Türkiye İstatistik Kurumu Van Bölge Müdürü Özer Coşğun tarafından yapılan açıklamaya göre Ortadoğu Anadolu Bölgesinde nüfusun yüzde 12,5’i yoksulluk sınırının altında kaldı. Van’ın içinde bulunduğu TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesinde ise, yüzde 20’lik gruplardan en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldıkları pay yüzde 44,4 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin aldıkları pay yüzde 6,9 olduğunu söyleyen Coşğun, buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre 6,4 kat arttığını ifade etti.

“NÜFUSUN %12,5’İ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA KALDI”

Coşğun Van’ın içinde bulunduğu TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesinde, yoksulluk sınırı 2 bin 983 TL, yoksul oranı 470 bin kişi ve yoksulluk oranı 2012 yılında oranı 13,4 iken 2013 yılında yüzde 12,5 olarak tahmin edildiğini belirtti. Çoşğun, “Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin %40, %50, %60 ve %70’i kullanılarak farklı yoksulluk sınırları hesaplandı. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %50’si dikkate alınarak yapılan tahminlere göre, Türkiye genelinde yoksulluk sınırı 5.007 TL, yoksul sayısı 11 milyon 137 bin kişi ve yoksulluk oranı %15 olarak hesaplandı. Bu verilere göre, Türkiye nüfusunun %15’i yoksulluk riski altındadır. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, yoksulluk oranı kentsel yerlerde %13,6 iken, kırsal yerlerde %14,3 oldu. Van ilinin içinde bulunduğu TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesinde ise, yoksulluk sınırı 2 983 TL, yoksul sayısı 470 bin kişi ve yoksulluk sınırı 2012 yılında %13,4 iken 2013 yılında %12,5 olarak tahmin edildi.” Dedi.

HANEHALKI KULLANILABİLİR GELİRİ 21 941 TL OLDU

Hanehalkı hakkında da bilgiler veren Müdür Çoşğun şunları kaydetti: “Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 29 479 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir 13 250 TL olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 18 248 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 16 294 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 6 920 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu. Ortadoğu Anadolu Bölgemizde, hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir bir önceki yıla göre 2 013 TL’lik artışla 21 941 TL, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri ise bir önceki yıla göre 741 TL’lik artışla 7 740 TL olarak hesaplandı.”

ÇOŞĞUN: GELİR DAĞILIMINDA İYİLEŞME OLDU

Gelir dağılımında iyileşmenin olduğunu vurgulayan Çoşğun, “Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı, Türkiye genelinde bir önceki yıla göre 0,002 puan düşüş ile 0,400 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0,392, kırsal yerleşim yerleri için ise 0,365 olarak hesaplandı. Ortadoğu Anadolu’da ise gini katsayısı bir önceki yıl 0,386 iken, 2013 yılında 0,013 puanlık düşüşle 0,373 olarak tahmin edildi. Gini katsayısındaki bu düşüş gelir dağılımında iyileşme olduğunu göstermektedir.” Sözlerine yer verdi.

“ZENGİN KESİMİN GELİRİ, YOKSUL KESİMİN GELİRİNİN 6 KATI”

Çoğun daha sonlara şu açıklamalara yer verdi: “Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelire göre, Türkiye genelinde yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %6,1 oldu. Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 7,7 kat oldu. Bu oran kentsel yerlerde 7,2 kırsal yerlerde ise 6,5 olarak hesaplandı. Van ilinin içinde bulunduğu TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesinde ise, yüzde 20’lik gruplardan en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldıkları pay %44,4 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin aldıkları pay %6,9 olmuştur. Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre 6,4 kat olmuştur.”

EN FAZLA PAYI MAAŞ-ÜCRET GELİRLERİ ALDI

Türkiye genelinde en fazla payı maaş-ücretin aldığını vurgulayan Çoşğun, “Maaş-ücret gelirleri %48,3’lük oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu %19,7 ile sosyal transferler ve %19,6 ile müteşebbis gelirleri izledi. Sosyal transferlerin %92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde %18,2’lik paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı %1,5 olarak belirlendi. Müteşebbis gelirlerinin ise %67,3’ü tarım-dışı gelirlerden oluştu.” Dedi.

ÇOŞĞUN: RİSKİ ALTINDA BULUNANLARIN ORANI %13 OLDU

Sürekli yoksulluk oranlarını da açıklayan Çoşğun şunları kaydetti: “Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanmaktadır. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %60’ı dikkate alınmaktadır. Buna göre, 2012 yılında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı %16 iken 2013 yılında bu oran %13 olarak hesaplandı.”

“YAŞAM KOŞULLARINDA İYİLEŞME OLDU”

Türkiye’deki yaşam koşullarında bir önceki yıla göre iyileşmelerin olduğunu da belirten Çoğun, “Kurumsal olmayan nüfusun;
%39,7’si konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar olduğunu beyan etti.
%42,2’si oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşadı.
%65,4’ü hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) olduğunu beyan etti.
%78,5’i “evden uzakta bir haftalık tatili”, %49’u “beklenmedik harcamalarını” ve %75,5’i “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.
Kendine ait konutta oturanların oranı %60,7 oldu.” Dedi.

ÇOŞĞUN: MADDİ YOKSUNLUK ORANI DÜŞTÜ

Çoşğun son olarak şunları kaydetti: “Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan “maddi yoksunluk” oranı 2012 yılında %59,2 iken 2013 yılında %49,7 olarak hesaplandı.”


(ŞEHRİVAN)

Editör: TE Bilisim