ŞEHRİVAN HABER: ÖMER AYTAÇ AYKAÇ / HAMİT KARAKUŞ-  Van’da özel sektörler eliyle şimdiye kadar yapılmamış bir organizasyon Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATÜDER) sayesinde gerçekleştirildi. Başkan Abdullah Tunçdemir ve Vanlı turizmcilerin organizasyonuyla Türkiye’nin turizmde söz sahibi acente, operatör ve gazetecileri Van’da ağırlandı. Tam donanımlı bir Van info (tanıtımı) organizasyonuna dönen program ile Türkiye’de sektörün en güçlüleri 3 gün boyunca Van’ı yakından tanıdı. Van’ın tüm turistik değerlerini gören turizmciler Van ziyaretlerinin ilk gününün akşamında gerçekleştirilen bir toplantıda buluştu. Kentteki önemli dinamiklerin de katıldığı toplantıda Van’ın turizm organizasyonlarının önemli bir parçası olması için değerlendirmeler yapıldı. Toplantı ve geziler ile kente gelen isimler Van’ın güzelliklerine hayran kalırken bir çok turizmci Van’ı programlara katma sözünü daha Van’dan ayrılmadan verdi. Van adına muhteşem bir tanıtıma dönen organizasyon özel sektör eliyle yapılan en önemli etkinliklerden birisi olması anlamında takdir aldı.

 

 

İstanbul ve Antalya'dan Van'a gelen acente yetkilileri kentin tarihi ve turistik yerlerini gezdi, turizm bağlantıları yaptı. Tarihi ve doğal güzellikleriyle Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Van; İstanbul ve Antalya'dan gelen 14 tur acentesi yetkilisini ağırladı. Van’da tarihi ve ören yerleri gezen acente yetkilileri Van’da bir Otel’de toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Necdet Takva ve Yönetim Kurulu Üyeleri, İl Kültür Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ, Van Gölü Havzası Turizm Derneği, (VAHATÜDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir, İstanbul ve Antalya'dan gelen 14 tur acente yetkilisi ve Van tur acente yetkilileri katıldı.

 

 

Toplantı, ‘Van Gölü Havzası Turları Markalaştırma İnfo Gezisi’ toplantısı İl Kültür Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ’un açılış konuşmasıyla başladı. Klibin koordinatörlüğünü M. Murat Oto, Genel Yönetmenliğini ise Cahit Engin üstlendiği 85 farklı Mekân’da 85 farklı Vanlı insanla çekilen ‘Bizim Eller Van Türküleri’ klibi eşliğinde Van’ın ören yerleri ve turistikleri yerlerini toplantıya katılan katılımcılarla paylaştı.

 

 

AKTUĞ: VAN, HAK ETTİĞİ YERE GELMEMİŞTİR

 

‘Gölü Havzası Turları Markalaştırma İnfo Gezisi’ toplantısında açılış konuşması yapan İl Kültür Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Van, gerçekten binlerce yıllık tarihine sahip. Kültürüyle doğa güzellikleriyle Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri. Tabi yıllarca bir takım olumsuzluklardan ötürü öne çıkamamıştır. Hak ettiği yere gelememiştir. Özellikle turizm noktasın da sahip olduğu destinasyonlarla hak ettiği değeri bulamamıştır. Ama sizlerin sayesinde bu tür organizasyonların sayesinde Van, sizlerin katkılarıyla tanıtımlarıyla turizm de hak ettiği noktaya gelecektir.” Dedi. 

 

 

AKTUĞ: İRAN, VAN’IN EKONOMİSE VE TURİZMİNE KATKI SAĞLAYAN EN BÜYÜK DEĞER

 

