1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Türkiye’nin dört bir tarafından etkinlikler düzenlenirken en çok konuşulan etkinlik Hakkari Belediyesi ile Beşiktaş Belediyesi’nin ‘Barışta Hakkari’de Buluşalım’ etkinliği oldu. Şehrin ortasında barış sofralarının kurulduğu etkinliğe yüzlerce misafir katılırken barış günündeki görkem görülmeye değerdi. Van’da ise 1 Eylül sadece BDP, HDP, KESK ve bazı STÖ’lerinin açıklamaları ile geçildi. Birçok siyasi oluşum, kurum ve kuruluş ise ‘Barış Günü’nde sessiz kalmayı tercih etti.

ÇÖZÜMÜN MERKEZİNDE ‘BARIŞ’ SESSİZLİĞİ!

Çözüm sürecinin müzakere aşamasına geçtiği şu günlerde 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde her yerde ‘barış’ konuşulurken Van’da bazı partiler ve oluşumlar dışında sessizlik hakim oldu. Hakkari’de Beşiktaş Belediyesi ile birlikte düzenlenen ‘Barış’ta Hakkari’de Buluşalım’ etkinliği gündeme damga vururken, verilen barış mesajları gözlerin Hakkari’ye çevrilmesine neden oldu. Bir çok siyasetçi, sanatçı, STK temsilcisi ve basın mensubunun katıldığı buluşmada öğlen saatlerinde ise kurulan ‘kardeşlik sofrasında’ yemekler yenildi. Van’da ise DBP, HDP, KESK ve bazı STÖ’ler dışında ‘barış’ mesajı adına konuşulan bir şey olmadı. Mitinge dönüşen kutlamada konuşan DBP Van il başkanı “Ancak halkların kardeşliğine sahip çıkarak barışı sağlayabiliriz. Barışı getirecek olan Sayın Öcalan’ın bu konudaki ısrarıdır. Sayın Öcalan uzun yıllardır tecrit koşulları altında barışın mücadelesini veriyor. Barış her şeyden önemlidir ve barışı sağlamak için daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor.” Mesajı verirken yürüyüşte Barış Anneleri’nin pankartı ise dikkat çekti.

SADECE ONLAR 1 EYLÜL’Ü KONUŞTU

1 Eylül Dünya Barışı Günü nedeniyle DBP, HDP, KESK, Barış Anneleri Meclisi ve STÖ’ler tarafından organize edilen basın açıklaması katılımın yüksek olması nedeniyle mitinge dönüştü. Akköprü Camisi, İki Nisan Kavşağı ve Musa Anter Parkı’nda toplanan yaklaşık on bin kişi daha sonra “ Biji Serok Apo”, “Biji Aşiti” sloganları atarak Ahmedî Xani parkına doğru yürüdü. Yürüyüşe DBP Van İl Başkanı Musa İtah, DBP PM Üyesi Ramazan Yıldız, HDP Van İl Yöneticileri, KESK üyeleri ve yaklaşık on bin kişi katıldı. Yürüyüşe katılanlar “Barışın elçisi İmralı’da”, “ Sözde değil özde barış istiyoruz” yazılı pankartlar taşıdı. Bir çok dilden "Barış" dövizlerini taşıdığı yürüyüş boyunca erbanali bir grup da sloganlara eşlik etti. Çevrede bulunan vatandaşların da alkış ve zafer işaretleri ile destek verdiği yürüyüş, Ehmedê Xanî Parkı'nda son buldu. Burada ise Barış Günü ile ilgili açıklamalar yapıldı.

İTAH’TAN ‘HALKLARIN KARDEŞLİĞİ’ VURGUSU

DBP Van İl Başkanı Musa İtah yapılan yürüyüş sonrası kutlama alanında mitinge dönüşen alanda kalabalığa yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Artık Ortadoğu’da gerici, diktatör ya çözümlerin yeri kalmamıştır. Artık dinci, mezhepçi, devletçi iktidarcı çözümler Ortadoğu’nun yaralarını sarmaya ve bu kan deryasını durdurmaya yetmiyor. Bütün halklar kendi dilleriyle, kimlikleriyle, kültürleriyle, tarihleriyle özerk bir yapı kurmadan başka çareleri yoktur. Tek kurtuluş yol demokratik yaşamı özgür bir şekilde gerçekleştirmektir. Tek yol barışta ısrar etmek ve halkların birlikteliğini sağlamaktan geçiyor. Halkların arasına duvarlar örerek, sınırlar çekerek, dinci, mezhepçi duygularla halkları birbirinden ayırarak barışı sağlayamazsınız. İkinci Dünya savaşından sonra bazı ülkeler kendilerini bu anlayıştan kurtardı. Bir nebzede olsa kendi topraklarında demokratik bir yaşam sürmektedirler. Kürdistan’da, Türkiye’de, Suriye’de, Rojava’da süren savaş bize göstermiştir ki demokratik çözüm, barışçıl çözüm demokratik anayasal hukuk’tan geçiyor. Dünya halklarına hediye edeceğimiz tek proje barış projesidir. O da Kürt halkının canıyla ve 40 yıldır mücadelesini verdiğini büyük Ortadoğu barışını sağlamaktan geçiyor. Onun için bütün herkes kardeşlik hukukuna, adalete, özgürlüğe sahip çıkması gerekir. Kürtlere nefretçe yaklaşılarak hiçbir yere varamazsınız. Ortadoğu’da Kürtsüz hiçbir barış olamaz. Barışa ve özgürlüğe inanmış bir hareketin neferi olarak denizlerin, kemallerin, mazlumların ‘halkların kardeşliği ‘sloganını sahiplenmeliyiz. Ancak halkların kardeşliğine sahip çıkarak barışı sağlayabiliriz. Barışı getirecek olan Sayın Öcalan’ın bu konudaki ısrarıdır. Sayın Öcalan uzun yıllardır tecrit koşulları altında barışın mücadelesini veriyor. Barış her şeyden önemlidir ve barışı sağlamak için daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor.”

Editör: TE Bilisim