ŞEHRİVAN YORUM – HAKİM İNALÖZ

Pandemi ile başlayıp dövizdeki büyük yükselişi izleyen sürecin ardından ülke ekonomisi enflasyonun zirve yaptığı ve Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı tahribatın en yoğun şekilde yaşandığı Türkiye ekonomik olarak zor zamanlardan geçiyor. Geçtiğimiz yıl itibariyle başlayan ve 2022 yılından bu yana ardı arkası gelmeyen zamlar ve yüzde 60’ı bulan enflasyon rakamları vatandaşın belini büktü. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt aşırı yüksek zamlarla tüm sektörlerde zam dalgası yarattığı süreçte Ramazan ayı da bu sıkıntıların gölgesinde başladı. Van’ın çarşı pazarındaki yüksek fiyatlar nedeniyle Vanlılar temel gıda maddeleri, sebze, et gibi ürünleri bile alamadan Ramazan ayına başladı. Alım gücünün iyice düştüğü kentte vatandaşlar Ramazan’ın coşkusunu ve manevi atmosferini yaşayamadı.

ESKİ RAMAZAN HEYECANI YOK

Her yıl Ramazan ayında dolup taşan Van’ın cadde ve sokaklarında, alışveriş merkezlerinde, marketlerde bu Ramazan’da büyük durgunluk yaşanıyor. Domates, salatalık, biber gibi sebzelerin 25-30 TL aralığında fiyatlandırıldığı süreçte et fiyatları 200 TL’ye kadar satılabiliyor. Bolluk ve bereket ayı olarak bilinen Ramazan’da vatandaş o bolluğu unuturken temel gıda maddelerini artık sayı ile almaya çalışıyor. Pandemi dönemindeki yükselişlere ve sıkıntılara rağmen Ramazan’ın heyecanını bir nebze de olsa yaşayan Vanlılar bu süreçte sofralarının en boş olduğu ramazanlardan birisini geçiriyor.

RAMAZAN SOFRALARI DA KURULMAZ OLDU

Bir dönemler kent genelinde onlarca Ramazan sofraları kurulurken bu Ramazan ayında kentte Ramazan sofraları da kurulmaz oldu. Cumhuriyet Caddesi, Kazım Karabekir Caddeleri boyunca uzanan şatafatlı sofraların kurulduğu, belediyelerin şaşalı organizasyonlar ile iftar programları düzenlediği kentte mütevazı Ramazan çadırları bile kurulmazken, en çok ihtiyaç duyulduğu zamanlardan birisinde bu iftar noktalarının yerinde yeller esmeye başladı. Sadece özel bir yemek firmasının gönüllü olarak kurduğu iftar sofrası dışında sofraların kurulmadığı Van’da, iftara yetişemeyen veya durumu el vermeyen vatandaşların gözü en çok iftar çadırlarını aradı.Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan vatandaşlardan İshak Can Balcı, “Her yıl ihtiyaç yokken sofralar kurulurdu. Bu yıl insanların gidecek yeri yok ama çadır kurulmamış. Bu süreçte mütevazı sofralar kurularak vatandaşa destek olunabilirdi.” dedi.

CADDE SOKAKLAR SAKİN

Van’da gün içerisinde cadde ve sokaklardaki sakinlik dikkat çekerken geçtiğimiz yıllarda gün boyunca dolu dolu olan gıda satış noktaları, marketler, çarşı-pazar bu yıl adeta boş kalıyor. Sokaklarda büyük bir sakinlik göze çarparken ekonomideki genel sıkıntılar insanların yüzlerine de yansıyor. Geçtiğimiz yıllarda dolu dolu olan Van sokaklardında bu yıl ciddi bir sakinlik göze çarparken vatandaş çoğu zaman evine eli boş dönmek zorunda kalıyor. Vatandaşlar, konuyla ilgili “Hiçbir şey alamıyoruz. Domatesin, salatalığın tanesi bile 5-6 liraya denk geliyor. Sadece günü öldürüyoruz.” Diyor.

