ŞEHRİVAN HABER: MEMDUH ÇALIŞKAN/TAHİRHAN İZGİ- Geçtiğimizi haftalarda Elazığ’da meydana gelen ve 41 vatandaşın canını yitirdiği deprem konuşulmaya devam ediyor. Sadece Elazığ değil bölge illerinin tamamını sallayan, öte yandan Batı’da da Ege illerinde özellikle de Manisa’da sıkça meydana gelen deprem son birkaç gündür de yine Van’da kendisini hatırlatıyor. Son günlerde neredeyse her gün bir sarsıntı yaşayan Van’da 4,1 gibi hissedilen, 3 şiddetinde hafif olarak da nitelendirilen depremler olurken, art arta gelen bu sarsıntılar Vanlılar’ı da tedirgin ediyor. Üst üst yaşanan depremlerin tedirginliği yaşarken son yaşanan büyük Elazığ depremi ile gündeme oturan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de son süreçte yaşanan deprem hadiselerinin ardından önemli noktaları işaret ederek Van'da meydana gelen depremleri değerlendirdi. Van ve Manisa depremlerini yorumlayan Görür’ün açıklamaları ile birlikte Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk ise Şehrivan’a konuştu. Selçuk, Van’ın 2011 depremi noktasında çok ders almadığı hatırlatmasını yaparak yapılar ve yapı stoku noktasında çok temkinli olmak gerektiğini hatırlattı.

Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremler sonrası Van’da yaşanan depremler sonrası vatandaş arasında tedirginliğe neden oldu. Özellikle bir hafta içerisinde Van’da meydana gelen iki orta şiddetindeki deprem sonrası akıllara 2011 yılında yaşanan 7.2 şiddetinde depremi akıllara getirdi. Kentte yaşanan depremler sonrası Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, depremlerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

SELÇUK: VAN’DA YAŞANAN İKİ DEPREM İNSANLARI TEDİRGİN ETTİ

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, son dönemde yaşanan depremlerle ilgili Şehrivan Gazetesi’ne konuştu. Selçuk, Van’da 3-5 arasında deprem olma olasılığı yaklaşık olarak yüzde 20-30 arasında değiştiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde depremler yaşandı, orta ve küçük depremlerin meydana gelmesinin ardından algıda bir seçicilik meydana geldi. Bunun ardından Elazığ’da yaşanan deprem sonrası vatandaşlar arasında bir deprem tedirginliği oluşmasına neden oldu. Bölgemiz de 1 hafta içerisinde iki deprem meydana geldi. İki depremin yaşanmasının ardından vatandaşlar arasında tedirginliğinin daha da artmasına neden oldu. Şimdiye kadar olmamış depremler mi? Hayır. Baktığımız zaman ayda bir defa gerçekleşen depremler, şu ara depremin çok fazla gündemde yer almasından dolayı insanlar daha tedirgin olmaya başladı”

“TEKTONİK REJİMLERİMİZ ÇOK FARKLI”

Elazığ’daki depremin Van’daki fay hatlarıyla ilgisi olamadığını ve aktif hale getirmediğini ifade eden Selçuk, “Elazığ’daki fay hattı ile ilimizdeki fay hatları çok ayrı sistemler, Elazığ’da meydana gelen deprem Doğu Anadolu fay hattı dediğimiz fay hattının üzerinde meydana geldi. İl olarak çok ayrı bir sistemin üzerinde yer alıyoruz. Tektonik rejimlerimiz çok farklı, öyle bir tetikleme olması söz konusu değildir. Büyük depremler sonrası orta ve küçük depremler meydana gelmektedir, bunu il olarak yaşadık. 2011 yılında büyük deprem yaşadık, ondan sonraki süreçte beş ve üzeri depremler yaşadık. Bunun nedenine değinirsek, yer altında enerjinin birikmesi gerçekleşir ve birdenbire enerji ortaya çıkar. Küçük küçük açığa çıksa zaten herhangi bir sıkıntımız olmaz. Biriken enerji topyekûn ortaya çıktığı için büyük depremler meydana geliyor. Her fayın kendine ait enerji birikim ölçüleri var. Van’daki 7.2 şiddetindeki depremden önce bölgemiz içerisinde 4.3-4.7 büyüklüğünde depremler meydana geldi” dedi.

