"SU SICAKLIKLARI, BALIKÇILIK SEKTÖRÜNÜ ETKİLEDİ" Üretim için Van ve bölge illerinin de tercih edileceğini anlatan Prof. Dr. Arabacı, bu konuda üreticilere ve yetkililere uyarılarda bulunarak, "Su sıcaklığı arttıkça bölge illeri önem kazanıyor. Tabi bunlarla birlikte hastalık sorunu da geliyor. Bizim buraları hastalıktan ari bir şekilde işletebilmemiz lazım. Eğer hastalıktan ari bir şekilde işletebilirsek ülkede, dünyada kazanır" diye konuştu. Küresel ısınmayla birlikte artan su sıcaklıkları balıkçılık sektörünü de etkiliyor. Özellikle alabalık işletmeleri su sıcaklığından en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor. Alabalık yetiştiriciliği yapan işletmeler suların ısınmasıyla birlikte sıcaklığın daha düşük olduğu doğu illerine kaymaya başlıyor. Van'da, 8'i ağ kafeslerde yetiştiricilik yapan olmak üzere 38 adet gökkuşağı alabalığı çiftliği ve bunların 7'sinde ise kuluçhane bulunuyor. Van Yüzüncü yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Arabacı, su sıcaklığının artması ile birlikte alabalık üretim merkezlerinin yer değiştirdiğini bu nedenle Van ve bölge illerinin çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Arabacı, "Eski yerler önemini kaybetmiyor ama yeni yerler daha çok önem kazanıyor. Önceleri Fethiye, Denizli çok daha fazla üretim varken, daha sonra Elazığ önem kazandı. Şimdi de Van daha çok önem kazanacak. Çünkü su sıcaklığı gittikçe artıyor" dedi. SU KAYNAKLARININ ÖZEL BİR YÖNTEMLE İŞLETİLEBİLMESİ GEREKİYOR Alabalıkta yumurta ve yavru almak için su sıcaklığının 13 derecenin altında olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Arabacı, bu sıcaklığın üzerinde olması halinde ise yumurtaların sıcaklık stresinden dolayı zayiat yaşadığını söyledi. Bu nedenle Van ve Van'a yakın su kaynaklarının alabalık yumurta ve üretimi açısından çok daha önem kazandığını ve ileriki dönemlerde de daha fazla kazanacağını anlatan Prof. Dr. Arabacı, balıklardaki hastalık sorununa dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bölge illeri önem kazanıyor ama bununla birlikte hastalık sorunu da geliyor. Biz buraları hastalıktan ari bir şekilde işletebilmemiz lazım. Eğer hastalıktan ari bir şekilde işletebilirsek ülkede, dünyada kazanır. Bu, su kaynaklarının özel bir yöntemle işletilebilmesi gerekiyor. Bizde bazı projelerle buna hazırlıklar yaptık. Çok fazla hastalığa sahip işletmeler var. Kontrolsüz geçişlerin olmaması lazım. Çünkü bunlar hem Türkiye'nin hem de dünyanın göz bebeği olacak. Mesela her sıcaklıkta farklı bir hastalık türü oluyor. O hastalıkların buraya bulaştığını düşünün çok sıkıntılı bir durum. Biz YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Hastalığı Ana Bilim Dalı olarak ciddi manada çalışmalar yaptık ve yapıyoruz. Şuanda çiftçilerimizin hastalığa yönelik sorunlarını ciddi bir şekilde hem teşhis hem tedavi noktasında yardımcı oluyoruz"