ŞEHRİVAN ÖZEL: ORHAN SAĞLAM- Van’da Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, Van Gölü havzasının korunması ve yaptıkları çalışmaları Şehrivan’da değerlendirdi. Özel, Van Gölü’nün sadece yöre halkının değil tüm insanlığın ortak değeri olduğunu belirterek her yıl çok sayıda farkındalık etkinliği ile binlerce yeni gönüllüye ulaştıklarını söylüyor. Özel, kentin Van Gölü dışında sayısız zenginliği olduğunu bu zenginliklerin sahiplenilmesi gerektiğini vurguluyor.

AKTİVİSTLER 5 YILDIR VAN İÇİN SES YÜKSELTİYOR

5 yıl önce Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin (YYÜ) desteğiyle 50 kişilik bir grupla, Van Gölü kıyısını temizlemek amaçlı gittiklerinde, gölün iyi olmadığını gözlemlediler ve bir el atılması gerektiğini düşünerek bir sivil inisiyatifin farklılık oluşturması gerektiği fikriyle yola çıktı. 50 kişiyle çıktıkları yolda, farkındalık etkinliği ile binlerce yeni gönüllüye ulaştı. Van Gölü havzasını oluşturan Van ve Bitlis’te faaliyet yürüten Van gölü Aktivistleri, şimdiye kadar Van Gölü’ne dikkat çekmek için dağ tırmanışları, yürüyüşler, bisiklet sürüşleri, Türkiye bisiklet turu, Van-Ankara bisiklet turu, panel, toplantı, balık festivali gibi birçok etkinliğe imza attı. Kent, kentin değerleri ve Van Gölü için sayısız program ile mücadele verip, gölün kirliliğinin önüne geçip koruma taleben aktivistler, Van Gölü şiarı etrafında bir araya geldikleri, yüzlerce üyesi binlerce de gönüllüsü olan resmi bir dernek konumunda olduklarını dile getiriyorlar. Aktivisitler adına konuşan dernek başkanı Erdoğan Özel, kuruluş amaçlarını, bisiklet turu ve Ankara’daki görüşmeler başta olmak üzere birçok konuya dair Şehrivan aracılığı ile değerlendirmelerini paylaştı. Şehrivan’a konuşan Özel, birçok zenginliği ile Van’ı ele aldığı değerlendirmesinde “Tarih, kültür ve miras yok olmasın” diyerek kentin özel bir kent olduğunu vurgulayıp bu kentin tüm bu zenginliklerinin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

BİRÇOK ANLAMDA ZENGİNİZ!

Van Gölü’nü dert edinen büyük bir aile olduklarını dile getiren Van Gölü Aktivistleri Başkanı Erdoğan Özel, “Van Gölü’nün kirlenmesi konularına odaklanıyoruz. Bunun yanında benzer farklı etkinlikleri de gölümüzle bağlantılı yaparak dikkat çekiyoruz. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, 450 km’lik çevresi, bir il 6 ilçe, 140 köy ve sanayi kuruluşu yer alıyor. 1650 metre yüksekliğinde olan bir deniz konumundadır. İçinde endemik türler olan Van balığı (İnci Kefali) ve etrafında kuş cenneti olan büyük bir yer olarak tanımlayabiliriz. Türkiye’de 450 kuş türünden yaklaşık 250’si Van Gölü havzasında yaşıyor, burası aslında bir kuş cenneti olmakla birlikte bitki örtüsü olarak da endemik türler var. Yayla muzu dediğimiz uçkun, çiçek anlamında floral olarak bazı zenginlikler ilk bakışta göze çarpıyor.” Dedi.

ZENGİNLİKLERLE DOLU BİR COĞRAFYA

Geçen sene yaptıkları aktivitelerden söz eden Özel, “Bitlis’in Ahlat ilçesine 2019 yılında 430 kilometrelik yolu yürüdük. Orada amacımız farkındalık yapmaktı ve bunu da Sanayi ve Ticaret Odası desteği ile yaptık. Orada halk ve Sivil Toplum Örgütleriyle görüşmelerimiz oldu. 11 gün boyunca baya bir ses getirdiğinden bahsedebilirim. Yaptığımız çalışmalar halkın farkına varmasını istediğimiz için çalışmalar yapıyoruz. Yani çok önemli ve güzel bir yerde yaşadığımızı göstermek için çabalıyoruz. Hem doğa hem de tarihi ve kültür bakımından çok zengin bir coğrafya da yaşıyoruz. Allah’ın bize vermiş olduğu bir lütuf olarak gördüğümüz göl ve doğaya sahip çıkmamız gerektiğini önce halka aşılamak istiyoruz. Çünkü burada bizler yaşıyoruz ve biz sahiplenmezsek kimse de sahiplenmez. Bu anlamda farkındalıkların ve çalışmaların birinci amacı, burada yaşayan insanların neye sahip olduğunu bilmesini göstermek istiyoruz.” Şeklinde konuştu. 

