ŞEHRİVAN ÖZEL: ÖNDER ALTINAL / Yumurtalarını bırakmak için kilometre yol kat ediyorlar... Bir başka deyişle kutsal bir yolculuğa çıkıyorlar. Van’ın en güzel simgelerinden birisi olan Van Balıkları ibretle izlenen bu yolculukta şu sıralar resmen ‘katliama’ maruz kalıyorlar. Büyük emeklerle yumurtlama yoluna çıkan balıklar Muradiye Bendimahi Çayı’nda az suyun olduğu civarda susuzluktan resmen ‘kırılıyorlar’!

 

Dünyada sadece Vangölü’nde yaşayan ve sağlık açısında önemli bir besin olan Vangölü Balığının (İnci Kefali) göç yolundaki katliamı şok etti. 15 Nisan - 15 Temmuz tarihleri arasında yumurtalarını tatlı suya bırakmak için göç eden Vangölü Balığı (İnci Kefali) göç yolunda ölüyor. Su seviyesinin düşmesi ve oksijenin azalmasından dolayı her gün tonlarca balık telef oluyor. Tüketmeyin uyarısı yapılan balıklar için, ölmemesi için alınmayan önlemler ise tepkilere neden oluyor. O manzaraya şahitlik eden bölge insanı ve çevreciler suyun azlığının HES’ten kaynaklı olduğunu söylüyor. Balıkların göz göre göre ölmesine ise tepki alıyor.

 

 

YETKİLİLER: SULAMALAR SUYU AZALTIYOR

Van Balığı Göçü’nün en net şekilde izlendiği, her yıl on binlerce insanın gözlem yaptığı Bendimahi Çayı’nda üzücü görüntülere şahitlik edilirken, balıkların ölümüyle ilgili konuşan yetkililer suların sulama alanlarına kullanılmasından dolayı azaldığını ve bu azalmanın da balık ölümlerine yol açtığını ifade ediyor. Yetkililer, “Su çıktığı yerden çaya gelene kadar birçok yerden kesilerek sulama olarak kullanılıyor. Suların bu şekilde kesilmesi ile çağdaki su oranı da azalıyor. Buda balıkların ölüme neden oluyor. Bu suların direkt çaya akması gerekiyor. Çaydaki su azaldıkça balık ölümleri artıyor sağlıkta bununla beraber zarar görüyor.” İfadelerini kullandı.

 

 

MERTER: TONLARCA BALIK ÖLÜYOR

Bölgede yaşayan vatandaşlar ise balık ölümünün en büyük sebebinin HES’ler olduğunu söyledi. Gazetemize konuşan vatandaşlardan Barış Merter şunları söyledi: “2 haftadan bu yanadır suda ciddi bir azalma oldu. Suyun azalmasıyla birlikte de ciddi anlamda balık ölümleri gerçekleşiyor. Bunun sebebi de bana göre HES’lerden kaynaklanıyor. Su azaldıkça balık ölümleri artıyor. Bu su 1 hafta sonraya kadar tam anlamıyla bitecek. O zamanda çaydaki tüm balıklar ölmüş olacak. HES’ten önce durum neydi bilmiyorum ama ben yıllardır burada buna şahit oluyorum. Burada tonlarca balık ölüp gidiyor.”

 

 

“ÖLÜMLER KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL”

B alık ölümlerinin kimsenin umurunda olmadığını söyleyen Merter, “Burada ölen balıklar ne yazık ki kimsenin umurunda değil. Görevliler yetkililer genel anlamıyla işlerini yaparlarsa emin olun bu kadar balık ölümü olmaz. Benim yaşamımım boyunca bu olaya çok fazla şahit oldum. 15 Nisan ile 15 Temmuz tarihleri arasında balık avlanması yasak olduğu için insanlar yiyemiyorlar. Ancak burada yenilmeyen balıklarda ne yazık ki ölüp gidiyor. Yazık günah. Bu balıkların ölümüne bir çare bulunmalı.” Dedi.

