Nezaketli Olma Şöhretini Kazanın. Çünkü bu sizi sevilen biri yapar. Kibarlık, kültürün temelidir. Kabalığın insanların hoşnutsuzluğuna ve muhalifliğine yol açması gibi, kibarlık da herkesin kalbini kazanır. Nezaketin azlığındansa fazla olmasında bir zarar yoktur, yeter ki ayrım gözetmeden herkese gösterilsin. Nezaketin bedeli az, ama karşılığı çok fazladır. Karşısındakini onurlandıran herkes onurlandırılır. Kibarlık ve onur öyle erdemlerdir ki, kime dağıtırsanız dağıtın, yine de en çoğu sizde kalacaktır. Baltasar Garcian

Aslında çok söze gerek yok. Sevdiğimiz ve saydığımız kişileri gözden geçirdiğimizde, çoğunun ortak özelliğinin kibarlık ve nezaket olduğunu görürüz. Kibar insanların çoğu, gülümsemesiyle ün kazanır. Kibarlığı gösteriş için veya menfaat temin etmek için yapmaya çalışan kişi kısa sürede kazançlı çıksa da uzun vadede hüsrana uğrar.  

Rahmetli Teoman Duralı’dan duymuştum. Şimdi ismini hatırlamadığım bir Asya ülkesinde iken bilet almak üzere havaalanına gitmiş. Gişe memuruna bilet alma isteğini iletmiş. Gişe memuru cevap vermeyip gülümsemiş. Bir kere daha tekrar etmiş. Memur aynı tepkiyi göstermiş. Onun dil bilmediğini varsayarak, beden dilini kullanmış ancak aynı tepki ile yani gülümsemeyle karşılaşmış. Şaşkınlıkla ne yapacağını düşünürken, onu görüp durumu anlayan bir kişi yanına gelerek: “Bu ülkenin insanları o kadar kibar ki ‘hayır’ demeyi kabalık olarak değerlendiriyorlar. Bundan dolayı ‘hayır’ demek yerine gülümsemeyi tercih ediyorlar.” Ne kadar büyük bir nezaket.

Bir dostumdan duyduğum şu söz çok anlamlıdır. “Bir kişinin kalitesi lokantadaki garsona gösterdiği davranıştan belli olur.” Toplumda herkesin bir görevi vardır. Üst düzey görevliler varlıklarını alt seviyedeki görevlilere borçludur. Dolayısıyla her görev sahibi değerlidir. Bizim insanları makam ve mevkilerine göre değerlendirme alışkanlığımız var. Hâlbuki nice düşük rütbeli memur ve işçilerin ilmi ve ahlaki değerleri, birçok üst görevliden daha değerlidir. Lakin talihleri yaver gitmeyip görevde yükselememişlerdir. Birçok yazımda belirttiğim gibi çok sevdiğimiz kişilere ve yakınlarımıza nasıl davranılmasını istiyorsak başkasına öyle davranalım ki bu davranış şekli suya atılan bir taşın oluşturduğu bir halka gibi tüm topluma yayılsın.