Van Büyükşehir oldu ama şehrin merkezindeki ahırlar ve ilkel yöntemlerle yapılan yatırımdan dolayı çevreciler Van’ı büyükşehir olamamış büyük köy olarak nitelendiriyor. Çünkü bir dönem tarım ve hayvancılık potansiyelini ciddi ölçüde değerlendiren, Türkiye ve dünyaya hitap eden Van’ın hayvancılığı şu sıralar şehir merkezinde kümelenmiş ahırlardan ibaret. Bu da hem kötü görüntü, hem kötü koku hem de çevre kirliliğinden başka bir anlama gelmiyor.

 

GÜNLER, AYLAR, YILLAR OLDU...

Bir zamanların tarım ve hayvancılık kenti olan Van, yıllar içinde sadece tarım ve hayvancılıktaki potansiyelini yitirmedi, köyden kente göçle ahırları şehir merkezine taşıdı. Yıllardın bu yana önlem alınmayan şehir merkezindeki, mahallelerindeki ahırların hem sayısı arttı hem de önlemler noktasında adım atılmadı. Bir türlü adım atılmaması nedeniyle de nüfusu 1 milyonu aşan, 2014 yılından bu yana da Van Büyükşehir olan kentin ahır sorunu yıllardır çözüm bekleyen ama bir türlü adım atılamayan sorunlarından biri olarak duruyor. Kent merkezindeki ahırlar hem kötü görüntü oluşturuyor hem çevreye kötü kokular yayıyor hem de doğada tahribat yaratıyor. Öyle ki Van Gölü sahilleri atıklarla birlikte bir taraftan da hayvan pislikleri ile dolup taşıyor. Tam bu noktada da bu işin mücadelesini vermesine rağmen bir türlü çözüm bulamayan çevreciler akla geliyor. Kentin köy görüntüsünde olmasına neden olan bu manzaralar can sıkarken tek çözüm yolu olarak da Organize Hayvancılık Bölgeleri görülüyor. Bir taraftan çevreciler bir taraftan da Van TSO bunun mücadelesini verirken Van’daki yerel gazete Prestij de yıllardır bu manzaraların ortadan kalkması için gün sayıyor. Fakat ortada hala bir çözüm yok...

 

Van’ın önemli sorunlarından birisi olan kent merkezindeki ahırlar tüm yönleriyle önemli bir sorun olarak duruyor. Yıllardır her yönüyle bu sorun çeşitli kesimler tarafından dillendirilip çözüm önerileri ile ortaya konuluyor. Fakat Kentteki ahırların kent dışına çıkarılması için yıllardır mücadele ediliyor ancak henüz bir netice alınmış değil. Daha çok sayıda projenin de hazırlandığı ahır sorunu halen yerinde sayıyor. Son olarak Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) tarafından ahırların şehir dışına alınması ve Organize Hayvancılık Bölgesi’nin (OHB) kurulması için bir proje yaptığı kentte halen ciddi boyutlarda bir ‘çevre’ kirliliği sıkıntısı da yaşanıyor. Mahalle aralarında kötü görüntülerin oluşmasına neden olan ve özellikle yaz aylarında kötü kokuya neden olan ahırlar vatandaşlarında tepkisine neden oluyor. Şehir merkezinde binin üzerinden ahırın olduğu Van’da daha önce Van Büyükşehir Belediyesi, Van TSO, DAKA ve buna benzer STK’ların da çeşitli çalışmalar yaparak sonuçlandırmak istediği bu sorunla ilgili yıllardır bir netice alınmamış durumda.

 

 

ASLAN: BU GÖRÜNTÜLER HİÇ ŞIK DEĞİL

Konuyu en çok dile getiren ve mücadelesini veren isimlerden birisi Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan. Şehrivan’a konuşan ve şehir merkezinde yer alan ahırlar ve kent merkezinde hayvancılığın yapılmasına tepki gösteren Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan şu ifadelere yer verdi: “Van’daki mahalle içlerindeki varoşların yaşadığı yerlerde bu ahırlar ciddi sağlık sorunlarını oluşturduğunu düşünüyorum. Biz daha önce Van TSO’daki toplantımızda bu konunun üzerinde çok durduk. Raporlar hazırladık. Çalışmalar yaptık. Hatta belediyeden birkaç kişi gelip bize bilgilendirme verdi. Ama aradan bunca zaman geçmesine rağmen hala Van merkez mahallelerde onlarca ahır var. Yaz konudan oradan geçilmiyor. Bende en son hafta sonu oralarda incelemeler yaptım ve gördüm ki hala mahallelerde koyun sürüleri otlatılıyor. Üstelik bu görüntüler sağlık ocağının hemen yanında vardır. Bu görüntüler hiç şık değil.”