YERİNİ BULMAYAN YARDIMLAR BU YIL YERİNİ BULSUN

Geçtiğimiz yıllarda kentteki Ramazan ayının en büyük gündemlerinden birisi de Ramazan Yardım Kolileri ve Gıda Paketleri olarak dikkat çekiyordu. Kentteki birçok kurum ve kuruluş Ramazan boyunca on binlerce yardım kolisinin dağıtımı konusunda açıklamalar ve paylaşımlar yapıyordu. Gıda fiyatlarının görülmemiş şekilde yükseldiği süreçte bu gıda kolileri en büyük ihtiyaç haline geldi. Vatandaş Ramazan boyunca devam eden bu yardım ve destek çalışmasına gözünü çevirirken bu yardımlardan almak için bekleyen oran geçtiğimiz yıllara oranla büyük bir artış gösterdi. Önceki yıllarda daha çok belli başlı zümreler arasında dağıtılan ve adil bir dağıtım olmadığı yönünde sıkça sitemler dile getirilen bu yardımlar için vatandaş bu yıl gerçek manada ihtiyaç sahiplerini bulan bir sürecin yaşanması konusunda talepler dile getirmeye başladı.

5 YILDIZLI SOFRALAR KURULMASIN!

Geçtiğimiz yıllarda Ramazan ayının en büyük israflarından birisi olarak görülen 5 yıldızlı soflar da kentin gündemini sıkça meşgul eden konuların başında geliyor. Kentteki kurum, kuruluş, STK ve siyasi partilerin 5 yıldızlı otellerde ve lüks mekanlarda gerçekleştirdiği iftar programları, belediyelerin yüksek bütçeli buluşmaları henüz gerçekleşmedi. Böylesi organizasyonların gerçekleşmesi halinde ciddi tepki alacağı bilinirken kurumların bunun yerine daha çok ihtiyaç sahibine destek olması gereken bir süreç yürütmesi bekleniyor. Konuyla ilgili görüş bildiren Vedat Karakoyun, “Vatandaş bu kadar sıkıntıdayken gösterişli sofraların kurulması en büyük yanlış olur. Umarım böyle bir hataya düşülmez” yorumunu yaptı.

İSRAF DEĞİL YARDIMLAŞMA ZAMANI

Türkiye’de kurum ve kuruluşlarda son birkaç yıldır uygulanmaya çalışılan tasarruf tedbirlerine rağmen birçok kurumda israf hala ciddi seviyelerde yaşanıyor. Vatandaşın desteğe en çok ihtiyaç duyduğu dönemde lüzumsuz organizasyonlar ve etkinlikler gerçekleşiyor. Şeker, un, yağ gibi temel gıdaların alınamaz hale geldiği süreçte vatandaşlar büyük bütçeli ve kent insanının sıkıntılarına katkısı olmayan etkinlik ve organizasyonlar yerine kurum ve yerel yönetimlerin bu noktada vatandaşa destek vermesini bekliyor. Kurumlardaki israfın azalması, vatandaşı desteğin artırılmasının öne çıktığı süreçte, Ramazan ayı da olması hasebiyle yardımlaşma konusunda adeta bir seferberlik ilan edilmesi gerektiği fikri öne çıkıyor.

KURUM VE KURULUŞLARA BÜYÜK SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR

Birden fazla ekonomik sıkıntının birbirini tetiklediği, global krizin de büyük pay sahibi olduğu süreçte enflasyon ve fırsatçılarla mücadeleye rağmen yükseliş hız kesmiyor. Hükümetin KDV’yi düşürmesi, dört bir koldan yürüttüğü fırsatçılık ve stokçuluk mücadelesine rağmen akaryakıt gibi artışlar nedeniyle fiyatlar her geçen gün daha da artıyor. Gıda fiyatlarının artışının önüne geçilmesi noktasında bir türlü beklenilen istikrar sağlanamazken bu süreçte en büyük görev ise kurum ve kuruluşlara düşüyor. Belediyeler eliyle yapılan denetimlere rağmen yüksek fiyat konusunda bir türlü beklenilen seviyeye gelinemiyor. En çok gıda ürünlerine ihtiyaç duyulduğu Ramazan ayında bu anlamdaki çalışmalar önem arz ederken konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına da büyük iş düşüyor.

Editör: TE Bilisim