ŞEHRİVAN HABER-ÖMER FARUK TOKTAŞ-MERAL YILDIZ - Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca alınan karar ile doğal sit alanlarını koruma ve kullanma koşulları yeniden düzenlenerek doğa harikası ve tarih beşiği alanlar için bungalov inşa etme, çadır kampları gibi yapılaşmaların önü açılmıştı. Şehrivan olarak gündeme taşıdığımız ve Van Gölü Aktivistleri ve çevreci kuruluşları tarafından da oldukça tepki ile karşılanan karardan Bakanlık sitesi üzerinden yapılan açıklama ile geri adım atıldı.

AKDAMAR NİTELİKLİ DOĞAL KORUMA ALANI OLARAK BELİRLENDİ!

Van turizminin göz bebeklerinden biri olan ve özellikle Hristiyan dünyası için de büyük bir önem arz eden Akdamar Adası ile ilgili geçtiğimiz günlerde alınan karar ile ilgili bakanlıktan açıklama geldi. Daha önce 13 Mayıs 2019’da bakanlık kararı ile resmi gazetede yayımlanarak nitelikli doğal koruma alanı ilan edilen Akdamar Adası bakanlığın 16 Ekim 2019 tarihli yeni ilke kararı ile tekrardan bu vasfını yitirdi. Daha önceden alınan kararda sadece doğal sit alanlarında düzenlemeler yapılabiliyorken bakanlığın almış olduğu karar ile bu alanlar, ‘kesin korunacak hassas alan, nitelikli doğal koruma alanı ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak üç bölüme ayrıldı. Alınan kararla birlikte Akdamar ile birlikte bir çok tarihi ve kültürel alanda bungalov, çadır kampları gibi yapıların inşa edilmesinin önü açılmıştı. Kararın ardından Şehrivan’ın ‘Akdamar’ı Bekleyen Büyük Tehlike’ başlığıyla gündeme taşdığı konuyla ilgili kamuoyundan gelen büyük tepkilerin ardından bakanlıkça yapılan açıklamayla Akdamar Adası gibi nitelikli koruma alanlarında bungalov, çadır kampları gibi yapıların inşa edilmesinin yasaklandığı müjdesi verildi. Konunun gündeme taşınması noktasında Şehrivan’ın çağrısına ortak olan Vangölü Aktivistleri de kararı memnuniyet ile karşıladı.

Tepkiler ve çağrılar ses getirdi. Akdamar yeniden hak ettiği şekilde kalacak:

Van turizminin göz bebeklerinden biri olan ve özellikle Hristiyan dünyası için de büyük bir önem arz eden Akdamar Adası ile ilgili geçtiğimiz günlerde alınan karar ile ilgili bakanlıktan açıklama geldi. Daha önce 13 Mayıs 2019’da bakanlık kararı ile resmi gazetede yayımlanarak nitelikli doğal koruma alanı ilan edilen Akdamar Adası bakanlığın 16 Ekim 2019 tarihli yeni ilke kararı ile tekrardan bu vasfını yitirdi. Daha önceden alınan kararda sadece doğal sit alanlarında düzenlemeler yapılabiliyorken bakanlığın almış olduğu karar ile bu alanlar, ‘kesin korunacak hassas alan, nitelikli doğal koruma alanı ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ olarak üç bölüme ayrıldı. Alınan kararla birlikte Akdamar ile birlikte bir çok tarihi ve kültürel alanda bungalov, çadır kampları gibi yapıların inşa edilmesinin önü açılmıştı. Kararın ardından Şehrivan’ın ‘Akdamar’ı Bekleyen Büyük Tehlike’ başlığıyla gündeme taşdığı konuyla ilgili kamuoyundan gelen büyük tepkilerin ardından bakanlıkça yapılan açıklamayla Akdamar Adası gibi nitelikli koruma alanlarında bungalov, çadır kampları gibi yapıların inşa edilmesinin yasaklandığı müjdesi verildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçtiğimiz hafta Akdamar başta olmak üzere önemli yerleri sit alanı olmaktan çıkarması büyük yankı uyandırdı. Açıklamanın ardından turizmcilerin bir kısmı karara turizmin geliştirilmesi adına olumlu bakarken öte yandan çevreciler ve kamuoyundan tarihi dokulara gelebilecek zararın önüne geçilemeyeceği korkusu oluştu. Gazetemize de açıklamalarda bulunan birçok çevreci ve vatandaş alınan kararın Akdamar Adası’nın tarihi dokusunu zarara uğratabileceğini ifade etti. Haberimizin ardından kısa bir süre geçtikten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı resmi sitesinden yaptığı açıklama ile Akdamar Adası, Kelebekler vadisi gibi alanlardaki yapılaşmaya sınırlamalar getirerek buralarda bungalov ve çadır kampları gibi yapılaşmaların imkânsız olduğu vurgusunu yaptı. Doğal koruma alanlarının sayısının arttırıldığı bilgisinin de paylaşıldığı açıklama ise şu şekilde…

KORUMA ALANLARININ SAYISI ARTTIRILDI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan çalışmalarla, geçen yıl 2 bin 450 olan doğal sit alanı sayısı 2 bin 572'ye, 2 milyon 458 bin 749 hektar olan özel çevre koruma bölgesi de 2 milyon 583 bin 785 hektara yükseldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'de sit alanları 2011 yılına kadar birinci, ikinci ve üçüncü derece doğal sit alanı olmak üzere üç statüde değerlendiriliyordu ve bu alanlarda koruma, kullanma koşulları ilke kararıyla belirleniyordu. Tüm sit alanlarında 2011 yılından itibaren uluslararası kriterler gözetilerek yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda bu ayrım "Kesin Korunacak Hassas Alan", "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak değiştirildi. Bu alanlarda koruma ve kullanma koşulları 2012'de çıkarılan yönetmelik ve ilke kararlarıyla tespit edildi.

SADECE GÜNÜBİRLİK KULLANIMA AÇIK OLACAK

Geçen yıl toplam 1 milyon 662 bin 175 hektar büyüklüğüne sahip 2 bin 450 Doğal Sit Alanı sayısı Bakanlığın yürüttüğü Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar sonucunda yıl içerisinde 113 bin 872 hektar artarak toplamda 1 milyon 776 bin 47 hektara, 2 bin 572 sayısına ulaştı. Geçen yıl toplam 2 milyon 458 bin 749 hektar büyüklüğe sahip Özel Çevre Koruma (ÖÇK) bölgesi 2 milyon 583 bin 785 hektara ulaştı. Bakanlık, Salda ve Karaburun'u da ÖÇK bölgesi ilan ederek bu sayıyı 18'e yükseltti. Bakanlığın yeni yayınladığı ilke kararı ile Kesin Korunacak Hassas Alan'da hiçbir şekilde yapılaşmaya izin verilmeyeceği karara bağlanırken, Nitelikli Doğal Koruma Alanı'nda sadece günübirlik ve kamping kullanımları, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı'nda ise düşük yoğunluklu kullanım kararlaştırıldı.

AKDAMAR’DA BUNGALOV İMKÂNSIZ!

Bakanlık, yeni ilke kararı ile Nitelikli Doğal Koruma Alanı'nda kısıtlamaya giderek doğal yapının korunmasını da sağlamış oldu. Bakanlık, ayrıca, yeni ilke kararı ile Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım alanlarında yapılan madencilik faaliyetlerine "TVK Bölge Komisyonları tarafından belirlenerek izin verilebileceği hükmü" getirerek, sitlerde madencilik faaliyetlerini kısıtladı. Muğla Kelebekler Vadisi ve Antalya Kaş Saklıkent Kanyonu'nun tamamını Kesin Korunacak Hassas Alan ilan eden Bakanlık, bu bölgelerde yapılaşmanın önüne geçti. Muğla Gökova doğal sit alanı Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Tarımsal Sit Alanı ilan edilerek, bölgede bungalov, çadır, kamping gibi herhangi bir faaliyet yapılması önlendi. Van Akdamar Adası'nda birinci derece arkeolojik sit alanında bulunan kilisenin yer aldığı alanı Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak belirleyen Bakanlık, adanın kalan kısmını da Kesin Korunacak Hassas Alan ilan ederek bölgede bungalov, çadır, kamping gibi faaliyetlerin yapılmasını engelledi.

ÖZEL: “KARARDAN OLDUKÇA MEMNUNUZ”

Konuyla ilgili yapılaşmanın mümkün hale getirilmesi ile ilgili ilk haberimizde de açıklamalarda bulunan Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel bakanlığın atmış olduğu bu geri adım ile ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu: “Kısa zaman önce bungalovların ve çadırların kurulması izinlerinin verilmesi ve bunun tekrardan iptal edilmesini şaşkınlıkla karşıladık. Ve bu karar bizi memnun eti. Bu tür doğal ve tarihi alanlarla ilgili kararlar alınırken, kamuoyunun ve ilgili STK’lardan görüş alınması karar almada önemli olacaktır. Ada için önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz. Ada’da bulunan Kilise ışıklandırılmalı, tur saatleri gece geç saatlere kadar uzatılarak gece de turistlerin Adaya ulaşımı sağlanmalı, Ada’da şuanda tatlı su da var, acilen ağaçlandırma ile Ada daha yeşil bir alana dönüştürülmeli ve yaban hayatı için önlemler alınarak, Ada, bölgede turizmin göz bebeği haline getirilmelidir.”

Editör: TE Bilisim