Van’da daha önce farklı birimlerde görevli 3 polis memurunu usulsüz dinlediği iddia edilen Van Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü Selahattin Gürel'in 20 yıla kadar hapsi istendi. Hazırlanan iddianame, Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, sanık eski İstihbarat Şube Müdürü Selahattin Gürel'in ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘Haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek’, ‘Gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi’ ve ‘iftira’ suçundan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Soruşturma kapsamında müştekiler hakkında haksız ekonomik çıkar sağladıkları, devleti zarara uğrattıkları gerekçesiyle iletişimin tespitine karar verildiğinin belirtildiği iddianamede, söz konusu talep yazısının da Gürel tarafından düzenlendiği kaydedildi.

 

POLİS MEMURLARI ŞİKAYETÇİ OLDU

Haklarında dinleme kararı verilen 3 polis memuru ise verdikleri ifadelerinde, dinleme kararı ve sonucuyla ilgili kendilerine bilgi verilmediğini belirterek, sanıktan şikayetçi oldu.

 

‘POLİSİN YETKİSİ BELİRTİLEN GEREKÇELERLE SAYILI VE SINIRLIDIR’

Eski İstihbarat Şube Müdürü Selahattin Gürel hakkında 11 Mayıs 2015'te de ‘Haberleşme gizliliğinin ihlali’, ‘Kişisel verilerin kaydedilmesi’, ‘Resmi belgede sahtecilik’, ‘Suç uydurma ve suç işlemek amacı ile örgüt kurma’ suçlarından dava açıldığının belirtildiği iddianamede, şu ifadeler kullanıldı:

“Kamuoyunda önleme dinlemesi olarak bilinen ve son günlerde ülke gündeminde sıklıkla yer bulan dinlemeler, emniyet teşkilatı tarafından İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı aracılığıyla Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'na göre verilmektedir. Telefon dinlemesi de istihbarat toplama yöntemleri arasındadır. Bu yetki kullanılırken keyfiyetten uzak, yasanın belirttiği sınırlar içerisinde kalınması hukuka bağlı idareden beklenen bir davranıştır. Polis, ancak devletin, ülkesi ve milletin bütünlüğü, anayasal düzenine ve genel güvenliğine dair tedbirler almak, ülke seviyesinde emniyet ve asayişi sağlamak için telefon dinleyebilir. Polisin yetkisi belirtilen gerekçelerle sayılı ve sınırlıdır. Bu gerekçeler dışında yapılan her türlü dinlemeler yasaya aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Somut gerekçeden yoksun dinlemelerin kişinin ve toplumun hukuki güvenliğini zarara uğrattığı açıktır.”

 

‘VERİLER İFŞA EDİLMİŞTİR’

İddianamede, İstihbarat Şube müdürlükleri nezdinde uygulanan bu işlemlerin ülke genelinde uzun zamandır yaygın ve sistematik bir şekilde yapıldığı vurgulandı. İddianamede ayrıca şöyle denildi:

“Kişilerin özel hayatlarının ihlali suretiyle elde edilen veriler konjonktürel olarak devlet adamı, siyasetçi, asker gibi ayrım yapılmadan, cemaat adıyla bilinen yapıyla bağlantılı bulunan haber kanalları, internet siteleri, görsel ve yazılı medya aracılığıyla ifşa edilmiştir. Bu suretle hedef alınan ve mağdur edilen şahısların cemaat adıyla bilinen yapıya dahil olmamaları nazara alındığında, yapılan hukuksuzlukların yurt geneline yayılmış, kısa sürede organize olabilen, yargı, emniyet teşkilatı gibi önemli kamu kurum ve kuruluşların yapısına dahil olan medya ve ekonomi ayağı bulunan, devlet, siyaset ve toplum yapısına müdahalede bulunma amacı taşıyan bir üst aklın idaresi ve komutuyla meydana geldiği anlaşılmıştır.”

 

‘NİHAİ AMAÇ; CEMAATİN İSTEĞİNE UYMAYANLARI BERTARAF ETMEK

“Üst yapının, üst düzey devlet erkanının, siyasetçilerin, askeri şahısların, sivil toplum kuruluşu mensuplarının, kamu görevlilerinin dinlenmelerindeki nihai amacın karşıt görüşe sahip olanları veya cemaatin isteğine uymayanları bertaraf etmek olduğu vurgulandığı iddianamede şu değerlendirmeler yapıldı.

“Nihai amaç, devlet, siyaset ve toplum yapısına müdahalede bulunmak suretiyle meşru ve demokratik yöntemlerle seçilen sivil otoriteyi etkisiz hale getirmektir. Delilleri karartma amacı güden log kayıtlarının silinmiş olması, ülke genelinde benzer yöntemlerle yaygın ve sistematik bir şekilde bu suçların işlenmiş olması, şüphelilerin İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli olmaları nedeniyle atılı suçları işlemeye elverişli her türlü imkana sahip olmaları, müştekilerin şahsi özellikleri, şüphelilerin üzerine atılı suçların işleniş biçimi, bu suçların örgüt faaliyetinde işlendiğini ortaya koymaktadır.”

 

Editör: TE Bilisim