ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM- Van Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu kentin konuştuğu önemli konular, sorunlar ile gazetecilerin karşısına çıktı. Hem kenti hem de Van TSO’yu ilgilendiren konuların ele alındığı, değerlendirildiği toplantıda Kapıköy başta olmak üzere birçok konuya dair durum paylaşılıp kentin röntgeni çekildi.

Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Rıfat Hisarcıoğlu Toplantı Salonunda kentteki yerel ve ulusal basınla bir araya gelerek değerlendirme toplantısı yaptı. Kent gündemine ilişkin bazı değerlendirmeler yapmayı planlayan yönetim kurulu, ilk olarak pandemi ile mücadele kapsamında kapatılan ve çağrılara rağmen bir türlü açılmayan Kapıköy Sınır Kapısı sorunu bir kez daha gündeme getirildi. Birçok kurum ve kuruş tarafından açılması için çağrılar devam ederken Van TSO Yönetim Kurulu da çağrılarını bir kez daha yeniledi. Öte yandan kirliliğiyle sürekli gündeme gelen ve kirliliğin devam etmesi durumunda bilim adamları tarafından 25 yıllık ömür biçilen Van Gölü’nün bu olumsuz durumdan kurtarılması amacıyla çalışma yürütülmesi yönünde karar alan Van TSO, yapılan değerlendirmelerde gündemine Van Gölü’nü tekrar alarak sahip çıkılmasını istedi. Bunların yanı sıra yeni bir pazar arayışı çerçevesinde Irak’a iş gezisi planından yapılması hedeflenen Fikir ve projelere, dijitalleşmeden ve kodlamadan, Van TSO’nun ikinci normalleşme ile birlikte yaptığı faaliyetlere, Shopping Fest’ten dünya kahvaltı gününün 2021 hazırlıklarına kadar birçok konuda bilgiler paylaşıldı.

TAKVA AÇILIŞI YAPTI, YÖNETİM KURULU ÜYELERİ DEVAM ETTİ

Toplantıda ilk konuşan Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, “Kent gündemine ilişkin bazı değerlendirmeler yapmayı planladık. Van TSO’nun gündeminde hangi konuların olduğunu sizler aracılığıyla paylaşmak istedik. 2021 yılını nasıl geçireceğimize yönelik bir perspektif ortaya koymak istedik. Konuyla ilgili bazı başlıkları sıralamak istiyorum; yönetim kurulu üyeleri Van’ın gündeminde konuşulan meselelere ilişkin değerlendirmeler yapacaklar. Kapıköy Sınır Kapısının mevcut durumunu, hemen hemen her gün gündemde tutulan Van Gölü korunmasına yönelik süreç değerlendirilecek. Yine bununla birlikte yüzümüzü güneye dönelim istedik ve bu çerçevede İran’da ne yaptıysak, yeni bir pazar arayışı çerçevesinde Irak’a iş gezisi planımız var. 2014 yılında yüzümüzü doğuya döndüğümüzde elde ettiğimiz başarıyı yeni pazarlar içinde arayacağız. Daha sonra üstünde çok durduğumuz bir proje değerlendirilmesi yapılacak. Dünya dijitalleşmeye doğru gidiyor Van TSO bunun dışında kalmamalı bu konuda kodlama ile ilgili bir çalışmamız var.” Dedi.