 

 

ŞEPİK: TUTMAK İÇİN YASAK VAR AMA

Balık ölümleriyle ilgili konuşan Bedih Şepik isimli vatandaşta balık ölümlerinin HES’ten kaynaklandığını söyledi. Şepik şu ifadelere yer verdi: “Balık ölümleri HES’ten kaynaklanıyor. HES’ler ne yazık ki doğayı öldürüyor. Canlı hayvanlar nasıl ölmesin. HES projesi olmadan önce burada balıklar ölmüyordu. Ölse bile sayısı bu kadar fazla değildi. Ancak bu çay üzerinde hayata geçirilen HES’lerden sonra balık ölümleri de arttı. Her gün burada bir sürü balık ölüyor. İnsanlar da bu balıkları yiyemiyorlar. Çünkü şu anda bir yasak var. Yasak tutulması için var ancak ölmemesi için yok ne yazık ki.”

 

 

“BURADA HES PROJESİ İSTEMİYORUZ”

Bölgede HES istemediklerini söyleyen Şepik son olarak, “Burada ölen balıklar bizleri üzüyor. Ne yazık ki buradaki balıkla katlediliyor. Buda hem balıklara hem doğaya hem de insanlara zarar veriyor. Çünkü ciddi anlamda bir kokuya da neden oluyor. Yazık günahtır. Biz burada yaşayan insanlar olarak HES projelerini burada istemiyoruz. Buralar neden HES yapılsın. Bu ölümler sadece balıkla da alakalı değil doğayı da öldürüyor. Burada etmiş olduğumuz ürünlerden çok fazla verim alamıyoruz. Burada meyve ağaçları var hepsi zarar görüyor. Sulama alanlarını kötü etkiliyor. Meyvelerin hemen hepsi çürüyor ve zarar görüyor. Burada HES istemiyoruz.” Şeklinde konuştu.

 

 

VATANDAŞ ÖLÜMLER İÇİN ÇÖZÜM BEKLİYOR

Gazetemize konuşan bir diğer vatandaşta suyun az olmasından dolayı balıkların öldüğünü söyledi. İsmini vermeyen vatandaş şunları söyledi: “Balıkların ölmesinde HES’in etkisi var. Bunun yanı sıra bölgedeki insanların tarlalarını sulamak için suyu kesmesi sorunu da var. Bunun dışında ayrıca burada bulunan evlerin kanalizasyonları ve pis suları da dereye karışınca bu kadar fazla balık ölüyor. Balık ölümlerinin önüne geçilmesi içinde bu sorunlara bir çözüm bulunması gerekiyor. Balıkları yiyemediğimiz gibi ne yazık ki ölmesine göz yumuyoruz.”

 

 

KALÇIK: KİMSENİN BUNA HAKKI YOK

Balık ölümleriyle ilgili görüştüğümüz Çevre Derneği (Çev-Der) Başkanı Ali Kalçık suyun canlıların ortak alanı olduğunu söyledi. Kalçık, “Su canlıların ortak alanıdır. Su doğanın bize verdiği en önemi kaynaktır. Devlet ya da şahısların bun sahip çıkması ve canlıların ölümüne neden olması gibi bir hakkı yoktur. Siz Bendimahi Çayı ile ilgili bir örnek vereyim. Bundan önce ki belediye Muradiye Şelalesi yakınlarında bir köprü yapmak için DSİ’ye başvurdu. Ancak DSİ tabiata zarar vereceği kanaati ile buna izin vermedi. Ancak DSİ 23 kilometrelik alanı kapalı alana çevirdi ve burada suya zarar verildi.” İfade etti.

 

 

“BALIK ÖLÜMLERİNE HES’LER NEDEN OLUYOR”

HES ya da barajların yapıldığı yerde canlıların yaşaması için can suyuna ihtiyaç oluğunu söyleyen Kalçık şunları söyledi: “HES ya da buna benzer kapalı alanlar yapıldığı zaman 10’luk bir can suyu olması gerekiyor: Ancak burada yapılan kapı havzalar ve HES’lerde 10’luk can suyu verilmiyor. Kimse de bunu takip etmiyor. Bunu yakında takip edilmesi gerekiyor. Balıkların da ölümü de ne yazık ki bundan kaynaklanıyor. Suyun değişmesi ve azalmasından dolayı burada ölümler gerçekleşiyor. Bu büyük bir vahşettir. Bu vahşetinde önüne geçilmesi gerekiyor. Vangölü’ne akan çoğu çayda ne yazık ki bu sorun var. Kimse çaylar, akarsular üzerinde değişim yapamaz. Allah’tan başka buna dokunmaz ve zarar vermek kimsenin hakkı değil. Ölüme neden olan tek neden HES’lerdir.”

Editör: TE Bilisim