Yıllardır ekonomisi çatırdayan ve sıkıntılı günler geçiren Van’da bir taraftan da deyim yerindeyse ‘Para var ama yok’ durumu yaşanıyor. Bankadaki mevduat oranlarına baktığında Türkiye ortalamasının üstünde parası olan Van’da buna rağmen esnaf büyük bir ekonomik krizden geçmesine rağmen ekonomiye dair öngörü ve çalışmaya kafa yorulmuyor. Van TSO başkanı Necdet Takva’nın deyimiyle Avrupa Kupası maçları bile Van’ın kötüye giden ekonomisinden çok konuşuluyor. Ekonomiyi konuşanların sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor.

 

Van ekonomik anlamda son yıllarda kötü günler geçirmeye devam ediyor. Ancak bu krizin tek sebebi paranın olmayışı değil... Van Türkiye geneli en fazla mevduat hesabına sahip iller arasından yer alıyor. 2 milyon 57 bin 710 lirası bankada olan Vanlılar bu miktar ile Türkiye sıralamasında 45’inci sırada yer alıyor. Van en fazla mevduatı olan iller arasında olmasına rağmen yine de ekonomik kriz yaşamaya devam ediyor... Peki, bu krizin en büyük sebepleri nelerdir? Gazeteniz Şehrivan olarak bu soruyu kentin ekonomi patronlarına sorduk...

 

TAKVA: EN BORÇLU ŞEHİRİZ

Konuyla ilgili görüştüğümüz Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva Van’ın Türkiye’nin en borçlu şehri olduğunu ifade etti. Takva şunları söyledi: “Şu sıralar çok fazla ekonomi haberi yapılmıyor. Ülke ve dünya gündeminde şu sıralar daha çok spor haberleri yapılıyor. Van’da bir stadyum beklentisi var, Euro 2016 var ve Copa America var. Türkiye şu sıra en az ticaret ve ekonomi konuşuluyor. Kadın evlendirme programları bile Türkiye’de ekonomiden daha çok konuşuluyor. Hal böyle olunca ekonomi de ne yazık ki kötüye gidiyor. Spor ve kadın evlendirme programların yanı sıra siyasetin çok fazla konuşulduğu dönemlerde ekonominin konuşulmaması ülke ekonomisinde olduğu gibi kent ekonomilerini de olumsuz etkiliyor.”

 

“HERKESİN B,C,D PLANI OLMASI GEREKİYOR”

Her esnafın A planın yanı sıra B ya da başka planlarının olması gerektiğini ifade eden Başkan Takva, “Esnaf ve tüccar değişen ticari anlayışlara kendini uydurmak durumundadır. Herkesin bir B, C, D planının olması gerekiyor. Tabi bu konuda bir takım önerilerde bulunabilir. Kendi öz finansmanın ötesinde borçlanmayı azaltacak yaklaşımlar için bir akım önerilerde bulunabiliriz. Ancak her esnaf kendi koşulları içerisinde, kendi öz sermayesi bağlamında kendi ticaretini geliştirmesi anlayışı içerisinde olmalıdır.” Dedi.

 

TAKVA: A PLANINDA VAZGEÇMELİYİZ

İnsanların lüks tüketimden kaçınması gerektiğine vurgu yapan Takva son olarak şunları kaydetti: “Gelişmiş olmak herkesin en iyi model arabalara binmesi anlamına gelmiyor. Gelişmiş olmak herkesin toplu taşıma araçlarını tercih etmesi ile tanımlanabilecek bir kavramdır. Hepimiz kent trafiğini alt üst ettik. Yollarımız yetmiyor, otoparklar yok. Dolayısıyla her esnafın sadece bir A planının olmaması gerekiyor. A planında mutlaka vaz geçilip bir an önce diğer planlara geçilmesi gerekiyor. Ben herekse de bu arada hayırlı ramazanlar diliyorum.”