YAPILAN VE YAPILCAK OLAN ÇALIŞMALAR KONUŞULDU

Cümlelerini sürdüren Takva, daha sonra şöyle devam etti: “Van- Şırnak karayolundaki süreç nasıl işliyor, kent için önemi gibi konular hakkında bilgiler verilecek. Yine Van TSO’nun ikinci normalleşme ile birlikte yaptığı faaliyetleri sizlerle paylaşacağız. Kurumlarla iş birliği hakkında bilgiler verilecek. Yine yüz yüze eğitimin dezavantajlarını avantaja dönüştürmek için yapılan çalışmalardan söz edilecek. Son zamanlarda gündeme gelen coğrafi işaretleri ürünler hakkında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler paylaşacağız. Pandemi sürecinde yöneticilerle yapılan toplantılar konusu ve salgın nedeniyle yapılmayan Shopping Fest, konusunda değerlendirme konusu yapılacak. Bunun üzerine geçen ilkini yaptığımız dünya kahvaltı gününün 2021 hazırlıkları ile ilgili bilgiler verilecek. 20 yıldan sonra ilk kez üstlenmeyi planladığımız bir fuarımız var. Bununla ilgile de kısa bir değerlendirme yapılacak. Tarıma dayalı ihtisas hayvancılık durumda ne aşama da olduğumuz hakkında da bilgiler verilecek. Ayrıca üzerinde tartıştığımız konular hakkında sizlerin bilgilenmesi yetmiyor. Bunları da doğru bir şekilde Van kamuoyuna aktarmamızı istiyoruz.”

KAPIKÖY SORUNU DEVAM EDİYOR!

Daha sonra Kapıköy ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fevzi Çeliktaş, şunları anlattı: “Yanı başımızda İran var. Türkiye’ye de 500 kilometre bir sınırı var. Yaklaşık 300 kilometresi ise Van iline bağlı. Sorun yaşamadığımız bir ülke aynı zamanda ticarete ihtiyacı olan bir ülke. Türkiye’nin dış ticareti yılda yaklaşık 450 milyar dolardır. Bunun sadece 2 milyar dolarını İran ile yapıyor. Bunun birçoğu ise doğalgazdır. Yani bu Türkiye’nin İran’la yaptığı ticarete yakışmadığını söylemek istiyorum. Kapıköy’ü turizm ve sınır ticareti ile ilgili değerlendiriyoruz. Pandemi salgınını ve Vanlı vatandaşların yoğun talepleri doğrultusunda kapı kapandı. Dolayısıyla kent bundan çok etkilendi ve kapının kapanması için mücadele edenler, şimdi de açılsın diye bizimle birlikte mücadele ediyor. Pandemi de Ankara’ya giderek ticaretin devam etmesi gerektiğini dile getirdik. Buna rağmen kentteki birçok insanın iflas ettiğini ve birçok kesimin ise iflas eşiğine geldiğini biliyoruz.”

KAPIKÖY KAPALI TUTULARAK BİR TURİZM HIRSIZLIĞI YAPILIYOR!

Kapıköy’ün açılması için birçok uğraş sarf ettiklerini aktaran Çeliktaş, “Yönetim Kurulu Başkanımız Necdet Takva, Ankara’ya giderek yetkilerle konu hakkında görüşmeler sağladı. Ama bir türlü Sağlık Bakanlığının pandemi ile mücadele konusundaki kararlarını aşamadık. Ancak Türkiye’nin diğer bütün kapıların açık olması ve İran’a bağlı 3 tane kapının kapalı olmasının yanlış olduğunu da söyledik. Şu an da bir turizm hırsızlığı var. Çünkü yanı başımızdaki turistler Van’a gelmiyor ama batı illere gidebiliyor. Madem İranlılar Ankara’ya gidip Van’a gelebiliyorsa kapıdan da gelebileceğini belirtmek istiyorum. Bu anlamda da bu mevcut sorunu her zaman gündeme getiriyoruz. Ancak bütün uğraşlara rağmen neticesini daha almış değiliz. Halen bir karşılık alınmadı ve açılması yönünde tarih belli değil. Kapının kapanması demek Van ekonomisin battığı demektir. Kent gelirinin yüzde 60’ı hizmet sektöründedir. Kapının bir an önce açılması gerekiyor.” İfadelerini kullandı.