TURİZM AYAĞI GÜÇLENDİRİLMELİ

Birçok tanıtım ve farkındalık etkinliklerinde sadece kirliliği göstermediklerini aktaran Özel, evet, kirliliği vurguluyoruz diyerek şöyle devam etti: “Bununla ilgili önlemlerin alınması gerektiğini söyleyerek çalışmalar yapıyoruz. Bunlara yönelikte girişimlerimiz halen de devam ediyor Bunları yanında turizm ayağının güçlenmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bu zenginliklerin değerini bilirsek onlardan para da kazanabileceğimizde söz konusu olabilir. Netice de bu zenginlik ortak mirastır, bu mirası geleceğe bırakma gibi zorunluluğumuz var. Bizler de emanetçisiyiz ama bölgesel kalkınmaya katkı ve gelecek nesille aktarmak için turizmi güzel bir şekilde değerlendirmemiz gerekir. Bu anlamda da bizim çalışmalar birkaç yönlüdür, halkın farkındalığını, bölgeye olan ekonomik katkı, Van’ın koruyup kollanması gibi bir misyonumuz var.”  

“VAN GÖLÜ EKOLOJİK BOZULMAYA DOĞRU GİDİYOR”

Yaklaşık 1 milyon nüfusun Van Gölü kıyısında yaşadığını hatırlatan Başkan Özel, şunları söyledi: “Son yıllarda göl çevresinde nüfus oldukça arttı. Bunun sonucunda göl ve çevresi ekolojik bozulmaya doğru gidiyor. Toplum olarak ve bireysel olarak bilinçsizce bu doğa harikası yaşam kaynağımızı kirletiyor ve kirletmeye devam ediyoruz. İnsanoğlu doğayı maalesef çok kötü kullanıyor. Van Gölü kapalı bir havza olduğundan herhangi bir akıntısının olmaması daha çabuk kirlenmesine neden oluyor. Buranın korunması, tanıtılması, kazanılması anlamında etkinlikler yapan, farkındalıklar oluşturan bir gönüllü oluşumuz.”

“KİRLİLİK SADECE HALKLA BİTMİYOR”

Van halkı ve kurumlar içinde farkındalık oluşturduklarını vurgulayan Başkan Özel, “Eskiye oranla halk daha bilinçli bir hale geldiğini söyleyebilirim. Hatta sosyal medya platformlarından da görebiliyoruz. Sadece halk değil kurumlar içinde farkındalık oluşturduk. Belediyeler eskiden bu iş ile ilgilenmezken, dertlenmezken şuan en ufak bir olayda açıklama yapıp ilgileneceğini söylüyor. Yani çalışmaların neticesinde bir bilinç oluştu. Van Gölü’nün kirliliği halkla bitmiyor. Çünkü kirlenme ve kirletme sıralaması yaptığında halk birçok sorundan sonra geliyor. Bunların başında arıtmama tesislerimiz var, Van, Erciş, Gevaş ve Tatvan havzasında ciddi bir sorun. Ondan sonra derelerden gelen kirlilikler var. Tarımda kullanılan kimyasalların yeraltı sularıyla göle dökülmesi ve hayvancılıkla ilgili ciddi bir kirliliğin olması yani ahırların göl kenarlarında olması veya yün yıkama sorunu. Van’da azda olsa sanayi gelişmeye başlıyor ve buda başlı başına bir kirlilik. Sanayilerinde arıtma ile ilgili problemleri var. Kısaca bu sorunları çözdükten sonra halka dönmek gerekiyor.” İfadelerine yer verdi.