Buna benzer bir organizasyonu İran’da yaptıklarını hatırlatan Aktuğ, “İran’a turizm sektörü ile ziyarete gittik. İran’da toplam 5 ili gezme fırsatımız oldu. Her ilden 25-30 acenteci ve tur operatörü Van’a getirdik. 4 gün boyunca misafir ettik. Bu ziyaretin dönüşümü muhteşem oldu. Şu an Van’ın en önemli kapısı İran kapısı, ikinci bir alternatif kapının olması gerekiyor. Geçen yıl 500 binin üzerinden misafir ettiğimiz İran’dan bu yıl istediğimiz sayıyı ve neticeyi alamadık. Bunun sebebine gelince, 20 bin tümen olan kapı girişleri ilk etapta 220 bin tümene, ikinci etapta 330 bin tümene, üçüncü etapta ise, 440 bin tümene çıkarıldı. Bu sayılar Van’a gelen İranlı turistlerin azalmasına neden oldu. En son yapmış olduğumu turizm fuarı için gittiğimiz İran’da bu konuyu kendileriyle paylaştık. Sınır illeri ile ilgili olumsuzluğu gidereceklerini ve çözüm yolu bulacaklarını söylediler. Bu konuda her hangi bir olumlu yanıt alamadık. Bu konun çözülmesi Van açısından gerçekten çok önemli olacaktır. Çünkü İran, Van’ın ticaretine ekonomisine ve turizmine en büyük katkı sağlayan en büyük değer olmuştur.

 

 

“VAN’A GELİP GÖRDÜKTEN SONRA İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİ DEĞİŞİYOR”

 

Aktuğ, İran’a bağımlı kalmak istemediklerini alternatif kapılar aradıklarını ifade etti. Aktuğ, “Memleketin imajı dışardan çok iyi değil, son iki yıl içerisinde Berlin’e gittim. Berlin’de 25-30 yıl öncesi Van’a gelen Almanlar, Van’ı çok merak ediyorlar. Ama maalesef Van’a gelemiyorlar. Gelmemelerinin sebebi de Van ile ilgili olumsuz düzencelerinin olması, sanki burada her gün savaş ortamı varmış gibi gösterilmesinden kaynaklanıyor. Ne kadar anlatılırsa, anlatılsın gelmeden görmeden bizzat burada bulunmadan kentle ilgili düşünceler değişmiyor. Turizm’de de en önemli faktör güvendir. Güven’in olmadığı bir yere insanların turizm anlamında gitmeleri maalesef mümkün değildir. Bu imajın yıkılması lazım. Biz her yıl turizm fuarı yapıyoruz. Turizm fuarına başladığımız 10 yıl öncesi, Van’a gelen il sayısı 16-18 civarındaydı. Son 2 yıl da 30’ün üzerinde il gelmeye başladı. Bu yıl ise, 38 il katılım sağladı. Aslında burada belirtmek istediğim olay şu, Van’a gelip gördükten sonra insanların düşünceleri değişiyor.” İfadelerini kullandı.

 

 

AKTUĞ: BU YIL VAN’A GELEN TURİST SAYISI 893 BİN

 

Aktuğ, Van’a gelen turist sayısına değinerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu yıl son 10 ay içerinde Van’a gelen turist sayısı 893 bin, geçen yıl ise, 916 bin civarında geçen yıl bu yıl arasında biraz azalma var.” Dedi. Aktuğ, “Van’a şu an 17 tane işletme belgeli otelimiz var. 7 tane yatırım belgeli otelimiz var. Toplam 6 bin 600 civarında yatak kapasitemiz var.”

 

 

TAKVA: BURADAN BULUNMALARINDAN MUTLULUK DUYDUK

 

Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Türkiye’nin farklı destinasyonlarından gelip bugün aramızda bulunan çok kıymetli turizm operatörleri, acente sahipleri, çok kıymetli çalışma arkadaşlarım, büyük zahmetlerle ilimizi, bölgemizi ve ülkemizi tanıtmaya çalışan kıymetli sektör temsilcileri, aramızda bulunmalarından mutluluk duyduklarını belirtti.