“KONSOLOSLUK DA İŞLEMLERİ YAPAN KURULUŞLAR DA VAN’DA OLMALI”

Sınır ticareti hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çeliktaş, şunları söyledi: “Yıllık 100 milyon dolar bir kota tahsil ediliyor. Van için iyi bir kota. Ancak yılda 2-3 milyon dolar sınır ticareti gerçekleşiyor. 100 milyon doların 97 milyon doları biz yapamıyoruz. Diğer ticaretlerde basit şeyler ve küçük eşyalarla geciktiriyoruz. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Tabi sınır ticareti ile ilgili sorunlarımız çok fazladır. Bütün her şey lisans haline gelmiştir. Bu lisanlı ticaretin ürünleri Kapıköy’e verilmemiş. Misal cam İran’dan Trabzon’a gidiyor. Sonra tekrar Van’a satılıyor. Bu hem çiftte bir maliyettir hem de araçlarımız buradan boş gitmek durumunda kalıyor. Eğer ürünlerin burada ithalatı ve ihracatı gerçekleşirse araçlar boş gitmek durumunda kalmaz. Bu sorunları karar vericiler çözmelidirler. Bizim gündemimiz Van, Kapıköy, sınır ticareti, ithalat ve ihracattır. Yine bakıyoruz İran’ın Başkonsolosluğu Van’da değil, Erzurumda’dır. Ticaret Van ile yapılırken, ürün Van’dan girerken ticareti de ilişkileri de düzenleyen kurum ve kuruluşlar farklı kentlerdedir. Bu anlaşılır bir durum değildir”

VAN GÖLÜ’NE SAHİP ÇIKILSIN ÇAĞRISI!

Van Gölü Eylem Planı’nı da gündemine alan Çeliktaş, “Konuyla ilgili toplantılar yapıldı. İyi bir aşamaya gelindi. Bütün belediyelere sesleniyorum. Kesinlikle bütün işlerini bıraksınlar Van Gölü’nü kurtarsınlar. Daha sonra işlerine devam edebilirler. Çünkü her şey yapılır ama başka Van Gölü yapılamaz. Bu kadar hor kullandığımız gölü elle temizlemek mümkün değildir. Bu anlamda da yapılan tüm toplantılarda Van Gölü meselesini gündeme getiriyoruz. Bunlara da sahip çıkmamız lazım. Gelecek nesillere temiz bir şekilde aktarmalıyız. Bu konunun peşini bırakmayacağız ve sürekli gündemde tutacağız. Bu konuda da belediyeler atıklarını göle dökmemek için çalışmalar yürütsün.” Diye ekledi.

“KOMŞULARIMIZLA DA İYİ GEÇİNMEYE MECBURUZ”

Cümlelerini sürdüren Çeliktaş, Irak Devleti’nin çok önemli olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “İran’a çok gidip geldik. Biraz da yüzümüzü Irak’a dönelim dedik. Bir aksilik çıkmazsa gelecek hafta bir programımız var. Oradaki bütün yöneticilerle görüşmeyi planlıyoruz. Kentin ekonomisine katkı sağlamak için bunu yapmak zorundayız. Komşularımızla da iyi geçinmeye mecburuz. İlimizin ekonomisine katkı sunmak için her şeyde mücadelemizi vereceğiz. Özellikle Irak’taki insanların turizm hareketliliğini ilimizde sabit hale getirmeye çalışacağız.”

İLHAN: VAN-ŞIRNAK KARAYOLU BÜYÜK ÖNEME SAHİPTİR

 

Daha sonra Van-Şırnak karayolu konusunda bilgi veren Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Kaya, “Bu yol kentimiz ile Şırnak arasındaki sınır bağlantısına rağmen direk yol güzergahının olmaması nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. İlimizde yaşayan yurttaşlar Habur Sınır Kapısı’nı kullanıyor ve seyahat yapmaktadırlar. Yol üzerindeki aksaklıklar nedeniyle yaklaşık 450 kilometrelik geçiş yeri uzun bir yok güzergahıdır. Bu mesafenin 200 kilometreye düşürülmesi gerekmektedir. Bu yolun projesi uzun yıllardır sonuçlanmamıştır ve mağduriyete devam etmektedir. Bu konuyla ilgili de girişimlerimiz devam etmektedir. Türkiye’deki bütün yetkililere zamanla bu konu aktarılmıştır. Olaylar yüzünden durdurulan çalışmalar 2021 yılında tekrar başlanmıştır. Van. Siirt, Şırnak, Hakkari için bu yol çok önemlidir.”

