Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla kurulan Van ile birlikte 8 Bölge Adliye Mahkemesi, faaliyete geçmeden kapandı. Geçtiğimiz Kasım ayında kurulacağı resmi gazetede yayımlanan Van Bölge Adliye Mahkemesi daha binası tamamlanmadan Erzurum’a taşınacağı karara bağlandı. Van Bölge İdare Mahkemesi’nden sonra binası tamamlanan, çalışacak elemanları alınan ve önemli bir kurum olan Bölge Adliye Mahkemesi’ni de yine Erzurum’a kaptırdı…

 

İhtisas Hastanesi, Polis Akademisi, Bölge İdare Mahkemesi derken Van bir şok daha yaşadı. Daha birkaç yıl öncesine kadar cazibe merkezi kentler arasında yıldızı parlayan bir kent olan Van, şu sıralar adeta kan kaybediyor. Depremden bu yana bitmeyen ekonomik krizle boğuşan Van’da, sürecin bitmesiyle birlikte işler tam anlamıyla kötüye giderken bozulan barış ve huzur ortamından dolayı giden insanlarla birlikte, kentin önemli değerleri de bir bir gidiyor. Daha Bölge İdare Mahkemesi’nin Erzurum’a taşınmasının yankıları sürerken Van ile ilgili flaş bir karar daha verildi! Yeni kurulan ve Van’ın bölge başkanlığını yürüteceği Bölge Adliye Mahkemesi daha kurulmadan Erzurum’a taşındı.

 

HSYK kararıyla Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Antalya, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Konya, Sakarya, Trabzon ve Van’da 15 Bölge Adliye Mahkemesi kurulmuş ve henüz faaliyete geçmemişti. HSYK, geçtiğimiz gün yaptığı toplantının ardından 8 Bölge Adliye Mahkemesi’nin kapatılmasına karar verdi. Yapılan toplantıda Ankara, Antalya, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir ve Samsun Bölge Adliye Mahkemelerinin açık kalmasına karar verilirken, diğer Bölge Adliye Mahkemeleri kapatıldı. Kararla Van, Erzurum’a bağlanırken Diyarbakır, yargı çevresi olarak Gaziantep’e bağlandı.

 

TÜRKİYE’DE BİR İLKTİ AMA…

Bölge Adliye Mahkemesinin taşınması ile ilgili Şehrivan’a konuşan Van Baro Başkanı Murat Timur, Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasının Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle Yargıtay’ın iş yükünü hafifletecek yeni bir sistemdir. O açıdan bir ilktir. Mesafe açısından önemlidir aslında bu mahkemeler. Yargıtay’a taşınan davaların temyiz edilmesi, takip edilmesi veya orada duruşmalı bir inceleme yapıldıysa duruşmalara katılma noktasında sorunlar yaşanıyordu. Buda mahkemelerin uzak olması, oraya gidilmemesi hak arama hürriyeti önünde bir engel olarak görüyoruz. Adil yargılanma ilkesinin ya da adaletin tam olarak sağlanmasında bu eksikti. Ciddi bir eksiklik olduğunu sürekli ifade ediyorduk. Tamda bu noktada burada mahkeme için burada güzel bir bina yapıldı. İlk defa Van’da fizik mekân olarak yargılanmanın rahat bir şekilde gerçekleşebileceği bir bina inşa edilmişti.” İfadelerini kullandı. 

 

“KARAR SİYASAL GEREKÇELERLE ALINDI”

29 Şubat 2016 tarihinde HSYK’nın kararı ile Van’ında aralarında olduğu 8 ilde Adliye Mahkemelerinin kurulmaması yönünde bir karar alındığını dile getiren Timur, “Bu karar alınırken tamamen siyasal gerekçelerle alındığını söyleyebiliriz. Siyasal gerekçe derken de birçok etkenin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Birincisi HSYK başkan vekilinin bu kararın alınmasında etkili olduğunu belirtebiliriz. Erzurumlu olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. İkili ve şahsi ilişkilerin çok etkili olduğunu biliyoruz. Adliye mahkemesinin personel alımı dahi gerçekleştirildi. Geçici olarak adliye içerisinde görev yapıyorlar. Bölge adliye mahkemesi personelinin tahin istemeleri yönünde kendilerine yazı gitti.” Dedi. 

