‘Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlal.’

 

Sıradışı bir şarkıcı olan Nil Karaibrahimgil’in Kelebeğin Hayat Sırları diye bir kitabı var. Bu kitabının bir kısmını müzik ile birleştirerek sohbet tadında şarkılar oluşturmuş.  Bunlardan birisi de ‘Gençliğime Sevgilerimle’ adıyla seslendirdiği 17 yaşına, yani geçmişine yönelik öğütlerden oluşuyor. Halen genç olanların ‘motive’ olması için dinlemesinde fayda var. Ha iş işten geçmiş, 17’yi çoktan geride bırakmış olanların da en azından ‘bundan sonra’ ibret alması anlamında değişik, hoş bir şarkı. Gençlere Tavsiye ediyorum.

Geriye kalanlara konuşmamız gereken farklı şeyler var.

 

***

 

Geçmişe öğütlere karşılık olarak benim de Van’ın geleceğine yönelik bazı tavsiyelerim var.

Hadi referandum sürecini de atlatalım...

Kaldı şurada bir hafta...

Ama referandum sonrası Van siyasetinde kartların yeniden dağıtılması gerekiyor.

Bu noktada benimle ‘hemfikir’ olmayacağını düşündüğüm kişi sayısının az olduğu kanaatindeyim.

 

***

HER İHTİMALDE SEÇİM VAR...

 

‘Evet’ olursa ‘böyle’, ‘Hayır’ çıkarsa ‘şöyle’ şeklinde bir değerlendirme değil.

Evet de çıksa Hayır da çıksa bir şeyler değişmeli.

Zaten ‘Evet’ çıkarsa, Türkiye’de büyük bir değişim başlayacak. Önce sistem değişecek, sonra anayasada bir kaç değişiklik, uzun vadede ise büyük dönüşümlerin devam gelecek.

2019’da yapılacak olan seçimlerin daha erken bir sürece evrilmesi de ‘muhtemel’ olacak.

‘Hayır’ çıkarsa da Türkiye ister istemez kendisini yeni bir seçim sürecinin içinde bulacak. Halk oylamasında ‘hayır’ çıkması durumunda da bu kez ‘muhalefet’ eliyle erken seçime götürülmeye çalışılan bir Türkiye ile karşılaşabiliriz.

 

***

EVET DE ÇIKSA HAYIR DA ÇIKSA VAN’DA...

 

Olağan halde de olağanüstü bir halde de yeni bir süreç şekillenecek.

Bu süreçte değişen Türkiye’nin değişen ayaklarından birisi de Van olacak. Olmalı da.

Dünyanın en eski kentlerinden biri olarak gösterilmesine rağmen, Cumhuriyet sonrası yeniden kurulan bir şehir olarak asırlık köklerinden kopan Van’ın artık mevcut ‘ucuz’ siyasetinden kurtulması gerekiyor. Bu bir.

Kozmopolit bir yapısı olan, hiç bir dönem hiç bir partinin kalesi olmamasına rağmen son yıllarda politik anlamda çok yıpranan Van’da, siyaset yeniden dizayn edilmeli.

‘Evet’ çıkarsa yeni sisteme giderken de, olur da ‘Hayır’ çıkarsa 2019’ hazırlanırken de Van’ın artık mevcut siyasi popülasyon ile çok da ‘farklı’ bir hal alması beklenmiyor.

Van’ın artık yeni ‘isimlere’, yeni ‘yüzlere’ ihtiyacı var.

‘Adam asmaca’, ‘adam karalamaca’, ‘iftira atmaca’ üzerine inşa edilen siyaset geleneğinin sonu getirilmeli.

2001’den bu yana her seçimde, her adaylıkta var olan ama siyasete ‘çok’ şey katamayan ‘aday adayları’ ve diğerlerinin yerine artık yeni isimleri sahaya sürmenin zamanı geldi.

Malumumuzdur. Bu haliyle bir şeyler artık gitmiyor.

 

***

VAN’DA DEĞİŞİM ARTIK KAÇINILMAZ!

 

Büyük medeniyetlerin başkentliğini yapmış Van’ın yeni dönemdi ‘derdi’ Van olan, ‘büyük’ düşünen, Büyük Van Lobisi idealini izleyen siyasetçilere ihtiyacı var.

Dehayı daha fazla dışarda aramaya, birilerinin gelip Van’da siyaseti, yönetimi, yereli, idareyi dizayn etmesine gerek yok.