“BU YOLUN BİTMESİ VAN İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”

“Yapıldığı takdirde bölgeye ve ilimize büyük katkılar sağlanacaktır. Turizm ve ticaret açısından da büyük öneme sahiptir. Yüklenici firma, devlet ödenek çıkarmasa bile bu yolun 2023 yılında bitireceği yönünde açıklama yapmıştı. Gerekli şantiyeler kurulmuş Nisan ayında çalışmalar devam edecektir. Van TSO olarak bu konunun da takipçisi olacağız. Şu an da Irak’a gitmek için minimum 450 km yol ve 6 saat yol gitmek gerekiyor. Şırnak – Van karayolunun tamamlanması ile bu mesafe 200 km’ye ve maksimum 2 saate düşecektir. Bu proje, Van’ın güneye açılması konusunda önemli bir projedir. Biz bu projeyi başından beridir takip ediyoruz ve bu projeyi Van ekonomisi ve Van’ın zenginliği için istiyoruz.” Şeklinde konuştu.

“VAN TSO VAN İÇİN FİKRİ OLANLAR İÇİN ÖDÜLLÜ YARIŞMA DÜZENLEYECEK”

Ardından konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Şefik Eren ise Van TSO öncülüğünde başlatılacak olan bir yarışmadan söz etti: “Dünya’da bir dijital dönüşüm başladı. Bu süreçte kentimizdeki gençlerin de bundan faydalanması gerektiği konusunda bir kanaat oluştu. Biz gençlerin bu yoğun emek isteyen sektörlerde bedensel güçlerinden faydalanacağız, ayrıca zihinsel zekalarından da faydalanmamız gerekiyor. Bu konuda gençleri bu dijital dönüşüm noktasında yönlendireceğiz. Bu bağlamda insan kaynağını bu dönüşüme adapte edebilmemiz gerekiyor. TOBB bu konuda oyuna gel icat çıkar şeklinde bir proje çıkardı, bunda gaye gençleri biraz daha dijitalle buluşturmak. Biz TSO olarak bu alanda ilk adım olarak önümüzde hafta kendi bünyemizde TeknoKent iş birliği ile bir kurs düzenleyeceğiz. Robotik Kodlama ve yazılım üzerine bir eğitim vereceğiz. TSO olarak Dijital dönüşüme ilk adım olarak bu şekilde başlamış olacağız. Gençleri bu ilk adım ile teknoloji ile buluşturacağız ve gençlerin zihinsel ürünlerinden faydalanacağız.”

“GENÇLER YALNIZ KALMAYACAK”

“Bir diğer projemiz ise ödüllü fikir projesidir. Bu proje kapsamında bir projesi ya da fikri olan gençlerin hem fikirlerini ön plana çıkarmak hem de bu fikirleri yatırımcılarla buluşturmak gibi bir hedefimiz var. Bu proje ile bu gençlerin sahiplenme vaktinin geldiğini söylüyoruz ve TSO olarak bu misyonu üstleniyoruz. Gençlerimiz artık bir proje ürettiklerinde yalnız kalmayacakları izlenimi vereceğiz. Çağa ayak uyduracağımız bir döneme giriyoruz. Yeni teknolojik gelişmeler var, ilimizdeki gençleri de bu konuda öncülük edip gençlerimize sahip çıkacağız.”

GÖRMEN: VAN TSO ESNAFIN, TÜCCARIN VE HALKIN YANINDA OLDU

Van TSO’nun sosyal sorumluluk hizmetleri kapsamında bilgileri veren Yönetim Kurulu Üyesi Eren Görsel Görmen, “VAN TSO’nun sosyal sorumluluk organizasyonları yeni gelişen bir organizasyon değil, yıllardır devam ediyor. Sosyal Sorumluluk serüveni Başkale depremi ile birlikte başladı. Şehir dışından gelen STK’ların yardımları ulaştırma konusunda koordinasyon sürecini ve lojistik alanında çalışmalarımız oldu. Kumanya ve konaklama konularında yardımcı katkılarda bulunduk. Bu süreçte güzel işbirlikleri oluştu. Gıda paketlemelerimiz oldu. Gerek İzmir depreminde gerekse de Başkale depreminde gıda paketleri ulaştırdık. Yıl içerisinde 2 bini aşkın paketi ihtiyaç sahiplerine gönderdik.”

