ŞEHRİVAN HABER: FATMA NUR POLATCAN-ŞABAN BEYAZSAÇ

Çok yüksek bir potansiyele sahip olmasına rağmen bir türlü hak ettiği değeri görmeyen Van Balığı, markalaşamayan ve işlenemeyen Van’a özgü değerlerden birisi olarak sahip çıkılmayı bekliyor. Halihazırda sadece geleneksel yöntemlerle tüketilen fakat markalaşması halinde bir çok farklı şekilde sunulabilme değeri ve özelliği bulunan Van Balığı hala sadece Vanlılar tarafından tüketilen bir değer olarak yerinde sayıyor. Yıllar önce konservesi yapılması için AR-GE çalışmaları yapılan, üretim aşamasına gelen hatta İnci-Burger markası ile Van YYÜ’de burger olarak hazırlanmaya bile başlayan Van Balığı, geçen zaman içerisnide çeşitlenmeyi beklerken tandırda pişirilmenin ötesine gidemedi. Van Otlu Peyniri gibi sadece Van’da geleneksel yöntemlerle tüketilen ve pazarlanamayan ürünlerden birisi olan Van Balığı’nın bekleyişi sürerken Şehrivan, yıllar sonra yeniden Van Balığı’nın pazarlanması dosyasını açıp süreci en iyi bilenlere o dönemki çalışmaları sordu.


2005 YILINDA BÜYÜK ADIMLAR ATILDI AMA…

Konserve balıkları, ucuz ve kolay bir besin olmasının yanı sıra sağlıklı beslenme açısından da özellikle son yıllarda sıkça tercih ediliyor. Vitamin bakımından da zengin olan konserve balığının pazarı da hız kesmeden devam ediyor. Türkiye’de ton balık üretiminde önemli markalardan biri ise Dardanel iken ülkenin başka kentlerinde de bu kapsamda önemli projeler hayata geçiriliyor. Çok yüksek bir potansiyele sahip olmasına rağmen Van balığı ise bu anlamda bir türlü markalaşamıyor. Üstelik dev markalar ile rekabet edebilecek bir proje yıllar önce ortaya konmasına rağmen. Yıllar önce Van Balığı üzerine yapılan çok önemli bir proje rafa kaldırıldı. 2005 yılında; Van Ticaret Borsası, YYÜ ve KOSGEB tarafından Van balığının endüstri oluşturulması amacıyla Van Balığı konservesi yapıldı. Ardından 200 kilo Van Balığı dondurularak soğuk zincire uygun olarak Çanakkale’deki Dardanel’e gönderildi ve konserve üretimi gerçekleşti.

VAN BALIĞI’NIN KALİTESİ YÜKSEK MARKASI YOK!

Van Balığından üretilen konservenin, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) standartlarına göre, raf ömrü, mikrobiyolojik ve kimyasal analizleri yapıldı, besin ve kalite değerleri palamut ve alabalık konserveleri ile karşılaştırıldı. Çıkan sonuçta Van Balığının endüstriyel ham madde olarak konserve üretiminde kullanılabileceği ve bu alanda yatırım yapılabileceği ortaya kondu. Balıktan üretilen konservelerin “üstün kalite” olarak raporlanmasının üzerine Vanlılar balığın konservesini yapacak yatırımcı arayışına girdi. Aradan 17 yıl geçmesine rağmen Van Balığı Konservesi Projesi hâlâ yatırımcı arıyor. Konuyla ilgili Şehrivan’a görüş veren dönemin Van Ticaret Borsası Başkanı Feridun Irak, sahil belediyeleri bu projeye sahip çıkmaya ve bir atölye kurularak ilk adımın atılması gerektiğini dile getirdi.

