3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Şehrivan olarak engellilerin yaşadığı sorunları kaleme aldık ve engelli vatandaşların hemen hemen hepsi de aynı sorunlardan şikâyetçi. Özellikle sarı Bantlar, yol ortasında kalan elektrik direkleri ve kaldırımlara park eden araçlar en büyük sorun olarak dile getirildi. Yaşadıkları sıkıntıları Şehrivan’a anlatan Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği Başkanı Osman İnci, “Çok sıkıntı yaşıyoruz. Genellikle yürümekte çok sıkıntı yaşıyoruz. Belediyenin bu konuda bir an önce acil olarak çözüm bulması gerekiyor. Birçok noktada sarı bantta yürürken rampadan iniyorsun ve karşıya geçmek istiyorsun ama rampanın önüne araç park ediliyor. Ve çoğu zaman o araca çarptığımız oluyor. Doğrusu hiç kimse bizi umursamıyor ve bu durum bizi çok üzüyor. Bu duruma da belediyenin el atması gerekiyor. Belediye bu duruma son vermeli bir an önce. Defalarca bu sıkıntılar dile getirildi ama hiçbir şekilde sonuç alınmıyor. Meclise kadar taşımamıza rağmen sonuç yok. Bizi umursamıyorlar.” Diye belirtti.

 

3 Aralık Dünya Engelliler günü olarak kabul edilen güne rağmen hala kentte yaşayan engelliler bir takım engellerle karşılaşmakta. Belediye tarafından yapılan ‘Sarı bantlar’ tehlike saçmakla kalmayıp olmadık noktalarda bittiği gibi VEDAŞ’ın yol ortasında bıraktığı direklerde engel oluyorken, Vanlı esnafın kaldırımlara bıraktığı eşyalar ve kaldırımlara park eden araçlar en büyük sorun olduğu dile getirildi. Defalarca kamuoyunda dile getirilen bu sıkıntılar hala çözüme kavuşmuş değil. Van’daki engelli dernekleri de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak gerekli mercileri duyarlı olamaya çağırdı.

 

KAYHAN: ENGELLİLERE YÖNELİK AYRIMCI UYGULAMALAR YAYGIN

Konuya dair görüştüğümüz Altınokta Körler Derneği Van Şube Başkanı Şahabeddin Kayhan, istatistiklere göre 9 milyon kadar büyük bir nüfus olduklarını ve ailelerimizle birlikte sayılarının 35 milyonu aştığına dikkat çekerek, “Engelli olmayı ya da engelli doğmayı kendimiz seçmedik. Bu durumu, ülkemizin olumsuz yaşam koşulları ve hükümetlerin ağır ihmali ‘armağan’ etti bize. Anayasamızın 2. maddesi devletimizin “sosyal” niteliğini açıkça belirtmektedir. Sosyal devlet, toplumun en güçsüz kesimlerinden başlayarak yurttaşlarının sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik gibi temel gereksinimlerini karşılayan devlet demektir. Devletin “sosyal” niteliğini yaşama geçirmek, hükümetlerin anayasal yükümlülüğüdür. Ne yazık ki hükümetler, bugüne dek bu yükümlülüklerini, yeterince yerine getirmemişlerdir. Ülkemizdeki engelli nüfusun % 90’ından fazlası istihdam ve eğitim olanaklarından yoksundur. Toplam nüfusun % 12’sini oluşturdukları halde ulusal gelirin sadece on binde 28’i engelliler için harcanmaktadır. Kentlerimiz, açık alanlarımız, konutlarımız ve toplu taşım araçlarımız, engelliler yok sayılarak planlanmıştır. Haklara, hizmetlere, mekânlara ve bilgiye erişebilmemizin önünde büyük engeller bulunmaktadır. Toplumumuzda engellilere yönelik ayrımcı değer yargıları, tutum, davranış ve uygulamalar son derece yaygındır.” Dedi.

 

“ÖNEMLİ HAK KAYIPLARI YAŞANMAKTADIR”

Engelli çocuklar ve kadınlar her türlü ihmal ve istismara, şiddete ve kötü muameleye karşı tamamıyla korunmasız olduğuna işaret eden Kayhan, “Engelli kadınlar, engelliliğe ek olarak kadın olmaları nedeniyle de haksız ve ayrımcı uygulamalara daha fazla maruz kalmaktadırlar. Derneğimizin de içinde bulunduğu engelli örgütlerinin yoğun mücadeleleri sayesinde elde edilen kimi kazanımlarımız da son yıllarda birer birer elimizden alınmakta, zaten son derece sınırlı olan ve sıkı koşullara bağlanmış bulunan engelli aylıkları ve evde bakım ücretleri kesilmektedir. Yürürlükteki Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği nedeniyle önemli hak kayıpları yaşanmaktadır.” Diye belirtti.

