Meral YILDIZ - ŞEHRİVAN

Geçtiğimiz yıl bu vakitlerde yaşanan çığ felaketi Van’da 2011 depremi sonrası yaşanan en büyük felaketlerden birisi olarak kayıtlara geçti. 2020 yılını büyük acılar ve yıkımlarla geçiren Van’ın yaşadığı büyük travmalardan birisi olarak kayda geçen o depremin yıldönümünde o acılar bir kez daha tazelendi.

Geçtiğimiz yıl Şubat 4-5 tarihlerinde Van-Bahçesaray yolunun 33’üncü kilometresinde yaşanan çığ felaketi yürekleri yakarken onlarca ocağa da ateş düştü. Geçtiğimiz yıl ilk çığ felaketinde 13 yolcusu olan bir minibüs ve yol çalışması yapan bir kepçe çığ altında kaldı. Haberin alınması üzerine civar köylüler ve arama kurtarma ekipleri bölgeye sevk edildi. Karın metrelerce altında kalan minibüsteki yolcuları kurtarmak için dondurucu soğukta saatler boyunca çetin bir mücadele verildi. Ekipler gece yarısına kadar 6 yolcuyu minibüsten sağ kurtardı. 5 vatandaşın ise cansız bedenine ulaşıldı. Birinci çığın ardından bir gün sonra bölgede arama kurtarma çalışmalarını sürdüren yaklaşık 300 kişilik ekipte ikinci çığın altında kaldı. Meydana gelen çığ felaketlerinde 42 can yitirilirken, acı haberler ise kamuoyunda yas olarak ilan edildi. Yüreklerin yandığı ve onlarca ocağa ateş düşüren çığın üzerinden tam olarak bir yıl geçti ancak acılar hala taze… O yıkımın birinci yılında acılar yeniden tazelenirken anmalarla birlikte o acıların yeniden yaşanmaması için çağrılar bir kez daha yinelendi.

ÇIĞ KAHRAMANI OLANLARI UNUTAMIYOR

Birinci çığda tonlarca ağırlıktaki kar kütlesi altında kalan ve kendi imkanlarıyla çığ altında kurtulan kepçe operatörü Bahattin Karagülle yaşadıklarını anlattı. Yaşadıklarının dün gibi aklında olduğunu ve üzerinden bir yıl geçmesine rağmen rüyalarına girdiğini söyleyen Karagülle, ilk çığda şube şefi ve diğer ekip arkadaşlarının da yanında olduğunu ve ilk çığdan kendi imkanlarıyla kurtulduğunu söyledi.

SANİYE FARKIYLA ÇIĞI FARK ETTİ

Karagülle, ekip arkadaşlarının diğer iş makinesini almak için bölgeden ayrıldığını, kendisinin de daha önce düşen ufak çaplı çığı kaldırmak için minibüse yol açtığını söyledi. Küçük çığı temizlediği sırada minibüs şoförünün lastiklere zincir bağladığını kaydeden Karagülle, “Minibüs şoförüne, fırtına ve tipinin şiddetli olduğunu ve ilerlemelerinin imkansız olduğunu, beni dinlerseniz dönelim dedim. Yoğun fırtına ve tipi vardı ben de makineye koştum. Makinaya bindim tam kapıyı kapatıyordum ki ikinci çığ da meydana geldi” dedi.

KÜÇÜCÜK BİR IŞIK YOL OLDU

İkinci çığın düştüğü anda iş makinasının devrildiğini ve kendisinin de bayıldığını anlatan Karagülle, “Kendime geldiğimde makinenin içindeydim. Başım ve sol kolumda büyük bir ağrının olduğunu hissettim. Makinenin içi kar ile dolmuştu. Kafamı oynattım solumda küçücük bir cam vardı. O camda küçük bir ışık görünüyordu. O ışık sayesinde kurtuldum. İlk olarak karın içinde çıkardığım kollarımın ardından üstümü temizledim. Bulduğum çekiçle camı kırdım. Çekicin sapıyla karı delip dışarı çıktığımda fırtına ve tipi yoğunluğunu artırmıştı. Yola çıktım minibüsü aradım ama bir türlü bulamadım. Yolda yürüyerek köye doğru ilerlemeye çalıştım” dedi.