 

 

TAKVA: VAN, İKİNCİ YAŞAMIN BAŞLADIĞI BİR KENT

 

Van denilince söylenmesi gereken çok şey olduğunu ve Van’ın bu hak ettiğini düşündüklerini ifade eden Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, “Bir Vanlı olmanın ötesinde Anadolu’yu bilmeye çalışan bir amatör olarak bunu çok net ifade edeyim. Ben kişisel araştırmalarım çevresinde şöyle bir kanaate sahibim. Nuh Tufan’ından sonra ikici yaşamın başladığı şehirde bulunduğunuzu rahatlıkla ifade edeyim. Şöyle ki kutsal kitaplarımız var. Tevrat, Nuh Tufan’ından sonra ikinci yaşam için ‘Ararat’ Ağrı Dağı’nı işaret eder. Nuh’un gemisinin orda olduğunu söyler. Araştırmacılar da binlerce yıldır kadim zamanlardan bu yana araştırmalar yaparlar. Bizim kutsal kitabımız Kur’an’ı Kerim’de de ‘Cudi’yi işaret eder. Şehr-i Nuh’u işaret eder. Şırnak ilimizi işaret eder. Nuh’un Gemisi’nin Şırnak’ta olduğu belirtilir. Ölçekli bir haritayla kuş bakışı bir şekilde baktığınız da Van Gölü Havzasının aslında tam da orta da olduğunu göreceksiniz. Zamanının olurda bir Atlas’tan ölçekli bir haritadan baktığınız da Van Gölü Havzasının ‘Cudi’ ile ‘Ağrı Dağı’nın tam ortasında bir yaşam alanını ifade ettiğini göreceksiniz. Bu neden yeryüzün de kadim zamanların inanç sistemi çerçevesi içerisinde ikinci yaşamın başladığı bir kentte bulunmanın bizim için ayrı bir önem atfettiğini de ifade etmek istiyorum. Tabi binlerce yıllık emeğin ve gayretin sonucu bize ulaşan bu kültürü, örfümüzü, sahip olduğumuz tarihi ve doğal zenginlikleri keşfetmeyi sağlayacak bir buluşmadayız.” İfadelerini kullandı.

 

 

“DÜNYAYA KAPILARIMIZI VE PENCERELERİMİZİ AÇMAK İSTİYORUZ”

 

Takva, binlerce yıllık emeğin ve gayretin sonucu bize ulaşan kültürümüzü, örfümüzü ve sahip olduğumuz tarihi ve doğal zenginlikleri, keşfetmeyi sağlayacak bir buluşmada olduklarının altını çizdi. Takva, “Şüphesiz insan yaşam formu içerisinde merak etmek, gezmek, keşfetmek vazgeçilmezdir. Bu coğrafyamızın yaşanmış tüm geçmişini, canlı şahitliğini ve tanıklığını içermektedir. Van’da 20 bin yıllık bir medeniyet geçmişi, onlarca Uygarlığın ve bugüne kadar gelen büyük bir derinlik ve zenginliğin izleri ile karşılaşacaksınız. Bütün bu geçmiş ve günümüz de oluşan zenginlik Van’ın adıdır. Öylesine ki mimariden, doğal güzelliğe, kültürel zenginliklerden, soframızdaki yemek türlerine kadar. Biz aslında bugün; sahip olduklarımızı sunmak, bunların üzerinden bir buluşmayı sağlamak, şüphesiz temsil ettiğiniz sektör aracılığıyla dünyaya kapılarımızı ve pencerelerimizi açmak istiyoruz. Amacımız eksik kaldığımız tarafımızı sizlerle hatırlamak ve yaşamaktır. Bunları yaparken amacımız şüphesiz Van’ımızı bir kez daha tanıtmak, Van’a bu vesileyle gelen siz kıymetli konuklarımıza ilimizin zenginliklerini, güzelliklerini ve sahip olduklarını sunmaktır.” Dedi.

 

 

 

“FİKİR SAHİPLERİNİ, EMEK VERENLERİ, DESTEK SUNANLARI TEBRİK EDİYORUM”

 

Takva, bizler Van’a kadimden gelen, bölgesini etkileyen, çevresini belirleyen merkez kimliğini yeniden kazandırmanın çabası içerisinde olduklarının altını çizdi. Takva, Bu buluşma bu amacın gerçekleştirilmesine önemli bir adım olacaktır. Fikir sahiplerini, emek verenleri, destek sunanları tebrik ediyorum. Onlara teşekkür ediyorum. Van sınırları ile 5 ülkeye kısa zamanda etki eden bir şehrin adıdır. Van Anadolu’ya giriş kapısı, kadim zamanların başkentidir. Van ihtişamlı kalelerin, sonlu ve sınırı olmayan Güneşin, Fırat ve Dicle’nin ana su kaynaklarının adıdır. Tarihçi Hovanisyan Van için “Milattan yüzyıllar önce burada Nairi ülkesinde, kadir-i mutlak Asur İmpatorloğu ile rekabet eden güçlü Urartu ya da diğer adıyla Bianili yani Van Krallığı doğdu. Yine burada heybetli dağların ve pırıl pırıl suların olduğu doğal ortamda destansı kahramanlar ve halklar yüzyıllara meydan okudu.” Dedi.

