ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-ERDAL ERBAŞ

Van’ın son dönemlerde en çok konuştuğu ve gelecekteki en büyük meselesi olarak görülen susuzluk, kuraklık ve iklim değişikliği gündem olmaya devam ediyor. Toplantılar, sempozyumlar, çalıştaylar ardı ardına yapılırken en fazla 20 yıl içerisinde kaynakları tükenme noktasına gelecek kent için uyarılar yapılıyor. Kenti bekleyen büyük tehlike bilimsel olarak konuşulmaya devam ederken son olarak da ülke genelinde hayata geçirilen ‘Sürdürülebilir Şehirler’ projesi kapsamında Van’da ‘Entegre Kentsel Su Yönetimi planı hazırlanması’ konulu bir çalıştay düzenlendi. İlgili kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere birçok dinamiğin ve projenin paydaşlarının katıldığı çalıştayda kentin içinde bulunduğu kuraklık ve su sorunu ve gelecekteki durumuna dair kritik veriler paylaşıldı. Yağmur suyu kullanımı, su kullanımı gibi birçok konunun da detaylandığı toplantıda kentin bu anlamda bir farkındalık ortaya koyması gerektiği ifade edildi. Çalıştaya Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez’in yanı sıra Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Vali Yardımcısı Furkan Duman, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili İhsan Emre Aydın, VASKİ Genel Müdürü Ülker Cem Kaplan, kurum amirleri ve akademisyenler katıldı.

VALİ BİLMEZ SUYUN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, dünyanın son yıllarda bir kuraklıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Vali Bilmez, suyun verimli kullanılabilmesi için tüm vatandaşların bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizerek, “Öyle tahmin ediyoruz ki önümüzdeki yüzyılda dünyada en değerli, en çok ulaşılmak istenilen şey sağlıklı bir içme suyu olacaktır. Su belki petrolden, kömürden, doğal gazdan daha değerli olacak. Suyumuzun kıymetini bilmeliyiz. Bugünde yarınlar için neler yapabiliriz. Tüm bileşenlerle birlikte yarınlar için çalışmalıyız.” Dedi.

“KURUMLARIN SORUMLULUK VE BİLİNÇLİ DAVRANMASI YETMİYOR”

Ülkemizde sudan sorumlu tek bir kurum olmadığını belirten Bilmez, “Birçok kurumumuz su konusunda hem sorumlu hem de yetkilidir. İlçe belediyeleri, büyükşehir belediyesi, il özel idareleri de yetkili ve sorumludur. DSİ de makro planda ana sorumludur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da ayrı bir sorumluluğu var. Kurumların sorumluluk ve bilinçli davranması yetmiyor. Tüm tüketicilerin bu konuda bilinçli olması ve oldukça hassas davranması gerekiyor. Var olan su kaynaklarımızın korunması ve muhafaza edilmesi için neler yapabiliriz? Suyu vatandaşla buluşturuncaya kadar hijyenik ortamda nasıl tutabiliriz? Kullandığımız atık suların tekrar değerlendirilmesi ve kullanılması için neler yapabiliriz? Bunları tartışmamız gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

“FARKINDALIĞI SOKAĞA DA TAŞIMAMIZ GEREKİYOR”

Anadolu’da birçok arazinin aşırı sulamaktan verimsizleştiğini, kullanılamaz hale geldiğini aktaran Vali Bilmez, son olarak şunları söyledi: “Yeraltı su kaynaklarımızın birer hazine olduğunu unutmamamız gerekiyor. Eskiden 20-30 metrede çıkan sular, bugün 80-100 metreden sonra çıkıyor. Bu konunun Van özelinde tartışılması önemli bir gelişmedir ama farkındalığı sokağa da taşımamız gerekiyor. Bilim adamlarının söylediğine göre; kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan dünya da su açısından en avantajlı bölge Van ve Doğu Anadolu Bölgesidir. Suyu eğer iyi kullanabilirsek, doğamızı ve çevremizi kirletmesek hem kendi bölgemize hem de çevremizdeki bölgelere su temin edecek bir potansiyele sahip olacağız.”

KAPLAN: SU KAYNAKLARIMIZDA PROBLEMLER YAŞAMAYA BAŞLADIK

VASKİ Genel Müdürü Ülker Cem Kaplan, suyun hayatın vazgeçilmez bir parçası ve temel taşı olduğunu belirtti. Kaplan, “Son yıllarda kuraklık ve iklim değişikliğinden kaynaklı su kaynaklarımızda ciddi problemler yaşamaya başladık. Bununla beraber hızla artan şehirlerin nüfusu, kentleşme ve düzensiz göçler bu su kaynaklarının düzensiz kullanımından kaynaklı ‘suyu yönetme’ kavramının açığa çıkmasına neden oldu. Suyu yönetme kavramını da sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada yeni bir kavram olan entegre kentsel su yönetim planlarıyla yapılması vazgeçilmez hale geldi. Entegre kentsel su yönetimi; suyun tüketiminde veya doğadaki bütün su birleşenlerinin birlikte düşünüldüğü planlardır.” Diye konuştu.