YARALI HALDE BİR KİLOMETRE YOL YÜRÜDÜ

Fırtınalı havada yaralı halde yolda yürürken yine Bahçesaray’a gitmek için lastiklerine zincir takılan başka bir minibüse denk geldiğini söyleyen Karagülle, “Minibüse ulaşarak yolculara olayı anlattım. İletişime geçebileceğim bir noktaya götürdüler ve her tarafa haber verdik. Daha sonra beni bölgeye gelen ambulansla hastaneye yetiştirdiler” şeklinde konuştu.

ŞEHİT ASTSUBAY FATİH’İ UNUTAMIYOR

Çığ faciasında yaşadıklarını unutamadığını ve hala kabuslar gördüğünü söyleyen Karagülle, çığda şehit olan Jandarma Astsubay Şehit Fatih Karagöz’ü çok sevdiğini ve hayatı boyunca unutamayacağını söyledi. Karagülle, konuşmasının devamında, “yaşadıklarım dün gibi aklımda. Geceleri kabuslarla uyanıyorum zaman zaman. Orada çok sevdiğim insanları kaybettim, unutmak mümkün değil. Özellikle şehit olan Fatih Astsubay vardı. Fatih Astsubay çok mükemmel bir insandı. Asla unutulmayacak biriydi, mekanı cennet olsun. Çığ faciasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.”

ÇIĞ BÖLGESİNDE TEDBİRLER SIKI TUTULUYOR

Van-Bahçesaray karayolunun 33. kilometresinde bir minibüsün ve iş makinesinin üzerine çığ düşmesi sonucu 5 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin sağ olarak kurtarıldığı olayın üzerinden 1 yıl geçti. Van'dan Bahçesaray'a yolcu taşıyan minibüs ve aynı bölgede karla mücadele çalışması yürüten iş makinesi, 4 Şubat 2020'de 3 bin rakımlı Karabet Geçidi yakınlarında düşen çığın altında kalmış, jandarma, AFAD, UMKE, itfaiye ve sağlık ekipleri tarafından yoğun kar ve tipiye rağmen köylülerin de yardımıyla yapılan çalışmada minibüsteki 7 kişi sağ kurtarılmış, 5 kişinin de cansız bedenine ulaşılmıştı.

Geçen yıl yaşanan acının tekrarlanmaması için alınan tedbirler kapsamında Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü ekipleri, yağışlı günlerde ya da risk olduğu değerlendirilen saatlerde Yukarı Narlıca Mahallesi çıkışında yaptığı demir bariyerlerle yolu trafiğe kapatıyor. Yolun kapalı olduğu günlerde ilçeye ulaşım, Bitlis'in Hizan ilçesindeki alternatif yol üzerinden sağlanıyor. Durumu ağır olan hastalar da Sağlık Bakanlığına bağlı ambulans helikopterin yanı sıra asker ve polis helikopterleriyle il merkezine ulaştırılıyor.

BAŞKAN SABIRLI, FACİADA ÖLENLERİ ŞİİRLE ANDI

Yaklaşık 15 günden bu yana kapalı olan Van-Bahçesaray yolu dün itibarı ile ulaşıma açılarak kontrollü şekilde sivil araçların geçişine izin verilmeye başlandı. Yolun açılmasıyla birlikte AK Parti Bahçesaray İlçe Başkanı Cumali Sabırlı, bölgeye giderek faciada ölenleri yad etti.

Geçen sene 4 Şubat Salı günü bölgenin en büyük çığ felaketinin yaşandığını ifade eden Başkan Sabırlı, “Van'dan Bahçesaray'a giden yolcu minibüsümüz bu alanda çığa kapıldı ve o gece geç saatlerde enkaz altında kalan şehitlerimiz ve yaralarımızı çıkarmıştık. 1 gün sonra Çatak ve civar köylerden kar altında kalan diğer şehitlerimizi kurtarmak için çığ alanın bulunduğu bölgeden yaklaşık 15 metre öteden düşen ikinci çığ sonucu toplamda 42 şehidimiz oldu. Bugün 4 Şubat 2021 şehitlerimizin ölüm yıldönümü. Rabbim hepsine gani gani rahmet eylesin. Rabbim mekanlarını cennet eylesin. İnşallah ahirete intikal eden şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla yad ediyorum. Geride kalan ailelerine de Rabbim sabır ihsan eylesin. Çığdan sonra Bahçesaraylılar bu alana “Kara vadi” diye isim taktılar. Burada çok canımız gitti” dedi.

Editör: TE Bilisim