 

 

TAKVA: VAN, GÜNEŞ’İN BAŞKENTİ

 

Takva, “Çiftçiler, türlü tahıllar ve lezzetli meyveler Kayısı, Armut, Elma, Üzüm, Parlak kırmızı nar ve koca cevizler veren toprağı nesiller boyu sürdüler. Çobanlar, vadiler etrafındaki yüksek yaylalarda sürülerini beslediler. Kentliler, altın, gümüş ve değerli taşları ustalıkla işlediler, örs üzerinde kızgın demirleri dövdüler ve bin bir çeşit elbise ve mobilya ürettiler. Kadınlar, zarif danteller ve ipekli kumaşlar işlediler, tezgâhlarında gün be gün daha güzel ve özgün motifli halılar dokudular. Mimarlar, görkemli tapınak ve saray planlarını tasarlayıp inşalarına nezaret ettiler. Urartular bu topraklarda komşu halklarla etkileşim içine girdi, çeşitli öğeleri onlardan seçerek aldılar ve bunları kendi ihtiyaçlarına ve çevresel koşullara göre uyarladılar. Buranın adına Tuşba, dediler ve güneşin başkenti ilan ettiler demektedir.” İfade etti.

 

 

“EN FARK EDİLİR KÜLTÜRÜMÜZ, VANLILARIN MİSAFİRPERVERLİĞİ VE KONUKLARINA DUYDUĞU İÇTEN, SAMİMİ EV SAHİPLİĞİDİR”

 

Van şehri aynı zaman da inanç ve iman bütünlüğü içerisinde farklı mensubiyetlerin barış ve kardeşlik içerisinde yaşadıkları ve bunu başarabildikleri önemli şehirlerden biri olduğunu ifade eden Takva, “Burada karşılaşacağınız en fark edilir kültürümüz, Vanlıların misafirperverliği ve konuklarına duyduğu içten, samimi ev sahipliğidir. Van’da geçireceğiniz zamanda huzur ve keyif almanızı umuyorum. Sizleri tekrar şehrimizde konuk etmenin mutluluğu içerisinde olduğumu bilmenizi isterim. Bu buluşmaya katılmanız münasebetiyle siz değerli konuklarımıza, Van Gölü Havzası Turizm Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Turizm Sektörünün seçkin aktörlerine, sponsor olan, destek veren işletmelerimize şükranlarımı sunuyor, Bu duygularla sizleri şahsım ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.” İfadelerini kullandı.

 

 

“İLK KEZ YÜZÜMÜZÜ BATINDAN DOĞUYA ÇEVİRDİK”

 

Takva, Van’ın potansiyelini gün yüzüne çıkarmak adına farklı ülkelere Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak 21 Aralık’ta Kuzey Irak Bölgesi’nde 4 şehri kapsayan bir İnfo gerçekleştireceklerini belirtti. Takva, “Buradan gelmek isteyen turizm acente yetkilerini ağırlamak isteriz. Bunun farkındayız bu mutlaka çeşitlendirmemiz gerekiyor. İran, 400 yıldır hiçbir sorun yaşamadığımız bir ülke, 80 kilometre ötemizde yer alıyor. 4 yıl önce 2014 yılında ilk kez yüzümüzü batından doğuya çevirdik. İran bizim taleplerimize karşılık verdi. Bir yıl içerisinde 500 bin İranlı turist misafir ettik.” Dedi.

