Geçtiğimiz hafta Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Van’da yaptığı toplantıda Eylül ayı ihracat rakamları açıklanmış ve Türkiye’nin rekor kırdığı belirtilmişti. Aynı zamanda ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi’nin de katıldığı toplantıda bazı veriler verilmiş ve Van’ın özellikle turizm ve sınır ticareti konusundaki potansiyelleri vurgulanmıştı. Bu toplantıya katılan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yaşar Süngü, dünkü yazısında bu toplantıyı değerlendirerek, Van’ın turizmdeki potansiyelini bir kez daha ortaya koydu.

İşte Süngü’nün o yazısı:

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Eylül ayı ihracat rakamlarını açıklamak için gittiğim Van'da bu düşüncemi bir kez daha tekrar etmek ihtiyacı hissettim. Türkiye'nin geleceği turizmde ve sanayileşmiş tarımsal üretimdedir.

Türkiye'nin en büyük zenginliği; İnsanı ve tarih kokan toprakları.

Van, deniziyle, insanıyla, tarihiyle bu ülkenin en büyük ekonomik potansiyeli.

Aile tipi tarımı ve hayvansal üretimini canlandırarak göçü tersine çevirirsek, İstanbul'un silüetini de kurtarırız, çarpık şehirleşmeden de kurtuluruz.

***

Eylül ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıya katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin dediği gibi 2 tane tarihi sarayı olan Çek Cumhuriyet'in başkenti Prag senede 20 milyon turist çekiyorsa tertemiz denizi ve tarihi kalesi olan ve zengin kültürü olan Van'a gelecek turistlerin zekatı Prag'a da yeter Avrupa'ya da.

Turist çekmek için de reklam ve yatırım lazım.

Sen tarihini ve doğal güzelliklerini korumazsan, tanıtmazsan kimse araştırarak seni keşfetmez.

***

İhracatçılar Meclisi TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, çözüm sürecini desteklemek ve bölge insanı ile kaynaşmayı tazelemek için aylık ihracat rakamları toplantılarını bir süredir Doğu Anadolu'da yapıyor.

Önceki ay Ağrı'da bu ay da Van'da işadamlarını Ekonomi Bakanı Zeybekçi ile bir araya getirdi. Onların sorunlarını direkt bakana anlatmalarını sağladı.

Bölge işadamlarıyla basına kapalı toplantı yapan Zeybekçi'ye sınır ticareti ile ilgili özellikle İran'la yaşanan sorunlar aktarılmış ve çözüm önerileri sunulmuş.

İşadamlarından aldığımız izlenime göre toplantı verimli olmuş. Bakanın danışmanları sorunları tek tek not almış.

İş dünyasının bu sürece destek vermesi önemli.

Bölgenin ekonomik potansiyelinin harekete geçirilmesi barışın yeniden sağlanmasına bağlı.

***

Türkiye ekonomik olarak atılım yapması için elinin altındaki zenginlikleri kullanmak zorunda. Elinin altında olan zenginlik ise insanı ve toprağı.

Bu insanları fabrikalarda, inşaatlarda sokaklarda vasıfsız eleman olarak istihdam etmek elmasa kömür muamelesi yapmakla eş değerdir. Hem büyük haksızlıktır hem de büyük israftır.

***

Bu ülke öz sermayesiyle yatırım yaparsa kalkınır.

İthal Batı'nın bize enjekte ettiği, önerdiği, gaz verdiği sektörlerle biz ancak onların taşeronu oluruz.

***

İhracatımızla övünüyoruz ama daha Türkiye olarak sanal alemde kurulan alibaba.com kadar değiliz.

Geçen ay borsaya açılan Alibaba.com'un piyasa değeri 168 milyar dolar. Türkiye'nin Eylül 2014 ihracatı 157 milyar 654 milyon dolar.

Başka söze gerek var mı?

***

Hep söylerim; Köylere dönüşü gerçekleştirmek bu ülke halkının yeniden özüne dönmesidir.

Anadolu insanı beton yığınına dönüşmüş batının büyük şehirlerinde maddi ve manevi zenginliğinin kaybetmek üzeredir.

Kötü şehirleşmeyi, arabesk kültürü, her türlü terörü, işsizliği yok etmenin kalıcı yolu; Anadolu insanını yeniden toprakla buluşturmaktır.

Türkiye'nin iki önemli potansiyeli olan insan ve toprağı buluşturamazsak hem zengin kültürü olan insanımızı hem de her tarafı tarih kokan topraklarımız bir daha canlanmamak üzere ölecektir.

***

Bu kısır döngüden çıkıp zincirleri kurmak için yeni ekonomik düzene ayak uydurmak zorundayız. Türkiye'nin ilan edilen yeni marka ve sloganı tam da bu ihtiyaca göre belirlenmiş: Potansiyeli keşfet.

Evet. Türkiye'nin gücünü ve potansiyelini keşfetmenin tam zamanı.

Van Valisi'nin sözüyle yazımızı tamamlayalım: Sorun varsa, çözecek irademiz de vardır, çözecek enerjimiz de.

Günün sözü: Küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin. Tolstoy

Editör: TE Bilisim