 

“ACİL OLARAK ÇÖZÜM BULUNMALI”

Ahırların şehir dışına çıkarılması gerektiğini ifade eden Aslan, “Van bu kadar sorun sıkıntıyla boğuşurken birde şehir merkezinde ahırların olması hiç hoş görüntüler değil. Bu ahırların acilen şehir içinden çıkması gerekiyor. İnsanlar mağdur olsun istemem ama şehir merkezinde de ahır olmaz. Üstelik bu durumun ciddi anlamda denetlendiğini de düşünmüyorum. Acil olarak çözüm bulunmalı. Anlıyorum büyük sıkıntılarımız var, çatışma süreci var ama bu durum ihmal anlamına gelmesin. Her iki durumunda aynı seviyede yürütülmeli. Yıllardır bu sorun üzerinde konuşuyoruz. Çözüm bulunmalı diyoruz. Ama ne yazık ki hala bir yere varmış sayılmayız. Her yerde ahırlar var hala.” Şeklinde konuştu.

 

ASLAN: SAĞLIK BASİTE ALINMAMALI

Yaşananlardan dolayı insan sağlığının tehdit altında olduğu dile getiren Aslan son olarak şunları kaydetti: “Bu durum o mahallelerde yaşayan insanların sağlığı ile oynamak demektir. Bu da yetmiyor atıklar Van Gölü’ne karışıyor. Aral gibi bir göl kurudu. Bizde gölümüze sahip çıkmazsak aynı durumu yaşayacağız. Yaklaşık 100 ton kadar atık akıyor göle. Ki bu bizim bildiğimiz sayı. Bilmediğimiz ne kadar onu da bilmiyoruz. Üstelik bu durum giderek artıyor. Bu durum kesinlikle acilen çözüme kavuşmalı. Kimin sorumluluğunda ise bu durum acilen el atmalı ve çözüme kavuşturmalı. Üstelik yaz geliyor bu da sivrisineklerin artması anlamına geliyor. Sorumluluk belediyede ve ne pahasına olursa olsun acil çözüm bulmalı. Ya bu ahırlar için bir yer oluşturmalı ya da bu ahır sahipleri kendi istekleri ile şehir dışına çıkmalı. Çünkü insanların sağlığı bu kadar basite alınmamalı. Onlarca sorunumuz var. Bu sorunlar acilen çözüm bulmalı. Geleceğimiz intihara sürükleniyor. Kimin bu işlerde eli var ise acilen çözüm bulmak için önlem almak gerekiyor.”

 

 

KALÇIK: BİNE YAKIN AHIR VAR

Çevre Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık gazetemize yaptığı açıklamalarda Van merkezde 700’ün üzerinde ahırın olduğunu söyledi. Kalçık, “Bölgemiz hayvancılık bölgesidir bu yüzden de teknolojik anlamda çok iyi bir durumda değiliz. Van’da da insanların geneli hayvancılık ile geçimlerini ağlıyor. Kirli savaştan kaynaklı kırsaldaki insanlar kente göç etmeye başladı. Kırsaldan gelen insanlar kentte yine hayvancılık ile uğraşmaya başladı. Hayvancılık elbette ki yapılması gereken bir sektördür ve bizim yaşamımızın en temel yapısıdır. Van’da hayvancılık için önemli alanlar bulunmaktadır. Ancak yaşanan savaşlardan ve yasaklardan dolayı insanlar bu alanları kullanamaz oldu. İnsanlar bu alanları kullanamayınca kentlere taşındı geçimini yine hayvancılık ile sağladı. Ancak sağlık ocakları, okulların ve birçok önemli yerin önünde ahırların olması kötü bir durumdur. Yaptığımız son çalışmalarda 700’ün üzerinde kent merkezinde ahırın olduğunu tespit ettik.” Dedi.