 

 

TAKVA’DAN ACENTE YETKİLİLERİNE DAVET

 

Takva son olarak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “2014 yılında Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak 51 bin 793 kişiye Dünya’nın en kalabalık kahvaltı sofrasını kurduk. Guinness rekorlar kitabına girdik. Coğrafi işaretle 6 ürünümüzü tescilledik. 28 Kasım’da Türkiye’de ilk kez bir Ticaret ve Sanayi Odası 4 ürünün ödülünü almak üzere yöneticilerimizle beraber Ankara’da bulunacağız. Önemli bir marka alt yapısı oluşturduk. Diğer bir nokta ise, Türkiye’nin üçüncü büyük alışveriş festivalini yapıyoruz. Bu yıl 5’incisini yapacağız. 15 Mart 5 Nisan tarihleri arasında ‘Van Shopping Fest’ festivali gerçekleştireceğiz. 20 gün sürecek olan alışveriş festivalimize sizleri bekliyoruz.” Dedi.

 

 

TANRIVERDİ: İLK TURUMUZU TÜRKİYE’DE VAN’A YAPMIŞTIK

 

Turizme ilk adımı Van’da attığını ifade eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) TOAR İhtisas Başkanı İbrahim Tanrıverdi, “Yaklaşık 30 yıl önce fotoğrafçılığa gönül vermiştim. Fotoğrafçı dostlarımızla birlikte ilk turumuzu Türkiye’de Van’a yapmıştık. O dönemle otel ve konaklama sıkıntılıydı. Van Gölü kıyısında çadır da konaklamıştık. Bizim için muhteşem zamanlardı. Van denince hala aklıma Akdamar kıyısında iki gece çadır konaklama ve yöre insanın misafirperverliği gelir. O zamanlardan bu zamanlar çok şey değişti. O zaman diliminin akabinde Van çok hızlı gelişmeye başladı.” Dedi.

 

 

 

“VAN’DA EN AZ 2-3 GECE KONAKLARDIK”

 

Tanrıverdi, Van’ın kendisi için farklı bir yeri olduğunun ve Van’a 30 yıla yakın tur düzenlediğini belirtti. Tanrıverdi, “Çok değişik destinasyonlar yaptık. Buraya getirdiğimiz misafirlerimiz, getirdiğimiz yörede farklı destinasyonlar istiyorlardı. Mesela bunlardan bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum. Kars’tan başlayarak Ani Harabeleri, Ağrı Dağı oradan aşağıya doğru Muradiye Şelalesi ve İshak Paşa Sarayı ve sonra da Van’a gelirdik. Van’da en az 2-3 gece konaklardık. Bu destinasyon Güney Doğu’ya doğru devam ederdi. Zaman içerisinde inşalara daha değişik şeyler sunmak için değiştirdik. Van’ın Hakkâri ile birleştirdik. Bu da muhteşem bir destinasyondu. Doğa, kültür, arkeolojiyle iç içe oradan yaylalara çıkıyorsunuz. Özellikle Mayıs ayı içerisinde buralara gelirseniz dağların etekleri yemyeşil, tepeleri karlı, muhteşem fotoğraflar çekebilir, muhteşem bir coğrafyaya seyahat etmiş olurusunuz.” Dedi.

 

 

 

“VAN İLE İRAN’I BİRLEŞTİREBİLİRİZ”

 

