Hz. Ömer Cami avlusunda düzenlenen basın açıklamasında, basın metnini okuyan Van Genç Memur-Sen İl Başkan Yardımcısı Kurban Keskin, uzun bir süredir terör rejiminin büyük ve sinsi bir planın parçası olarak Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar düzenlediğini ifade ederek, aşama aşama Filistinlilerin, Mescid-i Aksa’nın etrafından zorla boşaltıldığını söyledi. Aşırı sağcı siyonist grupların eliyle Aksa’ya saldırılar düzenlendiğini dile getiren Keskin, buna karşı direnen Filistin’in yiğit evlatlarına şiddet uygulandığını belirtti. Ramazan Bayramına saldırılarla ve katliamlarla giren ve 100’den fazla kadın ve çocuğun içinde olduğu 243 Filistinlinin şehit olduğu Harem-i Şerif’in, yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Keskin, “Sözde Süleyman Mabedi'nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri "Tişa Be Av" günü dolayısıyla Mescid-i Aksa'ya baskın çağrıları yapan fanatik siyonistler, dün gruplar halinde Mescid-i Aksa'nın güneybatısındaki El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'e saldırdılar. Rejim polisinin desteğini arkasına alarak Mescid-i Aksa'nın avlusuna giren gruplar avluda ayinler gerçekleştirdiler, saldırgan eylemlerde bulundular. Tapınak Grupları adıyla organize olan bu siyonist oluşumlar doğrudan iktidarın planlarının bir parçası olarak sistematik saldırılar düzenlemektedirler. Ramazan’daki şanlı direniş karşısında hezimet ve zilleti yaşayan terör rejimi, o zilletten ders çıkarmamış olacak ki, yeni saldırıları çeteler eliyle organize etmektedir. Siyonist terör rejimi, sistemli bir şekilde hem Müslüman kanı dökmeye hem de adım adım Mescid-i Aksa’yı ve Filistin topraklarını işgal etmeye devam etmektedir” dedi.


Terör rejiminin amacının Mescid-i Aksa’yı yıkıp, yerine Süleyman Mabedi’ni inşa etmek olduğunu vurgulayan Keskin, “Kudüs'e nefes aldırmak istemeyen terör devletinin aralıksız saldırıları karşısında bütün dünya alçakça bir sessizlik içinde. BM susuyor! Sözde medeni dünya susuyor. Uluslararası toplum susuyor. Sözüm ona prestijli uluslararası insan hakları örgütleri susuyor. Batının demokrasi ve özgürlük havarileri susuyor. Hepsini anladık da ümmet de susuyor. Namusumuzu kirletip, kutsalımızı çiğniyorlar. Biz sustukça saldırının şiddetini artıyorlar. Ümmetten adam gibi tepkiler yükselmedikçe faşistliklerinin dozunu yükseltiyorlar. Mescid-i Aksa’ya saldırı, ümmetin değerlerine açık bir meydan okumadır. Bu cesareti sessizliğimizden, tepkisizliğimizden alıyorlar. Bin parçaya bölünmüş, kendi içinde birbirine düşman kılınmış bir vaziyette gaflet içinde oyalandığımızı gördükçe daha da pervasızlaşıyorlar. Kudüs ümmetin çocuklarının desteğini bekliyor. İsrail, çok yakında nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceğini görecektir. Bir gün gelecek ayağa kalkacağız, direneceğiz. Direniş ateşinin bereketiyle gelecek Aksa’nın da, ümmetin de kurtuluşu. İşte o gün bu gündür. Bugün direniş günüdür. Kesintisiz zulme karşı, kesintisiz direniş seferberliği zamanıdır. Bu bir seferberlik çağrısıdır. İstanbul, Ankara, Konya, Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Antalya, Rize, Edirne, Van ve bütün 81 şehir artık birer Kudüs meydanı olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından ‘Kahrolsun İsrail’ sloganları atan kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.

Editör: TE Bilisim