 

KAYHAN: YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ

Kaynaştırma eğitimi adı altında gerçekleştirilen uygulama, gerekli altyapı ve eğitim ortamları sağlanamadığı için engelli çocukların niteliksiz eğitim görmesine ve başarı oranlarının düşmesine neden olduğunu ifade eden Kayhan, “İşçi ya da kamu personeli olarak istihdam edilen engellilerin büyük çoğunluğu, işverenlerin önyargıları nedeniyle ya da verimli olacakları alanlarda iş verilmediği için üretim süreçlerinin dışında tutulmakta, kimi engelliler aydan aya gelip maaşını almaya zorlandıkları için topluma arzu ettikleri katkıyı sunamamaktadırlar. Bu durum, onların manevi olarak çökmelerine ve öz güvenlerini yitirmelerine yol açmaktadır. Bu olumsuz zincir, böylece uzatılabilir. Altınokta Körler Derneği olarak bu duruma isyan ediyoruz. Bu olumsuz gidişe sesimiz yettiğince ‘Dur!’ diyoruz ve yetkilileri göreve çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

 

“ERİŞİLEBİLİR BİR EĞİTİM İSTİYORUZ”

Himaye, himmet, sadaka değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik vatandaşları olarak yaşamak istediklerini dile getiren Kayhan, “Hak öznesi yurttaşlar ve toplumsal bir taraf olarak kabul edilmek istiyoruz. Kimsenin yardımına gereksinim duymadan yaşamını sürdüren, kendi kendine yeterli bağımsız bireyler olmak istiyoruz. Engellilere, kadınlara ve çocuklara yönelen ayrımcılık, dışlama, şiddet, taciz ve istismarın sona erdirilmesini istiyoruz. Salgın hastalıklar, beslenme yetersizliği, akraba evliliği,  iş ve trafik faciaları, savaş ve terör gibi sakatlık kaynaklarının kurutulmasını istiyoruz. Dünya Sağlık Örgütünün ICF standartlarına uygun yeni bir sağlık kurulu raporları yönetmeliği istiyoruz. İlaç, beyaz baston ve yardımcı araç-gereçlerin ücretlerinin tamamının devletçe karşılanmasını istiyoruz. Üretim süreçlerinde verimli ve etkin olarak yer almak istiyoruz. Nitelikli, işlevsel ve erişilebilir bir eğitim istiyoruz.” Diye belirtti.  

 

KAYHAN: ENGELLİNİN BİREY OLARAK GÖRÜLMESİNİ İSTİYORUZ

Engellilerin üniversiteye giriş sınavlarına istedikleri illerde ve yardımcı özel cihazlarıyla girmelerinin sağlanmasını istediklerini kaydeden Kayhan, “Haklara, hizmetlere ve bilgiye erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Herkes için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, toplu taşım araçları, ürünler ve yaşanabilir bir ülke istiyoruz. Toplumsal yaşamda, bilimde sanatta ve siyasette etkin olarak yer almak istiyoruz. Temsil organlarında sadece engelli sorunları için değil ülke ve dünya sorunlarının çözümüne katkı sunabileceğimiz için de yer almak istiyoruz. Her şeyden ücretsiz ve indirimli yararlanmak değil, sakatlıktan kaynaklı ilave giderlerimizi karşılayacak düzeli bir engelli aylığı almak istiyoruz. Tüm yurttaşlara, ücretsiz bakım hizmeti sunulabilmesi için bir an önce bakım sigortasının kurulmasını istiyoruz. Nesnel, adil ve etkili bir sosyal yardım sistemi istiyoruz. Engelli aylığı ve evde bakım ödeneği gibi sosyal haklarla ilgili kriterlerde engellinin bir birey olarak görülmesini istiyoruz.” İfadelerine yer verdi.

 

“BÜYÜK SIKINTI YAŞIYORUZ”

Yine yaşanan sıkıntılara dair Şehrivan’a konuşan Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği Başkanı Osman İnci, engellilerin çok büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, “Kaldırımlarımız görme engellilere elverişli olarak yapılmamış. Yola çıktığımız zaman yardım alamıyoruz. İnsanlar bu konuda yeterince duyarlı değil. Karşıdan karşıya geçmek için yollarda uzun bir süre beklemek zorunda kalıyoruz. En büyük sorunumuz belediyenin yeterince duyarlı yaklaşmaması. Elimde bastonla kaldırımda yürüyorken büyük sıkıntı yaşıyoruz. Kaldırım zaten dar, geri kalan kısımda da esnaf eşyalarını bırakıyor. Eşyalara çarptığımız zaman resmen hücuma uğruyoruz. Hakarete uğruyoruz. Görmediğimiz için çarpıyoruz. Belediyeden tek isteğimiz zabıta ekiplerine gerekli çalışma yapmaları için yaptırım uygulamalarıdır. Zabıta ekipleri gerekli çalışmaları yaptığında eminim daha rahat olacak. Daha rahat yolumuzda yürüyebileceğiz.” İfadelerine yer verdi.  

