ŞEHRİVAN HABER: MERAL YILDIZ - Urartular’dan kalma sayısız eserin bulunduğu, binlerce yıllık geçmişe rağmen eserlerin hala yaşamayı sürdürdüğü Van’da her gün yeni bulgulara ulaşılıyor. Kentte devasa bir medeniyet kurarak bölgeye hakim olan Urartular’ın en önemli yapılarından birisi olan Çavuştepe’de yıllardır yapılan kazılar aralıksız sürerken, bu yılki kazılarda da yine kalenin önemine önem katacak yeni bulgulara ve gizem dolu verilere ulaşılıyor. Van’ın farklı noktalarında önemli kazılara imza atılırken, özellikle binlerce yıllık Urartu tarihi de gün yüzüne çıkıyor. Pandemiye rağmen Van’ın Gürpınar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Çavuştepe Kalesindeki kazılarda önemli buluntulara rastlandı.

Geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapan; gölü, kedisi ve kaleleriyle dikkati çeken Van, M.Ö. tarihlerinde yaşamış onlarca medeniyete de ev sahipliği yaptı. Özellikle tarihte M.Ö. 8.7. yüzyıllara dayanan Urartular’a başkentlik yapan Van, tarihe de ışık tutuyor. Van’ın farklı noktalarında uzun yıllardır süren arkeolojik kazılarda Urartuların geçmişine dair önemli ayrıntılar gün yüzüne çıkıyor. Tarihi geçmişi ile binlerce yıla kadar uzanan Van’da arkeolojik çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Van’ın farklı noktalarında önemli kazılara imza atılırken, özellikle binlerce yıllık Urartu tarihi de gün yüzüne çıkıyor. Pandemiye rağmen Van’ın Gürpınar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Çavuştepe Kalesindeki kazılarda önemli buluntulara rastlandı. 2020 yılı Haziran ayı itibari ile başlayan arkeolojik kazılarda özellikle Çavuştepe Kalesinde Urartulardan kalan nekropolde yeni ölü gömme geleneği tespit edilirken, kazılarda kolunda ejder başlı iki bilezik olan çocuk iskeleti de bulundu. Bunun gibi sayısız gizemli bulguya rastlanılan kale hala Urartular’dan kalan en önemli yapı olmaya devam ederken geçmişteki bulguları, Urartular’dan kalma mesajları ile de adından en çok söz ettiren yapılardan birisi oldu.

17 KİŞİLİK USTA EKİP ÇALIŞMA YAPIYOR

Van’ın Gürpınar ilçesinde bulunan Çavuştepe Kalesi'nde üç yıl önce ortaya çıkarılan nekropolde yapılan kazı çalışmaları sırasında, Urartular'da yeni bir ölü gömme geleneği belirlendi. Urartu Kralı II. Sarduri tarafından yaptırılan Çavuştepe Kalesi ve kuzey kısmındaki nekropol alanında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında antropolog, arkeolog, sosyolog, sanat tarihçi ve restoratörlerden oluşan 17 kişilik ekip görev yapıyor.

YENİ BİR ÖLÜ GÖMME GELENEĞİ TESPİT EDİLDİ

Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yürütülen çalışmalarda, Urartular'ın sosyal yaşantısı, ölü gömme adetleri ve inançlarına ilişkin her yıl yeni veriler ortaya çıkarılıyor. Daha önce kadın ve erkeğe ait 2 bin 777 yıllık iskelet ile bu iskeletlerin üzerinde gümüşten boyunluk, 39 küpe, saç spiralleri, amulet (muska), som altından yapılan aslan protomlu süs iğnesi, mitolojik yaratıklarla bezemeli bir kemer ve sığ tepsi bularak Urartu literatürüne kazandıran kazı ekibi, bu yıl da nekropolün üst kısmında Urartular'da aristokrat kesiminin gömüldüğü alanda çalışmalarını yoğunlaştırdı. Çoğunluğu kum taşlarından oluşturulmuş 50 metrekarelik alanda yapılan çalışmalarda daha önce dört farklı mezar mimarisiyle karşılaşan ekip, Urartular'da yeni bir ölü gömme geleneğiyle karşılaştı.

“GİZEMİNİ HALA KORUYOR”

Kazı Başkanı Çavuşoğlu, yaptığı açıklamada, nekropolde her yıl farklı verilerle karşılaştıklarını söyledi. Nekropoldeki kazıların Urartu arkeolojisi açısından çok önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, "2017'de hem ceset şeklinde hem de cesedi yakarak gömme dediğimiz iki tür gömü bulmuştuk. Mezar tipleriyle ise burada ilk kez karşılaştık, hepsini bir arada gördüğümüz bir olgu var. Urartu mezar mimarisinde hepsini bir arada göremiyorduk ama burada hepsi bir arada." dedi.

GİZEMLİ KALEDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Daha önceki kazılarda dört farklı ölü gömme geleneğiyle karşılaştıklarını aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Burada sandık mezar, basit toprak mezar, örme mezar ve urne mezar mimarisi var. Dört çeşit bir mezar mimarisi var. Yönetici sınıfa ait olduğunu düşündüğümüz bir mezar geleneği daha bulduk. O da birden dörde kadar kum taşı levhalarından oluşan yeni bir mezar mimarisi ortaya çıktı. Bu mezar mimarisi hem inhumasyon hem de kremasyon (urne) mezar gömü biçiminde kullanılmış. Bu mezar şekliyle ilk kez burada karşılaşıldı. Urnenin başına dikili taş konulması da çok ilginç. Mezarın başına taş dikme geleneği, Urartu mezar mimarisinde de ilk defa karşılaştığımız bir durum. Ceset önce yakılıyor, arta kalan kemikler çömleğin içerisine bırakılıyor. Ardından bu alanda dini törenle gömülüyor.”

