Özlü Söz: İnsanların en aciz’i, insanlardan kardeş edinmeyendir. Ondan daha aciz’iyse kardeş edindikten sonra onu yitirendir. Hz. Ali (ra)

 

İslam’ın yeryüzünde siyasal varlığının kalkmasından sonra insanlık rahat yüzü görmedi ve o günden bu yana özellikle coğrafyamızın insanın ne gözyaşı dindi ne de kanının akıtılması durdu.

 

14 Mayıs 1948 yılında kurulan Siyonist İsrail devleti(!) terör sonucu kurulan ilk ve son devlettir. Kurulduğu günden bu yana dünya bir türlü rahat yüzü görmedi. Eğer bugün İsrail terör devleti susturulup hareketsiz bırakılsa bütün savaş ve düzensizlikler sona erer.

 

İsrail terör şebekesinin kurulması ile birlikte İslam coğrafyası değiştirildi ve Müslüman milletler ümmet düşüncesinden çıkarılıp ulusalcılığa yönlendirildi. Her ulus kendi kaderini tayin etsin diye Fransız masonik ihtilâlından alınan bir sloganla ümmet parçalanırken yerine konulan işbirlikçi Arap, Türk, Fars devletleri kendi kaderlerini kendileri tayin etmeden dış emperyalistlerin direktifleri doğrultusunda kuruldu.

 

Araplardan birkaç devlet oluşturan, Türkiye Cumhuriyetini Sabataist Yahudilere kurduran ve İran’ı Şaha teslim eden güç Yahudi-Hıristiyan ittifakıydı.

 

Temel amaç Tevrata göre Yahudilere bir devlet kurmayı kendine hedef edinenler bugün ülkemizde ve diğer İslam Coğrafyasındaki ülkeleri İsrail için kaosa sokan Amerika’dır.

 

Ülke yönetiminin AKP’ye teslim edildiği günden bu yana ülkemiz üzerinde emperyalist emel ve projeler hayatiyet kazandı. Kendilerini iktidara getiren güce karşı bir diyeti olanlar bu diyeti halkın kanı ile ödeyerek ülkeyi bir içi savaş veya sınır ötesi bir savaşa götürecek boyutlara getirdi.

 

Allah’ın İslam’ına sırt çevirip maddi güç ile ortada duran Amerika’ya dayanarak iktidar olan AKP, Amerika'nın verdiği o destekle bugün yerini “kimden yardım gördüysen ondan da emir alırsın” konumuna getirildi.

 

İsrail’in Nil’den Fırat’a kadar olan topraklarda Tevrat’ın beyanına göre hâkimiyet kurması planlanan projenin ilk adımı 1. Körfez savaşında atıldı. Bu ilk Körfez savaşı ile Amerika İslam Coğrafyasına ayak basıp yerleşmek üzere Irak’ı bahane ederek girdi. O tarihte iktidarda yine Amerika'nın desteklediği ANAP iktidardaydı.

 

2. Körfez savaşında ise yine Amerika'nın destekleyip İslamizasyon projesini gerçekleştirmek için iktidara getirdiği AKP vardı. Şimdi her iki Körfez savaşından sonra bugün sınırların ve iktidarların değişimi öngörülen bir sürece girildi.

 

IŞİD hortlatıldı ve İslami bir kılıf ile bir halife başa geçirildi. İslam coğrafyasının Amerika'nın istemi doğrultusunda ve İsrail’in önünün açılması açısından her gün gündemler değişerek onların hedefine adım adım ilerleniyor.

 

Suriye’de rejim değiştirmek isteyen Amerika ne yazık ki emeline ulaşamadı. İşin içine Rusya da girince bu defa işin boyutları farklılaştı. Rusya’nın bombardımanlarından sonra seçime girecek ülkemizde Suruç benzeri bir katliamın gerçekleşmesi nasıl bir kaos ortamına bizi sürükledikleri ortaya çıkıyor.

 

Her lider diğerini suçluyor. Ama hepside Amerika’nın plan ve projesine ister bilerek ister bilmeyerek figüran rolüyle destek veriyor. Amerika’nın istediği şey İsrail’in emrine girmek uğruna doğuda Fırat nehri ile sınırlı, batıda da Nil nehri ile sınırlı olacak bir siyon devleti için zemin hazırlamak. Bunun için kim ölmüş hiç umurlarında değil…

 

Amerika’nın emelinin gerçekleşmesi için ona birbirine düşman olarak savaşacak halklar lazım. Bu da var. Kürtlerle Araplar, Kürtlerle Türkler…

 

Amerika gibi emperyalist emeller taşıyan bir gücü ancak Müslümanların kendi aralarında oluşturacağı bir birlik engelleyebilir. Bunun için İslam Birliğine doğru adımların atılması lazımdır. İslam coğrafyasında bulunan petrol, gaz, su ve madenler eğer bir silah olarak kullanılsa Amerika çok rahat dize getirilir.

 

Sözünü ettiğimiz ideolojilerin şemsiyesi altındaki İslam değil. Allah’ın Kuranda beyan buyurduğu ve Resulünün hayata tatbik ettiği İslam’dan bahsediyorum.

 

Allah’ın razı olduğu İslam ile hareket edildiği zaman Ankara Garında, Suruç ve Diyarbakır’da insanlar ölmeyecek ve herkes kardeş gibi yaşayacaktır. Bu çok zor bir şey değil. Yeter ki Allah’a dönelim…

 

Selam ve dua iman edenleredir…