Tanrıverdi, “Van hakkında yeni destinasyonlar düşünüyoruz. Bunları değerli dostlarımla paylaşıyorum. Burada bulunan dostum Abdullah Tunçdemir ve Murat Beyaz kardeşimle paylaşıyorum. Biz Van’ı daha zengileştirmek, Van’ın turizmden aldığı payı da daha da yükseltmek için neler yapabiliriz konusunda kafa yoruyoruz. Bu son yaşanan talihsiz olaylardan sonra en kısa süre de atlatacağımızı düşünüyoruz. Van ile İran’ı birleştirebiliriz. Buraya getirdiğimiz grupları trenle Tebriz’e götürebiliriz. Van-Tebriz muhteşem bir destinasyon olabilir. Hemen yanı başımızda kesintisiz bir medeniyet var. 4 bin yıldır süren Medlerden, Perslerden Selevkoslardan günümüze gelen Selçuklulardan, Romalılardan ve Bizans’tan günümüze gelen bütün medeniyetlerin izleri bu coğrafya da var. Onun için bu farklı destinasyonlara da meslektaşlarımla birlikte kafa yoralım derim. Geçmişten bugüne geldiğimiz de Van’da turizm için mükemmel bir alt yapı var. Birkaç otelden şu an 4-5 yıldızlı birkaç tane otelimiz var. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Van’ın alt yapısı mükemmel bir durumda, her türlü turizmden gelen talebe cevap verebilecek konumda yer alıyor. Rehberleriyle, acenteleriyle konaklama tesisleriyle ve yöresel yemek yapan restoranlarıyla buna en iyi şekilde cevap verebilecek bir ilimiz. Biz turizmciler de ve kendi adıma söylüyorum. Elimizden geldiğince yöremize sahip çıkacağız. Yeni destinasyonlara sizlerle birlikte hayat geçireceğiz. Bunu hem acente bazında yapmaya çalışıyoruz, hem de Türkiye Seyahat Acentaları Birliği olarak bu yeni destinasyonları hayata geçirip, Türkiye’de farklı destinasyonlarla yörelimizi turizmden alması gereken payı almalarına yardımcı olamaya çalışıyoruz.” İfadelerine yer verdi.

 

 

 

“BİZ DE ASLINDA KENDİMİZİ VANLI GÖRÜYORUZ”

 

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kurt, Bu organizasyonu iki dernek olarak Uluslararası MICE Derneği ve Van Gölü Havzası Turizm Derneği olarak gerçekleştirdiklerini belirtti. Kurt, “Van Gölü Havzası Turizm Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir’den bu proje ilgili teklif geldiğinde hiç düşünmeden içinde bulunmak istediğimiz kendisine ilettik. Bu proje bizim için neden önemliydi. Biz de aslında kendimizi Vanlı görüyoruz. Doğu ile Batı’nın arasındaki kültür köprülerinin hızlıca gelişmesi, aramızdaki işbirliğinin artması bizler içinde son derece önemli. Biz kongre toplantı sektörü olarak çalışan paydaşlar, acenteler, oteller ve tedarikçiler olarak çok fazla sektöre dokunuyoruz. Aslında bakarsanız bölge, bizim için yabancı bir bölge değil, son birkaç yıldır sıklık olarak daha az kullanıyor olsak ta Van bölgesi veya Van Havzası bilinen adıyla bizim kullandığımız bir bölge burada organizasyonlarımızı yaptığımız bir bölge, fakat bu organizasyonu şu anlamda önemsedik. Özellikle ülke olarak son birkaç senedir yaşamış olduğumuz talihsiz günler ve yıllardan sonra tekrar bölgenin bizim sekmen tarafından ayağa kalkması adına bu organizasyon bizler içinde önemliydi.” İfadelerini kullandı.

 

 

“VAN’DA MÜTHİŞ DEĞİŞİKLİKLER GÖRDÜM”

 

Kurt, Van ve Van Gölü Havzasını toplantı, eğitim, seminer, lansman, gala ve kongre anlamında kullanabileceklerini ifade etti. Kurt, “Bölge olarak buna hazır. Ben şahsım olarak bölgeye 7 yıl önce geldim. Fakat 7 yıl içerisinde Van’da müthiş değişiklikler gördüm. Van’da bulunan 17 otelin turizm işletme belgesinin olması, 6 bin turizm yatak kapasitesinin olması bizim burada yapabileceğimiz etkinliklere çok rahat ev sahipliği yapabileceğini gösteren göstergelerdir. Bunun yanı sıra Van’ı gezme fırsatı bulduk. Van’ın müthiş bir tarihi var, kültür var ve en önemlisi müthiş bir doğa var. Bizler sosyalliğe önem veriyoruz. Dolasıyla bu kültürün, doğanın olması bizim yapacağımız kongre ve toplantı etkinlikleri yanı sıra sosyal programlar dediğimiz etkinlikler de çok rahat kullanabileceğimiz mekânları içeriyor. Bu bağlam bizim seyahatimizin, bu organizasyonun bizim açımızdan yeni organizasyonlara vesile olacaktır.” Dedi.

