HÜDA PAR Van İl Başkanlığı tarafından, 16 Mart 1988'de binlerce sivile karşı uygulanan kimyasal gaz saldırısı olarak tarihe geçen Halepçe Katliamı anma programı gerçekleştirildi. Binlerce kişinin katledildiği ve 10 bin ile 7 bin arasında sivilin yaralandığı, saldırıdan sonra çeşitli hastalıkların meydana geldiği katliamı anma programında duygusal anlar yaşandı. Siyasi parti ve STK temsilcilerinin katıldığı anma programı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

“HALEPÇE MAZLUMDUR, MAZLUMA SAHİP ÇIKMAK TÜM İNSANLIĞIN GÖREVİDİR”

Programın açılış programını yapan HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Saygın, 16 Mart 1988 tarihinin, tarihin gördüğü en acı katliamın yaşandığı yıl olduğuna vurgu yaparak, “16 Mart’ta Halepçe’yi anmadan geçmek çok büyük bir vefasızlık olacaktı. Zulmün en dip noktasının yaşandığı bu olayda Halepçe halkı gazla ölüme mahkûm edilmişti. Kucağında bebekleri ile duvar diplerinde yatan o tabloyu da unutmuş değiliz. Onlar zulmü kabul etmeyen mazlum ve onurlu Kürtlerdi. İzzet ve şeref sahibiydiler. Bu yüzden ölümü, izzet ve şereflerini kaybetmeye tercih ettiler. Halepçe Kürtlerinin duruşu İslami ve insani idi. Son nefeslerine kadar da bu duruşlarından vaz geçmediler. Bu duruş hem zalim Saddam’ı hem de Amerika, Almanya, Fransa gibi devletleri rahatsız etmiştir. Halepçe mazlumdur. Mazlumlara sahip çıkmak da özelde Müslümanların genelde ise tüm insanlığın görevidir. Maalesef olay yaşandığında gerek Müslüman coğrafyası ve gerekse de tüm insanlık Halepçe’ye sahip çıkamadı.” ifadelerini kullandı.


 

“SADDAM ZALİMDİR. BÜTÜN ZALİMLER ORTAK ÖZELLİĞİ AYNIDIR”

Anma programında konuşma yapan HÜDA PAR GİK Üyesi Cengiz Karakaya, Halepçe’de gerçekleştirilen katliamın insanlık dışı olduğunu belirterek, “Bir gün öncesinde uçaklardan konvansiyonel bombalar atılır. Bütün evlerin çamları kırılacak. Bir gün sonra patlatılacak o bombanın etkisi bütün evlere nüfus etsin diye bir gün önce Halepçe konvansiyonel bombalarla bombalanır. Saddam zalimdir. Bütün zalimler ortak özelliği aynıdır. Merhametsizdirler, psikopattırlar, Allah’tan korkuları yoktur ve aynı zamanda çok da korkaktırlar. Bir gün sonra 16 Mart 1988. Halepçe’de yaşayan Kürtler bu kadar büyük bir vahşeti beklemedikleri için önlem almamışlardı. Saat 11.00 civarında havada uçaklar belirir ama Halepçe halkı uçak sesine alışkındır. Ancak bu uçuş diğerlerinden farklıdır. Bomba seslerinden sonra çocuklar koşarak eve gelirler. Anneciğim, babacığım dışarıda elma kokusu geliyor. (Béhna séva té) elma kokusu güzel olduğu için çocuklar ciğerlerine çekiyor. Bütün Halepçe halkı bu güzel kokuyu ciğerlerine çekiyor. Bu katliamda 6 bin kişi hayatını kaybetti. Bu olaydan dolayı daha sonra ölenleri de sayarsak 38 bin Kürt bu bombardıman neticesinde can verir. On binlerce insan sakat kalır. On binlerce bayan kısırlaşır. Katliamdan sonra İslam İşbirliği Teşkilatı toplanıyor ama bu katliamla ilgili tek bir cümle bile kullanmıyorlar. O bombaları Saddam’a veren batı ve doğu bloku ülkeleri sesleri kestiler ve görmezden geldiler.” İfadelerine yer verdi.

Halepçe Katliamı ile ilgili ezgilerin seslendirildiği, kürtçe şiirlerin okunduğu program, sinevizyon gösterimi ve dua ile sona erdi.

Editör: TE Bilisim