“PROJE VAN’DA DA HAZIRLANIYOR”

Projenin öneminden söz eden Kaplan, cümlelerini şöyle sürdürdü: “İlbank Genel Müdürlüğümüzün seçili 10 büyükşehir belediyesinde başlattığı, bir bacağı olan Van’da Entegre Kentsel Su Yönetimi Projesi’ni hazırlamaktayız. Bu projedeki amaç, suyla ilgili bütün paydaş kurumların bir araya geldiği, suyun sadece temiz ve artık sudan ibaret olmadığı, yağış sularının, yeraltı sularının, yerüstü sularının, atık sularının yeniden değerlendirilmesi gibi kavramların konuşulduğu bir projeden bahsediyoruz.”

NASUHBEYOĞLU: İLK ÇALIŞMALARDA VAN KENTİNİN OLMASI BİR ŞANS

Proje Müdürü Serap Nasuhbeyoğlu, konuşmasında Van’da yürütülen çalışmalara değinerek kentin su kaynakları ile ilgili de kritik bilgiler verdi: “Sürdürülebilir Şehirler kapsamındaki şehir planlama ve yönetim sistemlerinin birleşenidir. Aslında bu şehirde yapılan bir çalışmadır. Burada dört grup halinde şirketler var. Bizde su yapı teması ortaklığı olarak bu çalışma kapsamında Van ve Antalya illerinin entegre kentsel su yönetim çalışmalarını yürütüyoruz. Diğer 8 tane illerimizde de bu çalışmalar yürütülüyor. Hedef çalışmalar başarılı olursa ve planlana stratejilerde şehirler tarafından uygulanabilirse diğer illerde de bu çalışmalar yürütülecek. İlk çalışmalarda Van kentinin olması da bir şans. Biz bu çalışmaya 9 Ekim 2020 yılında başladık. Çalışmanın bitiş tarihi ise 4 Ocak 2022 olarak belirlendi.” Cümlelerini kullandı.

“VAN’DA TÜM İLÇELER İNCELENDİ”

Projenin amacından söz eden Nasuhbeyoğlu, şunları aktardı: “Suyun doğru yönetilmesi ve sürdürebilirliğin sağlanması için entegre kentsel su yönetim stratejisi oluşturmak ve seçili alanlarda da bu stratejilere yönelik örnekli planlamalar yapmak. Entegre kentsel su yönetimi nedir? Ekosistemlerin sürdürülebilirliğinden ödün vermeden havzadaki su, toprak ve bunlarla ilişkili kaynakların korunması, yönetilmesi ve geliştirilmesi çalışmalarının bir koordinasyonu demektir. Bu çalışama atık suyu, katı atıkları, mekânsal planlamayı ve birçok şeyi bir bütün halinde ele alan bir çalışmadır. Bu çalışma kapsamında Van’da tüm ilçeler incelendi. Verdiğimiz raporlardan sonra alan seçimine geçtik, burada da ihtiyaçları doğrultusunda Van merkezi oluşturan İpekyolu ve Tuşba ilçelerini dikkate aldık. Daha sonra Edremit başta olmak üzere diğer ilçelerde de çalışmalar yapılacak.”

“2040 YILINA KADAR VAN KENDİ KAYNAKLARINI DÖNDÜREBİLİYOR”

Cümlelerini sürdüren Nasuhbeyoğlu, “İpekyolu ve Tuşba’nın planlamasını yapıyoruz. En büyük sorunumuz kurumların yetkilerinde verdikleri hizmetlerde çakışmalar yaşamaları ve maalesef sadece Van’a özgü değil, diğer illerde de olduğu gibi bu kurumların yaptıkları hizmetlerini birbirinden bağımsız sürdürmeleridir. Buradaki amaç ise ilgili kurumları bir araya getirerek bu çalışmaları birlikte yapmaları hedefleniyor. Önümüzde de iklim değişikliği sorunu var. Suyu artık verimli kullanmak gerekiyor. Planları da buna göre yapmak gerekiyor. Yağmur suyunun artık değerlendirmek gerekiyor. Yapılan incelemelere baktığınız zaman 2040 yılına kadar Van kendi kaynaklarını döndürebiliyor ama bundan sonrası ne olacak bilinmiyor. O yüzden yağmur suyu kullanımı çok önemlidir. Yağmur sularının kanalizasyonlarına sökülmesini engellemeliyiz.” Diye ekledi.

KENTİN MEKANSAL YAPISI DA KONUŞULDU

Mekansal Stratejiler sunumu yapan uzman Remzi Sönmez, “Van kentinin mevcut mekânsal yapısı, nüfus gelişimi ve mekânsal planlaması ile tespitler yapılmış, sorunlar belirlenmiş ve sorunların çözümüne yönelik stratejiler oluşturulmuştur. Proje kapsamında Van kentinde 2050 yılının projeksiyon nüfusu 635 bin 95 kişi olacağı öngörülmüştür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan yüz bin ölçekli çevre düzeni planında ise 2035 hedef yılı nüfusu 781 bin kişidir. Kentin gelişme alanları olarak güneydeki yapılaşmamış alanlar ve çevresindeki kuru tarım alanları yönünde gelişeceği öngörülmüştür. Yapımı devam eden çevre yolunun bir fiziksel eşitlik oluşturacağı ve çevre yolunun dışında yapılaşmanın olmayacağı öngörülmüştür. Kent sınır ticareti ve turizm faaliyetlerine bağlı olarak hizmet sektöründe gelişeceği hedefleniyor.” Dedi.

Editör: TE Bilisim