2005 YILINDA RAFA KALDIRILDI, HÂLÂ YATIRIMCI BEKLİYOR…

Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan dönemin Van Ticaret Borsası Başkanı ve projenin başında olan Feridun Irak, Van Balığının önemine değinerek sözlerine şöyle başladı: “Van Gölü’nün Karadeniz’den daha fazla tuzlu-sodalı suyunda Van Balığı yaşamaktadır. Bu balık dünyada sadece Van Gölü’nde yaşıyor. Van Gölü’ne uyum sağlamış bir balıktır. Yılda yaklaşık 15 bin ton üretim yapılmaktadır. Bu da yılda 45 ton olan Türkiye iç su balıkçılığının üretiminin 3’te 1’idir. Ciddi bir potansiyeldir bu. Bizim balığımız sadece taze tüketiliyor. Onun dışında bir şekilde değerlendirildiği yok. Ama buna rağmen bugünkü fiyatlarla yaklaşık 400 milyon lira civarında bir değer oluşturmaktadır.”

200 KİLO VAN BALIĞI ÇANAKKALE’DEKİ DARDANEL’E GÖNDERİLDİ VE KONSERVE ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİ

Irak, projenin nasıl geliştiğini anlatarak, “Benim Ticaret Odası Başkanlığı yaptığım dönemde bir proje çalışması başlattık. Ticaret Borsası, Van YYÜ’den Prof. Dr. Mustafa Sarı, finansı temin ettiğimiz KOSGEB ile bir araya gelerek bir proje hazırladık. Bu projenin konusu Van Balığını endüstriyel ham madde olarak değerlendirip değerlendiremeyeceğimizdi. Bu çerçevede çalışmalarımızı başlattık. Van’dan Çanakkale Dardanel Tesislerine yaklaşık 200 kilo balığı soğuk zincirle gönderdik. Çanakkale Dardanel’de bizim Van Balığımız konserveye dönüştürülerek bize tekrar gönderildi. Bu konserve TSE’nin kriterlerine göre bütün analizleri yapıldı ve görüldü ki diğer konservelerden geri kalır hiçbir yanı yok. Tadı da çok güzel. Değerler çok güzel. Müthiş bir potansiyel elimizde duruyor” dedi.

ANALİZLERİ YAPILDI VE VAN BALIĞININ ENDÜSTRİYEL HAM MADDE OLARAK KONSERVE ÜRETİMİNDE KULLANILABİLECEĞİ ORTAYA ÇIKTI

Sahil belediyelerin projeye sahip çıkmaya davet eden Irak, şunları söyledi: “Van, son derece güçlü bir potansiyeli olan ama maalesef sosyo-ekonomik olarak çok geride kalan bir il. Bu memleketin oysaki çok büyük bir potansiyeli var. Potansiyellerinden biri de balıktır. Ben bu manada sahil belediyelerimizi göreve davet ediyorum. Bu çalışma yapılmış. TSE’nin kriterlerine göre değerlendirilmeler yapılmış. Fevkalade güzel ve diğer balıklardan geri kalmayan bir konserve de oldu. Sahil belediyelerimizden biri, Edremit, Gevaş, Tatvan, Tuşba, bunlardan bir tanesi bir atölye kurarak bu ürüne örnek oluşturabilir. Bu küçük bir yatırım olacak ama çok büyük bir örnek oluşturacak. Bunu belediyelerden biri mutlaka yapmalıdır.”

ÜSTÜN KALİTE OLARAK RAPORLANDI AMA YILLARDIR YATIRIMCI BEKLİYOR!

Irak, ilk adım olarak atölyelerin kurulup konserve üretiminin olması gerektiğini belirterek, “Çanakkale’de kurulmasını istediğim atölyelerden yüzlerce tane var. Aile tipi atölyelerdir bunlar. Bir kısmı Çanakkale Dardanel için fason üretim yapar, bir kısmı başka markalar için fason üretim yapıyor. Benim belediyelerden istediğim kocaman bir fabrika kurmaları değil. Sadece bir atölye kuracaklar ve o atölyede bu balık konservesi üretilecek. Görülecek ki çok önemli bir potansiyel, önemli bir tat ve kazançtır. Ardından özel sektör buna girer zaten. Belediyeler, balıkçı kooperatifleriyle de bunu yapabilir. Burada finansal destekte de sorun yaşanmaz çünkü DAKA, Tarım Bakanlığı’nın destekleri var. Bu desteklerden de faydalanıp çok rahatlıkla yapılabilir” ifadelerini kullandı.


