AB ile Türkiye Belediyeler Birliği tarafından hazırlanan aldığı İstihdam için Koordinasyon ve Eğitim Teknik Destek Projesi (İSKEP) programında Van’a dair çarpıcı sonuçlar yer aldı. Van Büyükşehir Belediyesi’nin pilot belediye olarak yer aldığı programdaki veriler gelinen noktadaki tehlikeyi ortaya koyarken özellikle madde bağımlılığı korkuttu.

 

Avrupa Birliği ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından hazırlanan ve Van Büyükşehir Belediyesi'nin pilot belediye olarak yer aldığı İstihdam için Koordinasyon ve Eğitim Teknik Destek Projesi (İSKEP) programının Van ile ilgili raporu açıklandı. Raporda çarpıcı sonuçlar yer alıyor. Avrupa Birliği ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından hazırlanan ve Van Büyükşehir Belediyesi'nin pilot belediye olarak yer aldığı İstihdam için Koordinasyon ve Eğitim Teknik Destek Projesi (İSKEP) programının Van ile ilgili raporu açıklandı. Raporu açıklayan Proje Kilit Uzmanı Cleofe Guardigli, projelerinin hedef gruplarının engelliler, madde bağımlıları ve aile içi şiddet mağduru kadınlar olduğunu söyledi. Guardigli, Proje kapsamında 12 belediye ile işbirliği yapılarak, ilgili illerde yaşayan dezavantajlı kişilerin iş gücüne erişimini engelleyen sorunların belirlenmesine ve giderilmesine, dezavantajlı kişi ve grupların kayıt altına alınmasına,  söz konusu kişiler için sağlanan istihdam ve sosyal koruma hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülmesinin planlandığını söyledi.

 

VAN'DA Kİ ENGELLİ ORANI YÜZDE 5.2

Engelli oranın Türkiye'de yüzde 7, Van'da ise 5.2 olduğunu belirten Guardigli, Van'daki engellilerin oranın yüzde 5.7'sinin erkek, 4.7'sinin ise kadın olduğunu söyledi. Engellilerin iş gücüne katılımı ile ilgili bilgi veren Guardigli, Van'da engellilerin iş gücüne katılımının yüzde 20.4, istihdam oranın ise yüzde 18.8 olduğunu söyledi. Yükseköğretim mezunu olan engellilerin istihdam oranının yüzde 41, Okuryazar olmayanlarda istihdam oranının ise yüzde 8 olduğunu belirten Guardigli, İlköğretim mezunlarında yüzde 5, Lise ve dengi okul mezunlarında yüzde 22,8 ve Yüksekokul mezunlarında 11,7 işsizlik oranı olduğunu ifade etti. Engellilerin Yasal zorunluluk nedeniyle istihdam edildiğini söyleyen Guardigli, Engellilerin bireysel çalışmalarda iyi, kolektif çalışmalarda sıkıntı yaşadıklarını, nitelik gerektirmeyen işlerde çalıştırıldıklarını belirtti.

 

'MADDE BAĞIMLILIĞI YAŞI 10'A İNDİ'

Madde bağımlıları ile ilgili de bilgiler veren Guardigli, Van Büyükşehir Belediyesinin, psikiyatrist, psikolog, acil tıp teknisyeni, sosyal hizmet uzmanı, avukat gibi meslek elemanlarından oluşan gönüllü bir ekip kurduğunu aktardı.  Bu konu ile ilgili öncelikli çalışmanın “Toplumsal Farkındalık” çalışması olduğunu, ikinci aşamanın madde bağımlılarının buluştuğu alanlarda “Çevresel Düzenleme” yapılması, üçüncü aşamanın ise madde bağımlılarına yönelik atölyeler, meslek kursları, spor faaliyetleri aracılığıyla tedavi ve rehabilite edilme çalışmaları olduğunu belirtti. Van'da madde bağımlılığı tedavisi yapan sadece 2 hastane olduğunu aktaran Guardigli, "Uyuşturucu madde kullanıcılarının maddeye başlama yaşları incelendiğinde; en küçük başlama yaşının 10, en büyük başlama yaşının 62 ve maddeye başlama yaşı ortalamasının da 20,65 olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşturucu madde kullanıcılarının maddeye başlama yaşlarının 15-24 yaş grubunda yoğunlaştığı ve kullanıcıların %70,1’inin bu yaş grubu aralığında iken maddeyi düzenli olarak kullanmaya başladıkları gözlemlenmektedir. Uyuşturucu madde kullanıcılarının maddeye başlama nedenleri arasında arkadaş etkisinin yüzde 49 ve merakın ise yüzde 23,7'dir.  Kullanıcıların büyük çoğunluğu yani yüzde 80'inden fazlası maddeyi sokak satıcıları veya yabancılardan temin ettiklerini ifade etmektedirler" diye konuştu.