 

“NE YAZIK Kİ BÜYÜKŞEHİR OLMADIK”

Yaşanan sorunlardan dolayı Van’da vahşet yaşandığını dile getiren Kalçık şu ifadelere yer verdi: “Kent merkezinde yaşanan durum böyle olunca Van’da bir vahşet ortaya çıktı. İnsanların yaşaması ve geçinmesi için elbette ki çalışması gerekiyor. Biz büyükşehir olduk ancak yaşanan sorunlar göz önüne alındığında biz ne yazık ki büyükşehir olmadık. Köyden gelen insanlarda bu şekilde yaşamaya başlayınca yaşam alanları vahşet alanlarına dönüştü. Bunun başka ülkelerde şehirlerde örneği yok mudur? Elbette ki vardır. Ancak hiçbir yerde bu böyle değil. Van Gölü kıyısında hayvan dışkıları bulunuyor. Van Gölü’ne akan tüm dereler şehir merkezinde geçiyor ve az önce söylediğim ahır sayılarının hemen hepsi bu dere kıyılarında yer alıyor. Bu ahırların birçok kanalizasyonu direkt derelere bağlıdır. Gölüm bu kadar fazla kirli olmasının bir diğer nedeni de budur.”

 

KALÇIK: HAYVAN SİTELERİ KURULMALIDIR

Yapılması gereken çalışmalar hakkında da konuşan Kalçık, “Birçok ülkede hayvan siteleri ve hastaneleri kurulmuş. Belediyeler ve merkezi hükümetlerin hayvancılık için hayvan siteleri kurmaları gerekiyor. Bu konuda alınacak önlemler çok fazladır. Ancak ne yazık ki bizde bu sorunlar bir türlü çözülmüyor. Dünyadaki en büyük vergiler bizden alınıyor ancak alınan bu vergilere rağmen yaşanan bu sorunlar için bir çözüm bulunmuyor. Tek bir mahallede bir evde 2 ineğin olduğunu düşünün bu sayı bile çok sorunlu bir durumdur. Bu hayvanlar o mahalleye çok sorun yaratır. Van’da çok fazla hazine arazisi yani devlet arazisi var. Bunun kadar saçma hiçbir şey yoktur. Devletin neden hazinesi olsun ki? Bu yerler devlette açılmalıdır. Van’da çok yerde hayvan siteleri yapılabilir. Biz bu sorunu çok önemsiyoruz. Bir vatandaş olarak ben çok sağlıklı bir alanda yaşamam gerekiyor. Tüm kesimler bu soruna çözüm olmalıdır.” İfadelerini kullandı.

 

TEMİZER: PROJE TAMAM SIRA HAYATA GEÇİRMEKTE

Konuyla ilgili görüştüğümüz Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Temizer TSO’nun projesi ve çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Temizer, “Bir aralar Van’da ahırlar çok fazla konuşulmaya başlandı. Bizde Van TSO olarak ahırların kent merkezi dışına çıkarılması ve Organize Hayvancılık Bölgesi’nin (OHB) kurulması için bir proje hazırladık. Bu projeyi ilk olarak DAKA’ya sunduk. Ardından projeye belediyeler ve belli kesimlerde dâhil oldu. Yapılan proje ve çalışmalar kapsamında OHB’nin yapılması ve ahırların kent merkezi dışında çıkarılması için yer olarak Gevaş-Çatak yol ayrımı da belirlendi. Valilik, belediyeler, TSO ve birçok kesimin içinde yer aldığı proje için henüz ödenek çıkmış değil. Ayrıca son zamanlarda yaşanan olaylardan dolayı konuyla pek ilgilenemedik. Çalışmalar devam edecektir.” Şeklinde konuştu.

 

“HAYVANCILIK GELENEKSEL YÖNTEMLERLE YAPILMALIDIR”

Van TSO tarafından Organize Hayvancılık Bölgesi için yapılan çalışmada ise şu notlar yer aldı: “İlimiz özellikle 90’lı ve 2000’li yıllarda canlı hayvan, et ve et ürünleri ihraç eden il konumunda iken, bugün ithal eden duruma gelmiştir. Aynı yıllarda Irak, Suudi Arabistan başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerine canlı hayvan ihracatı yoğun bir şekilde yapılmaktaydı. Bu yıllarda köy-kent nüfus yoğunluğu yapılan ihracatta önemli etken oluşturmuştur. Köy nüfusunun yoğun olması hayvancılığında yoğun bir şekilde yapılmasını sağlamıştır. Ancak sonraki yıllarda kentte yapılan göç ile birlikte hayvancılıkta gerilemeye başlamıştır. Bunun başlıca sebepleri şehirde modern hayvan barınaklarının olmaması ve hayvancılığın geleneksel yöntemlerle yapılmasıdır.”

