Van’ın birçok anlamda dezavantajlı bir kent olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bunun bilincinde ve farkındayız.

Böyle bir kentin her alanda büyük ihtiyaçları olduğunu da biliyoruz.

İhtiyaçlarımızın sadece maddi ve somut işlerle sınırlı olmadığının da farkındayız.

Fakat dünya değişiyor ve bazı ihtiyaçlar da olmazsa olmazlar arasına girmeye devam ediyor.

Bunlardan birisi de sosyalleşmeyi sağlayan etkinlikler.

Dünyadaki diğer bütün ülkeler, kentlerde olduğu gibi bu kentin de insanları buluşturacak etkinliklere, programlara ve festivallere ihtiyaçları var.

Bunu geçtiğimiz senelerde gerçekleştirdikten sonra bizzat tecrübe ettik.

Yıllarca sırtı denize dönük yaşayan Van kentinde bir anda başlayan ulusal ve uluslararası festival ve etkinlikler iki büyük değişim yaşattı.

Birincisi…

İlk önce biz yüzümüzü denizimize döndük.

Van Gölü’nü farkettik.

İkincisi de dünya gördü.

Farkındalık arttı.

Tanınırlık arttı.

Anlayacağınız değiştirdi ve dönüştürdü.

Sonra bazı olumsuzluklar oldu.

Birçok festival yapılmaz oldu.

Buna rağmen çaba devam etti.

Kentte kurumlar, yerel yönetimler eliyle birçok etkinlik ile kent canlı tutulmaya çalışıldı.

Bu anlamda kente değer katan çok güzel işler de oldu.

Halen de olmaya devam ediyor.

Ha keza Doğu Ekspresi, Van Gölü Ekspresi çılgınlığı ile bu bölgeyi kışın da cazip tutacak şeyler oldu.

Örneğin tren seferleri ile gerçekleşen akın gençlerin birçok mevsimde bölgeye gelme isteğine döndü.

Sonra bu anlamda fesitvaller yapıldı.

Gezgin Fest adındaki festival ile Van gençlerin de gelmek için can attığı bir kent oldu.

Hem dışardan on binlerce yerli turist geldi.

Kent de bir festival ile daha adından söz ettirmiş oldu.

Kente gelen tüm sanatçılar hayranlıkla Van’dan ayrıldı.

Sonra bu festival bazı hassasiyetler gerekçesiyle iptal edildi.

Yapılmadı.

Çok konuşuldu.

Ama öyle kaldı.

Fakat etkisi hep sürdü.

Van bugün bile bunu kunuşuyor.

Çünkü son dönemlerin en büyük çarpan etkisini gerçekleştiren olaydı.

Artık böyle oluyor.

İnsanlar en çok iletişimi ve etkileşimi böylesi etkinliklerde sağlıyor.

Şehirler yarışıyor, ilçeler yarışıyor.

Güzelliklere bu tür etkinlik, fuar ve festivaller ile dikkatler çekiliyor.

Haliyle müthiş bir mücadele var.

Redbull’dan bir ismin Hakkari’yi görmezden gelip kötülemesinin üzerine gelen Hakkari Kar Festivali de tam bu zamanda gerçekleşiyor şimdi.

O algı tüm Türkiye’den tepki aldı.

Ve tam da festival zamanı insanları daha çok istekli hale getirdi.

Gitmeyeceği varsa da herkes Hakkari’ye akın etmek istedi.

Festival daha cazip bir hal aldı.

Anlayacağınız o hadsizliğe cevaben oluşan kamuoyu Hakkari’de içeriği de dolu dolu olan etkinlik ile bu konuda cevabını da vermek istedi.

Tam festivale iki gün kala Van Büyükşehir Belediyesi de bir kayak festivali duyurdu.

Kötü mü?

Değil.

Ama ben olsam zamanlamayı böyle yapmazdım.

Aynı güne benzer bir etkinlik koymazdım.

Hatta kardeş şehir niyetine katılır, değer katardım.

Yanlarında olurdum.

Üstelik içerikleri de dolu dolu.

Müthiş hazırlık var.

Bunun yanında Van Büyükşehir’in sönük kalan festivali bir anlamda da eksiklik.

Tam anlamıyla organize edilmeyen hızlı bir festival yerine daha farklı bir festival olur muydu?

Çok rahat olurdu.

Van’ın imkanları buna daha müsait.

Ama böyle alternatif bir iş yapmak çok önemli organizasyonlar yapan büyükşehire ve bizlere bence yakışmadı.

Zaten görmüşsünüzdür.

İki gündür tüm herkes de bu konuyla ilgili benzer görüş dile getirdi.

Sosyal medyada yüzlerce mesaj yağdı.

Bence bunlar önemli ve dikkate alınması gereken şeyler.

Dikkate almak, düşünmek gerek derim.

Takdir büyüklerimizin tabi.