IRAK: SAHİL BELEDİYELERİNDEN BİRİ ATÖLYE KURARAK BU ÜRÜNE ÖRNEK OLUŞTURABİLİR

Konserve üretiminin sağlayacağı faydayı anlatan Irak, “Biz Ticaret Borsası olarak KOSGEB’den finansal destek, YYÜ’den de Mustafa Sarı’nın yürütücülüğünde bu projeyi tamamladık. Balığı endüstriyel ham madde olarak kullanmak mümkün. Endüstriyel ham madde olarak kullanıldığında bahsettiğim 400 milyon civarında ekonomik değeri bir anda 3’e, 4’e katlamak mümkündü. Bu balığın belli bir bölümünü konserveye dönüştürmemiz halinde çok büyük katma değer oluşturmak mümkün” diye konuştu.

“BU KÜÇÜK BİR YATIRIM OLACAK AMA ÇOK BÜYÜK BİR ÖRNEK OLUŞTURACAK”

Irak, projenin yıllardır yatırımcı beklemesine de değinerek, “Gönül isterdi ki kendi girişimcilerimizden biri bu işe girsin, öncülük yapsın, başlatsın ama maalesef bugünkü şartlarda kimse yatırıma yönelmiyor. Kimse elini taşın altına koymuyor. Madem girişimciler bu işe girmedi, bunu belediyeler yapsın. Biri atölye kurup yapsın. Balık dışardan gelmeyecek. Ham madde elimizin altında. Bu ülkeye Norveç’ten balık gelip konserve oluyor. Bizim balığımız kapımızda” dedi.

IRAK: KONSERVEYLE ÇOK BÜYÜK KATMA DEĞER OLUŞTURMAK MÜMKÜN

Van’ın sürekli geriye sardığını ifade eden Irak, “Van, 1970-1980’li yıllarda girişimcisi olan bir kentti. O zamanlar 200-250 Vanlı bir araya gelerek Balkanlar Orta Doğu’nun en büyük tesislerini Van’da kurmuşlardır. Bunlar 50 yıl önce yapılanlar. O günden bugüne geldiğimizde Türkiye’nin en iyi sanayi illerinden biri olmamız gerekirken maalesef geriye sardık. Bir zamanlar Van halkı bu kadar girişimciyken aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen neden şimdi küçük bir atölyeyi kurmak için bile bir araya gelmiyorlar? Bunun araştırılması lazım” şeklinde konuştu.

HAM MADDE ELİMİZİN ALTINDAYKEN KULLANALIM…

Irak, sahil belediyelerine tekrar projeye sahip çıkmaya davet ederek sözlerini şöyle son verdi: “Başta sahil belediye başkanlarını bir kez daha bu proje için göreve davet ediyorum. Desteği de DAKA, Tarım Bakanlığı verir. Siz öncülük yapın kendi adınıza ya da Van’daki balıkçı kooperatiflerini bir araya getirerek onlara çatı görevi yaparak bir atölye kurun. Van Gölü’nde yaşayan, dünyada tek tür olan Van Balığının konserveye dönüştürülmesi için bir atölye kurun. Prof. Dr. Mustafa Sarı, Van için yapılacak işlerde her zaman hazır olduğunu söylüyor. Elinden geleni yapacaktır. Çok büyük katma değer olacak. İstihdam olacak. Böylesi bir potansiyel ekonomiye kazandırılacak. İnşallah yaparlar.”

Editör: TE Bilisim