Çalışanların yıllık izinleriyle ilgili sürpriz ve önemli bir gelişme yaşandı.Yargıtay'ın aldığı bir karar işçilere umut oldu. Yargıtayın yıllık izinlere ilişkin aldığı karar birçok işçiyi mutlu ederken, yıllık izin konusu farklı yollarla karşımıza çıkan bir konudur.Çalışma hayatında bir kişinin farklı şirketlerde çalışması ya da emekli olduktan sonra aynı şirkette işine devam etmesi konuları birçok kez karşımıza çıkmıştır. Özellikle de çalışanların, kullanacakları yıllık izinlerin hesabı yapılırken, işyerindeki kıdemi önemli bir yer tutar.Bu kapsamda, yıllık izin hakları ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda nasıl bir uygulama yapılacağı merak konusu olurken, çalışanın ne kadar izin kullanabileceği hep işçi ve işveren arasında tartışılan bir konu olmuştur. İş kanuna göre, yıllık ücretli izin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya daha fazla işyerlerinde çalıştığı sürelerin toplamının dikkate alınacağı belirtilmiştir. Ancak Yargıtay, almış olduğu kararlarda bazı uygulama değişikliklerine ilişkin örnekler veriyor. Buna göre, İşçinin daha önce aynı işverenin bir ya da daha fazla işyerlerinde yaptığı çalışmaların, yıllık izin hakkı elde etme ve izin sürelerini hesaplama açısından dikkate alınması gerekiyor.İşçiye önceki feshine bağlı olarak kullanmadığı izin ücretlerinin tam olarak ödenmemesi durumunda, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenmesi ile izin hesabı mümkün olamıyor.Yıllık izin, özünde bir dinlenme hakkı sağlar ve aralıklı çalışmalarda önceki dönemin zaman aşımına uğramaması gerekir.Bir işçinin arada zaman geçecek şekilde aynı işverene ait işyerinde çalışması durumunda, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek sonlandırılmış olması, izin açısından sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmuyor.Yargıtay son dönem kararlarında, her çalışma döneminin kapsadığı yıl sayısı göz önüne alınarak yıllık izin ücreti hesaplanması ve önceki hizmet sürelerinin sıfırlandığının varsayılmasının hatalı olduğuna karar verdi.