Bingöl Devlet Hastanesinde dahiliye uzmanı olarak görev yapan 33 yaşındaki Selçuk Turgut, üniversite yıllarında başlayan dans tutkusunu hafta sonları geldiği Elazığ'da Fırat Üniversitesi Dans Topluluğu'nda gönüllü olarak kursiyerlere tango ve salsa öğreterek devam ettiriyor. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitim gördüğü 2003 yılında üniversitenin dans topluluğuna katılarak tango ve salsa öğrenmeye başlayan Turgut için dans etmek zamanla tutku haline geldi. Dans eğitimini devam ettirerek tango ve salsada profesyonelleşen Turgut, yaklaşık 4 yıldır hem hastalarına şifa dağıtıyor hem de kursiyerlerine dans öğretiyor. Turgut, üniversite yıllarında tanıştığı tango ve salsanın hem fiziksel hem de ruhsal gelişimine katkı sunduğunu, bu danslar sayesinde kendisini daha enerjik htiğini söyledi. Zamanla tango ve salsanın vazgeçemediği bir hobi haline geldiğini ifade eden Turgut, şunları kaydetti: "İnönü Üniversitesindeki dans topluluğunda tango ve salsayı öğrendim. Üniversite bittikten sonra İstanbul'da aile hekimi olarak görev yaptığım yıllarda da dansa devam ettim. Oradaki bazı hocalardan eğitim aldım. Daha sonra Elazığ'a tayin olunca dans topluluğu kurmayı amaçladık ve tango ve salsaya öğretmeye başladım. Şu an Bingöl Devlet Hastanesinde dahiliye uzmanı olarak görev yapıyorum ama kursiyerler dansı bırakmasınlar, devam etsinler diye hafta sonu Bingöl'den Elazığ'a gelip, dans eğitimi veriyorum." "HAFTA İÇİNİN YORGUNLUĞUNU VE STRESİNİ DANSLA ATIYORLAR"Turgut, her insanın kendi ruh yapısına göre farklı dans veya müzik türlerini tercih ettiğini belirtti. Kursiyerler arasında yöresel halk oyunlarını bilenlerin de bulunduğunu aktaran Turgut, "Bu yıl 90 kişiyle tango ve salsa derslerine devam ediyoruz. Aralarında doktor, hemşire, araştırma görevlisi, makine mühendislerinin de yer aldığı farklı meslek gruplarından kursiyerlerimiz var. Mutlu bir şekilde dans öğreniyorlar. Hafta içinin yorgunluğunu ve stresini dansla atıyorlar." "DANS VE MÜZİĞİN İNSANLAR ÜZERİNDE OLUMLU ETKİLERİ VAR"Turgut, dans ve müziğin insanlar üzerinde hem fiziksel hem de ruhsal olarak olumlu etkiler bıraktığını ve bu etkilerinden dolayı bazı hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kullanılabildiğini dile getirdi. Özellikle tedavide hastanın moral ve motivasyonun yüksek olmasının hastaların iyileşme sürecini hızlandırdığını aktaran Turgut, şöyle konuştu. "Dans ederken kişi kendisini müziğin ritmine kaptırır ve müzikle kendi arasında bilinçsel olarak bir uyum yakalar. Bu uyumla birlikte müziğin türüne göre gelişen dansla birlikte kişi ya enerji depolar ya da içindeki stresi atar. İnsanların birbiriyle olan ilişkilerinde de dansın önemli yeri var. Başkalarıyla iletişim kuramayan bir insan bir sene sonunda daha iyi ilişkiler kurabiliyor." "DANS ETMEK ENERJİ VERİYOR"Makine mühendisliği bölümü öğrencisi Burak Çuhaoğlu, hobi amaçlı tango ve salsa öğrendiğini belirterek, dans ve müziğin kendisini rahatlattığını söyledi. Gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durması açısından bu tür aktivitelerin önemine değinen Çuhaoğlu, "Çoğu insan bu tarz dansları onaylamıyor ancak ben Aydınlıyım, zeybek de oynuyorum. Buraya gelince bu dansla da tanıştım. Zeybeğin üzerine tango ve salsa da öğrendim. Dans ederken mutlu oluyorum." dedi. Hemşirelik bölümü öğrencisi Berivan Tarhan da dans ve müziğin her türünü sevdiğini belirterek, "Dans etmek ruhu zenginleştiriyor, pozitif enerji veriyor. Daha hareketli bir hayatımız oluyor, adeta her yere dans adımlarıyla gitmiş oluyoruz. Bize bir farklılık katıyor." ifadesini kullandı.