FESTİVALLER VAN İÇİN ÖNEMLİ

Çalışmalarının eskiye nazaran daha iyi gittiğinin altını çizen Özel, yereldeki kurum ve kuruluşlardan artık destek geldiğini söyledi. Özel, “Biz Van’ı tanıtmak ve farkındalık oluşturmak için çok yönlü çalışmalar yaptık. Misal geçen sene festival yaptık, bu sene de yapacaktık pandemiden dolayı yapamadık. Mesela birinci festivali 70 kişiyle yatık ama ikincisini 130 kişi ile yaptık. Hatta bunu söyleyebilirim ikinci festivalde 100 kişi dışardan geldi. Buradan gittikleri zaman bu gördükleri güzellikleri, çektikleri fotoları başkalarıyla paylaşıyorlar ve buda bizim için olumlu bir şey. Kısaca 1 turist 10 turist anlamını taşıyor bu çalışmalar.” Diye ekledi.

“VAN GÖLÜ HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI KURULDU”

Van Gölü Kanunun bekletilmesi yeteri derece de gündeme getirilmemesinden kaynaklandığını kaydeden Özel, son olarak şunları aktardı: “Bizim Ankara’ya gitmemiz ‘Van Gölü için Türkiye’yi Pedallıyoruz’ etkinliğimizin bir paçasıydı. Bundan önce İzmir-Antalya turu yaptık. Önümüzdeki sezonda da bu devam edecek. Karadeniz, İzmir-Edirne ve Mersin var. Amacımız bütün şehirlerde Van Gölü’ne ilgiyi çekme ve farkındalık oluşturmaktır. Geçtiğimiz şehir ve yollarda güzel bir farkındalık oluyor. Ankara’ya gittiğimizde Van Gölü’nün korunması ve Van Gölü Kanunu ile ilgili çalışmaların yapılmasını istedik. Şuan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda bir çalışma yürütülüyor. Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı diye bir program var. Bizde ona katıldık ve ilk defa böyle bir şey kuruldu. Bu çalışmalar tamamlandığı zaman Van Gölü ile ilgili çok umut verici haberler alacağız. Biliyorsunuz birkaç defa meclis gündemine geldi fakat hiçbir çalışma yapılmadı. Bu kanun tasarısının çok bir geçmişi yok. 7-8 yıllık bir mazisi var. Ülkede gündem çok hızlı değiştiği için bu kanun hep bekletildi. Bizim çok yönlü çalışmalarımız da bile Van Gölü’ne bir vurgu yapıyoruz. Bunu sürekli gündem de tutmakta fayda var. Çünkü gündemden düştü mü, bekletiliyor.”

VAN GÖLÜ KORUMA KANUNU İÇİN SON OLARAK GÜLŞEN ORHAN-EMİNE ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ UMUT OLDU

Van Gölü ile ilgili olarak yoğun bir çaba sarfeden aktivisitler son birkaç yılda Van Gölü Koruma Kanunu için ciddi mücadele verirken Ankara’da önemli temaslarda da bulunuldu. Bakanlıklarda yapılan mesailer sonrasında son olarak AK Parti Van Eski Milletvekili Gülşen Orhan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın görüşmesi gerçekleşti. Orhan, görüşmede Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı’nın son halini arz etti. Milletvekili Gülşen Orhan twitter hesabından paylaşımda bulunarak şu sözlere yer verdi; “VAN GÖLÜ KORUMA KANUNU HAYATA GEÇİYOR. Hanımefendinin himayelerinde Çevre Bakanlığımız ile başlayan Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı’nın son halini Kendilerine arz ettik. Bizzat katılımlarıyla start verilecektir. Van Gölü ve çevre hassasiyetlerinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.”

ARITMA TESİSİ DE BİTİYOR!

Öte yandan Van Büyükşehir Belediyesi ve VASKİ’nin hayata geçirdiği en önemli yatırımlardan birisi olan Arıtma Tesisi’nde de sona gelindi. Geçtiğimiz yıldan bu yana çalışmaları aralıksız devam eden Arıtma Tesisi’nin Aralık ayında devreye girmesi beklenirken Van Gölü’ndeki kirliliğin de ciddi oranda azalması bekleniyor. Resmi olmayan rakamlara göre her gün on binlerce ton atık ile kirlenen Van Gölü, bu arıtma ile birlikte kentin atıkları ile kirlenmekten kurtulacak. Öte yandan bu önlemin göl etrafındaki tüm yerleşim yerlerinde hayata geçirilmesi hususu da sürekli dillendirilen konular arasında yer alıyor.

Editör: TE Bilisim