Bir Erzurumlu sözü vardır. Derler ki; “Ölüler de sanir ki diriler hergün helva yiyir!”

 

Bizim ‘Dışı seni yakar içi beni’ dediğimiz söz misali…

 

Şimdi Ankara’dan bakınca partiler Van için şunu diyordur. Van’a ne de güzel listeler yapıp ne adaylar gönderdik böyle! Haklılar tabi… Biz Van’daki siyasetçilerin ya da temsilcilerin Van’ı Ankara’ya nasıl aktadıklarını nereden bileceğiz ki?

 

Van’da türlü türlü sorunlar dururken hep ‘Padişahım çok yaşa’ mantığı ile hareket edenler değilmiydi ki, Van’da ne sorunlar dururken Başbakan iken Tayyip Erdoğan’a Van çöplükten geçilmiyor demekten başka bir şey yapamamışlar. Başbakan Erdoğan Van’a geldiğinde o zamanki BDP’yi ‘Van sokakları çamur ve sokaklardan geçilmiyor!’ diyerek eleştirmekten başka bir şey yapmamıştı. O gün de aynı şeyi savunmuştum Başbakan’ı kandırmışlardı!

 

Hep böyle yapmadılar mı zaten?

 

2009 seçimlerinde halkın istemediği isimleri tekrardan aday ederken de bunu yapmadılar mı?

2011 seçimlerinde liste yaparken bu hataya düşmediler mi?

2014 yerel seçimlerine hazırlanırken yine birilerinin ‘zayıf olsun’ benim olsun politikasına kurban gitmediler mi?

2015 seçimleri geldi çattı bir şey değişti mi? Hayır… Aynı tas aynı hamam. Yine en iyi oynayan kazandı!

 

Üstelik bunu ben demiyorum! Şu anda AK Parti’ye doğru yükselen tüm tepkiler diyor. Hem somuta indirgenmiş isyana varan tepkiler de var! Başta Küressüniller’in kitlesel tepkisi olmak üzere aday adayları ‘kandırıldık’ diyor, ‘listelere müdahale edildi’ diyor. Hadi diyelim ki aday adayları olaya duygusal bakıyor.

 

Halk niye bu listenin niye arkasında durmuyor? Neden her kesimden ciddi tepkiler geliyor? İşte bunun arka planında farklı şeyler var. Tüm bunları biz yazdığımızda ‘Bize düşmandır!’ derler, ‘hazmedemiyor’ derler, ‘birilerinin adamıdır’ derler. Derler vallahi de derler… Dediler, diyorlar da…

 

***

 

BU SÖZLER OLAY OLUR…

 

Tüm bunları bir yana bırakalım. Geçtiğimiz hafta TÜGVA öncülüğünde Van’da ‘Başkanlık’ sisteminin tartışıldığı bir program yapıldı! Toplantıya gerek AK Parti cenahından gerek Cumhurbaşkanı’na yakın isimlerden temsilciler vardı. Başkanlık sistemini tartıştılar. Ama bu sistemi tartışırken de Van’ın da siyasi havasını soludular. Cumhurbaşkanlığının emri, AK Parti’nin kavliyle Van’da şöyle bir nabız yokladılar.

 

Olayın medyaya yansıyan kısmını şöyle bir kenara bırakıverelim. Bu insanların Van’daki listelere yönelik tepkilerden sonra nasıl deliye döndüklerini göreniniz oldu mu? Başkanlık sistemi AK Parti’nin çizdiği çerçeve içerisinde konuşuldu, tartışıldı. Ama ne olduysa toplantı sonrasında oldu. O isimler Van listelerini oluşturanlar adeta ateş püskürdü, birilerinin Cumhurbaşkanı’nı içerden düşürmeye çalıştıklarını, Van ve bölge illerinde bilerek kötü adaylar ile halk karşısına çıkarma politikası uyguladığını konuştular. Eğer ki bulursanız bunu birinci ağızdan özel olarak bu isimleri dinleyenlere sorun!

 

Üstelik olay sadece özel çerçevede mi kaldı! Hayır… O toplantıya katılan isimlerden TV programcısı ve Haber7 yazarlarından Ömer Turan… Van’dan sonra öyle şeyler söyledi ki!... Bakın Van’ı ziyaret ettikten sonra ilçe ve il genelinde ziyaretler yaptıktan sonra düşüncelerini paylaşan Ömer Turan diyor ki:

 

