Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDÎ-DER) Batman Şubesi, hakkında açılan davanın ilk duruşması görülürken, dava 19 Şubat 2014 tarihine ertelendi. KURDÎ-DER Batman Şubesi, hakkında açılan davanın ilk duruşması dün saat 11.30'da Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü.HAKİM SOMUT DELİL İSTEDİ Mahkeme heyeti "Davanamede bulunan delil iddialarının varsa somut delillerinin dosyaya konulması için emniyete yazı yazılması" gerekçesiyle duruşmayı 19 Şubat 2014 tarihine erteledi. Görülen davaya KURDÎ-DER yöneticileri, MAZLUM-DER Batman Şube Başkanı Hasan Argünağa, DA-DER Başkanı Mele İzzetin Ege'nin yanı sıra çok sayıda yurttaş destek verdi. "DAVA TAMAMIYLA BARIŞ SÜRECİNE KARŞIDIR"Duruşmadan sonra Adliye çıkışında erteleme kararına tepki gösteren Av. Eyüp Şahin, KURDÎ-DER ve diğer kurumlara açılan davanın tamamıyla barış sürecine karşı olan bir darbe olduğunu belirterek, "Biz davanın ilk duruşmasında davanın ret edileceğini bekliyorduk. Sayın mahkeme heyeti de açık bir şekilde dosya kapsamında mevcut iddialarla ilgili bir delilin olmadığını görebildi. Bunun üzerinde Emniyet Müdürlüğünden iddialarının ispatlaması yönünde belge istedi. Bu da açık bir şekilde şunu gösteriyor; mevcut iddialarla dosya kapsamında bir delil olmadığını gösteriyor" dedi. Bu davaya benzer Van'da da derneklere dava açıldığını hatırlatan Şahin, "Van 3. Asliye Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında belirttiği gibi, barış sürecinin bu şekil darbelenmemesi anlamında davayı ret etmişti. Umarız bu davada en kısa zamanda berat kararı ile sonuçlanır" diye konuştu. "HUKUK DIŞI BİR UYGULAMA OLMASIN"Şahin'in ardında dava ve erteleme kararına tepki gösteren KURDÎ-DER Batman Şube Başkanı Şehmus Aslan da, dernekleri hakkında açılan davanın hiçbir hukuki temeli olmadığını ifade ederek, davayı açan kişilerde bu gösterilen iddiaların olmadığı bildikleri halde davayı açtıklarını belirtti. Aslan, hukuk dışı bir uygulama olmamasını dileyerek, derneklerinin kapatılmamasını istedi. MAZLUM DER Batman Şube Başkanı Hasan Argünağa ise, KURDÎ-DER legal bir alanda sadece Kürtçe dili ve araştırmaları doğrultusunda çalıştığını dile getirerek, mahkemenin bir an önce davayı berat kararına bağlamasını isteyerek, insan hakları savunucuları olarak davayı takip edeceklerini söyledi.