 

“1567 ADET AHIR TESPİT EDİLMİŞTİR”

Kent merkezinde ve mahalle aralarında yapılan hayvancılığın her geçen gün yaşamı olumsuz etkilendiği bilgisinin yer aldığı çalışmada, “Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen ve odamız tarafından yürütülen araştırma projesinde İlimizde hayvancılık sektörünün adeta resmi çekilmiştir. Yapılan çalışmada;

1-Kent merkezinde mahalle içinde 1567 adet ahırın olduğu tespit edilmiştir. Bu sayının 2000 civarında olduğunu tahmin etmekteyiz.

2-Ahırların % 60’ı beş mahallemizde toplanmıştır. Bostaniçi, Seyrantepe, Hacıbekir, Beyüzümü, Eminpaşa

3-Bu işletmelerde toplam 18.769 büyükbaş, 79.277 küçükbaş hayvan belenmektedir. İşletmelerin % 49’u büyükbaş, % 37’si küçükbaş, % 14’de karma işletmelerdir.

4-İşletmelerde ortalama beslenen hayvan sayısı büyükbaş hayvan için ortalama 20 iken, küçükbaş hayvanlar için bu sayı 116 dır.

5-Tarıma dayalı organize hayvancılık bölgeleri oluşturulurken, meydana çıkabilecek risklere karşı ( hastalık, doğal afet vb.) bir bölge yerine birden fazla bölgede oluşturulması olası riskleri azaltacağı gibi, yatırımcılar içinde avantajlar sağlayacaktır. Araştırmamızda alternatif olabilecek yerler konusunda da bir takım fizibilite çalışmaları yapılmıştır. Gürpınar, Edremit, Tuşba ilçelerimizin bu proje için uygun alanlar barındırdığı tespit edilmiştir. Bunlarla ilgili tüm teknik ve coğrafi araştırmalarda yine çalışmamız ile tespit edilmiştir.” Denildi.

 

OHB İLE HAYVANLAR VAN’DA BARINDIRILACAK

Organize Hayvancılık Bölgesi’nin önemine de değinilen çalışama da şunları kaydedildi: “Yapılan araştırmada işletmelerin hemen hemen tamamına yakını hayvancılığın kent merkezinde yapılamayacağını ve bunun büyük bir sorun teşkil ettiğini kabul etmektedirler. Yine bu işletmelerin tamamı işletmelerinin kent dışına çıkarılması konusunda ortak bir görüşe sahiptir. Araştırmada elde edilen önemli sonuçlardan biride işletmelerin büyük çoğunluğu şehir dışında tek bir bölgede değil, birden fazla bölgede toplu hayvancılık yapılması konusunda görüş beyan etmişlerdir. Tarıma dayalı organize hayvancılık bölgesi ile birlikte kentteki büyükbaş hayvancılığın yüzde 80’ni bu bölgede barındırılacaktır. Benzer oranlar küçükbaş hayvancılık içinde geçerlidir.”

 

 

PRESTİJ GÜN SAYMAYA DEVAM EDİYOR!

Yaşanan durumla ilgili ayrıca Van’da yayın yapan Prestij Gazetesi de çalışma başlattı. Ahırların şehir merkezi dışına alınmasını isteyen gazete yaptığı reklamla sesini duyurmaya çalışıyor. ‘Ahırların için henüz adım atılmadı’ başlığıyla yayınlanan mesajda her geçen gün için gün sayımı yapılıyor. Bin 135’inci güne gelinen gazetenin dikkat çeken yazısında şu ifadelere yer veriliyor: “Şehir içindeki ahırların şehrin dışına taşınmasına yönelik başlatılan kampanya bin günü de geride bıraktı. Sonuç mu? Bu kampanya köşesi burada olduğuna göre değişen bir şey yok.” 


ŞEHRİVAN GÜNCEL: EKİP / ÖZEL HABER

Editör: TE Bilisim