“AK parti içinde önemli bir isim var. Paralel olduğunu sağır sultan biliyor. Doğuda bir ilde öyle bir liste yapmış ki HDP yapsa bu kadar olmazdı. İki somut örnek vereyim: Bingöl ve Van listeleri. Bu listeleri HDP hazırlasa bu kadar kötü hazırlayamazdı. Zaten HDP’liler teşekkür ediyorlar. Dün Van'da Van'ın kaybedilmesinin bir numaralı sorumlusu Hüseyin Çeliği vatandaşlar eleştirdi. Sen misin eleştirileri dinleyen! Eleştirileri dinledik diye tüm yetkilileri aramış bizi hedef haline getirmiş. Hüseyin Çelik ne senden ne arkandakilerden korkuyorum. Van'ın HDP'ye verilmesinin bir numaralı sorumlusu sensin. Hüseyin Çelik utanmadan sıkılmadan Reis'i alenen eleştirecek ama biz Hüseyin Çelik’i eleştiremeyeceğiz. Yok, öyle bir dava. Van'ı biz başlarda kazandık ama sonradan kaybettik. Van'da listeler tam bir felaket. Eğer, HDP barajı aşarsa AK parti en fazla iki tane vekil çıkarır. Bölge'de ki bu durum başlıca sorumlusu, bence, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik ve onlarla birlikte hareket edenler. Hoca-Babacan-Atalay ve Çelik partiyi hızla sekülerleştiriyor…”

 

***

 

7 HAZİRAN SÜRPRİZLERLE GELECEK!

 

AK Parti’ye bu kadar yakın bir ismin tepkisini bakın siz… Olayın paylaşılmayan yönünde ise yine Cumhurbaşkanı’nın istediği isimlerin listeye konulmadığı, Van’daki listelere de müdahale edildiği, birilerinin Erdoğan’ın istediği isimlerin üstünü çizip farklı isimler yazdığı… Daha neler neler…

 

Bu isimler Van’ın gerçek yüzünü ilgili isimlere aktarar mi bilemem ama eğer onlar da gidip ilgili makamların önünde el pençe durup:

 

-Listelerde temayül yoklamaları göz önüne alınmış.

-STK’ların görüşleri önemsenmiş.

-Kamuoyunun değerlendirmeleri dikkate alınmış.

-Van için en iyi 8 isim seçilmiş… derse o zaman aynı senaryolu filmi 7 Haziran’a kadar izlemeye devam.

 

Malum Ankara Van’a o kadar uzak ki! Van nireee, Ankara nireee…

 

***

 

Başa dönelim… AK Parti oradan bakınca “HDP barajı geçemez, biz bu adaylarla 8-0 alırız!” gibi düşüncelere kapılmış olabilir. AK Parti 8 adayı ile 18 Nisan Cumartesi günü Van’a geliyor. Esas düğüm bu isimler Van’da dolaşmaya başlayınca çözülecek. Birkaç isim dışındakilerin nasıl tepkilerle karşılaştığını hepimiz göreceğiz. Tabi Van’ın sümenaltı edilen tepikleri, sorunları gibi bunlar ne kadar Ankara’ya varıp bilinmez. Onlar 8-0 yapacağız hesabı ile Van’ı çantada keklik görüversin, Van’ın 7 Haziran seçim sonuçları her anlamda büyük sürprizlere gebe…

 

***

 

HDP’NİN ADAYLARI ÜZERİNE…

 

Bu seçim için her cephede farklı hesaplar dönüyor. AK Parti 8-0’ın hesabını yapıp HDP’nin barajı geçemeyeceği matematiği ile uğraşırken HDP ısrarla ‘biz o barajı aşacağız’ tavrını sürdürüyor. Her ne kadar tıpkı AK Parti’de olduğu gibi özellikle doğu cephesindeki adaylar çok tatmin etmese de AK Parti’nin aksine HDP’nin adayları ile ilgili eleştiriler, tepkiler, yorumlar çoktan yerini ‘HDP’ye yönelik ciddi desteklere’ bıraktı bile.

 

Neticede Van ile ilgili iki partinin de gördüğü bir gerçek var:

 

-AK Parti en ideal liste ile çıksa bile AK Parti’nin oylarında öyle büyük bir yükseliş olmayacak. Zaten yapılan listenin ilk 4’lük bölümü ile son 4’lük kısmı bu düşünceyi alenen ortaya koyuyor. Tabi bu liste öyle iyi niyetle de oluşturulmuş değil haliyle. Adamlar 8-0 olursa 4’ten sonraki isimlerle nasıl bir politika yaparız. Onu bile düşünmüş!..

 

-HDP geçen dönem 4-4 olan milletvekili sayısını barajın geçilmesiyle birlikte 5 yapmaya kararlı. İlk 5 aday adayı ile bunu alenen sergilemiş. Zaten baraj altında kalınırsa Van’dan meclise gidemeyecek isimler Türkiye geleni diğer adaylarında yanında devede kulak… HDP’nin barajı geçmediği bir senaryoyu şimdilik konuşmayalım bence…

 

***

 

GÜNAY ASLAN EN BÜYÜK YARA

 

Peki ya adaylar?