“SÜREKLİ YENİ VERİLER KARŞIMIZA ÇIKIYOR”

Urartular'ın, ölülerini en değerli eşyalarıyla gömdüğünü ve bunun da kazılarda ortaya çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, "Buradaki kazılarda, Urartu ölü gömme adetleri hakkında gerçekten çok önemli bilgilere ulaşmış olduk. Nekropolün gövde kısmında, tepenin oluşumuna uygun şekilde kaba taşlardan özenle döşenmiş 30 metre uzunluğunda ve 2,5 metre genişliğinde örme taş sırası ortaya çıkarıldı. Buranın işlevini, ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Gizemini hala koruyor. Urartular'ın ölü gömme adetleriyle ilgili sürekli yeni veriler karşımıza çıkıyor." şeklinde konuştu.

KOLUNDA EJDER BAŞLI İKİ BİLEZİK OLAN ÇOCUK İSKELETİ BULUNDU

Van'ın Gürpınar ilçesindeki Çavuştepe Kalesi'nde, üç yıl önce kazı ve onarım çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan 2 bi̇n 750 yıllık nekropolde, Urartularda aristokratlarının gömüldüğü değerlendirilen alanda bulunan çocuk iskeletinin pazu kısmında ejder başlı iki bilezik ile boyun kısmında takılar bulundu. Urartu Kralı II. Sarduri tarafından Milattan Önce 750 yılında yaptırılan Çavuştepe Kalesi ve kuzey kısmındaki nekropol alanında bu yıl başlatılan kazı çalışmalarında Urartuların ölü gömme adetleri ve sosyal yaşamına ilişkin yeni bilgiler elde ediliyor.

“YENİ BİLGİLERE IŞIK TUTACAK”

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında antropolog, arkeolog, sanat tarihçi ve restoratörlerden oluşan 17 kişilik ekip, 2 bin 750 yıllık nekropolde Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yapılan kazılarda önemli bulgulara ulaşıldı. Geçen yıl ortaya çıkarılan ve Urartularda yönetici sınıfın gömüldüğü değerlendirilen alanda tarihe ışık tutacak verilerle karşılan ekip, üzerinde birçok takı ve pazu kısmında ejder başlı bilezik olan 3 yaşlarında çocuk iskeleti buldu.

Urartu aristokratlardan birinin çocuğuna ait olduğu değerlendirilen iskeletteki ejder başlı bronz bilezikler, bölgede bugüne kadar yapılan kazılarda ilk kez karşılaşıldı. Alanında uzman akademisyenler tarafından titizlikle incelenen buluntular, Urartu döneminin ölü gömme adetleri ve yönetici sınıfıyla ilgili yeni bilgilere ışık tutacak.

“HEYECAN VERİCİ BİR DURUM"

Prof. Dr. Çavuşoğlu, bu yıl Çavuştepe Kalesi'nde pandemi nedeniyle kazı ve restorasyon çalışmalarına biraz geç başladıklarını söyledi. Kazı çalışmalarının yoğunlaştığı nekropol alanında her gün yeni bulgulara rastladıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Nekropol alanı dediğimiz yer gizemini hala koruyor. Bu gizemi çözmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kazı yaptıkça yeni bulgularla karşılaşıyoruz. Bugünkü kazı çalışmalarımızda 3 yaşlarında yeni bir gömüyle karşılaştık. Bu gömü, Urartu arkeolojisi açısından bir ilk. İlk kez böyle bir gömüyle karşılaşıyoruz. İlk kez bir bebeğin pazu kısımlarında bronzdan bileziklere rastladık.” dedi.

“DİNİ TÖRENLE VE AĞIT YAKILARAK GÖMÜLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUZ”

İskeletin Urartularda bir soylu ya da aristokratın çocuğuna ait olduğunu değerlendirdiklerini aktaran Çavuşoğlu, "Hoker tarzında gömülmüş bir bebek. Bebeğin üzerinde şimdiye kadar rastlanmayan iki kolunun pazuları kısımları üzerinde küçük ejder başlı bronzdan bilezik var. Bununla birlikte boyun kısmında amulet dediğimiz bir kum taşı ve boncuklardan kolye var. Baş kısmında küçük bir kase var, yiyecek bırakılmış. Bu, bebeğin önemli şahsın bebeği olduğunu bize gösteriyor. Çok güzel süsleyip kapatmışlar. Dini törenle ve ağıt yakılarak gömüldüğünü düşünüyoruz çünkü çok titizlikle yerleştirmişler. Bu bulgu, Urartuların bebeklerini çok iyi bir şekilde süsleyerek öbür dünyaya uğurladıklarını gösteriyor. Urartu arkeolojisi açısından çok önemli bir bulgu. Biz bilim insanları açısından çok muazzam ve heyecan verici bir durum çünkü Urartu arkeolojisine yeni bir katkı sağlayacak. Kazı devam ediyor, yeni bulguların daha çıkmasını bekliyoruz." diye konuştu.

“BU ALANLARDA YAPILAN KAZILARDA HER GÜN YENİ BULGULARA RASTLANIYOR”

Gürpınar Kaymakamı Fatih Sayar da Çavuştepe Kalesi'ndeki kazı alanında incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında Kazı Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu'ndan bilgi aldı. Sayar, Gürpınar ilçesinin kadim bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, "İlçemiz, Çavuştepe ve Hoşap ve Zernek kaleleriyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Bu alanlarda yapılan kazılarda her gün yeni bulgulara rastlanıyor. Bu yeni bulgular hem ilimizin hem de ülkemizin turizmine önemli katkı sağlayacak. Bizler de kazı ekibinin çalışmalarını destekliyor ve önemsiyoruz.” ifadesini kullandı.

Editör: TE Bilisim