 

BOZKURT: İÇ KARARTICI BİR DURUM YOK

Kentteki ekonomiyi görüştüğümüz Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Şemsettin Bozkurt ise, “Kentimizin ekonomik anlamda yaşadığı en büyük mağduriyet bankaların bölgeye ve ilimize ön yargıyla bakmasıdır. Limit tahsisinde, kredilerde çok büyük zorluklar çıkarılıyor. Bu en büyük sorunlardan bir tanesidir. Bununla bağlantılı olarak gayrimenkuller çok düşük fiyatlara teminatı alınabiliyor. Neredeyse 5’te 1 oranında ancak değere tabi tutuluyor. Ancak kentin ihracat ve ithalat rakamlarına baktığımız zaman 2016 yılının ilk dönemi için çokta iç karartıcı rakamlarda değil. 2015 yılının ilk dönemine göre neredeyse yüzde 30 bir artış söz konusudur. Buna baktığımızda bu rakamlar umut vericidir. Piyasa da psikolojik olarak bir gerilim var. Savaştan, şiddetten ve belirsizlikten kaynaklı bir gerilim var. Ancak trafikte de yaşam devam ediyor. Rakamlara baktığımız zamana ben çok fazla iç karartıcı bir durum görmüyorum.” Şeklinde konuştu.

 

OSB’DE YENİ YATIRIMLAR OLACAK

OSB’deki ekonomik değişimler hakkında da konuşan Bozkurt şunları kaydetti: “OSB son yıllar içinde çok şey değişti. OSB için büyük önem arz eden 4. Etabın ihalesini yaptık ve şu anda inşaat çalışmaları devam ediyor. 9’uncu ayda yaklaşık 30 firmaya o etapta yer vereceğiz. Haziran başında yine bir toplantımız var. Bu toplantıda bu konuyu yine konuşacağız. Ayrıca o alanda 5 kişiye yer verdik. Bizi tedirgin eden durum belirsizliktir. Yatırımcıları içten içe kemiren, rahat yatırım yapmasını engelleyen bu belirsizliktir. Belirsizliğin ortanda kalkmasıyla birlikte Van’da ciddi bir potansiyel gün yüzüne çıkacaktır. Ben her şeye rağmen çok karamsar bir tablo ortada görmüyorum. Toplumsal barış sağlandığı andan itibaren Van’ın önü açılacaktır.”

 

“VAN’IN İYİ BİR POTANSİYELİ VAR”

İranlı turistlerin Van’a gelişiyle ilgili de konuşan Bozkurt, İranlılar olmadığı zamanda Van’ın da kendi potansiyelinin olduğunu vurguladı. Bozkurt, “İranlı turistlerin Van’a gelerek alışveriş yapmaları, tarihi ve kültürel zenginliklerimizi ve Van’da para harcamaları bizleri çok memnun ediyorlar. Bizimde bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bizimde buna göre alt yapılarımızı ona göre hazırlamamız gerekiyor. İranlılar bize gelip gitmedikleri zamanda öyle oturup ağlamaya gerek yok. Çok hareketli bir kent olma özelliğine sahibiz. Bizimde ayrıca bir öz eleştiri vermemiz gerekiyor. Kent olarak nitelikli hizmet üretemiyoruz. Turistlerin daha rahat gezmeleri ve alış veriş yapabilecekleri bir ortam yaratılmıyor. Bunun için çalışmamız gerekiyor. Ancak İranlı olmadığı zaman da öleceğiz anlamına gelmiyor. Az önce de belirttiğim gibi bir belirsizlik var. Ve bu belirsizlik esnafından, vatandaşına, yatırımcısında herkesi kötü etkiliyor. Van potansiyeli çok iyidir ve yakın bir zamanda iyi bir sıçrayış yapacaktır.”

 

BOZKURT: ÇOK KAYGILANMAYALIM AMA...

Her şeyi en iyi şekilde yapmak gerektiğini söyleyen Bozkurt son olarak şunları söyledi: “Ekonomimizi güçlendirmek için işimizi çok iyi yapmamız gerekiyor. Bir çorba bile yaptığımız zaman hizmetine kadar her şeyini en iyi şekilde yapmamız gerekiyor. Esnaf yarınımız ne olacak diye kaygılanıyor ama bu kadar tedirgin yaşamaya da gerek yok. Geleceğe güvenle bakmamız gerekiyor. Esnafında bu şekilde bakması gerekiyor. Bu anlamda ben devletin eksikliğini biraz görüyorum. Bu tür zor durumlarda devletin daha fazla yanımızda olması gerekiyor. Özellikle de teşvik konularında devletin bizleri cesaretlendirmesi gerekiyor. Kent için kredilerin olması gerekiyor. Çok kaygı verici rakamlar yok ancak bunun içinde evinde uzanmakla da sorunlar çözülmüyor.”


ŞEHRİVAN EKONOMİ: ÖNDER ALTINAL / ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim