Son dakikaların ülkesi Türkiye’de çözüm sürecinden sonra en çok gündemde kalan 17 Aralık operasyonlarının yankısı hala sürüyor. Bir taraftan operasyonlar tartışılmaya devam ederken bir taraftan da Mart 2014’te yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili içten içe bir telaş yaşanıyor. İşte tüm bu kargaşa içerisinde 17 Aralık’tan çok hala gözü çözüm sürecinde ve yerel seçimlerde olan Van’da AK Parti ile BDP arasında müthiş bir seçim çekişmesi yaşanıyor. İşte bu haraketlilikler içinde hem operasyonların merkezi olan Ankara’da olaya yakından tanıklık eden hem de yerel seçimler için Van’a gelerek hareketli bir çalışmanın içinde yer alan AK Parti Milletvekili Gülşen Orhan’ın kapısını çaldık ve tüm bu gelişmelerle ilgili sorular yönelttik. 2 dönemdir Ak Parti’nin Van milletvekilliğini yapan ve adı bir aralar bakanlıklar için de geçen Orhan’dan 17 Aralık operasyonlarının çözüm sürecine etkisinden yerel seçimlerde AK Parti’nin durumuna, Van Belediyesi’nin borç muammasından Osman Gülaçar’ın adaylığına kadar bir çok konuyu konuştuk. Gündeme dair çarpıcı değerlendirmeler yapan Orhan’dan sizin için tüm merak edilen konuları dinledik. İşte Orhan’ın gündeme dair o değerlendirmeleri:

RÖPORTAJ: ÖMER AYTAÇ AYKAÇ
ŞEHRİVAN ÖZEL

17 Aralık operasyonu ile ilgili bir değerlendirme yapar mısınız? Ne oldu bir anda böyle?

17 Aralık operasyonu olarak tarihe geçecek bu olaya hangi tarafından bakarsanız bakın Uluslararası, hatta uluslar üstü bir operasyon olduğu çok net olarak görülüyor. Dünyanın hâkim güçleri kendileri için sürdürülebilir olarak gördükleri bir dünyada, aykırı ses istemiyorlar. Kendi halkını önemseyen, ülkesinin can alan sorunlarını çözmeye çalışan, dindaşlarını önemseyen ve dünyanın bütün Müslümanlarıyla ve mağdurları ile ilgili politikalar geliştiren, onlarla ilişikler geliştiren, Türkiye ekonomisini dünyanın büyük ülkeleri ile yarışır hale getiren, kurulmak istenen dünya düzeninin dışından konuşmaya cesaret etmiş bir adam, haliyle küresel aktörlere hazım sorunu yaşatacaktır. Bu kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Mısırda Mursi’yi kendi atadığı komutana devirtenler bizim ülkemizde de görünen o ki değişik yöntemler deneyeceklerdir. Sayın Başbakan hiçbir konuşmasında varsayılan yolsuzluk iddialarını savunmamıştır, yol ve yöntemin Türkiye'yi ve çözüm sürecini hedef alan bir mecrada olduğunu söylüyor. Her kesin bir hesabı var, Allah'ın da olacaktır.

Çözüm süreci operasyonlardan ne derece etkilenir? Süreç bu gidişattan zarar görür mü?

Benim fikrim zaten 7 Şubat operasyonu, Gezi olayları, son olarak da 17 Aralık ve devamı operasyonların içe dönük sebeplerinin başında çözüm süreci geliyor. Yani Ak Parti, kurulu dünya düzeni içerisindeki sürdürülebilir savaş, çatışma, sömürü düzeninde kendisine biçilmeye çalışılan elbiseyi ne dış politikada ne de ülkemizin iç politikalarında giymeyi reddetmiştir. Geçmişte hükümetler seçilmiş ama kendilerine tanınan siyasi parantezin dışına asla taşamamıştır. Ancak gündelik siyasetin iktidarı olabilmişlerdir. Onun içindir ki çözümü çok basit olan sorunlarımız bile el değmeden bizim dönemimize kadar gelmiştir.


Ak Parti hükümetlerinin 10 yılda el atmadığı neredeyse hç bir kronik sorun kalmamıştır. Bütün sorunları çözmeğe azmetmiş fakat her seferinde bir şekilde çok güçlü birer dirençle karşılaşılmıştır. Şimdi Kürt Sorunu konusunda çözüme bu kadar güçlü bir iradeyle soyunmuşken buna da güçlü bir direnç dalgasıyla karşılaşmayacağımızı düşünmek saflık olurdu. Bizim beklemediğimiz şey bu dalganın geldiği taraf olmuştur. Ancak halkımız ve hemşerilerimiz önceki süreçlerde nasıl üstesinden geldiğimize bakarlarsa görecekler ki bu seferki operasyonun da başarılı olma ihtimali yoktur. Çünkü bizim sırtımızı nereye dayadığımız bellidir.

ORHAN OPERASYONLAR İÇİN NE DEDİ?

Operasyonlar en son Van’a sıçradı. Emniyette depremler yaşanıyor. Bu karşılıklı hamleler ne zamana kadar devam edecek? Ya da seçimi ne derece etkileyecek? AK Parti büyük bir puan kaybı yaşar mı?

Ak Parti'nin hiç bir zaman öyle düşündüğünüz şekilde puan derdi olmadı. Biz biliyoruz ki her toplum kendi hak ettiği yönetimle idare edilir. Halk on yıl önce neyi hak ettiğinin farkına varmış, Ak Parti'yi seçmiş ve bir daha vaz geçememiştir. Bunun elbette ki birçok sebebi vardır. Bunlardan biri hortumlar yoluyla elitlere akan yolsuzluk ekonomisinin bertaraf edilerek kaynakların hizmete dönüştürülmüş olmasıyken bir diğer sebebi ise hakkın, adaletin, insanlığın gerektirdiği doğruları yapmaktan geri durulmamış olunmasıdır.

Sizce yapılan bu operasyonların Van ve bölgedeki yansıması nasıl oldu?

Bence sayın Başbakanın da söylediği gibi halk meseleyi anladı. Bölge halkı daha da iyi anlamalı. Zira hatırlayalım; ilk rahatsızlık Oslo Süreci diye anılan süreçle başlamıştı. Dolayısıyla bu operasyonu çözüm sürecinden ayrı düşünmek körlük olur. Bu hamleye toplum sandıkta çok daha iyi bir hamleyle karşılık verecektir. Esas sorulması gereken soru şu: Halkın oyuyla iş başına gelen, kanuni ve siyasi sorumlulukları olan bir iktidarı alaşağı etmeğe çalışan bir organizasyon demokratik bir yapının neresinde durur? Dünyanın hiç bir demokrasisinde kanunlarda, hiyerarşik yapıda adı geçmeyen bir yapının tahakkümüne ram olmak var mıdır? Devlet yapısında emir komuta zinciri varken, üstlerine haber vermeden, gizli saklı operasyonlar hangi ülkede var? Siyasi mühendislik yapıp belli basın-yayın organlarıyla meşruiyet iddia eden bahse konu yapıya bu görevi kim veriyor? Adli görevlilere hiç kimsenin talimat veremeyeceğini, yürütmenin veya yasamanın denetiminin demokrasideki tanımını yapıp duruyorlar. O zaman sormazlar mı gerçekten yaptığınız iş ve işlemlerdeki yöntem sistemin işlemez hale gelmesine neden olmuyor mu, ülkeye zarar vermiyor mu? Halk yapılan işlemin zamanlamasına, şekline bakıp sizi sorgulamaz mı? Bu kadar demokrasi dışı müdahaleye karşı bu ülke halkının yetki verdiği hükümetin, meclisin eli kolu bağlı oturup seyretmesi düşünüle bilir mi!

“AK PARTİ’DEN BAŞKA ALTERNATİF YOK”

Emniyet ve yargıda cemaatin bu kadar yetkin ve söz sahibi olduğunu gördükten sonra şöyle bir çıkarım yapabilir miyiz? Ergenekon operasyonlarında da, KCK tutuklamalarında da cemaat daha çok pay sahibi oldu? Yani Ak Parti o süreçte istemeden de olsa tam anlamıyla onaylamadığı bir yargı ve hukuk müessesesi ile birlikte mi hareket etti?