SOSYAL SORUMLULUK DA DEVAM ETTİ

“Pandemi sürecinde bize en çok desteği sağlayan sağlık emekçilerinin çalıştığı kurumların hastanelerin taleplerine de kayıtsız kalmadık. Bölge Hastanemizin bizden talepleri vardı, bu çerçevede 4 yataklı 2 hastaneyi yeniden dizayn ettik. Bölge Hastanesinde ve Araştırma Hastanesinde bulunan iyilik mağazalarına düzenli bir şekilde çocuk bezi, oyuncak ve kitap desteğinde bulunuyoruz. Bu konularda tüm hayırsever iş adamlarından da destek talep ediyoruz. Aynı şekilde Bölge hastanesinde ‘Bu Benim Ağacım’ projesi kapsamında fidan ekiminde bulunduk. Sosyal sorumluluk organizasyonu kapsamında özellikle pandemi döneminde hijyen seti dağıtımında bulunduk ve eğitim alanında ihtiyacı olan öğrencilerimize tablet dağıtımında bulunduk. TSO olarak sosyal sorumluluk projelerimiz devam edecektir.” Diye konuştu.

“ŞU ANA KADAR 6 ÜRÜNDE COĞRAFİ TESCİL ALDIK”

Van’daki Coğrafi işaretler ürünü hakkında bilgiler paylaşan Görmen, “TSO olarak önemsediğimiz ve üzerinde durduğumuz konulardan biridir. Coğrafi İşaretler, bölgeyle özdeşleştiriliyor. Yöreye çok ciddi katkıları bulunmaktadır. Coğrafi işaretlerin bize avantajı, kaliteli bir ürünü temsil ettiğini göstermekle birlikte dikkat uyandırıyor ve bununla birlikte ticari değerini arttırıyor. Şu ana kadar 6 üründe coğrafi tescil aldık. Bu ürünler Murtuğa, Kavut, Keledoş, Otlu Peynir, Van Pastası ve Savatlı Gümüş. Bunların dışında tescilini almak için şu an tescillerini almak için başvurduğumuz 20’e yakın ürün bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekilde, sengeser, Kürt köftesi, ayran aşı, tandırda Van Balığı, acem köftesi, erişte aşı, helise, tandır ekmeği, taptapa ekmeği, ciğer köftesi, kavurmalı çılbır ve bunun gibi birçok ürünümüz için coğrafi işaret tescilini almak için başvurduk. Bunlar bizim için çok önemli çünkü biz bunları hepsini marka kent olma yolunda attığımız adımlardır.” Cümlelerini kullandı.

YEREL YÖNETİMLERLE OLAN İLİŞKİLERE DE DEĞİNİLDİ

Daha sonra konuşan isimlerden birisi Burak Gültepe oldu. Kentteki yerel yönetimler ve diğer kurumlarla ilişkiler odaklı yaptığı konuşmasında Gültepe İpekyolu Belediyesi ile yapılan sektör toplantıları hakkında kısa bir bilgi verdi. Gültepe, “İpekyolu Belediyesi Birim amirlerinin de katıldığı sektör toplantısında üyelerimizin yaşadıkları sıkıntıları ele aldık. Dile getirilen birçok sıkıntıyı anında çözümler oluşturarak taleplerini karşıladık. 2020 yılının son çeyreğinde başlayan toplantılarımızdan yaklaşık 20 tanesini icra ettik ve bütün toplantılarımız olumlu ve sohbet edasında geçti. Yapsat, mimar, turizm, market, giyim, bilişim sektörleri üzerinde gerçekleşen toplantılarımız devam etmektedir.” İfadelerine yer verdi.