 

“BİR PAZARIN BİR BÖLGEYİ ÇOK DOMİNE ETMESİ TEHLİKELİDİR”

 

Acente Yetkilisi Cüneyt Tansu Demir, Van’da tarihi, kahvaltısı, kültürüyle her şeyle çok güzel ama tek İran pazarına tek pazara sıkışmanın riskini yaşadığının vurgusu yaptı. Demir, “İran’da bir kriz oldu. Olumsuz bir şey yaşandı. İran sınır kapısında alınan ücretlere 25 tümenden 400 tümene çıkarıldı. Şimdi bu çok büyük bir artış, buda gelen turistlerin gelişinin önüne geçmiş oldu. Bizim yaptığımız ticarete rasyonel bakmamız lazım. Çok zor bir ticaret dalındayız. Yani turizm en kırılgan, en krizlerden çabuk etkilenen sektör. Şimdi nasıl daha çok efektif olabiliriz, birincisi bir pazarın bir bölgeyi çok domine etmesi tehlikelidir. Çünkü o pazarda olası bir problem bizi olumsuz etkiler. Bizim turizm sektörünün en büyük özelliğimiz, ticari olarak stoklanamayan ürün üzerine biz ticaret yaparız.” İfadelerine yer verdi.

 

DEMİR: SİZE ÖNEMLİ BİR GÖREV DÜŞÜYOR

 

Demir, “Bizim Van’ımızın güzelliklerini direk yaygın halde sunabilmemiz lazım. Burada size önemli bir görev düşüyor. Fikri takip yapmak, yani biz burada konuşacağız, yiyeceğiz, içeceğiz ve gideceğiz. Biz orda hayatımıza başlayacağız, sizde burada hayatına başlayacaksınız. Bunu yaparsak bir sonuç alamayız. Yani ne yapacağız, konuştuklarımızı takibini siz yapacaksınız. Yani olayın fikri takibini yapacaksınız. Van’ın şöyle bir avantajı var, direk uçuş var. Bir perşembe ve pazar destinasyonu olabilir.”  Dedi. Demir son olarak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hepimiz bu işin ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Akdamar ve özellikle Urartu Müzesi, muhteşem olacak. Dünya’da örneği yok Urartu’nun, bence bu bir Göbekli Tepe’den sonra bölgede üçüncü büyük ilgiyi çekecek ve üçüncü büyük destinasyonu oluşturacaktır.”

 

 

“BİRLİK BERABERLİK İÇERİSİNDE KOLEKTİF İÇERİSİNDE ÇALIŞMA YÜRÜTMEMİZ LAZIM”

 

Van’a gelen tur operatörlerine gönülden teşekkür eden Van Gölü Havzası Turizm Derneği, (VAHATÜDER) Başkanı Abdullah Tunçdemir, “Birlik beraberlik içerisinde kolektif içerisinde çalışma yürütmemiz lazım. Biz buna sahip çıkmamız lazım. Bu organizasyonun iki temel amacı var. Birinci amacı, kültür turlarının tekrar eski günlerine dönmesi iç pazarın gelişmesidir. Bu organizasyonun amacı buna yöneliktir. Van’ın nüfusu 1 milyon 100 bin iken, 100 bin yabancı turistin geldiği bir ilin turizmin daha iyi yerlere gelmesidir. İkinci amacı ise, bizim için çok önemli olan kongre, toplantı, bayii ve büyük organizasyonların Van ve Van Gölü havzasında yapılamasıdır. MICE olarak tur operatörleri olarak gelip Van’ı gördüler. Alt yapı olarak ne kadar güçlü olduklarını gördüler. Eksikliklerimiz olabilir, ama biz bunlara cevap verebilecek güçte olduğumuzu gördüler. Gönüllü bir turizmci olarak ülkemi seviyorum, Van’ı seviyorum. Önyargıları uzaktan birbirimizi eleştirmeyi bırakmamız lazım. Doğu ile Batıyı birleştirmemiz lazım. Önyargıları ortan kaldıracağız. Hoşgörü sağlayacağız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” Dedi. Program Van oturma gecesi programı ve sonraki günlerde yapılan gezilerle de devam etti.

 

 

Editör: TE Bilisim