 

TİMUR: KARAR İHTİYAÇ ÇERÇEVESİNDE ALINMADI

Kararın alınmasında siyasi fikirlerin etkili olduğuna curgu yapan Timur, “Çünkü bir yerde mahkemenin kurulup kurulmaması noktası nihayetinde idari bir yapı olan HSYK tarafından alınmakta. HSYK’nın başkanına da baktığımız zaman ve adalet bakanına da baktığımızda tamamen siyasi bir kişiliği olduğunu belirtebiliriz. Dolayısıyla burada ihtiyaçlar çerçevesinde böyle bir kararın alındığını söylemek güç. Tamamen siyasi iktidarın talep ve beklentilerine uygun bir şekilde alınmış bir karar.” Diye belirtti.

 

VANLI SİYASETÇİLERİ TOPA TUTTU!

Kararın alınmasında Vanlı siyasetçilerin üzerlerine düşeni yeterinde yapmadığına işaret eden Timur, Van Milletvekillerini topa tuttu. Timur, “Bu konuda birinci olarak Van’daki siyasetçilerin kendilerini sorgulamaları gerektiğini düşünüyorum. Bu konu hukuki bir karar değil. Hukuki açıdan alınan bir karar olsa biz barolar dava açılması gerekiyorsa davasını açarız, itiraz gerekiyorsa itiraz ederiz. Ama bu karar siyasal çerçevede alınan bir karar olduğundan önüne geçilmesi içinde siyasilerin lobi faaliyeti ile mümkündür. Şimdi bu noktada da Van’ın siyasi figürleri Ankara’da önemli yerleri de işgal ediyorlar. Beşir Atalay siyasi iktidar içerisinde önemli bir yere sahip. Ve aynı zamanda Van milletvekili. Bakan yardımcısı Fatih Çiftci bu kentte milletvekilliği yapmış ve kentin temsiliyetini sağlayan bir kişilik. Diğer taraftan HDP Milletvekillerinin de önemli bir noktada olduğunu ve Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ HDP’nin en üst noktasında siyaset yapan biri. Buradan bakıldığında Van milletvekilleri gerek Ak Parti gerek HDP milletvekilleri önemli bir yer işgal etmekte ve bu noktada siyasetçilerin önemli çalışmalarıyla bir değişiklik olabilir.” Şeklinde konuştu.

 

“MAHKEMELERİN KAPATILMASI CİDDİ SORUNLARA YOL AÇACAK”

Timur, bundan sonraki dönemde vatandaşların Yargıtay’a giden dosyalarının bir kısmının Erzurum’a gideceğini ifade ederek, “Ankara daha basitti aslında. Çünkü uçakla bir buçuk saatte gidilebiliyor. Ama şimdi 400 kilometrelik yol yaklaşık 5-6 saat yol kat edip ancak dosyalarına erişim sağlayabilecekler. Bu anlamda mahkeme kurulmuşken, binası yapılmışken, personel alımı yapılmışken ve yaklaşık 10-15 gün içinde hâkim ataması yapılacakken biranda Van’daki mahkemenin kapatılması çok önemli sorunlara yol açacağını ifade edeyim. Özellikle vurguluyorum bu kararın alınmasının ardından siyasal birçok etken olabilir. Diyarbakır’da büyükşehir ve yaklaşık 2 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip. Oranında hem Bölge İdare ve Adliye Mahkemesi kapatıldı. Antep gibi bir kente bağlandı. Gerek 7 Haziran’da gerekse de 1 Kasım’daki seçim sonuçlarının da etkisi olduğunu düşünüyorum.” Dedi. 

 

VAN ERZURUM’A BAĞLANACAK!

HSYK’nın kararına göre, bölge adliye mahkemelerinin ilk etapta yedi merkezde faaliyete geçirilerek, her bir bölge için daire sayısının artırılması suretiyle Yargıtay da ki ihtisaslaşmaya benzer bir şekilde ihtisas daireleri oluşturularak, uygulama birliğinin temin edilebileceği ve bu şekilde içtihat farklılıklarının azaltılarak ihtisaslaşmada etkinlik ve verimliliğin sağlanabileceği gerekçesiyle bazı yer bölge adliye mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesinin uygun olacağı belirtilerek, “Bu itibarla; teklifin kabulüyle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Afyonkarahisar, Antalya, Burdur, Denizli, Isparta, Mersin. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Ankara, Aksaray, Bartın, Bolu, Çankırı, Düzce, Eskişehir, Kırıkkale, Karaman, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Sivas, Yozgat, Zonguldak. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkâri, Iğdır, Kars, Muş, Tunceli, Van. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Adana, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Osmaniye, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Bilecik, Bursa, Edime, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinin; Amasya, Çorum, Giresun, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon. İllerinin mülkî hudutlarını kapsayacak şekilde yeniden belirlenmesine, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 inci, 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nun 4 üncü maddeleri gereğince 29.02.2016 tarihinde karar verilmiştir.” Denildi. 