“DEPREME HAZIRLIKLI OLMAMIZ GEREKİYOR”

Van’da yaşanan depremlerin daha büyük bir depremin tetikleyicisi olmayacağını ifade eden Selçuk, “İnsanların tedirgin etmemek gerekiyor, tarihsel dönemlerden bu yana bölgemiz çok yıkımsal depremle yaşamıştır. Deprem bir doğa olayıdır, affet değildir. Bunu afete dönüştüren maalesef bir insanlarız. Deprem dediğimiz doğa olayı, doğanın meydana getirdiği enerji açığı ama yapıları yapan bizleriz. İnsan hayatını kaybettiği, can ve mal kaybı yaşandığı zaman biz ona affet diyoruz. Şehirleri kuran ve yapıları inşa eden bizleriz. Biz insanlar bu aralar kaderciliğe sığınıyoruz, ‘vadesi bu kadardı, ömrü bu kadardı’ kesinlikle değil, affede maruz kalmak istemiyorsak, yapı kontrolü ve yapı stokunu mutlaka iyi çıkartmamız gerekiyor. Depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor” diye belirtti.

“VAN BÖLGESİ İÇİN YAPI STOKUNUN ÇOK İYİ DENETİMLERLE ÇIKARTILMASI GEREKİYOR”

Bölgedeki deprem fay hatları üzerinde çalışma yürüttüğünü ifade eden Selçuk, “Bölgemizde bulunan aktif tektonik hatları az çok haritaladık, deprem potansiyelleri hakkında çalışmalar yürüttük. Tarihsel depremlere baktığımız zaman çok sayıda deprem yaşadığımızı görmek mümkün, yakın tarihte 1976 Çaldıran depreminin ardından 2011 yılında büyük bir deprem daha yaşadık. 1976 yılından 2011 yılına geldik, 34 yıl geçti, bölge tarihsel olarak büyük deprem yaşayarak can ve mal kaybı yaşadı. Ne değişti diye soracak olursak ‘hiçbir şey’ değişmedi. 2011 yılında bugüne ne değişti; yapı stoklarımız arttı, ağır hasarlı binalar yıkıldı, orta hasarlı binalar güçlendirme yapıldı. Özellikle altını çizmekte fayda var, kesinlikle Van bölgesi için yapı stokunun çok iyi denetimlerle çıkartılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

ELAZIĞ DEPREMİ İLE ÖNE ÇIKAN GÖRÜR, VAN’DA SON DÖNEMDE MEYDANA GELEN DEPREMLERİ DEĞERLENDİRDİ

Öte yandan Van’daki son depremleri değerlendiren son isimlerden birisi Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür oldu. Elazığ depreminden aylar önce o depremin yerini bilerek uyarılarda bulunan Görür, dikkat çeken o açıklamalarından sonra bu kez de Manisa ve Van'da meydana gelen depremleri değerlendirdi. Twitter hesabından Manisa'da 5,2 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından paylaşımda bulunan Görür, şu ifadeleri kullandı: "Manisa-Akhisar-Kırkağaç yöreleri Gediz grabeninin tavan bloku üzerinde bulunuyor. Bu grabenin taban blokunu da Aydın-Bozdağ yükselimi (horst) oluşturuyor. Fiziki coğrafya haritasından ve blok diyagramdan bunu görebilirsiniz. Horst ile tavan bloku arasındaki fay yeryüzünde ve yeryüzüne yakın derinliklerde yüksek açılı, derinlere doğru da düşük açılıdır” dedi.

“VAN’DA YAŞANAN DEPREM BÜYÜK BİR AFETE DAVETİYE ÇIKARMAYACAĞINI SANIYORUM”

Görür, Van’da yaşanan depremlerle ilgili ise şunları kaydetti: “Van’da dün olan deprem ile ilgili kısa bir görüş yazayım. Gönderdiğim şeklin biri depremin olduğu yeri diğeri ise gölün çevresi ve içindeki diri fayları gösteriyor. Gördüğünüz gibi depremin olduğu yerde görünür bir fay yok. Muhtemelen bu fay gölün içinde. Henüz fay çözümüne ulaşamadım ama Van Gölü’nün güney ve doğusunda bindirme/ters fay nitelikli depremler görülüyor. Deprem lokasyonu ve buradaki yapılar gözetildiğinde dün olan depremin daha büyük bir afete davetiye çıkarmayacağını sanıyorum. Bu bilgileri de benim baş yazarlığımda sevgili dostlarım Namık Çağatay, Cengiz Zabcı, Mehmet Sakınç, Remzi Akkök, Hande Şile ve Sefer Ölçen ile birlikte yazdığımız bir makaleden özetledim" diye belirtti.

Editör: TE Bilisim