Kırılma noktası, bir olayın ve onun akabinde gelişmenin ulaştığı en duyarlı an ve durum olarak tanımlanır.

Bu iki kelime kulağa olumsuz çağrışmalar yapabilir fakat insan hayatındaki kırılma noktaları çok önemlidir.

Anne, baba olunan an…

Sizin veya çok sevdiğiniz birinin ölümden döndüğü an…

Kariyerinizde vereceğiniz bir kararın tüm yaşamınızı değiştireceği an…

Anne babanızı kaybettiğiniz an…

Çocuğunuzun iyi bir okul kazanması, işe girmesi, doğru kişiyle karşılaşması, evlendiği an…

Yaşadığımız şehri değiştirdiğimiz an…

Yapmak isteyip ama yapamadığımız şeylerin artık çok geç olduğunun farkına vardığımız an…

Ciddi sağlık problemleri, zamansız ayrılıklar vs. bunları daha da çoğaltabiliriz.

Zaten geriye dönüp hayatımıza baktığımızda o kadar çok kırılma noktası görürüz ki…

Bunlardan biri de iş ve özel yaşamımızda ‘’keşke’’ lere maruz kaldığımız andır

‘’Keşke’’ler

Çoğu zaman içinizden ‘’Yaşanılan bu kırılmalar olumlu tarafa çevrilebilseydi keşke’’ dersiniz. Yapılan yanlışları gözden geçirdiğinizde ve pişmanlık duyduğunuzda bu düşünceler de hayatınızda kırılma noktası olan o ‘’an’’lardan biridir bence…

Tek başınıza mücadele etmeye başladığınızda kendi kanatlarınızla uçmaya başladığınız an’dır o kırılma anı…

Olumsuz davranışlarınızı törpülediğiniz andır.

Yaptığınız işte, bağlı olduğunuz zümrede faydalı olduğunuza yürekten inandığınız andır o ‘’kırılma anı’’

Yaşama dair her şeyi yargılamadan çevrenizde olup biten durumları doğru gözlemleyerek, mevcut anın içinde olduğu haliyle kararlarımızı vermektir.

Olumsuz şeyler yaşadığımızda kendimize acımaktan vazgeçip, yüzleşmeye karar verdiğimiz andır.

Yüzleşip, üstesinden gelmek, istikrarlı olmaktır.

Hedef Belirlediğinizde

Hedeflerimizi belirleyip, bir yerden başlamak. Değişime açık olmak, ne istediğimizi bilmek. Hatalarımızı kabul etmek, işler yolunda gitmeyince pes etmeyip yola devam etmektir bu kırılma anlarını başlatan şeyler.

Yaşanılan hayatlar farklı olabilir ama insan hayatındaki duygular aynıdır. Kendimize güvenip herkesin aynı şartlara sahip olmadığını kabul etmeliyiz.

Haklılığınıza yüzde yüz inandığınız bir konuda verdiğiniz haklı tepkidir o kırılma anı.

Yaşadıklarımız, deneyimlerimiz, tecrübelerimizde illaki herkesin bir kırılma noktası vardır. Bunun sonrasında gösterdiğimiz çabamız, duruşumuz ve yüzleşmemiz bu kırılma noktasından daha az hasarla çıkmamıza yardımcı olacaktır.

Ama yüzleşmekten kaçıyoruz bu da bize çok zarar veriyor. Zihin temizliği yapmaktır kırılma anı.

Kırılma anlarımızı zihnimizde tutmayıp, zihnimizi yormamak ve zihinsel kirliliğe yol açmamalıyız.

Duygusal Dayanıklılık

Hayatın iniş çıkışlarıyla mücadele edip, esnek bir zihne sahip olup, zorluklara güvenle, cesaretle ve kararlılıkla katlanabilmektir. Duygusal olarak güçlü olduğumuzda daha iyi bir hayata sahip oluruz.

Kaç kez kırılma anı yaşarsak yaşayalım, bizim yine doğrulup yolumuza devam etmemiz gerekir.

İbn Rüşd’e göre ‘’Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur. İçten bir güçle kırılırsa yaşam başlar. Zira sahih dönüşümler hep içten gelir.’’

Tüm olumsuz kırılmalarda, ‘’Duygusal Dayanıklılık’’ size karşınıza çıkan tüm zorlukların üstesinden gelmeniz için gerekli psikolojik kaynakları sağlar. Bununla birlikte ne yapmak istediğinizi tahlil edip, önceliklerinizi belirlerseniz pes etme ihtimaliniz yok olur.

Tek yapmamız gereken, içsel dünyamıza yönelip çizgimizden şaşmamaktır. Etrafınızda olup biten olumsuz şeylerin sizi etkilemesine izin vermemektir.

Kırılma anları, hayatımızın kilometre taşlarıdır.

Hayatınızda hep olumlu kırılma anlarının olması dileğiyle…