Ergenekon ve Balyoz yargılamaları bu ülke için dönüm noktası sayıla bilecek yargılamalardır. Türkiye'de bürokratik vesayetin gerilemesi bu iki dava ile birlikte olmuştur neredeyse. Son günlerdeki konjonktür o meseleyle çok da ilgili bir durum değildir. Bence yapılmak istenen o yargılamaları ve vesayetin tasfiyesini bir kesime mal ederek toplumu ikircikte bırakmaktır. Yani; “bürokratik vesayeti tasfiye eden bir kesimdi, şimdi onları tasfiye ederek eski yapıyla uzlaşılıyor” manipülasyonu yapılıyor. Bu söylemlerin arkasında durmaları, o kesimi siyasetin isine karışıyor iddialarını sahipleniyor pozisyonuna sokar. Her kes biliyor ki Yeni Türkiye'nin esas mimarı Ak Parti ve Tayyip Erdoğan'dır. Bu ülkenin demokrasi, huzur ve refah yolunda başka alternatifi var mı?
İki haftaya yakın bir süredir Osman Gülaçar ile birlikte Van’ı geziyorsunuz. Aldığınız izlenim nasıl, ya da tepkiler?

İki şeyi fark ettim biri halkın partimize teveccühü büyük. İkincisi ise aday seçiminde Ak Parti olarak çok isabetli bir seçim yapmışız. İnşallah semeresini de toplayacağız bütün Vanlılar olarak.

“AK PARTİ’YE TEVECCÜH ÇOK YÜKSEK”

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir ankette Ak Parti ile BDP arasındaki farkın her geçen gün biraz daha kapandığı sonucu görüldü. Şu anda anketlerde başa baş görünen ya da birkaç puan geriden takip eden AK Parti büyükşehiri alabilecek mi?

Anketler tabi ki önemli göstergelerdir. Ancak her gün sokaklardayız ve her saat toplantılar yapıyoruz. Bunca seçimler geçirmiş, seçim çalışması yürütmüş bir insan olarak artık biz de aşağı yukarı seçimin rengine dair saptamalar yapabilecek duruma geldik. Bu seçim ile ilgili intibalarımı sorarsanız son derece müspet bir seçim olacağa benziyor bu seçim. Halk demokratik secim hakkını, özgür iradesini sandığa yansıtma koşullarını sorguluyor. 80 yıl boyunca CHP vesayet kurumlarını arkasına alarak secimler kazanmış, bugün buradaki rakiplerimiz ayni pozisyondalar. "Hangi evde kaç oyumuz var biliyoruz" söylemi geçenlerde bir muhalif siyasetçi tarafından sarf edildi. Bu fişlemeler eski sistemin yeni, farklı tezahürüdür. Bütün bunlara rağmen, hakikaten halkın Ak Partiye ve Osman Bey'e teveccühü çok yüksek.

“BÜYÜKŞEHİRİ ANLATIYORUZ…”

Vatandaş büyükşehir konusunda yeterli bilgiye sahip mi? Bir kez daha hatırlatmak gerekirse AK Partili bir Van Büyükşehir belediyesi Van’a neler kazandıracak? (En önemli getiriler)

Fikrimce toplum kendisini ilgilendiren her türlü siyasi ve idari gelişmeye karşı son derece uyanık ve hassas. Çok teknik detaylar haricinde aşağı yukarı Büyükşehir Belediye konunun oluşturduğu yeni idari yapıyı hemen herkes kendince irdelemiş, sormuş, öğrenmiş ve öğreniyor. Buna rağmen bazı dezenformasyonlar da oluşmamış değil. Bu vesileyle bütün partili arkadaşlarımızla beraber var olan soru işaretlerini gidermeye, Büyükşehir olmanın “Van için önemi nedir?”, “Büyükşehir’i Ak Partinin almasının öneminin ne olduğu” konusunu sürekli anlatmaya çalışıyoruz. Bu seçimden itibaren, yatırımlar ve Van merkez dahil, mezralara kadar artık Büyükşehir Belediyesi sorumlu olacaktır. Özel idarenin ve diğer kurumlarımızın halkın ayağına götürdüğü hizmetlerden artık belediye sorumlu olacaktır. Bizim referansımız, son on yılda bu ile gelen tüm yatırımlardır. Hükümetle çalışan, yeni ekstra projeler pesinde koşan bir belediye, Van’ı Türkiye'deki diğer Ak Parti büyükşehir belediyelerinin hizmetleri ile tanıştıracaktır.

“VAN GÜLAÇAR’I SAHİPLENDİ”

Osman Gülaçar konusundaki değerlendirmeniz nasıl olur? Yeniden Ak belediye Van’a onunla gelir mi?

Doğrusu yerel ve ulusal basın her seçim öncesi yaptıkları gibi bu seçimde de aday totoyu bayağı abarttı. Van için birçok isim öne sürüldü. Başlarda da Osman Bey'in ismi hiç telaffuz edilmedi. Bunun sebebi de adayı çok uzaklarda aradılar hep. Hâlbuki Bahsettiğimiz şey evimizin içi haricinde kent yaşamının bütün alanlarını ilgilendiren bir müessese ve ona aranan bir aday. Kenti tanımayan, kentin tanımadığı sansasyonel bir sürü isim telaffuz edildi. Ama dönüp yanı başlarına bakmak akıllarına gelmedi. Tabi Osman Bey'in ismi açıklanınca bu kesimler afalladı biraz ama her kes çabucak sahiplendi ve isabetli buldu. Zannediyorum rakiplerimiz de yavaş yavaş işin mahiyetini anlamaya başlıyorlar.

“5 YILDA ÖNEMLİ HİZMETLERDE ÇİVİ BİLE ÇAKILMADI”

Mevcut Van Belediyesi neleri yapamadı? Van’ın en büyük eksiği neler oldu?

Bir kere belediye siyasi bir müesseseden daha fazla bir hizmet müessesesi olmalıdır. Ancak Van Belediyesi BDP yönetimi boyunca hizmetten çok siyaset müessesesi olmuştur. Maalesef hizmet konusunda sınıfta kalmıştır. Kendilerine yakın bir yerel basın mahallesi de kurmuşlar, her gün manşetten boy boy resimler: Belediye falan sokağa asfalt döktü, filan kanalı kazdı… Belediyecilikte görünen hizmetler vardır bir de görünmeyenler. Görünmeyenlerin kıymeti 20-30 yıl sonra anlaşılır. Görünenlerinse semeresi bir sonraki seçimde toplanır. Görünenlerin başında asfalt gelir. Bunları yaparsın ve insanlar her gün bunları görür bunlarla iç içe yaşar. Ancak esas önemli olan altyapı hizmetleri vardır ki su şebekeleri, kanalizasyon şebekeleri, imar planlamaları, su arıtma tesisleri, parklar, spor tesisleri gibi, bakıyoruz temel altyapı hizmetlerinde tek bir çivi çakıldığı yok beş yılda. Çarşı merkezlerine döşenen parke projesi, bizim dönemimizde Ulaştırma Bakanlığınca finanse edilmişti, altyapı çalışmalarından sonra döşenecekti. Belediye devrolunca yeni belediye hazıra konmuş oldu. Deprem sonrası kent içinde tahrip olan 40 km altyapıyı hükümet bilabedel yenilemiştir. Kentin su sorunuyla ilgili bırakın proje geliştirmeyi konuyu açmak bile onları ürkütmüş, ta ki biz DSİ ye 50 km sen su getirmişiz, belediye yaklaşık 40 yıla yayılan bir geri ödemeyle bu maliyetin altından kurtulmuştur. İmar çalışmasını yapın demişiz yapamamışlar. Memleket bizim memleketimiz demişiz, Çevre Bakanlığı’nın mali ve teknik hizmetlerini sunmuşuz, ona da yapmadıkları dezenformasyon iftira kalmamış.

“780 TRİLYON DENİNCE SEVİYE DÜŞÜYOR!”

Ne yapmışlar bu Şehirde diye baktığımızda, bu sonbaharda bir tek ara sokakları, altyapısını bitirmeden asfaltlamışlar. Onu da arkadaşlar hesaplamışlar Burhan Yenigün dönemindekinden tonajda daha az dökmüşler. Bu da hayret verici bir şey. Döktükleri asfaltın miktarına bakıyoruz bir de metrekaresine herhalde 2 santimetrelik asfalt dökmüşler. Velhasıl neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bir de bir 780 trilyonluk bir borç mevzusu var ki kamuoyunda iddia edilen, o konuyu açınca da seviye iyice düşüyor maalesef.

“MADEM BAŞARILILAR AÇIKLASINLAR”

Ortada bir türlü netleşmeyen bir borç sorunu var. En son telaffuz edildiğinde Van Belediye Başkanı Bekir Kaya sert sözler sarf etti. Bu işin resmi bir açıklaması yok mu? Şu anda Van Belediyesi ne durumda bu açıklanamaz mı?

Evet, maalesef seviye biraz yerlerde geziyor. Ne var yani çok mu zor bir belediye başkanının belediyenin bilançolarını toplumla paylaşması. Bunda çekinecek ne var. Bu kadar demokrasiden bahsediyoruz, demokrasinin en önemli ayaklarından biri de şeffaflık değil mi? Madem bu kadar rahatsızlar açıklasınlar ve bu rahatsızlıklarını kendi elleriyle gidermiş olsunlar. Belediyeyi kazanır kazanmaz ilk demeçlerinden biri devraldıkları Belediye borçlarıyla ilgiliydi. Madem o kadar başarılı bir yönetimler o zaman desinler ki işte devraldığımızda şu kadardı, bu gün şu kadara düşürdük.

“HİZMET VE YATIRIMLARI VAN BÜYÜKŞEHİRE TAŞIMAYA TALİBİZ”

Yerel seçimler için vatandaşın karşısına çıkıp oy istediniz de ne vadediyorsunuz? Size neden oy vermeliler?

Bunun çok kısa bir cevabı var. İlimizdeki merkezi idarenin yani hükümetin yaptığı yatırımlara, hizmetlere baksın hemşerilerimiz. Karayollarının yaptığı yollara, alt geçitlere, DSİ nin yaptığı içme, sulama suyu yatırımlarına, inşa edilmiş ve edilmekte olan hastanelere, spor tesislerine, kültürel turistik tesislere, restorasyon çalışmalarına, okullara, deprem sonrası yaptığımız içinde okulları camileri, yolları, yeşillendirme alanları olan TOKİ konutlarına… Bu hizmet ve yatırım kabiliyetimizi belediyeciliğe taşımaya talibiz. Ve şimdi artık Büyükşehir belediyeciliğine...

SEÇİM ÇALIŞMALARI YENİ BAŞLIYOR!

Son zamanlarda hep Van ve bölgenin gözden çıkarıldığı şeklinde yorumlar yapılır oldu. AK Partinin çalışmalarında bu soğukluğu hissettirdiği söylendi. Sizce de var mı böyle bir şey? Yani olası özerk bir Kürdistan bölgesi için böyle bir gözden çıkarma mümkün mü?

Bence bu çok sığ bir düşünce. Bir kere bu mevzuyu bu zeminde tartışanlar Anayasa Hukukundan bihaber insanlardır. Mevcut kanunlarda zaten belediyeler özerk idarelerdir. Ama bölgesel özerklikle idari özerklik çok farklı konulardır. Şahsen Büyükşehir’i alacağımıza inanıyorum ve bunun için de çalışıyorum. İnşallah var gücümle de çalışacağım. Partili hiç bir arkadaşımın da benden daha az katkı sunduğuna- sunacağına da inanmıyorum. Seçim çalışmaları yeni başladı. Bismillah...

ORHAN VAN İÇİN NELER YAPTI?

Siz de 2 inci döneminizin büyük bir bölümünü tamamladınız. Artık vekilliğinizin sonu da yaklaştı. Şöyle bir değerlendirme yaptığınızda nasıl görüyorsunuz? Van için iyi şeyler yaptığınızı söyleyebilir misiniz? Ya da hangi konuda memleket için iyi işler yaptığınızı düşünüyorsunuz?

İki Dönemdir Ak Partiden bir kadın milletvekili olarak Van'ı temsil etme onurunu taşıyorum. Bu konuda hemşerilerime ve parti büyüklerimize minnettarım. Bu payeye layık gördüler... Doğrusu birinci dönem nispeten daha kolaydı. Arkadaşlarla görev bölümü yapmıştık. Ve bana Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü (Şimdi Bakanlık oldu), Adalet Bakanlığı ile ilgili yatırımları takip görevi düşmüştü. O sırada takip ettiğim ve sonunu getirmeyi başardığım yatırımlar; Adalet sarayı, Abalı Kayak Tesisi, Olimpik Yüzme havuzu, Su sporları merkezi, Su sporları festivali, Off-Shore yarışlarının Van Gölünde yapılması, İlçelerde kapalı spor tesisleri yapılması, otuza yakın yeni meslek lisesi, Van Kalesinin restorasyonu, Hoşap kalesinin restorasyonu, yeni müze, Feqîyê Teyran Kültür festivaliyle Kürt kültürünün Türkiye’ye tanıtılması, 10 Kürtçe Klasik Eserin Kültür Bakanlığınca yayınına başlanması, eski Van şehrinde çalışmaların başlaması, müzminleşen Bahçesaray yolunun yapılması, ayni yola Kar Tünelinin yapılması. Bunlar şu an aklıma gelenlerdir. Şimdi de üzerimize düşen tüm sorumluluk ve yükümlülükleri yerine getirmeye ve kente değer katacak çalışmalar yapmaya çaba gösteriyoruz.

Editör: TE Bilisim