 

HDP’nin Figün Yüksekdağ ismi ile Van’da genel başkanlık düzeyinde temsil edilmesi Van’ın çok önemsendiği anlamına gelmiyor sadece. Demirtaş’ın Hakkari’den aday gösterilmesi neyse Yüksekdağ’ın Van adaylığı da o. Yani Van artık HDP’nin garanti gördüğü illerden birisi olduğunu da ispatladı… Ama yine de iyiye yorduğumuzda HDP’nin Van’da 1 numara ile temsil edilmesi AK Parti’nin Van’a bakan aday göndermesi gibi bir şey…

 

Herkesin listede görmek isteyip de görmediği Günay Aslan isminin şoku HDP’de hala atlatılmış değil. Aslan, belki de HDP seçmenin ilk kez bir ismi bu kadar bekleyip de listede bulmadığı için ciddi bir hayal kırıklığı yaşadığı siyasetçilerden oldu. Onun olmadığı liste her açıdan Van açısından eksik kalacak. Onun bu memleketin barışına, kardeşliğine, hatta gelişmişliğine olan katkıları hiç şüphesiz her daim aranacak. Van’ın Günay Aslan gibi bir ismin vizyonuna ve siyaseti daha doğru okuyan bir siyasetçiye ihtiyacı vardı. HDP bu konuda yanlış yaptı.

 

Lezgin Botan olumlu bir adımdı, her ne kadar YSK’ya takılsa da teşkilata önem verdiğini göstererek İtah’ı listeye koymak doğru bir adımdı. Azadî hareketi gibi büyüyen ve muhafazar kesimin en entelektüel ve farklı düşünce yapısıyla güçlenen cenahının temsilcisi olan Adem Özcaner’i listeye koymak doğru bir adımdı… Aslına bakarsanız dışardan getirilen isimlere de gerek yoktu. Van kendi evlatlarıyla oluşmuş bir listeyi daha çok benimserdi. HDP’nin Türkiyelileşme politikası çerçevesinde boylu boyuna yaptığı aday değişimleriyle Van’a gönderdiği isimlere çok sıcak bakmıyorum. Halk da öyle…

 

***

 

Sen misin Burukî’leri bir kez daha ihmal eden. Kinyas Kartal’ın oğlu Nadir Kartal’ı listeye koymak CHP’nin Van’da yaptığı en doğru hareketlerden birisiydi. CHP, AK Parti’nin görmezden gelerek tepki aldığı Burukî ve Küressünni eksiğini iyi gördü. Birinci sıra adayı Nadir Kartal da ikinci sıradaki Küressünni Erkan Nükte de bu tepkilerin oyuna aday isimler. Ve bu isimler HDP’den değil AK Parti’den oy alacak isimler. Kaybeden yine AK Parti olacak… Listelerin sadece aşiret ekseninde oluşturulmasını ben de çok doğru bulmuyorum. Fakat eğer siz siyaset yapacaksanız, siyasetinizin temelini de en büyük destek almak olacaksa o zaman bazı isimleri de göreceksiniz. Aşiretleriyle birlikte getirecekleri güç ile Van’a kazandıracaklarını bir arada tutarak elbette. AK Parti bu noktada en büyük beklentinin olduğu parti olunca haliyle tepkiyi de en büyük ölçüde alıyor. Nadir Kartal’ın milletvekilliği tecrübesi bu anlamda CHP’ye bir kere AK Parti ve diğer partilerden bir şeyler koparma şansı tanıyacak.

 

Dededen, babadan gelen bir saygınlığı barındıran bir aile olan bu isimle toplanacak sempatiyle birlikte AK Parti’ye yönelik tepkiler bu işi farklı bir boyuta taşıyacak. AK Parti’nin ihmal ettiği noktaları HDP, CHP, MHP’nin görmesi de her şekliyle kente yarar sağlayacak.

 

 

***

 

Dedik ya herkesin bu seçimlerde farklı stratejileri var. Van da hiç şüphesiz tüm partiler nezdinde belki de en çok önemsenen illerden. Partiler bunu adaylar ile alenen gösteriyor. Daha önceki senelerde sadece aday olsun diye yazılan isimler bu yıl hiç de bu hesaplarla listelere girmemiş. Bir örneği de MHP’de. HDP’nin barajı geçmemesi üzerine daha kötümser bir yaklaşım ile baktığımızda Tepki oyları MHP’nin de şanslı olmasına ortam sağlar. Şaka değil gerçek! HDP’nin barajı geçmemesi halinde 15 bin civarında bir oy MHP’ye bir vekil getirebilir… 

 

Ne Devlet Bahçeli’nin bu kadar önemsediği Gültekin Çavuşoğlu’nun 1 numara adaylığı ne de Yavuz Selim Camuşcu’nun ikinci sırası boşa değil. Erciş’te büyük hesaplar yapılırken Çavuşoğlu faktörü Erciş’te çok iş yapar. Üstelik bağımsız aday Silahtaroğlu’nun adaylıktan çekilmesi AK Parti lehine değil aleyhine alınmış bir karar. Yine zararlı taraf AK Parti…

 

Çok ilginç bir seçim olacak çok!