 

'MADDE BAĞIMLILARIN ÇALIŞMALARINA NEGATİF BAKILIYOR'

İşverenler, madde bağımlılarının  işyerlerinde   çalışmalarına negatif baktıklarını hatırlatan  Guardigli "Tedavi olduğunu gösteren somut belgeler olmadığı durumda hem işe almada hem de işi devam ettirmede  problem yaratacaklarına inanmaktadırlar. Maddeyi tamamen bırakmanın çok nadir olduğuna inanmakta ve geri dönme ve çevreyi etkileme oranın  çok yüksek olduğunu düşünmekte ve bu riski almak istememektedirler. İşveren için dezavantajlı bireylerin işe alınması maliyet unsurudur, iş yerinde yaratmaları muhtemel huzursuzluk ve diğer çalışanları etkileme konularında, madde bağımlıların maliyeti daha da yüksektir. Bu kişilerin tamamen toplumdan kopmuş kişiler oldukları ve engelliler de olduğu gibi bir yasal kota konsa bile, bu kotanın işlemeyeceği düşünülmektedir" dedi.

 

'KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN ZİHNİYET DEĞİŞİMİ GEREKİYOR'

Şiddet mağduru kadınlarla ilgili yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi veren Guardigli, "Şiddetle mücadele stratejileri toplumun bir bütün olarak zihniyet değişimi sürecine girmesi yönünde çaba harcanmasının yanı sıra, kadınların eğitim ve çalışma yaşamına katılımları aracılığıyla güçlendirilmelerini gerektirirken, tüm bu istatistikler kadının eğitimsizliği nedeniyle, Van işgücü piyasası içinde yer bulamadıklarını göstermektedir. Çeşitli araştırmalar düşük eğitimli ve düşük vasıflı  kadınlar için ev-eksenli üretimin, erişilebilir gelir yaratma imkânlarının başında geldiğini göstermektedir. Kadınların bu tür işleri yapmasının arkasında yatan temel neden, kadınların ev dışında çalışması önündeki engellerdir. Bu engellerin başında kadının yerini evi olarak gören ataerkil bakış açısı gelmektedir. Küçük çocuk sahibi kadınlar için çocuk bakım hizmetlerinin, yaşlı ve hastası olanlar için de yaşlı ve hasta bakım hizmetlerinin yetersizliği önem kazanmaktadır" diye konuştu.

 

'ŞİDDET MAĞDURU KADINLARIN ÇALIŞMASINDAKİ NEGATİF BASKI YADSINAMAZ GERÇEKTİR'

Guardigli, kadına yönelik şiddetin en büyük sebeplerinden birinin ekonomik problemler olduğunu ve şiddetin yoksul ve dolayısıyla da düşük eğitimli kadınlar arasında çok fazla olduğunu söyledi. Guardigli, "Bu kesimde kadının çalışmasındaki negatif baskı yadsınamaz gerçektir ve şiddet mağduru kadınların çalışma hayatında yer almalarını da güçleştirmektedir.  Van’da aşiretlik sistemi yaygındır. Şiddet gören bir kadınının kocasının ailesinden ve aşiretinden habersiz bir işte çalışması mümkün değildir. Bu sosyal olgunun bir parçası olan işverenler de , şiddet görmüş kadının istihdamına negatif bakmaktadırlar. “ Evde ne yaptı da, dayak yedi” düşüncesi  işverenlerin aklındaki sorudur. Aslında sadece şiddet mağduru kadınlar için değil, tüm kadınlar için de işe alımda negatiflik söz konusudur." diye konuştu.

 

'FARKINDALIK ÇALIŞMALARINI MUTLAKA YAPILMASI LAZIM'

Şiddet gören kadınlara yönelik yapılması gereken çalışmaları sıralayan Guardigli, "Kentin sosyal ve kültürel arkaplanı düşünülerek kadınların erişilebilirliklerinin artırılması, Kadınlara uygun eğitim programlarının geliştirilmesi, Farkındalık çalışmalarının artırılması, Van’da şiddet mağduru ve evinden ayrılmamış  kadınlar için en uygun çalışma alanı, sadece kadınların istihdam edilebileceği ve kendi mahallelerinde açılacak atölyelerdir. Bu konuda en iyi örnek halı dokumacılığı olabilir. Van halıcılık alanında ileridedir ve üretilen halılar ihraç edilebilmektedir" dedi.  

Editör: TE Bilisim