 

İNCİ: BİZİ UMURSAMIYORLAR

Görme engelliler için yapılan sarı bantların güzel bir çalışma olduğunu ancak bir o kadar da işlerini zorlaştırdığına dikkat çeken İnci, “Sarı bant üzerinde çok rahat yürürüm karşıdan biri aynı bantta yürüyerek gelince çarpışmak zorunda kalıyoruz. Çoğu noktada zaten sarı bantlara kadar esnaf eşya bırakıyor. Yürüyorken bir anda eşyalara çarpmak zorunda kalıyorsun. Aslında ortam hiç iyi değil. Kimse umursamıyor. Sarı bantların ne için yapıldığını düşünen yok. Çok sıkıntı yaşıyoruz. Genellikle yürümekte çok sıkıntı yaşıyoruz. Belediyenin bu konuda bir an önce acil olarak çözüm bulması gerekiyor. Birçok noktada sarı bantta yürürken rampadan iniyorsun ve karşıya geçmek istiyorsun ama rampanın önüne araç park ediliyor. Ve çoğu zaman o araca çarptığımız oluyor. Doğrusu hiç kimse bizi umursamıyor ve bu durum bizi çok üzüyor. Bu duruma da belediyenin el atması gerekiyor. Belediye bu duruma son vermeli bir an önce. Defalarca bu sıkıntılar dile getirildi ama hiçbir şekilde sonuç alınmıyor. Meclise kadar taşımamıza rağmen sonuç yok. Bizi umursamıyorlar.” Diye belirtti.

 

“GERÇEKÇİ OLMAYAN STANDARTLAR YARATILMIŞTIR”

Van Engelsiz Yaşam Derneği’nin verilerine göre, günümüz itibarıyla Türkiye’de genel nüfusun %12,5’İ Engelli olarak yaşamını sürdürdüğünü, bölgede ise savaş, eğitim, sağlık vb. faktörlerden dolayı engelli oranının %15’i geçtiğinin tahmin edildiği kaydedildi. Nüfusun %12'sinden fazlasını oluşturan engelli sorunlarının, yıllardır çözülemeyen bir gerçeklik olduğu kaydedilen verilerde, “Yaklaşık 10 milyon engellinin problemlerinin çözümünde mevcut iktidar da geçmişten süre gelen politikalarda ısrar ederek sorunları çözümsüz bırakmıştır. Çağımızda toplumsal gelişmişliğin ölçütlerinden biri de engellilere yönelik sosyal alanda yapılan düzenlemeler ve tanınan hakların düzeyi ile ilgilidir. Günümüzde gelişmişliğin parametreleri engellinin yaşam standardı olmaktadır. Engelli olmak sadece engelliler ile sınırlı bir olay değildir. Toplumun tamamını etkileyen bir olgu olduğunu unutmamak gerekir. Buradan hareketle empati kurarak, farkında olarak, bu alanda bir adım daha ilerleyebileceğimizi söyleyebiliriz. Çağımız insanı tarihte hiç olmadığı kadar bedenine yönelmiş durumdadır. Kimliğini oluşturan önemli ve neredeyse tek unsur kişinin vücududur. Toplumsal kültürü etkileyen araçlar, incelik güzellik ve gençlik kavramlarını birer efsane durumuna getirmiştir. Gerçekçi olmayan standartlar yaratılmıştır. Her zaman genç kalınabileceği yanılgısı gün geçtikçe topluma hâkim kılınmaya çalışılmaktadır. İnsanın doğal gelişimi anormallik-eksiklikmiş gibi gösterilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

 

SARI BANTLAR SIKINTILI!

Van’da özellikle engelli sorunlarına ciddiyetle yaklaşılmadığını ifade eden vatandaşlardan Ali Dilek, “İlimizde cumhuriyet tarihinden bu yana engelliler hiçbir şekilde göz önüne alınmadı. Ciddi bir uygulama, yatırım dahi yok. Toplu taşıma araçlarından kaldırımlara kadar hiçbir çalışma yok. Gevaş’ta sözüm ona Kızılay’ın engelliler için yaptığı kampta engelliler adına hiçbir şey yok. Bu ciddi bir eksiklik. Engelliler konteynerlerde tatil yapıyor. Bu sorunun biran önce çözülmesi gerekiyor.” Dedi. Sarı bantların elektrik direklerine denk geldiğini, önlerinin demir rampalarla kapatıldığını dile getiren Dilek, sorunun çözülmesi için sorumluları duyarlılığa çağırdı. 


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ – ÖZEL HABER

 

Editör: TE Bilisim