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ NE YAPAR?

Bölge adliye mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla getirilen hükümler dairesinde 2004 yılında yasal dayanağına kavuşmuştu. O tarihten beri binalar kiralanması ve hatta yıllardır başsavcıları dahi atanmasına rağmen faaliyete geçmesi sürekli olarak erteleniyordu. Yargıtay halen 23 hukuk 23 ceza dairesi ile ilk derece mahkemelerinin temyize tabi tüm dosyalarındaki temyiz incelemelerine, ilk derece mahkemelerinin incelemesini yapıyor.   46 daire ve 500 den fazla üyesi ile Yargıtay belki de dünyanın en büyük temyiz mahkemelerinden biri. Yargıtay’ın 2011 ve 2014 yılında üye ve daire sayısında büyük artışlar yapılmasına rağmen iş yüklüğünde ve temyiz süresinde herhangi bir iyileşme söz konusu olmamıştı.  Bölge adliye mahkemeleri ise yargının her zaman gündeminde olan iş yükü sorununa yargı hizmetlerinin hızlandırılması için bir çözüm olarak düşünülmüştü.

 

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ NE GETİRİYOR?

Kanun, bölge adliye mahkemelerini Yargıtay benzeri bir yapıda ve temyiz yeri olarak görev yapacak mahkemeler olarak öngörüyor. Bölge adliye mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığı'nca kurulacak. Bu mahkemeler “Başkanlık, Başkanlar Kurulu, Hukuk ve Ceza Daireleri, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, Bölge Adliye Mahkemesi Adalet Komisyonu” ve müdürlüklerden oluşacak. Bölge adliye mahkemeleri, adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlayacak. Ayrıca, adli yargı ilk derece mahkemesi hâkimleri aleyhinde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'na göre açılacak tazminat davalarına bakacak. Kanunla oluşturulması hükme bağlanan adalet komisyonları, mahkemelerin hâkim ve savcıları dışında kalan personeli hakkında kanunlarla verilen tüm görevleri yerine getirecekler. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte duruşması başlamış işlerde mahkemelerin görevinde bir değişikliğin söz konusu olduğu hallerde, üst görevli mahkemeler yargılamaya devam edecek, alt görevli mahkemeler görevsizlik kararı vererek dosyayı üst mahkemeye gönderecek.

 

CEZA DAVALARININ YÜZDE 91’İ İSTİNAFTA KESİNLEŞECEK

 Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemeleri (adli ve idari yargı istinaf) fiilen çalışmaya başlamasıyla birlikte. Hukuk davalarının % 89’u, ceza davalarının % 91’i ve idari davaların ise % 81’i istinafta kesinleşmesi böylece bir yandan yargılamanın hızlanması amaçlanırken, diğer yandan da Yargıtay ve Danıştay’ın gerçek anlamda bir içtihat mahkemesi olması mümkün olabilecektir. Bakanlık daha önce yürürlüğe sokulması düşünülen bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri ile yeni ilk derece mahkemelerinden dolayı ihtiyaç duyulan ilave personel ihtiyacını karşılamak amacıyla bu yılsonuna kadar 5000 personel alımı için sınav yapılacağını duyurmuş ve bu amaçla yeni sınavlar açmıştı.

 

ADALET UZMANLARI GELİYOR

Hâkim ve savcılara görevlerini yaparken yardımcı olan psikolog, sosyolog, sosyal çalışmacı gibi uzmanlarının yanında ayrıca ilk defa “adalet uzmanlığı” kadrosu ihdas edilmişti.  Halen Bakanlık merkezinde oluşturulan adalet uzmanlığı kadrosu, gelecekte tüm yargı teşkilatına yaygınlaştırılması da bakanlığın projeleri arasında yer almaktaydı.


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ / ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim