İlginç tarihsel kesişim, engel ve tesadüfler. Katliamdan, Van'daki medeniyet projesine uzanan bir yok sayma tarihi.Dersim-Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın CHP’li Akif Hamzaçebi’ye Seyit Rıza konusunda cevaben yazdıkları bugünkü yazımın çıkış noktası… Atatürk ve İnönü’nün Dersim katliamı sonrası Meclis konuşmalarını yeniden okudum.Hamzaçebi, tarihsel olarak ‘temel çizgi’ye sahip çıkıyor. Katliamı savunan çizginin o günlerden bu günlere nasıl sürdürüldüğünü daha net görebiliyoruz.Atatürk’ün, Meclis’te yaptığı 1 Kasım 1937 tarihli son konuşmasında Dersim’e de birkaç cümle ile değiniliyor: “Tuncelindeki icraatımız neticeleri, bu hakikatin yakın ifadesidir. İleri hükümetçiliğin şiari, halkı, kudretine olduğu kadar şefkatine de samimiyetle inandırabilmesidir.” Daha ayrıntılı açıklamaları önce ve sonraki başbakanlar İnönü ve Bayar yapar. Hepsi Atatürk’ün bilgi ve önderliğiyle yapılır.Atatürk’ün konuşmasında üniversitelerdeki reform konusu da gündeme gelir. En dikkat çekici nokta, ‘ülkedeki üçüncü modern üniversitenin Van’a kurulması’ çağrısıdır: “Memleketi şimdilik üç büyük kültür bölgesi halinde mütalaa ederek; Garp bölgesi için İstanbul Üniversitesi’nde başlanmış olan ıslahat programını daha radikal bir tarzda tatbik ederek Cumhuriyete cidden modern bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için, Ankara Üniversitesi’ni (…); ve Doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde, her şubeden ilkokulları ile ve nihayet üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak yolunda, şimdiden fiiliyata geçilmelidir. Bu hayırlı teşebbüsün, Doğu vilayetlerimiz gençliğine bahsedeceği feyiz, Cumhuriyet Hükümeti için ne mutlu bir eser olacaktır.”Atatürk’ün Dersim katliamının ardından Kürtlere yönelik ‘uygarlaştırma’ projesinin bir adımı olarak Van’a üniversite kurmak istemesi ‘anlamlı’ sayılabilir. Tabii ‘niyet’in hayat bulması için 45 yıl gerekti. Bir darbe sonrasında, (belki ülkedeki 100. üniversite olarak) 1982’de Van’a üniversite kuruldu. Sayıların garip cilvesi: Atatürk’ün doğumunun 100. yılına gönderme yapılarak Van’daki okula ‘Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ adı verildi.Medresetüz-Zehra projesi“Van’a üniversite”den söz edip, Said-i Nursi’yi (Kürtlerin tanımıyla Said-i Kürdi) anmamak olmaz. S.Nursi 1907’de dönemin padişahı 2.Abdülhamid’e Van’da bir okul kurulmasını önerir. ‘Medresetüz-Zehra’ adıyla ünlenen proje, S. Nursi’nin peşini bırakmadığı bir girişimdir. 2.Abdülhamid’in reddetiği projeyi sonraki padişah V.Mehmet Reşat’a önererek tahsisat çıkarır. Temeller atılır.Araya 1. Dünya Savaşı girer, inşaat yarım kalır. ‘Milli Mücadele’nin başlaması üzerine Ankara’ya giden S.Nursi, projesini Meclis’e götürür. Bir grup milletvekilini ikna eder. 17 Şubat 1923’te bir kanun tasarısı sunulur, komisyonda kabul edilerek Meclis’e gelir. ‘Medresetüz-Zehra’ isimli medrese fikrinin kabulü sırasında çıkarılan ‘Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu’ çabaların sonu olur. (Aralık 1925) Şeyh Said İsyanı günleridir.S.Nursi, süreci ‘Tarihçe-i Hayat’ının, 252. sayfasında şöyle özetler:“Sultan Reşad, 19 bin altın lirayı, Van’da temeli atılan o Medresetü’z-Zehra’ya verdi. Temel atıldı, fakat sabık Harb-i Umûmi çıktı, geri kaldı. 5-6 sene sonra Ankara’ya gittim, yine o hakîkate çalıştım. 200 mebustan 163 mebusun imzalarıyla, o medresemize 150 bin banknot iblağ ederek, o tahsisat kabul edildi. Fakat, binler teessüf, medreseler kapandı, o hakîkat geri kaldı.”İlginç tarihsel kesişim, engel ve tesadüfler.Dersim katliamından Van’daki ‘medeniyet projesi’ne uzanan bir yok sayma tarihi. Bir asimilasyon ve inkâr tarihi...Masamdaki kitaplar: Metin Gülbay, “Türk’ün Türk’ten Başka Dostu Yoktur” İthaki Yay., Yıldıray Oğur, ‘Ey Özgürlük’, Ufuk Yay.Radikal
Editör: TE Bilisim