BALANDİ: “HEDEFİMİZ MÜMKÜN MERTEBE TURİST ÇEKMEK”

Shopping Fest ile ilgili değerlendirme bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Balandi, “Hedefimiz, Van ekonomisini canlandırmak ve esnafımıza nefes aldırmaktı. Bu doğrultuda 2015 yılında ilk Shopping Fest’i gerçekleştirdik. Hedefimiz mümkün mertebe turist çekmek ve şehrin ekonomisini canlandırmaktı. Bu süreçte hiç olmadığı kadar yönetim kurulumuz ile seferber olup, İran’da büyük ses getirdik. 2014 yılında ilimize gelen turist sayısı 76 bin iken, 2015 yılında 107 bin, 2016 yılında 102 bin, 2017 yılında 95 bin 2018 yılında ise 110 bin turist şehrimize gelmiştir. Bu dönemde 2014 yılında kredi kartı harcamalarında 73 milyon olan rakam, 2018 yılında 129 milyona ulaşmıştır. 2019 yılında Shopping Fest’in sorumluluğunu Valilik devralmıştır. 2020 yılında pandemiden dolayı Shopping Fest gerçekleştirilemedi.” Dedi.

“365 GÜN İÇERİSİNDE BİR GÜNÜN ŞEHRİMİZE AİT OLMASI GURUR KAYNAĞIDIR”

İlimizin en önemli kültürel değerlerinden biri olan Van Kahvaltısını bütün dünyaya duyurulması amacı ile 2014 yılında Dünya’nın en kalabalık kahvaltı sofrası etkinliğini Van halkı olarak sahiplendiklerini açıklayan Balandi, şunları belirtti: “51 bin 793 kişi ile rekor kırarak Guinness rekorlar kitabına girmeyi başardık. Bununla birlikte Van kahvaltısında bulunan ürünlerin markalaşma süreci ile ilgili çalışmaları başlatarak coğrafi işaret tescillerini gerçekleştirdik. İlimizin marka değerini arttırmaya yönelik çalışmalarımıza devam ettik. Van TSO yönetimi olarak 2019 yılında kahvaltımızı dünya ile paylaşmaya karar verdik ve haziran ayının ilk pazar gününü Dünya Kahvaltı Günü olarak kutlanılması için girişimlerimizi başlattık. 365 gün içerisinde bir günün şehrimize, kültürümüze ait olmanın heyecanı bizim için gurur kaynağı olmuştur. 7 Haziran 2020 tarihinde pandemi nedeniyle bir arada

kutlayamadık ama sosyal medya üzerinden tüm dünya ile kutlamış olduk.”

VAN TSO’NUN FAALİYETLERİNİ SIRALANDI!

Pandemi sürecinde TSO’nun faaliyetlerini sıralayan Necip Oflas, “Korona virüs hastalığının ülkemizde ilk hissedildiği andan itibaren TSO yönetim kurulu olarak olağanüstü bir ara geldik. Sonrasında 25 Şubat 2020 tarihinde meclis üyeleriyle bir toplantı gerçekleştirdik. Pandemi sürecinde nasıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği ile ilgili yaptığımız toplantılarda tüccar ve sanayicilerin yaklaşımlarını değerlendirerek, oluşturduğumuz rapor ile yol haritamızı gerçekleştirdik. Pandemi sürecinde çeşitli girişimlerde bulunduk, öncelikle ücretsiz oda kayıt ve faaliyet belgesi verilmesi, 2021 yılından itibaren ise bunları tamamen ücretsiz hale getirdik. Tescil işlemlerini, üye işyerlerinde yapılmasını sağladık.  Odamız kiracılarından kira alınmamasını sağladık. Fahiş fiyat artışı yapanlara gerekli uyarılarda bulunduk, üye aidatlarının ertelenmesi gibi tüccarlarımıza pandemi sürecinde desteklerde bulunduk.” Şeklinde konuştu.  

Editör: TE Bilisim