Van M Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olan adli tutsak Nusret Kanat, avukatı Cihan Yaman aracılığıyla cezaevinde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Tutsakların cezaevinde hem sağlık hem de yaşam koşulları konusunda önemli sıkıntılar yaşadığını dile getiren tutuklu Kanat avukatı aracılığı ile vahim iddialarda da bulundu.

 

Diyalog süreciyle birlikte sık sık gündeme gelen cezaevlerinin sorunu gün geçtikçe bitmezken her gün yeni bir skandala imza atıyor. Özellikle sivil toplum örgütleri defalarca Adalet Bakanlığına çağrı yapmış ancak herhangi bir adım atılmış değil. Daha önce Şakran Cezaevinde taciz ve tecavüzle gündeme gelmişti. Aynı sıkıntılara benzer şeyler Van M Tipi ve F Tipinde de yaşandığı iddia edilmişti. Şimdi ise Van M Tipi Kapalı Cezaevinde uyuşturucu satıldığı iddiasıyla gündeme geldi. Van M Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olan adli tutsak Nusret Kanat bir Haziran günü avukatı Cihan Yaman’ın kendisini ziyaret ettiğinde M Tipi cezaevinde yaşadıklarını ve cezaevinin baskıcı tutumlarını avukatı aracılığıyla basınla paylaşılmasını istedi. Kanat’ın anlattıkları sadece cezaevinin baskıcı tutumuyla kalmayıp içeride uyuşturucu satıldığı ve 18 Kasım 2014 tarihinde intihar ettiği belirtilen Ş.S.’nin aslında intihar etmediği ve yapılan işkenceler sonrası asılı bulunduğunu iddia etti.

 

KANAT: DİNLEMEDEN İLAÇ YAZIYORLAR!

Avukat Cihan Yaman gazetemize yaptığı konuşmada bir Haziran’da M Tipi Kapalı Cezaevine gittiğini belirterek, “27 Mayıs 2015 tarihinde yangın çıkarmak suretiyle başlatılan isyan için tutsaklarla görüşmeye gittim. İkinci görüşmemi adlı tutsak Nusret Kanat’la yaptım. İsyan sebeplerini sorduğumda spor yapamamak, kantin ürünlerinin fiyatlarının yüksek olması, revir, genel sıkıntılar olarak sıraladı.” Dedi. Kanat’ın ayda bir günün spor yapmak için planlandığını ancak spor gününün her defasına açık görüş gününe denk getirildiğini ve spor yaptırılmadığını kaydeden Yaman, “Kantinde ürün fiyatları yüksek. Örneğin başka yerde 1.25 liraya satılan su buraya 2.50 liraya satılıyor. Kantin fiyat listesi 5 lira karşılığında veriliyor. Revirle ilgili sıkıntılar var. Hastaneye gitmek gerektiğinde hastalar götürülmüyor. ‘Revire gidildiğinde de doktor muayene etmeden şikâyetimizi dinlemeden ilaç yazıp gönderiyor’ dedi. Mahkûmlar haklarını istediklerinde ise ‘ne yapalım yani avukat mı getirelim yemeğinize su mu katalım ne istiyorsunuz’ tarzında tepkilerle karşılaşıyorlar.” Şeklinde konuştu.

 

“DOKTOR DEĞİL GARDİYAN İLAÇ VERİYOR!”

Cezaevinde yaşanan olayları anlatan Yaman şöyle devam etti: “Nusret’in koğuş arkadaşı rahatsızlanmış ve kan kusmaya başlamış. Şahıs aynı zamanda astım hastası. Revire haber veriliyor ancak doktora muayene edilmeyip gardiyan tarafından ilaç veriliyor. Gece tekrar revire götürülmek isteniyor ancak gardiyan ‘gece saat 12’yi geçtiği için revire götüremeyiz sabahı bekleyin’ diyor. Sabah gardiyanlar ‘hazırlanın on dakika sonra spora çıkacaksınız’ diyor ancak bir saat geçtikten sonra sporun ayın 2’sine ertelendiğini söylüyorlar. Ayın 2’si de açık görüş gününe tekabül ediyor. Bunun üzerine Nusret hasta olan arkadaşını koğuşun dışına çıkarıyor. Bu arada başgardiyan Nusret’i kast ederek ‘Ne diyor bu adam kendine zarar mı verecekmiş? Verin çakmağı yaksın kendini’ demiş. Bunun üzerine Nusret kendini kaybedip yatakları ateşe verdiğini ve kendini de ateşin üstüne attığını arkadaşlarının kendisini kurtardığını söyledi. Bu olaydan önce de her hangi bir intihar girişiminde bulunmadığını belirtti.”

 

KANAT: BAĞRIŞ ÇAĞRIŞIN ARDINDAN ÖLDÜ DEDİLER!

Kanat’ın yaşanan olayın ardından sonraki gün cezaevine birinci müdür ün geldiğini, kantindeki fiyatların aşağı çekildiğini ifade eden Yaman, “Örneğin daha önce kilosu 21 liraya satılan peynirin fiyatı 16 liraya çekilmiş. Spor listesinin asıldığını söyledi. Altı ay önce birinin dövülerek öldürüldüğünü ve hücreye asılıp intihar süsü verildiğini söyledi. Olayı o tarihte hücrede olan arkadaşından öğreniyor. Arkadaşı hücredeyken bağrışma sesleri duyuyor. Adamın öldüğünü öğreniyor. Sonra gardiyanlar gelip şahsın intihar ettiğini söylüyor.”  Şeklinde konuştu.

 

CEZAEVİNDE UYUŞTURUCU SATILIYOR İDDİASI!

Yaman yaptığı görüşmeden bir süre önce 24 Mayıs tarihinde Abdulkadir Pençe’nin öldüğünü hatırlatarak, Kanat’a göre Pençe’nin hastalık ve bakımsızlıktan öldüğünü kaydetti. Yaman, “Kanat, içerde uyuşturucu ticaretinin yapıldığını söyledi. Buna şahit olduğunu ayrıca elinde bir makbuz olduğunu söyledi. Anlattığına göre bir koğuş arkadaşı içerde esrarı sigaraya sarıp içiyor. Nusret koğuş sorumlusu olduğu için bu durumun yayılmaması için başka koğuşa göndermiş onu. Ayrıca bir başka arkadaşı atölyeciden bir bardak dolusu kadar esrarı 750 liraya almış. Normalde haftalık harcama limiti tutuklu ve mahkûmlar için 300 lira iken bu arkadaşı 750 liralık makbuz kesmiş. Makbuzun kendisinde olduğunu gerekirse bildiklerini basınla paylaşabileceğini belirtti. Cezaevinde psikolojik baskının olduğunu unutkanlık başladığını ve sorunları unuttuğunu belirtti. Uyuşturucu ticaretiyle ilgili şahit olduğu olayı kendi el yazısıyla yazıp imzaladı.” İfadelerini kullandı. 


ŞEHRİVAN ÖZEL – MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim