oturan Taş ailesinin 1,5 yaşındaki çocukları Muharrem’in yaşamını yitirmesinin üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen davası bir türlü açılmadı. 2014 yılında Çeli mezrasında, yolların kapalı olması nedeniyle hastaneye ulaştırılmadığı için hayatını kaybeden ve cenazesi çuvalda taşınan minik Muharrem’in ölümü, tüm ülkede günlerce konuşuldu. Uzun bir süre kamuoyunun gündemine oturan olayın üzerinden iki yıl iki ay geçmesine rağmen bir dava açılmazken, aile olaya tepki gösterdi.

 

DOSYA TOZLU RAFLARDA BEKLİYOR!

Van Barosu Başkanı ve ailenin avukatı Murat Timur, soruşturmanın üzerinden iki yıl iki ay gibi bir süre geçmesine rağmen hâlâ davanın açılmadığını belirtti. Bir iddianamenin düzenlenmediğini anlatan Timur, “Biliyorsunuz olayın soruşturma sürecinde Valilik İl İdare Kurulu bu konuda soruşturmanın yapılması yönünde izin vermemişti. Bölge İdare Mahkemesine yapmış olduğumuz itiraz sonrası bu konuda soruşturma izni verildi. Soruşturma izni verildikten sonra cumhuriyet savcılığı soruşturmasına başladı. Olaya ilişkin bilgi görgüsü olan tanıkları hazır etmemiz ve ifadeleri alındıktan sonra resmi kurumlardan bir takım bilgi belge istenmişti. Bunlar tamamen olaydan çok kısa bir sürede toplandı. Yaklaşık 1,5 yıldır dosya bir işlem yapılmadan beklemekte, aslında iddianame hazırlanması için bilgi, belge, tanıklar her şey dinlenmiş bitmiş ama 1,5 yıldır dosya beklemekte” dedi.

 

“MUHARREM ÇOCUK ÖLÜMLERİNİ GÖRÜNÜR KILDI”

Olayın bölgedeki çocuk ölümlerini görünür kıldığını anlatan Murat Timur, şöyle konuştu: “Bölgede geçmişte sağlık hakkı gerçekleştirilmeyen birçok çocuk yaşamını yitirdi. Ancak çok vahim ve trajik olan bu olayın kayda alınmış olması, buradaki çocuk ölümlerini görünür kıldı. Büyük devlet iddiasında olan Türkiye’de 21’nci yüzyılda bu şekilde, çuvalla çocuğun cenazesinin taşınması, bu çocuğa sağlık hakkını zamanında ve gerektiği şekilde sağlanmamasından dolayı bu şekilde trajik bir biçimde yaşamını yitirmesi hepimizi rahatsız etti.”

 

“TOPLUM VİCDANI RAHATLATILMALI”

Yargının siyasal tartışmalardan uzak bir şekilde hukuki anlamda etkin ve adil bir soruşturma yaparak, toplum vicdanını rahatlatması gerektiğini de anlatan Murat Timur, şunları söyledi:  “Yargılamanın, yargının siyasal tartışmalardan uzak bir biçimde hareket etmesi gerekiyor. Bu noktada aslında yargının yaptığı son dönemde sürekli vurguladığımız bir nokta, yargı siyasal tartışmalardan etkilenerek hareket etmekte. Bu tartışmaların önüne geçmek için cumhuriyet savcılarının bu konuda temkinli yaklaştığını, dosyayı sürüncemede bırakmak için çok büyük çaba harcandığını söylemek gerekiyor.”

 

“YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIZ”

Olayda sorumluluğu olanlarla yargı önünde mutlaka hesaplaşacaklarını anlatan Murat Timur, sözlerine şöyle devam etti: 
“Dosyadaki delille birlikte Bölge İdare Mahkemesinin soruşturmanın iznini kaldırması yönündeki kararında çok açık vurgulandığı üzere burada kamu görevlilerinin bazı kurumların küçük Muharrem’in yaşamını yitirmesinde sorumlu oldukları çok net bir şekilde tespit edilmiş. Dolayısıyla burada sorumluluğu bulunan kişilerle ilgili yargı önünde biz hesaplaşacağız. Yargıda bunun sorumlularının elbette cezalandırılması yönünde talepte bulunacağız. Hukuk mücadelesini aile ile birlikte sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu kişilerin sürüncemede bıraktığı kamuoyunun bu konudaki duyarlılığının azalmasını bekleyerek, bu davayı açmamak hukuki açıdan kabul etmek mümkün değil. Yakın dönem içerisinde bununla ilgili dava açılmazsa biz hukuksal süreci Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde devam ettireceğiz.”

 

“DAVANIN SONUÇLANMASINI İSTİYORUZ”

Muharrem’in amcası Abdurrahman Taş ise, “Biz aile olarak davanın açılmasını bekliyoruz. İki yıla aşkındır dava açılmadı. Dosyadaki deliller, ifadeler hazır olmasına rağmen dava açılmadı. Biz davanın açılıp sonuçlanmasını istiyoruz. Aile olarak beklentimiz budur” dedi.

 

Editör: TE Bilisim