Edinilen bilgiye göre, bu hafta sonundan itibaren üniversitelerin açılmaya başlamasıyla birlikte, şehir merkezlerine dönüş tamamlanacak. Hem okulların açılması hem de kırsal ve sahillerden metropollere gelişin sonlanmasının ardından pandemiye ilişkin asıl sonuçların eylül ayının ikinci yarısında çıkacağı belirtiliyor.

Pandeminin seyrine bağlı olarak açıklanan önlemlerin revize edilmesine ilişkin çalışmalar da sürüyor. Hükümetin, aşılı-aşısız ayrımını bizzat yapmayacağı, kurumların, üniversitelerin, özel iş yerlerinin veya şirketlerin buna ilişkin kararları kendilerinin alacağı belirtiliyor. PCR kontrolüyle başlayan sürecin, önümüzdeki aylarda yeni kurallar ve yeni ayrımları beraberinde getireceği, bunu vaka sayısının belirleyeceği değerlendiriliyor.
 Hükümetin yaptığı toplantılarda, sosyal kısıtlılığın aşı yaptırmayanların tavrını değiştireceği, spor salonları, kütüphane, lokanta, iş yeri gibi mekanlardaki kuralların da aşıya yönelmeyi sağlayacağı yorumu yapılıyor. Buna ilişkin verilerin henüz yeni olmasına karşın, aşıya yönelişte artış olduğu belirtiliyor. Özellikle tek doz aşılı 65 yaş üstünün ikinci dozlarının yapılmasının çok önemli olduğu, yoğun bakımlarda bu grubun bulunduğu kaydediliyor. Aşılamanın arttığı yerlerde vaka sayılarında düşüşün net görüldüğü de bildiriliyor.

Son verilere göre, aktif vaka sayısı 500 bine yaklaştı. Hastanelerin yükünde artış var. Salgının hızında ise hafif bir azalma yaşandığı, virüsün üreme hızının 0,96 olarak belirlendiği dile getirildi. Son 15 gündür testlerin pozitif çıkma oranının yüzde 7 olduğu, bunun ağustos başında yüzde 10 olduğu bilgisi paylaşıldı. Ancak gerilemeye rağmen, bu oranın çok yüksek olduğu ifade ediliyor.

Hükümette yapılan toplantılarda, toplumda halen 40 milyon kişinin çift doz aşılı olmasının, geçen yılın aynı dönemine göre büyük fark yaratacağı değerlendiriliyor. Bu 40 milyon aşısız olsaydı, vakanın bugünkü seyir hızıyla, 60 bin ilave hasta anlamına geldiği, toplumun şu an bundan kurtulduğu belirtiliyor.

Editör: TE Bilisim