Bu kentin kaderini belirlemek de, bu kentin ihtiyacını belirlemek de bu kente bir şeyleri kazandırmak da bizim elimizde olmalı.

Tam bu noktada önümüzde ibretlik bir yolu bu topraklardan geçmiş, bu toprakların maneviyatını da, siyasetini de iyi okumuş bir ismin Bediüzzaman Said-i Nursi’nin sözü bizim halet-i ruhiyemizi tam anlamıyla ortaya koyuyor:

 

Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlal...

 

Detayında iki farklı manası olan bu sözün payımıza düşenini almanın zamanı geldi. Zengin bir geçmişimiz var ama kent olarak artık ‘zenginliklerimiz’ yok. Kabul edelim.

Hep ‘geçmiş’ ile anıyoruz. Urartular diyoruz, Ermeniler diyoruz.

Kentin koca koca potansiyelinden bahsedip kısır çekişmelerin, dedikoduların, küçük düşünenlerin kavgasının ötesine gidemiyoruz.

O halde Bediüzzaman’ın bu sözüyle manalandırdığı gibi:

“Tarihe geriye gidemeyeceğinize göre ya yeni bir hal oluşturup eski ihtişamınızı yakalayabilirsiniz; ya da geçmişin hayali ile yaşayarak yerlerde sürünüp durursunuz.”

Van daha fazla sürünmemeli!

Ya yeni hal, ya yeni hal!

 

***

ESKİLERİN MAŞALLAHI VAR(!)

 

Şimdi yine bir seçim arifesindeyiz.

Hafta sonu referandum var.

Van’da son iki haftaya girilirken çok ‘çarpıcı’ isimleri ‘Evet’e çalışırken görmeye başladık.

Şaşırdık mı?

Çok şaşırdık diyemem. Çünkü bu tabloyu her seçim arifesinde görüyoruz.

Adı yerel seçim, genel seçim, referandum ne olursa olsun kendisine ‘siyasette’ yer arayan isimlerin seçim dönemlerinde ‘boy gösterme’ çabası hep oldu.

Hakkını yemeyelim...

Referanduma evvelden beri ‘canla başla’ çalışan siyasetçiler, milletvekilleri var.

Fakat her seçimde gelip sadece ‘dostlar Pazar da görsün’ diye çalışanların da sayısı son bir kaç gündür hayli arttı.

Sosyal medyada ‘Evet’ için çalışan ‘eski’ Ak Partililer coşturuyor.

Sonra diyorsunuz ki “Bu kadar ismin çabasıyla sandıkların patlaması gerek.”

Ya da “Bu isimler bile etki alanları ile birlikte ‘evet’ dese güçlü bir ‘evet’ çıkması gerek.”

Neyse...
Öyle görünüyor ki, ya da ben öyle görüyorum ki:

Nispeten bir rahatlamanın olduğu Van’da eski siyasetçiler geri döndü.

Şu anda alanda çalışan bir çok ismin yine aklında bir şeyler var.

İl başkanlığı için çalışanı...

İlçe başkanlıkları için çalışanı...

Yeniden vekil olmak için çalışanı...

Biri büyükşehir 14 belediye için çalışanı...

Daha neler neler...

Haliyle diyorum ki:

Biz bu isimleri şöyle bir kenara not edelim. Referandumdan da ‘Evet’ çıktıktan sonra takip edelim.

Ondan sonra ilk seçimde, ilk kongrede, ya da adaylık gereken her ne yarış var ise orada tecrübe edip işin sağlamasını yapalım.

Bakalım kim ‘Güçlü Türkiye’ için çalışmış, kim ‘kendisi’ için çalışmış.

Ya da seçimde ‘Ankara’ya el sallayan isimler ‘Yeni Anayasa’ için mi çalışmış yoksa ‘Buradayız’ görüntüsü vermek için mi?

Bu bizim yeni Van, güçlü Van konusunda kartların yeniden dağıtılacağı süreçte işimize yarayacak.

Derdi Van olmayan, Van’a katkısı olmayan isimlerin bundan sonra Van’da siyaset yapmasına ilk başta Van halkının olarak bizlerin ‘izin’ vermemesi lazım.

Yeni Türkiye’de ‘eski’ isimler bizi temsil etme yarısından vazgeçmesi lazım.

Bunu değiştirmeye var mıyız?

O zaman.

Gazamız mübarek olsun.


Ömer Aytaç Aykaç yazdı...

Editör: TE Bilisim